• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19425

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
He knows he's gonna be good, so he's good. And he takes chances. İyi oynayacağına inanıyor ve oynuyor. Risk alıyor. İyi oynayacağına inanıyor ve oynuyor. Risk alıyor. Fired Up-1 2009 info-icon
Either bet big or go home. Ya hep ya hiç. Ya hep ya hiç. Fired Up-1 2009 info-icon
If you don't wanna take any chances, then you shouldn't even be here. Böyle yapacaksanız hiç gelmeseydiniz daha iyiydi. Böyle yapacaksanız hiç gelmeseydiniz daha iyiydi. Fired Up-1 2009 info-icon
...even if it means taking endless shit... O mankafalı Panterlerden laf yeme pahasına da olsa geliyorsunuz. O mankafalı Panterlerden laf yeme pahasına da olsa geliyorsunuz. Fired Up-1 2009 info-icon
I wanna cut the blond one. O sarışını yontmak istiyorum. O sarışını yontmak istiyorum. Fired Up-1 2009 info-icon
What? I'm just saying. Nasıl? Lafın gelişi. Nasıl? Lafın gelişi. Fired Up-1 2009 info-icon
Come on, guys. Let's be cocky assholes. Hadi, çocuklar. Burnu havada birer pislik olalım. Hadi, çocuklar. Burnu havada birer pislik olalım. Fired Up-1 2009 info-icon
He's right. Çok haklı. Çok haklı. Fired Up-1 2009 info-icon
And I can say that... Şunu söyleyebilirim ki... Şunu söyleyebilirim ki... Fired Up-1 2009 info-icon
...because I am the best cheerleader here, so you can all suck my dick. ...buradaki en iyi amigo benim hepimiz şeyimi yiyin. ...buradaki en iyi amigo benim hepimiz şeyimi yiyin. Fired Up-1 2009 info-icon
All right, let's do this. Hadi baştan alalım. Hadi baştan alalım. Fired Up-1 2009 info-icon
And remember, you're awesome. Let's risk it to get the biscuit. Unutmayın, siz müthişsiniz. Risk yoksa zafer de yoktur. Unutmayın, siz müthişsiniz. Risk yoksa zafer de yoktur. Fired Up-1 2009 info-icon
All right, get cocky, bitches. Hadi burnu kalkık sürtükler. Hadi burnu kalkık sürtükler. Fired Up-1 2009 info-icon
All you chumps Think you got poise "Mankafalar, sanıyorsunuz çok iyisiniz." "Mankafalar, sanıyorsunuz çok iyisiniz." Fired Up-1 2009 info-icon
You prance around like little toys "Küçük çocuk misali hareketleriniz." 1 "Küçük çocuk misali hareketleriniz." 1 Fired Up-1 2009 info-icon
Do you really think You can make some noise? "Yanılıyorsunuz, çünkü en iyisi biziz." "Yanılıyorsunuz, çünkü en iyisi biziz." Fired Up-1 2009 info-icon
Get cocky. Get cocky. Burunlar havaya. Burunlar havaya. Burunlar havaya. Burunlar havaya. Fired Up-1 2009 info-icon
Let's go, tigres. Hadi, Kaplanlar. Hadi, Kaplanlar. Fired Up-1 2009 info-icon
All right, get cocky. Burunları kaldırın. Burunları kaldırın. Fired Up-1 2009 info-icon
Keep it tight. Biraz daha dikkat. Biraz daha dikkat. Fired Up-1 2009 info-icon
Everybody, let's work. Çalışmaya devam, millet. Çalışmaya devam, millet. Fired Up-1 2009 info-icon
Three, four, five, six, seven, eight. Three, four, five, six, seven, eight. 3, 4, 5, 6, 7, 8. 3, 4, 5, 6, 7, 8. 3, 4, 5, 6, 7, 8. 3, 4, 5, 6, 7, 8. Fired Up-1 2009 info-icon
There it is. İşte bu. İşte bu. Fired Up-1 2009 info-icon
I'm doing it, brother. Oluyor, kardeşim. Oluyor, kardeşim. Fired Up-1 2009 info-icon
All right, la tigres. Come on. Evet, kaplanlarım benim! Evet, kaplanlarım benim! Fired Up-1 2009 info-icon
One, two, three. 1, 2, 3. 1, 2, 3. Fired Up-1 2009 info-icon
Tigers! Kaplanlar! Kaplanlar! Fired Up-1 2009 info-icon
One, two, three, frauds! 1, 2, 3, sahtekârlar! 1, 2, 3, sahtekârlar! Fired Up-1 2009 info-icon
