Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19453
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
God help you. | Tanrı yardımcın olsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You didn't have to wound that man. Yeah, I know. It was just funny. | Adamı yaralamana gerek yoktu. Evet, farkındayım. Ama çok komikti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You willing to fight that hard to protect my property... | Benim malımı da korumak için böyle dövüşeceksen... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll have it in your hold before midnight. | ...gece yarısından önce gemine yollarım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mighty fine shindig. | Şahane bir partiydi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Doc's filling the shepherd in on the plan. | Doktor, rahibe planı anlatıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're ready to move on your signal. | İşaretinle harekete geçmeye hazırız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Doc is the diversion. | Doktor dikkatleri dağıtacak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Did you ever see such a lazy crew? | Daha tembel bir ekip hiç görmüş müydün? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Captain! You're hurt. | Kaptan! Yaralanmışsın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You get us a deal? I got a deal. Now get off my ship. | Anlaşmayı yaptın mı? Yaptım. Şimdi gemimden defol. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, very much for a lovely night then. | Bu hoş gece için teşekkür ederim o zaman. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Are you badly hurt? | Kötü mü yaralandın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We was just about to spring into action, Captain. | Biz de tam harekete geçmeye hazırlanıyorduk, Kaptan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Complicated escape and rescue op. | Çok zor bir kaçırma ve kurtarma operasyonu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I was gonna watch. It was very exciting. | Ben izleyecektim. Çok heyecanlıydı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Thank you for the wine. It's... very fresh. | Şarap için teşekkür ederim. Çok... taze. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
To Kaylee and her inter engine fermentation system. | Kaylee ve motorlar arası fermantasyon sistemi şerefine. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Are you in pain? Absolutely. | Acıyor mu? Kesinlikle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I got stabbed, you know, right here. I saw. | Bıçaklandım, tam şuradan. Gördüm. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't care much for fancy parties. | Fiyakalı partiler bana göre değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Too rough. It wasn't entirely a disaster. | Kaba sabalar. Tamamen bir felaket değildi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I got stabbed, right here. You also lined up exciting new crime. | Bıçaklandım, tam şuradan. Heyecanlı yeni bir suç daha ayarladın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's good to have cargo. | Kargomuz olması iyi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Makes us a target for every other scavenger out there, of course but... | Bütün artıkçıların hedefi haline geleceğiz tabii ki ama... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
sometimes that's fun, too. | ...bazen bu da eğlenceli olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I am grateful, you know, for the ill conceived and highhanded | İstemediğim halde, onurumu korumak adına yaptığın... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
attempt to defend my honor, although I didn't want you to. | ...iyi planlanmamış ve kaba girişim için sana minnettarım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Gracious as that is... as I look back... | Ne kadar minnettar olsan da... geriye baktığımda... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I probably should've stayed out of your world. | ...senin dünyandan uzak durmalıydım. Benim dünyam mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I wasn't gonna stay, you know. | Orada kalmayacaktım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, someone needs to keep Kaylee out of trouble. | Birinin Kaylee'ye göz kulak olması gerekiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And all my things are here. | Ve bütün eşyalarım burada. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Besides, why would I want to leave Serenity? | Ayrıca, neden Serenity'yi terk etmek isteyeyim? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Can't think of a reason. | Aklıma hiçbir neden gelmiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Pardon me for intruding but I believe y'all are carrying something of mine. | Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın ama bana ait olan bir şey taşıyorsunuz. Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın ama bana ait olan bir şey taşıyorsunuz. Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın ama bana ait olan bir şey taşıyorsunuz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ain't yours. Did you think we wouldn't find out you changed your route? | Senin değil. Rotanı değiştirdiğini öğrenmeyeceğimizi mi sanıyordun? Senin değil. Rotanı değiştirdiğini öğrenmeyeceğimizi mi sanıyordun? Senin değil. Rotanı değiştirdiğini öğrenmeyeceğimizi mi sanıyordun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You gonna give us what's due us and every damn thing else on that boat. | Bize olan borcunu ve o teknedeki her şeyi bize vereceksin. Bize olan borcunu ve o teknedeki her şeyi bize vereceksin. Bize olan borcunu ve o teknedeki her şeyi bize vereceksin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And I think maybe you gonna give me a little one on one time with the missus. | Ve bayanla da bizi biraz yalnız bırakmanı isteyeceğim. Ve bayanla da bizi biraz yalnız bırakmanı isteyeceğim. Ve bayanla da bizi biraz yalnız bırakmanı isteyeceğim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, I think you might want to reconsider that last part. | Son söylediğini bir kere daha düşünmek istersin belki. Son söylediğini bir kere daha düşünmek istersin belki. Son söylediğini bir kere daha düşünmek istersin belki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
See, I married me a powerful ugly creature. | Güçlü, çirkin bir yaratıkla evlendim. Güçlü, çirkin bir yaratıkla evlendim. Güçlü, çirkin bir yaratıkla evlendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How can you say that? How can you shame me in front of new people? | Nasıl böyle dersin? Tanımadığımız insanların önünde nasıl beni utandırırsın? Nasıl böyle dersin? Tanımadığımız insanların önünde nasıl beni utandırırsın? Nasıl böyle dersin? Tanımadığımız insanların önünde nasıl beni utandırırsın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If I could make you prettier, I would. | Seni güzelleştirebilseydim, denerdim. Seni güzelleştirebilseydim, denerdim. Seni güzelleştirebilseydim, denerdim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You are not the man I met a year ago. 1 | Bir yıl önce tanıştığım adamdan çok farklısın. 1 Bir yıl önce tanıştığım adamdan çok farklısın. 1 Bir yıl önce tanıştığım adamdan çok farklısın. 1 | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Now, think real hard. | Şimdi iyice bir düşün. Şimdi iyice bir düşün. Şimdi iyice bir düşün. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You been bird doggin' this township a while now. | Uzun süredir bu kasabayı tırtıklıyorsun. Cesedin keyiflerini kaçırmaz. Uzun süredir bu kasabayı tırtıklıyorsun. Cesedin keyiflerini kaçırmaz. Uzun süredir bu kasabayı tırtıklıyorsun. Cesedin keyiflerini kaçırmaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can luxuriate in a nice jail cell... | Güzel bir hücrede lüks içinde yaşayabilirsin... Güzel bir hücrede lüks içinde yaşayabilirsin... Güzel bir hücrede lüks içinde yaşayabilirsin... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
but if your hand touches metal, | ...ama parmakların metale dokunursa... ...ama parmakların metale dokunursa... ...ama parmakların metale dokunursa... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I swear by my pretty floral bonnet I will end you. | ...çiçekli bonemin üstüne yemin ederim ki seni öldürürüm. ...çiçekli bonemin üstüne yemin ederim ki seni öldürürüm. ...çiçekli bonemin üstüne yemin ederim ki seni öldürürüm. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Take him. | Öldürün. Öldürün. Öldürün. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
In the morning, we'll head for Beaumond. Give you a chance to find some work of your own. | Sabah Beaumond'a gideceğiz. Kendine göre iş bulma fırsatın olur. Sabah Beaumond'a gideceğiz. Kendine göre iş bulma fırsatın olur. Sabah Beaumond'a gideceğiz. Kendine göre iş bulma fırsatın olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I appreciate it. This is lovely, but... | Çok teşekkür ederim. Burası çok hoş ama... Çok teşekkür ederim. Burası çok hoş ama... Çok teşekkür ederim. Burası çok hoş ama... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not your clientele? I understand. | Müşteri kitlen değil. Anlıyorum. Müşteri kitlen değil. Anlıyorum. Müşteri kitlen değil. Anlıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You gotta play at being a lady. Well, yes. | Hanımefendi rolü oynama fırsatı. Evet. Hanımefendi rolü oynama fırsatı. Evet. Hanımefendi rolü oynama fırsatı. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, explain to me again why Zoe wasn't in the dress. | Bana bir daha açıkla, elbiseyi neden Zoe giymedi? Bana bir daha açıkla, elbiseyi neden Zoe giymedi? Bana bir daha açıkla, elbiseyi neden Zoe giymedi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Tactics, woman. Needed her in the back. | Taktik. Arka tarafta ona ihtiyacım vardı. Taktik. Arka tarafta ona ihtiyacım vardı. Taktik. Arka tarafta ona ihtiyacım vardı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Besides, those soft cotton dresses feel kinda nice. There's a whole airflow. | Ayrıca pamuklu elbiseler çok hoş. Gayet havadar. Ayrıca pamuklu elbiseler çok hoş. Gayet havadar. Ayrıca pamuklu elbiseler çok hoş. Gayet havadar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You'd know that because... You can't open the book of my life and jump in the middle.*** | Bunu bilmenin sebebi... Hayatımın kitabını açıp, ortasına atlayamazsın. Bunu bilmenin sebebi... Hayatımın kitabını açıp, ortasına atlayamazsın. Bunu bilmenin sebebi... Hayatımın kitabını açıp, ortasına atlayamazsın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Like woman, I'm a mystery. | Kadınlar gibi ben de anlaşılmaz biriyim. Kadınlar gibi ben de anlaşılmaz biriyim. Kadınlar gibi ben de anlaşılmaz biriyim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, best keep it that way. I withdraw the question. | Öyle kalsın. Sorumu geri çekiyorum. Öyle kalsın. Sorumu geri çekiyorum. Öyle kalsın. Sorumu geri çekiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It makes the rain come when you turn it. | Çevirdiğinde, yağmur yağmasını sağlar. Çevirdiğinde, yağmur yağmasını sağlar. Çevirdiğinde, yağmur yağmasını sağlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The rain's very scarce. It comes only when needed most. | Yağmur çok enderdir. Ancak çok ihtiyacın olduğunda yağar. Yağmur çok enderdir. Ancak çok ihtiyacın olduğunda yağar. Yağmur çok enderdir. Ancak çok ihtiyacın olduğunda yağar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And such it is... with men like you. | Ve tıpkı... senin gibi adamlar da. Ve tıpkı... senin gibi adamlar da. Ve tıpkı... senin gibi adamlar da. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This is the most... | Şimdiye kadar gördüğüm Şimdiye kadar gördüğüm Şimdiye kadar gördüğüm | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You... Friend. | Gerçek bir dostsun. Gerçek bir dostsun. Gerçek bir dostsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're the guy! | Harika bir adamsın! Harika bir adamsın! Harika bir adamsın! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll treasure this. | Gözüm gibi bakacağım. Gözüm gibi bakacağım. Gözüm gibi bakacağım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Elder Gommen, thank you for the hospitality. | Misafirperverliğiniz için teşekkür ederim, Gommen. Misafirperverliğiniz için teşekkür ederim, Gommen. Misafirperverliğiniz için teşekkür ederim, Gommen. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We owe you a great debt. | Sana olan borcumuz büyük. Sana olan borcumuz büyük. Sana olan borcumuz büyük. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry we have so little to pay it with... | Karşılığını ödeyecek paramız çok az, kusura bakma... Karşılığını ödeyecek paramız çok az, kusura bakma... Karşılığını ödeyecek paramız çok az, kusura bakma... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
though I hope our gifts will show our regard. | ...ama hediyelerimiz umarım saygımızı ifade eder. ...ama hediyelerimiz umarım saygımızı ifade eder. ...ama hediyelerimiz umarım saygımızı ifade eder. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't think Jayne's ever lettin' go of that stick. | Jayne'in o sopayı bir daha elinden bırakacağını sanmam. Jayne'in o sopayı bir daha elinden bırakacağını sanmam. Jayne'in o sopayı bir daha elinden bırakacağını sanmam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Alliance patrol boat heading into atmo right now. Well, we gotta fly. | İttifak devriye gemisi atmosfere girmek üzere. Havalanmamız lazım. İttifak devriye gemisi atmosfere girmek üzere. Havalanmamız lazım. İttifak devriye gemisi atmosfere girmek üzere. Havalanmamız lazım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We'll pray for a safe voyage... and hope to | Güvenli bir yolculuk için dua edeceğiz ve umarım... Güvenli bir yolculuk için dua edeceğiz ve umarım... Güvenli bir yolculuk için dua edeceğiz ve umarım... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
lay eyes on you again 'ere too long, my friend. | ...kısa bir süre sonra tekrar görüşürüz dostum. ...kısa bir süre sonra tekrar görüşürüz dostum. ...kısa bir süre sonra tekrar görüşürüz dostum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Count on it. Bye, now. Bless you. | Emin olabilirsin. Hoşça kalın. Tanrı sizden razı olsun. Emin olabilirsin. Hoşça kalın. Tanrı sizden razı olsun. Emin olabilirsin. Hoşça kalın. Tanrı sizden razı olsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Who the hell are you? What do you mean? | Sen de kimsin? Ne demek istiyorsunuz? Sen de kimsin? Ne demek istiyorsunuz? Sen de kimsin? Ne demek istiyorsunuz? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I think I was pretty clear. What are you doing on my boat? | Bence son derece açık. Gemimde ne işin var? Bence son derece açık. Gemimde ne işin var? Bence son derece açık. Gemimde ne işin var? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But... You know I'm to cleave to you... | Ama... biliyor olmalısınız, artık size sadığım... Ama... biliyor olmalısınız, artık size sadığım... Ama... biliyor olmalısınız, artık size sadığım... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
To wubba who? | Kime nesin? Kime nesin? Kime nesin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Did Elder Gommen not tell you? | Gommen size söylemedi mi? Gommen size söylemedi mi? Gommen size söylemedi mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Tell me what? Wh... Who are you? | Ne söyleyecekti? Kimsin sen? Ne söyleyecekti? Kimsin sen? Ne söyleyecekti? Kimsin sen? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mr. Reynolds, sir... | Bay Reynolds, efendim... Bay Reynolds, efendim... Bay Reynolds, efendim... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm your wife. | ...ben sizin karınızım. ...ben sizin karınızım. ...ben sizin karınızım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Take my love, take my land ~ | * Senin olsun sevdiğim de, toprağım da * * Senin olsun sevdiğim de, toprağım da * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Tell them I ain't comin'back ~ | * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ But you can't take the sky from me ~~ | * Ama silemezsin kalbimden gökleri * * Ama silemezsin kalbimden gökleri * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Could you repeat that, please? | Bir daha tekrar eder misin lütfen? Bir daha tekrar eder misin lütfen? Bir daha tekrar eder misin lütfen? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I am your wife. | Sizin karınızım. Sizin karınızım. Sizin karınızım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That was your agreement with Elder Gommen... | Gommen ile anlaşmanız böyleydi... Gommen ile anlaşmanız böyleydi... Gommen ile anlaşmanız böyleydi... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
since he hadn't cash or livestock... I... I'm sorry. | ...nakit parası ya da hayvanı olmadığı için... Pardon. ...nakit parası ya da hayvanı olmadığı için... Pardon. ...nakit parası ya da hayvanı olmadığı için... Pardon. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Go back to the part where you're my wife. | Karım olduğun kısma geri dön. Karım olduğun kısma geri dön. Karım olduğun kısma geri dön. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't please you? You can't please me. | Memnun olmadınız mı? Memnun olamam. Memnun olmadınız mı? Memnun olamam. Memnun olmadınız mı? Memnun olamam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You never met me. Zoe, why do I have a wife? | Seninle daha önce tanışmadım. Zoe, neden bir karım var? Seninle daha önce tanışmadım. Zoe, neden bir karım var? Seninle daha önce tanışmadım. Zoe, neden bir karım var? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You got a wife? All I got was that dumb ass stick sounds like it's rainin'. | Karın mı var? Bende sadece yağmur sesi çıkartan salak bir sopa var. Karın mı var? Bende sadece yağmur sesi çıkartan salak bir sopa var. Karın mı var? Bende sadece yağmur sesi çıkartan salak bir sopa var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How come you got a wife? I didn't. | Neden karın var? Karım yok. Neden karın var? Karım yok. Neden karın var? Karım yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're not married. I'm sorry that I shame you. | Evli değiliz. Sizi mahcup ettiğim için özür dilerim. Evli değiliz. Sizi mahcup ettiğim için özür dilerim. Evli değiliz. Sizi mahcup ettiğim için özür dilerim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You don't shame me. Zoe, would you get Wash? | Mahcup etmedin. Zoe, Wash'ı çağırır mısın? Mahcup etmedin. Zoe, Wash'ı çağırır mısın? Mahcup etmedin. Zoe, Wash'ı çağırır mısın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This is Zoe. We need all personnel in the cargo bay. | Zoe konuşuyor. Bütün personel kargo güvertesine gelsin. Zoe konuşuyor. Bütün personel kargo güvertesine gelsin. Zoe konuşuyor. Bütün personel kargo güvertesine gelsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
"All"? I said Wash. Captain, everyone should have | "Herkes mi?" Wash dedim. Bu mutlu gününde... "Herkes mi?" Wash dedim. Bu mutlu gününde... "Herkes mi?" Wash dedim. Bu mutlu gününde... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |