Search
English Turkish Sentence Translations Page 20525
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It's not a Christian tradition, it's a tradition tradition. | Hristiyan geleneği falan değil ya, gelenek işte. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| A tradition tradition that celebrates the birth of Christ. | O "gelenek işte" dediğin şey, Hz. İsa'nın doğumunun kutlanması. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| No, it doesn't. | Yok öyle bir şey. Var öyle bir şey. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Well, yes, OK, it does, but Christmas is just, you know, fun. | Tamam, var ama biliyorsun ki Noel eğlenceli bir şey sonuçta. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Fun? | Eğlence mi? Evet, aile. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Fun or family? They're quite different. | Eğlence mi, aile mi? İkisi çok farklı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, just put the crackers out. | Atıştırmalıkları dışarı çıkar. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| The Jewish crackers or the Christian crackers? Shut up! | Yahudi olanları mı yoksa Hristiyan olanları mı? Sus be! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I'm sorry, you're not bringing that thing into my house? | Pardon da bunu evimin içine sokmuyorsun, değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Martin, we've never had a tree before. Never. | Martin, daha önce hiç ağaç işine falan girmedik. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yeah, well, now we have. | Evet, şimdi giriyoruz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Please, I will be sick. | Lütfen ama yeter artık. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| But it was half price. The man with the van was practically giving them away. | Yarı fiyatınaydı. Kamyonetteki adam bunu resmen elinden çıkardı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I don't care about the man with the van. | "Başlıklar..." Haberler ya bu! Kamyonetteki adam falan umurumda değil. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| It, it's not right. | Doğru değil bu. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Not right? But we do the turkey, we do the crackers. | Doğru mu değil? Hindi yaparken, atıştırmalık koyarken iyi ama. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Stop it, Adam. That's different. | Kes Adam. Farklı bir şey bu. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| This is just... wrong. | Yanlış işte... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Because we're... Jewish. | Düzgün sikiş. Emlâkçı deniyor ona. Sikiş emlâkçısı. Çocuklar! Çünkü Yahudiyiz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Heave. | Kaldırın. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Jesus! Heave. | Tanrım! Kaldırın. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Please stop saying that word. Heave. | Şunu demeyi kes artık! Kaldırın. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Heave! | Aynen, aferin Jonny. Ne olmuş bu arada? 1 Kaldırın! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| That's it, then, is it? | Bu mudur yani? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| What do you mean? | Nasıl? Noel ağacımız bu mudur? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| What do you think it is? A cement mixer? | Sen ne sanıyordun? Çimento karıştırıcısı mı? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Aren't you meant to decorate it? | Süslemek falan gerekmiyor mu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| What? No, it's fine. It's fine. | Ne? Yok, iyi böyle ya. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes, it's fine, if you just want a tree inside your house! | Evinde bir ağaç istiyorsan, bundan iyisini bulamazsın valla! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Well, what are we meant to decorate it with, dummkopf? | Bunu neyle süsleyeceğiz, moron? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Er, how about some baubles? | Süs eşyaları falan? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Where am I going to get bleeding baubles from, you pillock? | Nereden bulacağım onları, sik kafalı? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| All right. You're the one that bought a Christmas tree. | İyi be! Noel ağacını alan sensin. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Correction, "a tree". | Martin, onbeş yıl öncesinden bahsediyoruz. Şimdiye kadar çoktan çürümüştür. Şöyle diyelim: "Bildiğimiz ağaç". | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yeah, "a tree". | Aynen, bildiğimiz ağaç. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I hate it. | Nefret ettim. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You haven't even looked at it. | Bakmadın bile daha. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I'm looking at it right now and I hate it. | Şu an bakıyorum ve nefret ettim. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| How can you hate a tree? | Bir ağaçtan nasıl nefret edebilirsin? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| That's like saying, "I hate air". | Bu "Havadan nefret ediyorum." demek gibi bir şey. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Martin, it's horrible. Get rid of it. | Martin, çok kötü bu. Kaldır şunu buradan. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I just hate it, and you know who'll hate it the most. | Nefret ettim ve kimin bundan daha çok nefret edeceğini biliyorsun. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Who? Your mother. | Kim? Annen. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Horrible grandma. | Felaket Büyükanne. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, yeah, she'll hate it. | Evet, nefret edecek. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yeah, well, my mother hates everything. True. | Aynen, annem her şeyden nefret eder. Aynen öyle. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| She hates the boys. Also true. | Çocuklardan da nefret eder. Bu da doğru. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You'll have to say it's a Hanukkah bush. | Bunun bir Hanukah ağacı olduğunu söyleyeceksiniz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I'm not saying it's a Hanukkah bush. | Hanuka ağacı olduğunu falan söylemeyeceğim. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I'm not. | Ben de. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| What's wrong with it? | Neyi var ki bunun ya? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You all right, Grandma? | İyi misin, büyükanne? İyiyim, doli. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Careful of Boadicea. Careful. | Boadicea'ya dikkat et, dikkat. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Er, it's wearing a nappy? | Çocuk bezi ne alâka? Isırdı beni. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| She doesn't like you. | Senden hoşlanmıyor. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Take my bag. | Çantamı tut. İşkence aletleri. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| And you, take that. | Sen de şunu. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Body parts. | Ceset parçaları. Sakın düşüreyim deme! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Give her some air, give her some air. | Çekil önümden, çekil. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Nice drive? | Yolculuk güzel miydi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| She said my hair was slutty. | Saçıma, fahişe saçı gibi olmuş dedi. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Dirty mirror. Where's my boy? | Kirli bir ayna. Oğlum nerede? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Well, don't you give your mother a kiss? | Hak ettiğin hizmet! Anneye bir öpücük yok mu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Er, sorry. | Pardon. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You're fatter. | Kilo almışsın. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes, well, er, I've been eating the furniture! | Evet, kadın eli değince böyle oluyor işte. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Martin, no one likes a smart arse. | Martin, ukâlâ kişileri kimse sevmez. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Right, shall we? | Geçelim mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Doesn't the house look nice? | Ev harika değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| All this fuss for a Christian holiday. | Tüm bu karmaşa Noel için. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| We're supposed to be Jewish. | Yahudiyiz bir de. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Um, what shall I do with this? | Ne yapayım bunu? Ona ver. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Are you still doing your turkey this year? | Bu yıl da hindi yaptın mı? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Well, I shall be eating that, then. | Bunu yiyeceğim öyleyse. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Surely, she wouldn't. | Yapmaz böyle bir şey ya. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Martin, in there is turkey, all right? She's brought her own turkey. | Martin, evde hindi var, tamam mı? Kalkıp kendi hindisini getirmiş. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes, wow. | Aynen öyle. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You don't want me to say anything, do you? | Tamam büyükanne! Kaşık olsa iyi olacak ama. Bir şey dememi istemiyorsun, değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Why? You're not scared of your own mother, are you? | Niye? Kendi öz annenden korkmuyorsun, öyle değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes. | Korkuyorum. Harika! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| No, it's OK, don't do anything. | Tamam, sorun yok. Bir şey yapma. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I just... I just can't believe her. | Aklım almıyor yaptıklarını. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Is my turkey really that horrible and dry? | Hindim gerçekten o kadar kötü ve kuru mu ya? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, not on Christmas Day. | Noel'de gelme bari ya! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Your poor mum. | Zavallı anneniz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Ah, so moist. | Yumuşacık. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| So moist. | Of, yumuşacık. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Lovely moist turkey. | Yumuşacık hindi. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| ♪ Away in a manger No crib for a bed | Yemlikten uzakta Yatılacak yer yok | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| ♪ The little Lord Jesus... ♪ | Yüce Hz. İsa... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes, Jim, er, sorry, er, we don't really do carols. | Kusura bakma Jim, Noel şarkısı söylemiyoruz biz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Carols, no. | Noel şarkısı mı? Hayır. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Because we're, you know, Jewish. | Bildiğin üzere Yahudiyiz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Carols. | Noel şarkısı... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Just about to have your Christmas lunch, are you? | Noel yemeğinden geliyorsun, öyle değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| With anyone in particular? | Özel biriyle mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Some friends. | Birkaç arkadaşla. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Some friends? | Birkaç arkadaş? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes, um... | Evet... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Nigel... | Nigel... | Friday Night Dinner-1 | 2011 |