Rick? These two have been playing you. Rick. Bu ikisi bunca zaman sizi kandırdı. Rick. Bu ikisi bunca zaman sizi kandırdı. Fired Up-1 2009 info-icon
They didn't come because they like cheerleading. Buraya amigoluk için gelmediler. Buraya amigoluk için gelmediler. Fired Up-1 2009 info-icon
They came here because they like cheerleaders. Amigo kızlar için geldiler. Amigo kızlar için geldiler. Fired Up-1 2009 info-icon
Yeah, we know. Everyone knows. Evet, biliyoruz. Bunu herkes biliyor. Evet, biliyoruz. Bunu herkes biliyor. Fired Up-1 2009 info-icon
Why are you here? What's going on, Rick? Neden geldiniz? Neler oluyor, Rick? Neden geldiniz? Neler oluyor, Rick? Fired Up-1 2009 info-icon
Bus tickets. Damn it. Otobüs biletleri. Da da! Kahretsin. Otobüs biletleri. Da da! Kahretsin. Fired Up-1 2009 info-icon
Your friends were planning on leaving before the competition... Dostlarınız ardında bırakacaklarını hiç düşünmeden... Dostlarınız ardında bırakacaklarını hiç düşünmeden... Fired Up-1 2009 info-icon
...without any feeling for anyone they may have left in their wake. ...yarışmadan önce gizlice gitmeyi planlıyorlar. ...yarışmadan önce gizlice gitmeyi planlıyorlar. Fired Up-1 2009 info-icon
Animals. You were gonna leave? Hayvanlar. Gidecek miydiniz? Hayvanlar. Gidecek miydiniz? Fired Up-1 2009 info-icon
Well, we were gonna, but we didn't. That's way before you and I ever Gidecektik, ama gitmedik. Sen ve ben şey olmadan... Gidecektik, ama gitmedik. Sen ve ben şey olmadan... Fired Up-1 2009 info-icon
You were gonna do this to the squad? I can explain. Takıma bunu yapacak mıydınız? Carly, açıklayabilirim. Takıma bunu yapacak mıydınız? Carly, açıklayabilirim. Fired Up-1 2009 info-icon
I can't believe you. I mean, I knew you were here to get girls, but... Kızları götürmek için geldiğini biliyordum ama... Kızları götürmek için geldiğini biliyordum ama... Fired Up-1 2009 info-icon
... I thought you started to get into it. I did. ...bu işe ısınmaya başladığını sanıyordum. Isındım. ...bu işe ısınmaya başladığını sanıyordum. Isındım. Fired Up-1 2009 info-icon
Wait, that doesn't sound right. That sounds exactly right. Bu kulağa pek doğru gelmiyor. Hayır, çok doğru geliyor. Bu kulağa pek doğru gelmiyor. Hayır, çok doğru geliyor. Fired Up-1 2009 info-icon
Bail, brother. Bail. Dayan, kardeşim. Dayan. Dayan, kardeşim. Dayan. Fired Up-1 2009 info-icon
I really like you, Carly. Senden hoşlanıyorum, Carly. Senden hoşlanıyorum, Carly. Fired Up-1 2009 info-icon
That's close enough, dicklick. Bu mesafe yeter, sikik. Bu mesafe yeter, sikik. Fired Up-1 2009 info-icon
This is how you show someone you like them, Shawn? By lying to them? İnsanlara onlardan hoşlandığını böyle mi gösterirsin? Yalan söyleyerek mi? İnsanlara onlardan hoşlandığını böyle mi gösterirsin? Yalan söyleyerek mi? Fired Up-1 2009 info-icon
To be fair, he lied to you before he really cared... Aslında, o önceden yalan söyledi... Aslında, o önceden yalan söyledi... Fired Up-1 2009 info-icon
...then he tried super hard to word it so it wouldn't be a lie after that. ...sonradan bunu sana söylemek için çok uğraştı. Sonrasında yalan yok. ...sonradan bunu sana söylemek için çok uğraştı. Sonrasında yalan yok. Fired Up-1 2009 info-icon
Just so we're on the same page. Yani aynı şeyi söylüyoruz. Yani aynı şeyi söylüyoruz. Fired Up-1 2009 info-icon
You're a tool for healing. That's right. Sen önce kendini iyileştir. Doğru. Sen önce kendini iyileştir. Doğru. Fired Up-1 2009 info-icon
You're the guy who's fancy with his words. Süslü püslü cümleler kuran sensin. Süslü püslü cümleler kuran sensin. Fired Up-1 2009 info-icon
Well, then, why don't I just read your diary? O zaman ben direk günlüğünü okuyayım. O zaman ben direk günlüğünü okuyayım. Fired Up-1 2009 info-icon
Where did you get that? I've done a bad thing. I'm so sorry. Nerden buldun onu? Çok kötü bir şey yaptım. Affedersiniz. Nerden buldun onu? Çok kötü bir şey yaptım. Affedersiniz. Fired Up-1 2009 info-icon
I'm sorry. I'm a sorry Suzy right now. He tricked me. Üzgünüm, Suzy. Beni kandırdı. Üzgünüm, Suzy. Beni kandırdı. Fired Up-1 2009 info-icon
You tricked me. Sen beni kandırdın. Sen beni kandırdın. Fired Up-1 2009 info-icon
This is how it happened. Aynen şöyle oldu. Aynen şöyle oldu. Fired Up-1 2009 info-icon
Brewster! Brewster! Brewster! Fired Up-1 2009 info-icon
He said he wanted to leave you a note, I brought him to the bunk. Size bir not bırakmak istediğini söyledi ben de onu odaya götürdüm. Size bir not bırakmak istediğini söyledi ben de onu odaya götürdüm. Fired Up-1 2009 info-icon
He must've seen your stuff on the couch. Kanepede eşyalarınızı görmüş olmalı. Kanepede eşyalarınızı görmüş olmalı. Fired Up-1 2009 info-icon
Why was it on the couch? I was cleaning up your mess. Eşyalar kanepede ne arıyordu? Pisliğinizi topluyordum. Eşyalar kanepede ne arıyordu? Pisliğinizi topluyordum. Fired Up-1 2009 info-icon
I told you I can't stand clutter. I warned you. Ben sizi bu konuda uyarmıştım. Ben sizi bu konuda uyarmıştım. Fired Up-1 2009 info-icon
Give me the book back. "Cheer camp, day one. Pislik herif, ver şu defteri bana. "Amigo kampı, 1. gün. Pislik herif, ver şu defteri bana. "Amigo kampı, 1. gün. Fired Up-1 2009 info-icon
The sun rises in the summer sky... Güneş, tıpkı Rembrandt'ın fırçasından çıkan... Güneş, tıpkı Rembrandt'ın fırçasından çıkan... Fired Up-1 2009 info-icon
...like Rembrandt's brush on a dogwood branch. " ...kızılcık ağacı misali gökyüzünü ışığıyla doldurmuş. ...kızılcık ağacı misali gökyüzünü ışığıyla doldurmuş. Fired Up-1 2009 info-icon
Queeratron. Let's go. Give it to me. Dangalak. Ver şu defteri dedim. Dangalak. Ver şu defteri dedim. Fired Up-1 2009 info-icon
Back up, Abercrombie & Bitch. Çekil, seni dümbük. Çekil, seni dümbük. Fired Up-1 2009 info-icon
"And thereby Diora " "Bir de Diora... "Bir de Diora... Fired Up-1 2009 info-icon
"I lie awake thinking, will I ever say 'Diora,' as a whisper in an ear? "Düşümde uzanıp kulaklarına 'Diora' dedim bir fısıltıyla." "Düşümde uzanıp kulaklarına 'Diora' dedim bir fısıltıyla." Fired Up-1 2009 info-icon
Will she ever say "I love you," in a moment with a tear?" "Duyarsam ondan "seni seviyorum" artık benimdir bu dünya" "Duyarsam ondan "seni seviyorum" artık benimdir bu dünya" Fired Up-1 2009 info-icon
Carly, I'm really sorry. I didn't mean to hurt you. Carly, bak, gerçekten çok üzgünüm. Seni üzmek istemedim. Carly, bak, gerçekten çok üzgünüm. Seni üzmek istemedim. Fired Up-1 2009 info-icon
Just leave, okay? Just leave like you always planned on doing. Git, tamam mı? Önceden planladığın gibi git. Git, tamam mı? Önceden planladığın gibi git. Fired Up-1 2009 info-icon
Carly, please, let me explain. Give me just one second. Carly, açıklamama izin ver. Dur da anlatayım. Carly, açıklamama izin ver. Dur da anlatayım. Fired Up-1 2009 info-icon
See you later, high school. Sonra görüşürüz, Liseli. Sonra görüşürüz, Liseli. Fired Up-1 2009 info-icon
I didn't write that. I bought the book. It was in there. Bak, bunu ben yazmadım. Bunu satın aldım. Zaten oradaydı... Bak, bunu ben yazmadım. Bunu satın aldım. Zaten oradaydı... Fired Up-1 2009 info-icon
