Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14515
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
The workers were white. | İşçiler beyazdı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
The girls were black. | Kızlar ise siyahtı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
The black community hated what was going on. | Orada olanlardan siyah topluluk hiç memnun değildi. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Matt and Bullock will want to know how you know. | Matt ve Bullock, bunları nasıl öğrendiğini bilmek isteyecektir. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
My daughter worked there. | Kızım da orada çalışıyordu. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Always needed money. | Her zaman paraya ihtiyacı vardı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
You carry so much pain. | Çok acı çekmişsin. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I carry a lot. | Çok acılar yaşadım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Mary Pell, do you know who could have shot Wallace? | Mary Pell, Wallace'ı kimin vurduğunu biliyor musun? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Don't know anything about who shot Wallace. | Wallace'ı kimin vurduğu konusunda hiçbir şey bilmiyorum. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Did Wallace throw the firebomb? | Yangın bombasını Wallace mı attı? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Coming, Mr. Hall. | Geliyorum Bay Hall. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I've told you everything I can. | Söyleyebileceğim her şeyi sana söyledim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Get in there. Come on. | Şuraya girin. Hadi! Tamam. Tamam. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Move. | Yürü. Tamam. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Move. I'm going. | Yürü. Gidiyorum. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Lady's slipper, a member of the orchid family, | Bayan'ın uykucu* bitkisi orkide ailesinin bir üyesidir. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
A natural sedative. | Ve doğal bir sakinleştiricidir. Kahvesine kattım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Cool. Let's get out of here. | Harika. Hadi, buradan gidelim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Help me out, will you, pal? | Yardım eder misin ahbap? Evet. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
heads up. | Dikkatli ol! Bir mermi de yeter. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Come on, little buddy. | Hadi, küçük dostum. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
And you thought this wouldn't come in handy. | Bunun işe yarayacağını sanmıyordunuz. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Yeah. | Evet. Buraya bırak, olur mu? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Let's get Delana and roll. | Hadi, Delana'yı bulalım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Free at last! | Nihayet özgür. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Howdy, men. | N'aber adamım? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Have a little dustup, did we? | Biraz gürültü oldu mu? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Anybody facing a felony? | Bir suç işlemediniz, değil mi? Hayır, sadece yanlış anlaşılmaydı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
You were back in Alabama! | Alabama'ya tekrar gitmişsiniz. Çalışma saati dışında gittik. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
But this is a waste of resources, | Ama bu kaynakları boşa harcamaktır. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Nobody got arrested. | Hiç kimse tutuklanmadı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
If you're gonna be involved in journalism, | Eğer biraz da olsa gazetecilikten anlasan gerçekleri görürsün. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Then what are the facts? | Neymiş bu gerçekler peki? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
The fact is, we were in Amos, | Gerçek şu ki, Amos'taydık ve... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Because The Nashville Times, is unwilling to. | ...iş saatleri dışında araştırma yapıyorduk. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
You can command our hours and our assignments | Burada çalıştığımız saatler içinde ve maaş aldığımız iş konusunda... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Wow. | Vay be! Şu haline bir bak. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Yeah! Whoa! | Evet! | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
But I've never seen it done better. | Ama bundan iyisini hiç görmemiştim. Üzgünüm Walker. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Matt, disappear for a couple days, okay? | Matt, birkaç günlüğüne ortadan kaybol, tamam mı? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Visit your father. | Babanı ziyaret et. Ama en azından bir süreliğine Amos işini askıya al. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
It's no sweat. Well, it's good to see you. | O pek hoş değil. Seni gördüğüme sevindim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
The paper wants to run a story about me. | Gazete benim hakkımda bir hikâye yazmak istiyor. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
'Cause the hook | Çünkü bu iğneler ve kemik iliği kanseri olmam... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I'm not, so there's no story. | Ölmeyeceğim. Yani bir hikaye olmayacak. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I'm gonna beat this thing. | Bu şeyi yeneceğim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Baxter can't fire you over a discussion | ...Baxter seni gazetecilikle ilgili konuşmandan dolayı kovamazdı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Now, wait a minute. You believe in your story? | Bekle bir dakika. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
It's important to Mary Pell and a lot of people in Amos | Mary Pell ve Amos'taki birçok kişi için önemli. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
But how do we pursue it now? | Ama buna nasıl devam edebilirim? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, sure does. | Evet, tabii ki. Tamam. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
No. The dead don't interview well. | Hayır, ölülerle röportaj yapamayız. Kesinlikle. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Report your story by day, do the obits at night. | Gündüz hikâyene çalış, geceleri de ölüm ilanı topla. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Baxter picks up the paper, | Baxter gazeteyi aldığı zaman senin ve Bullock'un ismini... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
over the obituaries, no less... and he's happy. | En azından o... Mutlu olur. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
What'd you say to Baxter? | Baxter'a ne söyledin? Muhabirlerinin çıldırdığını söyledim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
The truth is always the best defense. | Gerçek her zaman en iyi savunmadır. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
It's not worth being at The Nashville Times. | ...Nashville Times'da çalışmamıza değmez. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
It's a war for the people we write about | Bu aynı zamanda haklarında yazı yazdığımız insanların da savaşı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I think we need to change course. | Bence süreci değiştirmeliyiz. Nasıl? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
The last thing Vanessa Brown needs | Bence Vanessa Brown'u yataktan yeni kalkmış gibi görünen biriyle... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
What's she gonna think you are, a Jehovah's Witness? | Seni görünce ne sanacak, Yehova Şahidi* mi? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Hi, Delana, how are you? | Merhaba Delana. Nasılsın? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Am I right? | Haklı mıyım? Evet. Kimle? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Uh, is everybody in this town armed? | Bu kasabadaki herkes silahlı mı? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
They never figured out | Bunun bir kaza mı yoksa cinayet mi olduğunu... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Heavenly Father, | Yüce tanrım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
We don't pray for those who have gone ahead | Aramızdan ayrılanlar için dua etmiyoruz. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
And don't know why. | Nedenini bilmiyoruz. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
"I love you. " | "Seni seviyorum." | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Then I saw Billy Baker running away. | Daha sonra... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Did he have a gun? | Silahı var mıydı? Hayır. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I still am. | Hâlâ korkuyorum. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Trey did some more digging. | Trey bazı araştırmalar yaptı. Dükkân sahibinin kim olduğunu tahmin edin. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Who? | Kim? Yargıç. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Buchanan? You're kidding. | Buchanan mı? Şaka yapıyor olmalısın. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
All right, what's your news? | Tamam, sendeki haber nedir? | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
You did not wreck my car. | Arabamı berbat etmiş olamazsın. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Man! | "ZENCİ AŞIĞI." Adamım! Anneciğim! | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
That would be me, sir. | Ben oluyorum efendim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
'Cause around here, when we have business | Çünkü biz burada bir adamla iş yapmaya çalıştığımızda... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Look... | Bakın, bütün gün kuş avladık. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
So fetch some glasses. Let's sit down. | Gidip bir şeyler içelim ve oturup konuşalım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I don't know what I can tell you | Soruşturmanız hakkında ne söyleyebileceğimi bilmiyorum. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
My daddy was judge before me and his daddy before him. | Babam ve onun babası da yargıçlık yapıyordu. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
It's been our habit to buy foreclosed properties. | Hacizli malları satın almak bizim alışkanlığımızdır. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
That may have been good for us, | Bizim için iyi olsa da aynı zamanda vergi kayıtlarında görünmesini sağlıyor. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Whose is it? | Kimin? Benim. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
You a sportsman? | Avcı mısın? Hayatım boyunca avcıydım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Easy, father. | Yavaş ol baba. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
No, Braeford was the only one willing to go in there | Hayır, Braeford'un oraya gitmesinin tek amacı... | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
And sell those people groceries, doing them a favor. | ...bakkal malzemeleri satmak ve insanlara iyilik yapmaktı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Thing is, they didn't seem to appreciate it | Ama ona minnettar olmuş gibi görünmüyorlardı. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Ah, that's a bunch of hotheads. | Bir grup öfkeli insan. Muhtemelen uyuşturucu almışlardır. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
I don't believe I like your tone. | Sanırım ses tonundan pek hoşlanmadım. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
You, sir, need to get gone. | Siz, bayım. Gitseniz iyi olur. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Calm down, Everett. | Sakin ol Everett. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
He's the kind of bigot who gives the south a bad name. | Güneyin ismini karalayan pis yobazlarsınız. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |
Ah, come on with yourself. | Bir türlü çıkmıyor. | Deadline-1 | 2012 | ![]() |