• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151385

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Are you crazy... Çıldırdın mı... Soom-1 2007 info-icon
Come here! Come outside! Buraya gel! Dışarı çık! Soom-1 2007 info-icon
Damn idiot. You bastard! Lanet gerzek. Seni piç! Soom-1 2007 info-icon
"Death row inmate jang Jin tried to commit suicide again today." "İdam mahkumu Jang jin bugün tekrar intihar etmeye kalkıştı. " Soom-1 2007 info-icon
"We take you to the scene." "Sizi olay yerine götürüyoruz. " Soom-1 2007 info-icon
"At 1 o'clock this afternoon," "Bugün öğleden sonra birde... Soom-1 2007 info-icon
"Death row inmate jang Jin stabbed his neck with a sharp object." ...idam mahkumu Jang jin boynuna keskin bir nesne batırdı. " Soom-1 2007 info-icon
"He is currently undergoing surgery at a hospital." "Şu anda bir hastanede ameliyat oluyor. " Soom-1 2007 info-icon
"According to sources," "Kaynaklara göre... Soom-1 2007 info-icon
"Jang Jin was to be executed tomorrow," ...Jang jin yarın infaz edilecekti," Soom-1 2007 info-icon
"And the date will be extended a day" "ve şimdi infaz, intihar girişimine bağlı olarak... Soom-1 2007 info-icon
"Due to his suicide attempt." ...bir gün ertelendi." Soom-1 2007 info-icon
"On december 9, 2005," "9 Aralık 2005'te... Soom-1 2007 info-icon
"Jang Jin murdered his wife and two daughters at his home." ...Jang jin evinde, karısını ve iki çocuğunu öldürmüştü. " Soom-1 2007 info-icon
"He was given the death sentence for his crime," "İşlediği suç için, idam cezasına çarptırılmıştı," Soom-1 2007 info-icon
"But his motivation for the murders has yet to be revealed." "ama cinayeti neden işlediği daha ortaya çıkmadı." Soom-1 2007 info-icon
"Until jang Jin was arrested," "Jang jin tutuklanana kadar... Soom-1 2007 info-icon
"He was sleeping" ...ölmüş ailesiyle birlikte... Soom-1 2007 info-icon
"Together with his dead family..." ...uyuyordu." Soom-1 2007 info-icon
Myung Hee, it's snowing outside. Myung hee, dışarıda kar yağıyor. Soom-1 2007 info-icon
Hurry and look. Acele et ve bak. Soom-1 2007 info-icon
5796! 5796! Soom-1 2007 info-icon
The snow is falling Sen uzaklaşırken Soom-1 2007 info-icon
As you've now gone away karlar düşüyor. Soom-1 2007 info-icon
The snow is falling Karlar düşüyor. Soom-1 2007 info-icon
My heart grows lonely Kalbim yalnızlığa gömülüyor. Soom-1 2007 info-icon
Painted in my dream Rüyamda çizmiştim, Soom-1 2007 info-icon
The warm smile Sıcak gülümsemeni. Soom-1 2007 info-icon
It's covered in the white snow Beyaz karlarla kaplı. Soom-1 2007 info-icon
I can't see it Onu göremiyorum. Soom-1 2007 info-icon
As i get hit by the white snow Beyaz karlarla vurulurken... Soom-1 2007 info-icon
Seeing you walk away ...senin gidişini görmek. Soom-1 2007 info-icon
Even though i call with sorrow Ben bile kederle doluyorum. Soom-1 2007 info-icon
Only the white snow falls Sadece beyaz karlar yağıyor. Soom-1 2007 info-icon
"Jang jin tried to kill himself "Jang jin bu sabah saat yedide... Jang jin bu sabah 7'de... Jang jin bu sabah 7'de... Jang jin bu sabah 7'de... Soom-2 2007 info-icon
"in Hansung Prison at 7am this morning." ....Hansung Hapishanesinde kendini öldürmeye çalıştı. " Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Soom-2 2007 info-icon
"ln January of 2005," "2005'in Ocak Ayında," Ocak 2005'te... Ocak 2005'te... Ocak 2005'te... Soom-2 2007 info-icon
He's my ex boyriend. Eski erkek arkadaşım. Eski kız arkadaşıyım. Eski kız arkadaşıyım. Eski kız arkadaşıyım. Soom-2 2007 info-icon
How can I trust that? Buna nasıl güvenebilirim? Nasıl inanayım buna? Nasıl inanayım buna? Nasıl inanayım buna? Soom-2 2007 info-icon
Yes... yes, I understand. Evet... evet, anlıyorum. Evet. Evet, anladım. Evet. Evet, anladım. Evet. Evet, anladım. Soom-2 2007 info-icon
I was dead once for five minutes. When I was nine... Bir keresinde beş dakikalığına ölmüştüm. Dokuz yaşındayken... Dokuz yaşındayken beş dakikalığına ölmüştüm. Dokuz yaşındayken beş dakikalığına ölmüştüm. Dokuz yaşındayken beş dakikalığına ölmüştüm. Soom-2 2007 info-icon
My friends and I held our breaths underwater for fun. ...arkadaşlarımla birlikte eğlence için su altında nefesimizi tutmuştuk. Arkadaşımla beraber eğlence olsun diye suda nefeslerimizi tutuyorduk. Arkadaşımla beraber eğlence olsun diye suda nefeslerimizi tutuyorduk. Arkadaşımla beraber eğlence olsun diye suda nefeslerimizi tutuyorduk. Soom-2 2007 info-icon
They said I was dead for five minutes. Beş dakika boyunca, ölü olduğumu söylemişlerdi. Beş dakikalığına öldüğümü söylediler. Beş dakikalığına öldüğümü söylediler. Beş dakikalığına öldüğümü söylediler. Soom-2 2007 info-icon
I don't remember how exactly I felt then. O anda tam olarak, nasıl hissettiğimi hatırlamıyorum. O zaman ne hissettiğimi tam hatırlamıyorum. O zaman ne hissettiğimi tam hatırlamıyorum. O zaman ne hissettiğimi tam hatırlamıyorum. Soom-2 2007 info-icon
Sometimes I remember clearly. Bazen tam olarak hatırlıyorum. Ama bazen açıkça hatırlıyorum. Ama bazen açıkça hatırlıyorum. Ama bazen açıkça hatırlıyorum. Soom-2 2007 info-icon
Tell me if there's anything I can do. Yapabileceğim herhangi bir şey olursa söyle. Senin için yapabileceğim bir şey varsa söyle. Senin için yapabileceğim bir şey varsa söyle. Senin için yapabileceğim bir şey varsa söyle. Soom-2 2007 info-icon
Although I don't know if I can... Gerçi bir şey yapabilir miyim bilmiyorum ama... Ne yapabilirim bilmiyorum... Ne yapabilirim bilmiyorum... Ne yapabilirim bilmiyorum... Soom-2 2007 info-icon
lt hurts, huh? Yeah. Acıyor, değil mi? Evet. Acıyor değil mi? Evet. Acıyor değil mi? Evet. Acıyor değil mi? Evet. Soom-2 2007 info-icon
Do this side, too. Yes. Bu tarafı da yap. Evet. Şu tarafa da yap. Peki. Şu tarafa da yap. Peki. Şu tarafa da yap. Peki. Soom-2 2007 info-icon
Dad, I have to buy crayons on the way. Baba, yoldan pastel boya almam gerekiyor. Baba, yol üzerinden kuru boya almamız gerek. Baba, yol üzerinden kuru boya almamız gerek. Baba, yol üzerinden kuru boya almamız gerek. Soom-2 2007 info-icon
Yes, I understand. Evet, anlıyorum. Peki, anladım. Oldu. Peki, anladım. Oldu. Peki, anladım. Oldu. Soom-2 2007 info-icon
and I did it many times. ve bir çok kereler de yaptım. ...ve çok sık da karalardım. ...ve çok sık da karalardım. ...ve çok sık da karalardım. Soom-2 2007 info-icon
Despite him hitting me, I still drew in my books. Beni dövmesine rağmen, yine de kitaplarımın içine resimleri yapardım. Beni dövmesine rağmen, yine de kitaplarımı karalardım. Beni dövmesine rağmen, yine de kitaplarımı karalardım. Beni dövmesine rağmen, yine de kitaplarımı karalardım. Soom-2 2007 info-icon
So whenever I'd see an azalea tree, O yüzden ne zaman bir açelya ağacı görsem, O yüzden ne zaman bir açelya görsem... O yüzden ne zaman bir açelya görsem... O yüzden ne zaman bir açelya görsem... Soom-2 2007 info-icon
She must be crazy. You are right. Çılgın olmalı. Haklısın. Manyamış bu. Haklısın. Manyamış bu. Haklısın. Manyamış bu. Haklısın. Soom-2 2007 info-icon
When I first felt them Onları ilk hissettiğimde Onları ilk hissettiğimde... Onları ilk hissettiğimde... Onları ilk hissettiğimde... Soom-2 2007 info-icon
I get that feeling when I die. Ölünce bunu hissederim. O hissi ölürken tadacağım. O hissi ölürken tadacağım. O hissi ölürken tadacağım. Soom-2 2007 info-icon
All I see is yellow. Tek gördüğüm şey sarıdır. Tüm göreceğim korku olacak. Tüm göreceğim korku olacak. Tüm göreceğim korku olacak. Soom-2 2007 info-icon
Wait! It'll be over soon. Bekle! Yakında bitecek. Dur! Yakında geleceğim. Dur! Yakında geleceğim. Dur! Yakında geleceğim. Soom-2 2007 info-icon
What did I say? Ne dedim? Ne dedim ben? Ne dedim ben? Ne dedim ben? Soom-2 2007 info-icon
Sometimes I do this. Bazen bunu yapıyorum. Bazen böyle oluyorum. Bazen böyle oluyorum. Bazen böyle oluyorum. Soom-2 2007 info-icon
But I'm too scared to. ama bunu yapmaya çok korkuyorum. Ama yapmaya korkuyorum da. Ama yapmaya korkuyorum da. Ama yapmaya korkuyorum da. Soom-2 2007 info-icon
When I stand before death... ...ölümün önünde dururken... Ölümün karşısında dikilirken... Ölümün karşısında dikilirken... Ölümün karşısında dikilirken... Soom-2 2007 info-icon
I did my part at least when I was cheating! En azından aldatma konusunda üstüme düşeni yaptım! Ben aldatırken, sorumluluklarımı yerine getirirdim en azından. Ben aldatırken, sorumluluklarımı yerine getirirdim en azından. Ben aldatırken, sorumluluklarımı yerine getirirdim en azından. Soom-2 2007 info-icon
lt feels good there. Yes. İyi hissediyorum. Evet. Orası iyi geliyor. Peki. Orası iyi geliyor. Peki. Orası iyi geliyor. Peki. Soom-2 2007 info-icon
With the heart of tinged autumn leaves I sing Kalbimdeki sonbahar yapraklarının sesiyle şarkı söylüyorum. Soom-2 2007 info-icon
I won't meet her any more, Artık onunla görüşmeyeceğim, Soom-2 2007 info-icon
You can't go to the prison any more Artık hapishaneye gidemezsin. Soom-2 2007 info-icon
She won't come any more Artık gelmeyecek. Soom-2 2007 info-icon
Did I do such a cruel thing? Ben o kadar kötü bir şey mi yaptım? Soom-2 2007 info-icon
who knows what I'll do. ...ne yaparım Allah bilir. Soom-2 2007 info-icon
As I get hit by the white snow Beyaz karlarla vurulurken... Soom-2 2007 info-icon
Even though I call with sorrow Ben bile kederle doluyorum. Soom-2 2007 info-icon
"in Hansung Prison at 7am this morning. " ....Hansung Hapishanesinde kendini öldürmeye çalıştı. " Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Soom-3 2007 info-icon
"Jang jin, who's on death row, is currently under medical care. " "İdam sırasını bekleyen, Jang jin, şu anda tedavi altında. " İdam mahkumu olan Jang jin, şu an tıbbi bakım altında. İdam mahkumu olan Jang jin, şu an tıbbi bakım altında. İdam mahkumu olan Jang jin, şu an tıbbi bakım altında. Soom-3 2007 info-icon
"We now take you to the scene. " "Şimdi sizi olay yerine getiriyoruz. " Şimdi olay mahallineyiz. Şimdi olay mahallineyiz. Şimdi olay mahallineyiz. Soom-3 2007 info-icon
"Jang jin stabbed his neck twice with a sharp object. " "Jang jin boynunu, keskin bir nesneyle iki kez bıçakladı." Jang jin keskin bir nesneyi boynuna iki kez sapladı ve... Jang jin keskin bir nesneyi boynuna iki kez sapladı ve... Jang jin keskin bir nesneyi boynuna iki kez sapladı ve... Soom-3 2007 info-icon
"a hospital under restraint. " ...bir hastaneye götürüldü. " Soom-3 2007 info-icon
"over his soon to come execution. " ...ikinci intihar girişimi." Soom-3 2007 info-icon
"and woke up several months later after being in a coma. " "ve komadan bir kaç ay sonra çıkabildi " ...ama birkaç ay komada kaldıktan sonra uyanmıştı. ...ama birkaç ay komada kaldıktan sonra uyanmıştı. ...ama birkaç ay komada kaldıktan sonra uyanmıştı. Soom-3 2007 info-icon
"This time at Hansung Prison... " "Bu sefer Hansung Hapishanesinde... " Bu sefer Hansung Hapishanesi'nde... Bu sefer Hansung Hapishanesi'nde... Bu sefer Hansung Hapishanesi'nde... Soom-3 2007 info-icon
"from the hospital today. " ...hastaneden bugün taburcu edildi." ...şu an hastaneden taburcu oldu. ...şu an hastaneden taburcu oldu. ...şu an hastaneden taburcu oldu. Soom-3 2007 info-icon
"he is now in an unconscious state. " "şu anda bilinci kapalı durumda." ...şu an baygın durumda. ...şu an baygın durumda. ...şu an baygın durumda. Soom-3 2007 info-icon
"to speak for some time. " ...konuşamayacağını eklediler." Soom-3 2007 info-icon
"Back in December 9, 2005, Jang jin... " "9 Aralık 2005'te, Jang jin... " 9 Aralık 2005'e dönersek, Jang jin... 9 Aralık 2005'e dönersek, Jang jin... 9 Aralık 2005'e dönersek, Jang jin... Soom-3 2007 info-icon
"after his treatment. " ...hapishaneye geri getirildi. Soom-3 2007 info-icon
"they hope his execution will come earlier. " ...infazının kısa süre içinde yapılmasını umduklarını söylediler." ...hapishane yetkilileri idamının öne alınmasını umuyor. ...hapishane yetkilileri idamının öne alınmasını umuyor. ...hapishane yetkilileri idamının öne alınmasını umuyor. Soom-3 2007 info-icon
"said that his sentence will most likely be carried out this month. " "infazının bu ay içinde yapılacağını söyledi." ...idamının büyük ihtimalle bu ay gerçekleşeceğini söyledi. ...idamının büyük ihtimalle bu ay gerçekleşeceğini söyledi. ...idamının büyük ihtimalle bu ay gerçekleşeceğini söyledi. Soom-3 2007 info-icon
"Back in November, 2005, Jang jin... " "Kasım 2005'te, Jang jin... " Kasım 2005'te, Jang jin... Kasım 2005'te, Jang jin... Kasım 2005'te, Jang jin... Soom-3 2007 info-icon
"Death row inmate Jang jin tried to commit suicide again today. " "İdam mahkumu Jang jin bugün tekrar intihar etmeye kalkıştı. " Soom-3 2007 info-icon
"We take you to the scene. " "Sizi olay yerine götürüyoruz. " Soom-3 2007 info-icon
"death row inmate Jang jin stabbed his neck with a sharp object. " ...idam mahkumu Jang jin boynuna keskin bir nesne batırdı. " Soom-3 2007 info-icon
"He is currently undergoing surgery at a hospital. " "Şu anda bir hastanede ameliyat oluyor. " Soom-3 2007 info-icon
"due to his suicide attempt. " ...bir gün ertelendi." Soom-3 2007 info-icon
"Jang jin murdered his wife and two daughters at his home. " ...Jang jin evinde, karısını ve iki çocuğunu öldürmüştü. " Soom-3 2007 info-icon
"but his motivation for the murders has yet to be revealed. " "ama cinayeti neden işlediği daha ortaya çıkmadı." Soom-3 2007 info-icon
"together with his dead family... " ...uyuyordu." Soom-3 2007 info-icon
As you"ve now gone away karlar düşüyor. Soom-3 2007 info-icon
"in Hansung Prison at 7 am this morning." ....Hansung Hapishanesinde kendini öldürmeye çalıştı. " Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Hansung Hapishanesinde intihara kalkıştı. Soom-4 2007 info-icon
With the heart oftinged autumn leaves I sing Kalbimdeki sonbahar yapraklarının sesiyle şarkı söylüyorum. Soom-4 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 151380
  • 151381
  • 151382
  • 151383
  • 151384
  • 151385
  • 151386
  • 151387
  • 151388
  • 151389
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim