Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14511
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Rick, buddy! We're in this together, right? | Rickie dostum. Sadece sen ve ben, değil mi? | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I feel so good, buddy! Well, you cut your hand, bai! | İyi değilim dostum! Lanet olası elini kesti. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I feel so good, man. I feel good! | İyi değilim. İyi değilim. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry, buddy! But he mu and cat, man! | Üzgünüm Wheeler. Seni ısırdı dostum. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Help me! You do it, Wheeler! Sorry! | Benim suçum değil! Üzgünüm gitmeliyim! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
You! | Yardım edin! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I want to leave! It's closed! | Birisi yardım etsin! Hayır. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Calm down, Joanna! Leave me alone! | Sakin ol Joanna! Bırak beni! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Help! Line up the back! Calm down! | Yardım edin. Sakinleş. Açılmıyor. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Why the hell did not asculşi to go? | Neden beni dinlemedin ki? | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I tried to be fair. Do you mean, but you did not ... | Sana iyi davranmaya çalıştım. Beni bir saniye bile dinlemek istemedin. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Joanne, I beg you! | Joanne, lütfen! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Please give me a little attention, for once! | Bir sefer de olsa beni dinle! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Fuck me! | Lanet olsun! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry! So sorry! Please ierşi to go! | Üzgünüm. Üzgünüm. Çok üzgünüm. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
It's okay! We can get you out of here. I promise! | Buradan gideceğiz. Söz veriyorum. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Resistant! I'm back soon and out of here. | Bekle. Hemen döneceğim. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Why he stabbed? | Beni bıçakladı. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
You esc and blood! | Aman Tanrım! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Why the hell, J.T.! To stab her? Why? | Kahretsin J.T. Bunu neden yaptın? Neden? | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Why you did it, man? | Neden yaptın? | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
J.T, what were you thinking ... | J.T. Ne düşün...? | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Trying to help you, Rick! | Sadece yardım etmeye çalışıyordum! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
What the hell? Resistant, we can get you out of here! | Sakin ol! Seni çıkaracağım. Bekle. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Resistant! | Kımıldama! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Just do not say anything and my grandma, right? | Babaanneme birşey söyleme, tamam mı? | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Rick, I feel that ciudãşenia me. | İçimde hissedebiliyorum dostum. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Do not you worry. You leave! You out of here! | Endişelenme. İzin vermeyeceğim. Buradan çıkacağız. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
We'll be fine! Get outta here! | İyileşeceksin! Seni çıkaracağım. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I let you die, Joanne! I let you! | Ölmeyeceksin Joanne! İzin vermeyeceğim. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I said I love you! I love you, Joanne! | Seni seviyorum dedim! Seni seviyorum Joanne! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
So much! | Hem de çok! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Allow me to mu and c, until not too late! | Hala çok geç değilken onu ısırabilirim. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I love you, Joanne! | Seni seviyorum. | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
I love you really! I love you, Joanne! | Seni seviyorum! Seni seviyorum Joanne! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Go to hell with love you! | Büyü artık! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
Just take me home, Rick! | Beni eve götür Rickie! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
... help me, please! | Tanrım yardım et! | Deadgirl-1 | 2008 | ![]() |
and say simply, very simply, with hope, good morning. | Açıkça, çok açık bir şekilde... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Maya Angelou, On the Pulse of Morning, which she read | Maya Angelou, Sabahın Nabzını Tutarkende... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Ever, did you ever sit down and wonder, | Hiç oturup bunu merak ettiğin oldu mu özgürlüğün özgürlüğü bize ne getirir? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
It's so easy to be free. You start by loving yourself. | Özgür olmak öyle kolay ki... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Nikki Giovanni, Walking Down Park. | Nikki Giovanni, parkta yürürken. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Your mama's strong. She'll be just fine without you. | Annen güçlü bir kadın, sen olmasan da idare eder. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
The feeling of your touch, my grandmother's soft skin, | Sana dokunduğum zaman... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Seeing in your eyes our unborn, | Senin gözlerinin içinde... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I wrote it for you. | Bu şiiri sana yazdım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I love you, Wallace Samson. | Seni seviyorum Wallace Samson. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, well, I'm not the one who wrote the headline | O başlığı atan ben değilim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
And then decided to only use pictures of black people. | Ben sadece siyahi insanların resimlerini kullanmaya karar verdim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Matt, hightail it down to Amos. | Matt, derhal Amos'a fırla. Biri Polis Şefi'ni vurmuş. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
On it. | Tamam. Orada nefis barbekü yapan bir yer var. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"Come on, y'all. " | Hadi hepiniz. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"The taste of life is oh, so sweet. " | Hayatın tadı çok tatlı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"They're finding money in the street. " | Sokakta para buldular. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"Some folks can live a life that's charmed. " | Bazı insanlar büyüleyici bir hayat yaşıyorlar. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"Some folks can go through hell unharmed. " | Bazı insanlar sağ salim cehennemden geçip gidiyor. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"The taste of life is oh, so sweet" | Hayatın tadı çok tatlı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"But hard luck days have caught me" | Ama şanssız günler beni yakaladı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"In a corner full of kill. " | Ölülerle dolu bir köşede. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"So why does the road seem the hardest when uphill?" | Peki neden yol yokuş yukarı giderken zor görünüyor? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"I want a break that I don't have to make. " | Zorunda kalmadığım bir mola vermek istiyorum. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
What are you looking at, huh? | Siz neye bakıyorsunuz öyle? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Why don't you boys escort this vulture out of town? | Baksanıza çocuklar, şu akbabayı şehirden dışarı atar mısınız? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Are you serious? I have a right to be here. | Ciddi misiniz? Burada olmaya hakkım var. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
So sue me. I'm a judge. | Öyleyse beni dava et. Ben yargıcım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Such a shame, Matt. They've got you all wrong. | Çok yazık Matt. Seni yanlış anladılar. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Delana. What? Delana. Delana, hang on. | Delana. Ne? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
This is Trey Hall. | Bu Trey Hall. Aslında üçüncü Everett Hall. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Matt Harper the first. | Matt Harper, birinci. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I live in Amos, Alabama. | Amos, Alabama'da yaşıyorum. Dün sizi orada gördüm. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I have some information you might be interested in. | İlginizi çekecek haberlerim var. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Nothing. I'm here about a different murder. | Hiçbir şey. Başka bir cinayet için buradayım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Who? | Kim? Wallace Sampson. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
A 15 Year Old black kid, shot in the head. | Kafasından vurulmuş 15 yaşındaki siyahi bir çocuk. Nerede vurulmuş? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
By the store, | Şef Peringer'in öldürüldüğü yerin hemen yanındaki dükkânda. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I was nine then. | O zaman 9 yaşındaydın, daha çocuktun. Neden ilgileniyorsun? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I knew Mary Pell lost a son, | Mary Pell'in oğlunu kaybettiğini biliyordum. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I need help. | Yardıma ihtiyacım var. Yetkili makamlar hiç ilgilenmiyor. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Plus, my father is seriously hassling me | Ayrıca bu işe bulaştığım için babam sürekli canımı sıkıyor. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
The Wallace's shooting | Wallace cinayeti hâlâ siyahi toplum için açık bir yaradır. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
It bothers them that no one cares. | İlgisizlik onları çok rahatsız ediyor. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"We're travelin', travelin'" | Seyahat ediyoruz, seyahat ediyoruz. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I'm gonna be tied up on a story all weekend, | ...tüm hafta sonu bir hikâye ile ilgilenmeliyim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
But I'll see you Sunday. | Fakat pazar günü görüşebiliriz. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"When the daylight's done. " | Hava karardığında. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"This road is weary but our work has just begun. " | Bu yol yorgun ama işimiz yeni başlıyor. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"Come and go with me down behind the sun. " | Hadi, güneşin arkasındaki tepeye gidelim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Windrow started as a cotton plantation. | Windrow, pamuk ekmeyle başladı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
My great Great Great grandfather bought it after the civil war. | İç savaştan sonra büyük büyük babam burayı satın almış. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
But that house is where I grew up. | Ama çocukluğum bu evde geçti. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I live in the left wing now | Şimdi şehrin sol tarafında oturuyorum. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Funny combination of interests. | Oldukça ilgi çekici bir karışım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Actually, they have a lot in common. | Aslında çok ortak noktası var. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Solving Wallace's murder | Wallace cinayetini çözmek yeni bir bitkiyi keşfetmek gibi bir şey, bunu tanımlayamam. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I can't stop until I do. | Sonuç alıncaya kadar asla duramam. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
There's someone I want you to meet | Tanışmanı istediğim biri var. Wallace öldürüldüğünde o da oradaydı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
It's been 19 years since Wallace was killed | Wallace'ın öldürülmesi üzerinden 19 yıl geçti. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
And it's still a devil that won't be exorcized, | Hâlâ ortaya çıkmamış bir şeytan var. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
So it was no surprise | Siyahların, Wallace'ın katilini bilmek istemesine şaşmamalı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |