Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 166644

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
l'm a doctor. An Army medic.	Doktorum ben. Orduda sıhhiyeyim.	The Lucky Ones-5	2008
Does that hurt? lt's okay.	Acıdı mı? Sorun değil.	The Lucky Ones-5	2008
Hey, you mind if l use your phone?	Telefonunu kullanabilir miyim?	The Lucky Ones-5	2008
Sorry l missed you,	Kusura bakma, seni özledim,...	The Lucky Ones-5	2008
and l do miss you,	...hem de çok,...	The Lucky Ones-5	2008
but l'm gonna be another day or two, so...	...ama bir iki gün içerisinde oradayım...	The Lucky Ones-5	2008
l love you. Okay.	Seni seviyorum. Tamam.	The Lucky Ones-5	2008
lf you kill yourself, Cheaver, do you know where you go?	Kendini öldürürsen, nereye gideceğini biliyor musun, Cheaver?	The Lucky Ones-5	2008
l feel like l'm in it.	İçinde gibiyim zaten.	The Lucky Ones-5	2008
l think it's your girlfriend.	Sanırım kız arkadaşın.	The Lucky Ones-5	2008
and then l'm going right home. Okay, babe?	...sonra eve geleceğim. Tamam mı bebeğim?	The Lucky Ones-5	2008
No, l'm with two guys.	Hayır, üç erkeğiz.	The Lucky Ones-5	2008
All right. Well, let	Peki. Seni...	The Lucky Ones-5	2008
l love you, too, baby.	Ben de seni seviyorum, bebeğim.	The Lucky Ones-5	2008
Well, most of what l said was true.	Dediklerimin çoğu doğruydu.	The Lucky Ones-5	2008
That's 'cause l'm not going to a tittie bar.	Öyle bir bara gitmeyeceğim de ondan.	The Lucky Ones-5	2008
l didn't say she was my soul mate.	Ruh ikizim olduğunu söylemedim ki.	The Lucky Ones-5	2008
lf Randy lied to me...	Randy bana yalan söyleseydi,...	The Lucky Ones-5	2008
l'd take that guitar,	...şu gitarı alır,...	The Lucky Ones-5	2008
and l would bust it over his head and the damn lap dancers, too.	...onun ve kucak dansçılarının kafasında paralardım.	The Lucky Ones-5	2008
ls that l got wounded in the dick. That's the big problem.	Sikimden yaralandım. Büyük sorun bu.	The Lucky Ones-5	2008
But l thought you said...	Ama demiştin ki...	The Lucky Ones-5	2008
l can't get it up. Okay? You happy?	Kalkmıyor. Tamam mı? Mutlu oldun mu?	The Lucky Ones-5	2008
l got the name of a place in Vegas where they got real pros,	Vegas'ta, gerçekten profesyonellerin olduğu bir yerin adı var elimde...	The Lucky Ones-5	2008
and l'm gonna see if they can get me hard.	...ve bakalım sertleştirebilecekler mi diye oraya gidiyorum.	The Lucky Ones-5	2008
Because she doesn't know where l'm wounded.	Çünkü nereden yaralandığımı bilmiyor.	The Lucky Ones-5	2008
She's not gonna be interested if she knows l'm not working right.	İşe yaramaz olduğumu bilse, beni sallamaz.	The Lucky Ones-5	2008
No. You don't know that. Yeah, l do know that.	Hayır. Bunu bilemezsin. Evet, biliyorum.	The Lucky Ones-5	2008
lf it's not working, she and l got nothing to talk about.	Benimki işe yaramıyorsa, onunla konuşacağımız bir şey yok demektir.	The Lucky Ones-5	2008
Just... Colee	Şunu... Colee...	The Lucky Ones-5	2008
lt's like a balloon, and all you gotta do is just pump it, pump it up.	Balon gibi, ve tek yapman gereken pompalamak.	The Lucky Ones-5	2008
Rent a car folks gave me the go ahead, so l can do it.	Arabayı kiralayanlardan izin çıktı, yapabilirim yani.	The Lucky Ones-5	2008
l haven't spoke to my mom in three years.	Üç yıldır annemle konuşmuyorum.	The Lucky Ones-5	2008
She kicked me out of the house when l was 16.	16 yaşımdayken beni evden attı.	The Lucky Ones-5	2008
The only people l really want to talk to now	Şu an tek konuşmak isteğim insanlar...	The Lucky Ones-5	2008
l'm gonna stay with them from now on.	Bundan böyle onlarda kalacağım.	The Lucky Ones-5	2008
They don't even know l'm coming.	Geleceğimi bile bilmiyorlar.	The Lucky Ones-5	2008
l think she went across the street to the church.	Sanırım yolun karşısındaki kiliseye gitti.	The Lucky Ones-5	2008
He stopped me and then he said, ''What do you do?	Beni durdurdu ve dedi ki, "Ne yapıyorsun?"	The Lucky Ones-5	2008
''What do l do?'' ''What business are you in?''	"Ne mi yapıyorum?" "Hangi işle meşgulsün?"	The Lucky Ones-5	2008
And it's funny 'cause l always say, ''Well, l'm in the love business.''	Komik olmuştu çünkü her zaman derim ki, "Sevgi işindeyim."	The Lucky Ones-5	2008
l know l sure do.	Ben kesin isterim.	The Lucky Ones-5	2008
That's what l call a good C.E.O.	İyi CEO diye buna derim.	The Lucky Ones-5	2008
We should get out of here. Yeah, l know.	Buradan çıkmalıyız. Evet, biliyorum.	The Lucky Ones-5	2008
l encourage you to speak out.	...açıkça söylemenizi istiyorum.	The Lucky Ones-5	2008
l'm hoping you can pray for us.	Umarım bizim için dua edersiniz.	The Lucky Ones-5	2008
ln Jesus' name we pray. Amen.	İsa'nın adıyla duacıyız. Âmin.	The Lucky Ones-5	2008
And be sure to say a prayer	Ayrıca dua okumayı...	The Lucky Ones-5	2008
And for Brother T.K., make his wounded	T.K. kardeşin de mahrem yerini...	The Lucky Ones-5	2008
Well, l hope you're hungry.	Umarım açsınızdır.	The Lucky Ones-5	2008
That's very nice of you but	Çok naziksiniz ama...	The Lucky Ones-5	2008
l'm Stan Tilson, and you don't need to be polite about it.	Adım Stan Tilson, bu kadar kibar olmanıza gerek yok.	The Lucky Ones-5	2008
l want you folks to come and that's it.	Geleceksiniz, o kadar.	The Lucky Ones-5	2008
l've got five set up here, so l need to get a few more.	Bende beş tane var, biraz daha gerekecek.	The Lucky Ones-5	2008
lt really is. The place looks fabulous.	Gerçekten. Burası bir harika.	The Lucky Ones-5	2008
l work for my dad. l work in commodities.	Babam için çalışıyorum. Borsa işlerine bakıyorum.	The Lucky Ones-5	2008
Yeah, l got a brother stationed in Korea	Bir kardeşim Kore'de görev yapıyor,...	The Lucky Ones-5	2008
Yeah. l mean, just about. You know, my mom's not.	Evet. Yani neredeyse. Annem değil.	The Lucky Ones-5	2008
lt's a big mess over there, isn't it?	Orası karmakarışık, değil mi?	The Lucky Ones-5	2008
Well, of course it is. lt's a war.	Tabii ki. Savaş bu.	The Lucky Ones-5	2008
lt can't be all perfect.	Her şey kusursuz olamaz ki.	The Lucky Ones-5	2008
But l'm not for the war.	Ama ben pek savaş yanlısı değilim.	The Lucky Ones-5	2008
l don't think it's a great thing.	Pek iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum.	The Lucky Ones-5	2008
l can change my mind, can't l?	Fikrimi değiştirebilirim, değil mi?	The Lucky Ones-5	2008
That's not the point, Peter. l mean, you don't get it.	Konu bu değil, Peter. Yani anlamıyorsun.	The Lucky Ones-5	2008
Guys For what?	Beyler... Ne için?	The Lucky Ones-5	2008
l bet that's not too easy.	Bahse girerim çok da kolay değildir.	The Lucky Ones-5	2008
lf that's your attitude, no wonder we're losing.	Tavrınız buysa, kaybetmemiz şaşılacak bir şey değil.	The Lucky Ones-5	2008
Well, l don't have to listen to this crap.	Bu saçmalığı dinlemek zorunda değilim.	The Lucky Ones-5	2008
Come on. No, but you just	Hadi ama. Hayır ama sen...	The Lucky Ones-5	2008
lt's fine.	Önemi yok.	The Lucky Ones-5	2008
ls that your friend?	Arkadaşın mı?	The Lucky Ones-5	2008
The girl l'm with?	Benimle gelen kız mı?	The Lucky Ones-5	2008
l'm separated.	Ayrı yaşıyoruz.	The Lucky Ones-5	2008
lt means ''mmm.''	"Mmm!" demek.	The Lucky Ones-5	2008
As a matter of fact, l do.	Aslına bakarsak, evet.	The Lucky Ones-5	2008
l think she likes him.	Sanırım kadın ondan hoşlanıyor.	The Lucky Ones-5	2008
Of course l can dance.	Tabii ki dans edebilirim.	The Lucky Ones-5	2008
Nah, l meant your leg.	Hayır, ayağın yüzünden demiştim.	The Lucky Ones-5	2008
l don't know. We could try.	Bilmiyorum. Deneyebiliriz.	The Lucky Ones-5	2008
Yeah, a little, l guess.	Evet, biraz.	The Lucky Ones-5	2008
l think if you put your foot on mine...	Bence ayağını benimkinin üstüne koyarsan...	The Lucky Ones-5	2008
Nah, l don't want to stay here.	Hayır, burada kalmak istemiyorum.	The Lucky Ones-6	2008
Yeah, you could have slept while l was driving.	Ben sürerken uyuyabilirdin.	The Lucky Ones-6	2008
l think these are the guest rooms.	Sanırım misafir odaları bunlar.	The Lucky Ones-6	2008
l'm gonna take this one.	Ben bunu alıyorum.	The Lucky Ones-6	2008
l think l found Cheaver.	Galiba Cheaver'ı buldum.	The Lucky Ones-6	2008
l think l'm fixing to come!	Sanırım orgazm olmak üzereyim!	The Lucky Ones-6	2008
lt's just my husband.	Kocam.	The Lucky Ones-6	2008
''l think l'm fixin' to come!''	"Sanırım orgazm olmak üzereyim!"	The Lucky Ones-6	2008
l told this guy in the band about Randy's guitar,	Grup elemanına Randy'nin gitarından bahsettim,...	The Lucky Ones-6	2008
lt'd be nice to go hiking when we get to the Rockies,	Rocky dağlarına vardığımızda yürüyüşe çıkmak güzel olurdu,...	The Lucky Ones-6	2008
lt's a good one.	Güzel parça.	The Lucky Ones-6	2008
l know a guy who'd come over here right now and give you ten grand for it.	Buraya hemen gelip buna on bin verebilecek bir herif tanıyorum.	The Lucky Ones-6	2008
lt's a very special instrument you've got there.	Bu sendeki çok özel bir enstrüman.	The Lucky Ones-6	2008
No, l thought it was just a stolen guitar.	Hayır, ben sadece çalıntı bir gitar olduğunu düşünmüştüm.	The Lucky Ones-6	2008
lt's not stolen.	Çalıntı değil.	The Lucky Ones-6	2008
lt belonged to his daddy.	Babasınınmış.	The Lucky Ones-6	2008
l will get you the money.	Ben parayı bulacağım.	The Lucky Ones-6	2008
l will take care of it. l said l will and l will.	İcabına bakacağım. Bulacağım dedim ve bulacağım da.	The Lucky Ones-6	2008