Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19421
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Now go imagine me a bottle of water. | Şimdi de bana bir su getirdiğini hayal et. Şimdi de bana bir su getirdiğini hayal et. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
What is it now? | Ne bu şimdi? Ne bu şimdi? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'm jogging with the captain of the best squad, so I'd say it's pretty crescent. | En iyi takımın kaptanıyla beraber koşuyorum. Bence bu büyük bir şans. En iyi takımın kaptanıyla beraber koşuyorum. Bence bu büyük bir şans. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Race you. Cheering isn't a race. | Seninle yarışıyorum. Amigoluk bir yarışma değildir. Seninle yarışıyorum. Amigoluk bir yarışma değildir. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
This isn't football. There's a competition at the end. | Bu futbol değil. Sonuçta bir rekabet var, değil mi? Bu futbol değil. Sonuçta bir rekabet var, değil mi? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, you're right. On your mark, get set... | Evet, haklısın. 3 deyince, hazır... Evet, haklısın. 3 deyince, hazır... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Oh, she cheats. I like it. | Hile de yapıyor. Bayılırım. Hile de yapıyor. Bayılırım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Zucchini? | Kabak dolması mı? Kabak dolması mı? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Leafy greens? Kale? Jicama? | Yeşil yiyecekler? Lahana? Jicama? Yeşil yiyecekler? Lahana? Jicama? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
And sprouts? | Ve Brüksel lahanası. Ve Brüksel lahanası. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
That's the only thing that sucks about cheer camp. | Amigo kampının en berbat tarafı bu. Amigo kampının en berbat tarafı bu. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
The sacrifices I make for ass. | Hatun için buna katlanabilirim. Hatun için buna katlanabilirim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Remember when I pretended to be into Nickelback for that chick? | Büyük kızı tavlamak için yaptığım Nickelback numarası nasıldı? Büyük kızı tavlamak için yaptığım Nickelback numarası nasıldı? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
God, they suck. So did she. Up top. | Muameleleri berbattı. Kızınki iyiydi. Çak. Muameleleri berbattı. Kızınki iyiydi. Çak. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Dude, I am not gonna high five you for a beejer you got a year ago. | Ahbap, çektirdiğin saksolar için seninle çak bir beşlik yapmayacağım. Ahbap, çektirdiğin saksolar için seninle çak bir beşlik yapmayacağım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
That doesn't count. No. | Bu sayılmaz. Hayır. Bu sayılmaz. Hayır. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Poppy. Hi, sis. | Poppy. Selam, kardeşim. Poppy. Selam, kardeşim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Wipes out the taste of every other candy. | Diğer bütün şekerlemelerin tadını unutturur. Diğer bütün şekerlemelerin tadını unutturur. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'll take everything you got. | Elindekinin hepsini alıyorum. Elindekinin hepsini alıyorum. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Not here, Shawshank. The screws are watching. | Burada olmaz, Shawshank. Herkes bizi izliyor. Burada olmaz, Shawshank. Herkes bizi izliyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Put it in the sycamore tree out back. | Onları arkadaki çınar ağacının altına koyun. Onları arkadaki çınar ağacının altına koyun. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Where's our candy gonna be? Check your pockets. | Çikolataları nerden alacağız? Cebinizden. Çikolataları nerden alacağız? Cebinizden. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I know. She's got the shine. | Evet, Tanrı vergisi yeteneği var. Evet, Tanrı vergisi yeteneği var. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Oh, my God, this is so good. | Tanrım, bu muhteşem. Tanrım, bu muhteşem. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, it is. | Evet, öyle. Evet, öyle. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Diora! | Diora! Diora! | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
God, it is you. | Tanrım, sensin. Tanrım, sensin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
The way the moonlight caught your cheek... | Ay ışığı yanağına vurunca... Ay ışığı yanağına vurunca... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
...for a second there, I thought you were an angel. | ...burada duranın bir melek olduğunu sandım. ...burada duranın bir melek olduğunu sandım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Nope, just the head counselor who decides... | Hayır, ben yarın gün boyunca seni koşturacak olan baş antrenörüm. Hayır, ben yarın gün boyunca seni koşturacak olan baş antrenörüm. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
God, I love it, huh? | Tanrım, buna bayılıyorum. Tanrım, buna bayılıyorum. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Still with the witty repartee, that's terrific. | Hazırcevaplar hiç tükenmiyor. Müthiş. Hazırcevaplar hiç tükenmiyor. Müthiş. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
It shouldn't be this hard, she's like 100 years old. | Bu kadar zor olmamalıydı. Kadın sanki 100 yaşında. Bu kadar zor olmamalıydı. Kadın sanki 100 yaşında. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Shawn. Got a second? Yeah. Sure. | Shawn. Biraz konuşalım mı? Evet, tabii. Shawn. Biraz konuşalım mı? Evet, tabii. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Some of the girls have been talking about you and Nick. | Bazı kızlar sen ve Nick'ten bahsedip duruyor. Bazı kızlar sen ve Nick'ten bahsedip duruyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Don't believe anything anyone says. | Kim ne diyorsa sakın inanma. Kim ne diyorsa sakın inanma. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
They've been saying they think this is the best the team has ever been. | Herkes takımın hiç olmadığı kadar iyi olduğundan bahsediyor. Herkes takımın hiç olmadığı kadar iyi olduğundan bahsediyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Well, that you can believe. | Bak, buna inanabilirsin. Bak, buna inanabilirsin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I just wanted to say thanks. | Sadece teşekkür etmek istedim. Sadece teşekkür etmek istedim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
You guys have been a big help. | Çok yardımınız oldu. Çok yardımınız oldu. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Especially you. | Özellikle senin. Özellikle senin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
It's nice to know that when I get tossed, you're gonna be there to catch me. | Beni fırlattıklarında yakalamak için orada olacağını bilmek güven verici. Beni fırlattıklarında yakalamak için orada olacağını bilmek güven verici. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I mean, not that Bianca wasn't good. | Yani Bianca kötü demiyorum. Yani Bianca kötü demiyorum. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
It's just, I don't know. You feel right. | Bilmiyorum, sadece insan iyi hissediyor. Bilmiyorum, sadece insan iyi hissediyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I like it too. You're like a home run ball. | Benim de hoşuma gidiyor. Sen tur vuruşu gibisin. Benim de hoşuma gidiyor. Sen tur vuruşu gibisin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Fifteen inch brown trout. A mild cold. Double feature. | 40 cm.lik bir alabalık gibi. Ilıman iklim. İki film birden. 40 cm.lik bir alabalık gibi. Ilıman iklim. İki film birden. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I get it. Things that you catch. Shut up. | Anladım. İşte o dediklerinden. Yeter. Anladım. İşte o dediklerinden. Yeter. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I know at the beginning... | Biliyorum, en başta... Biliyorum, en başta... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
...I may have been against you two joining the squad | ...ikinizin takıma katılmasına karşı çıkmıştım... ...ikinizin takıma katılmasına karşı çıkmıştım... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I believe you called us "godless douche monsters. " | Eminim bize "ahlaksız adi canavarlar" demişsindir. Eminim bize "ahlaksız adi canavarlar" demişsindir. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
You'd think as a cheerleader I would be a little more graceful. | Bir amigo kaptanı olarak çok daha ağırbaşlı olmam gerekiyor. Bir amigo kaptanı olarak çok daha ağırbaşlı olmam gerekiyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I like you clumsy. It's like I'm looking behind the curtain. | Senin sakar halini seviyorum. Perdelerinin arkasına bakıyorum hissi veriyor. Senin sakar halini seviyorum. Perdelerinin arkasına bakıyorum hissi veriyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Babe. | Bebeğim. Bebeğim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Rick. | Rick. Rick. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Who's the face eater? Guys, come meet my boyfriend. | Kim o surat yiyen? Çocuklar, gelip erkek arkadaşımla tanışın. Kim o surat yiyen? Çocuklar, gelip erkek arkadaşımla tanışın. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
What is with that car? Maybe he won an LPGA tournament. | O araba ne öyle? Kesin bayanlar golf turnuvasını kazanmıştır. O araba ne öyle? Kesin bayanlar golf turnuvasını kazanmıştır. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I missed you. | Seni çok özledim. Seni çok özledim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Me too. Definitely. | Ben de öyle, kesinlikle. Ben de öyle, kesinlikle. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Guys, this is my boyfriend. | Çocuklar, bu erkek arkadaşım. Çocuklar, bu erkek arkadaşım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Pre fiancé, actually. These are the guys I told you about. | Aslında sözlüsüyüm. Bunlar sana bahsettiğim çocuklar. Aslında sözlüsüyüm. Bunlar sana bahsettiğim çocuklar. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Nick and Shawn. What's up, guys? I'm Dr. Rick. | Nick ve Shawn. N'aber, çocuklar? Ben Dr. Rick. Nick ve Shawn. N'aber, çocuklar? Ben Dr. Rick. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Pound? | Yumruk mu? Yumruk mu? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Aren't you a little young to be a doctor? | Doktor olmak için biraz genç değil misin? Doktor olmak için biraz genç değil misin? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
He's pre med. Then why call yourself "doctor"? | Tıp hazırlık sınıfında. Neden kendine doktor diyorsun? Tıp hazırlık sınıfında. Neden kendine doktor diyorsun? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Why put off the inevitable? | Kaçınılmaz sondan kaçmaya ne hacet? Kaçınılmaz sondan kaçmaya ne hacet? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
You should get that mole checked out. | O benini göstermelisin. O benini göstermelisin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'd do it myself, but I don't have my bag on me. | Ben yapardım ama çantamı getirmedim. Ben yapardım ama çantamı getirmedim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Your book bag? | Kitap çantanı mı? Kitap çantanı mı? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
How'd you two crazy kids meet, Rick? It's a funny story, actually. | Siz iki çılgın nasıl tanıştınız, Rick. Komik bir hikâye aslında. Siz iki çılgın nasıl tanıştınız, Rick. Komik bir hikâye aslında. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Our parents knew each other from way back, and they introduced us. | Ailelerimiz çok önceden birbirlerini tanırlar. Bizi de onlar tanıştırdı. Ailelerimiz çok önceden birbirlerini tanırlar. Bizi de onlar tanıştırdı. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Not that funny a story. Not really even a story. Just like a fact. | Pek komik değilmiş, hatta hikâye bile değil, yavan bir gerçek. Pek komik değilmiş, hatta hikâye bile değil, yavan bir gerçek. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
We've been going out since I was a sophomore. | İkinci sınıftan beri çıkıyoruz. İkinci sınıftan beri çıkıyoruz. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
We should hit it, Carly. I told the guys we'd be done dinner in 45. | Gitmeliyiz, Carly. Arkadaşlara 45 dakika içinde geleceğimi söyledim. Gitmeliyiz, Carly. Arkadaşlara 45 dakika içinde geleceğimi söyledim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
The guys are with you? It was a long ass drive, babe. | Çocuklar da mı geldi? Çok uzun yoldan geldik, bebeğim. Çocuklar da mı geldi? Çok uzun yoldan geldik, bebeğim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
You didn't want me falling asleep at the wheel, did you? | Direksiyon başında uyumamı istemezsin değil mi? Direksiyon başında uyumamı istemezsin değil mi? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
No, I'm glad you made it. | Hayır, gelmene çok sevindim. Hayır, gelmene çok sevindim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, you're glad. I got a rezzy at Red Lobster. | Evet, tabii ki. Red Lobster'dan bir şeyler aldım. Evet, tabii ki. Red Lobster'dan bir şeyler aldım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
We've got a booth in the back behind a plant... | Arka tarafta da baraka gibi bir yerimiz var... Arka tarafta da baraka gibi bir yerimiz var... | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
...so no one can see how much we're all you can eating. | ...kimse senin ne kadar yiyebildiğini de göremez. ...kimse senin ne kadar yiyebildiğini de göremez. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
If you know what I'm saying, boys. | Anladınız siz onu, çocuklar. Anladınız siz onu, çocuklar. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Okay. Oh, Shawn. I have something for you. | Peki. Shawn, sana bir şey vereceğim. Peki. Shawn, sana bir şey vereceğim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Sweet deal you kids got going on here. | Burada işiniz iş çocuklar. Burada işiniz iş çocuklar. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Wish I could hang out, play all summer. | Keşke ben de kalıp bütün yaz takılsaydım. Keşke ben de kalıp bütün yaz takılsaydım. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'm just a little busy picking my specialty. | Özel sözleşmemi toparlamakla çok meşgulüm ki. Özel sözleşmemi toparlamakla çok meşgulüm ki. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Specialty? You're a freshman. | Sözleşme mi? Daha birinci sınıftasın. Sözleşme mi? Daha birinci sınıftasın. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Your specialty should be putting a cow in the dean's office. | Sözleşmen Dekan'ın odasında boş kâğıt olarak duruyordur. Sözleşmen Dekan'ın odasında boş kâğıt olarak duruyordur. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Animal House reference. Love it! | Animal House'tan alıntı. Bunu sevdim. Animal House'tan alıntı. Bunu sevdim. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
My mom sent mine, so I don't need yours anymore. | Annem benimkileri gönderdi seninkileri alabilirsin. Annem benimkileri gönderdi seninkileri alabilirsin. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Thanks. Sure. | Sağ ol. Bir şey değil. Sağ ol. Bir şey değil. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
And, chief. Next time, if my girl needs something, she can borrow it from me. | Şef, sevgilimin bir şeye ihtiyacı olursa benden alabilir. Şef, sevgilimin bir şeye ihtiyacı olursa benden alabilir. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Rick, he was just being nice. | Rick, sadece iyilik yapıyordu. Rick, sadece iyilik yapıyordu. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Those feet look pretty small. What are they, a seven? | Demek ayakların o kadar küçük? 37 mi giyiyorsun? Demek ayakların o kadar küçük? 37 mi giyiyorsun? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Ten and a half, papo. | 42, papo. 42, papo. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Eleven in Crocs. | Terlikte 43. Terlikte 43. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
What's the name of that girl who was 5'7", blond hair, blue eyes? | 1.60, sarışın mavi gözlü kızın adı neydi? 1.60, sarışın mavi gözlü kızın adı neydi? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
She's like a dragon. Reminds me of Christmas. | Ejderha gibiydi. Bana Noel'i hatırlatıyor. Ejderha gibiydi. Bana Noel'i hatırlatıyor. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
It's Carols, Care holes, Car Caroline. Caroline. | Carol gibi bir şeydi. Caroline. Caroline. Carol gibi bir şeydi. Caroline. Caroline. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
I'm running out of ink. You got a pen? | Kalem bitiyor. Kalemin var mı, Shawn? Kalem bitiyor. Kalemin var mı, Shawn? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
It's been five minutes. Really? That was five minutes? | Daha 5 dakika oldu. Hadi ya? 5 dakika mı? Daha 5 dakika oldu. Hadi ya? 5 dakika mı? | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |
Guess I really do suck in bed. | Yatakta harbiden de kötüyüm galiba. Yatakta harbiden de kötüyüm galiba. | Fired Up-1 | 2009 | ![]() |