It was beautiful. Çok güzeldi. Çok güzeldi. Fired Up-1 2009 info-icon
Never really thought of that one. Böyle olacağını tahmin etmiyordum. Böyle olacağını tahmin etmiyordum. Fired Up-1 2009 info-icon
Using one's true feelings to wrangle snooch. Sonuca ulaşmak için gerçek hislerini kullan. Sonuca ulaşmak için gerçek hislerini kullan. Fired Up-1 2009 info-icon
So simple. Bu kadar basit. Bu kadar basit. Fired Up-1 2009 info-icon
So we lied and we got caught. So what, huh? Yalan söyledik ve yakalandık. Ne olmuş yani? Yalan söyledik ve yakalandık. Ne olmuş yani? Fired Up-1 2009 info-icon
We're humans. Humans lie. Bizler insanız. İnsanlar yalan söyler. Bizler insanız. İnsanlar yalan söyler. Fired Up-1 2009 info-icon
They tell big gigantic two week long lies because they're humans. Koca 2 hafta boyunca yalan söyledik çünkü biz insanız. Koca 2 hafta boyunca yalan söyledik çünkü biz insanız. Fired Up-1 2009 info-icon
Stop saying "humans. " We did this. İnsanlar demeyi keser misin? Bunu biz yaptık. İnsanlar demeyi keser misin? Bunu biz yaptık. Fired Up-1 2009 info-icon
Because we're humans. Çünkü biz insanız. Çünkü biz insanız. Fired Up-1 2009 info-icon
All right, humans are the only species that can lie. İnsanlar yalan söyleyebilen tek türdür. İnsanlar yalan söyleyebilen tek türdür. Fired Up-1 2009 info-icon
Except for maybe chameleons. Bukalemunlar hariç. Bukalemunlar hariç. Fired Up-1 2009 info-icon
And possums. They play dead. Ve keseli sıçanlar. Onlar ölü taklidi yapar. Ve keseli sıçanlar. Onlar ölü taklidi yapar. Fired Up-1 2009 info-icon
It's Downey's bracelet. Yeah, I love that kid, huh? Downey'nin bilekliği. O çocuğu severim. Downey'nin bilekliği. O çocuğu severim. Fired Up-1 2009 info-icon
Said it was cool, so he gave it to me. How nice. Havalı bir şey olduğu için bana verdi. Ne güzel. Havalı bir şey olduğu için bana verdi. Ne güzel. Fired Up-1 2009 info-icon
Those are his... beads, bro. Bu onun şey tespihi, kardeşim. Bu onun şey tespihi, kardeşim. Fired Up-1 2009 info-icon
Downey liked you. Like, "liked you" liked you. Downey senden hoşlanmış. Yani bildiğin anlamda. Downey senden hoşlanmış. Yani bildiğin anlamda. Fired Up-1 2009 info-icon
I'm Nick. This is Shawn. Ben Nick, bu Shawn. Ben Nick, bu Shawn. Fired Up-1 2009 info-icon
What's up? I'm Downey. Hey. Nice to meet you. Downey. Memnun olduk. Downey. Memnun olduk. Fired Up-1 2009 info-icon
Yeah. It's gonna be fun. Eğlenceli olacak. Eğlenceli olacak. Fired Up-1 2009 info-icon
Diora. Diora. Diora. Fired Up-1 2009 info-icon
Hey, Nick. You wanna go out on the field... Hey, Nick. Beraber açıklığa gidelim mi... Hey, Nick. Beraber açıklığa gidelim mi... Fired Up-1 2009 info-icon
...and maybe count shooting stars with me? ...kayan yıldızları sayarız. ...kayan yıldızları sayarız. Fired Up-1 2009 info-icon
You're classic, Downey. Classic. Alem adamsın, Downey. Alem adamsın. Alem adamsın, Downey. Alem adamsın. Fired Up-1 2009 info-icon
Raw hamburger fight! Çiğ hamburger savaşı. Çiğ hamburger savaşı. Fired Up-1 2009 info-icon
I'm hit. Vuruldum. Vuruldum. Fired Up-1 2009 info-icon
Medic! This man needs some jocks ygen. Sıhhiye. Bu adama oksijen gerek. Sıhhiye. Bu adama oksijen gerek. Fired Up-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19420
  • 19421
  • 19422
  • 19423
  • 19424
  • 19425
  • 19426
  • 19427
  • 19428
  • 19429
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim