Search
English Turkish Sentence Translations Page 20266
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Well, I met Benji through my friend Sophie. | Arkadaşım Sophie aracılığıyla Benji ile tanıştım. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Where is Sophie these days? Busy with work. | Sophie nerede bugünlerde? İşiyle meşgul. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Which Sophie? Sophie Levy. | Hangi Sophie? Sophie Levy. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Get out! I fucked her little brother. | Yok artık! Onun kardeşiyle yattım ben. Thomas'la yattın demek. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Yeah. You fucked who? | Evet. Kiminle yattın? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
How do you know her? We went to college together, and we're the same person. | Sophie'yi nereden tanıyorsun? Aynı üniversiteye gittik. Benzeşiriz. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
You're that Frances! But we have different hair. | Sen o Frances'sin! Ama saçlarımız farklı. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
That's what we say. Yeah, I'm that Frances. | Genelde böyle düşünürüz. Evet ben o Frances'im. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
She speaks so highly of you. Well, we're best friends. | Senden övgüyle bahsediyor hep. Birbirimizin en iyi arkadaşıyız. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
She's been to my house for Christmas three times. | Noel için 3 kere bize gelmişti. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Why doesn't she go to her own house? She's Jewish. | Kendi evine neden gitmedi ki? Yahudi de ondan. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
She was saying last week she loved you. You saw her last week? | Daha geçen hafta seni çok sevdiğini söylüyordu. Geçen hafta onu gördün mü? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
When did you fuck her brother? Where were you guys? I met you last night. | Thomas'la ne zaman yattın? Neredeydiniz ki? Seninle daha dün tanıştık. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
We were at that restaurant, Po. Who were you fucking last week, Lev? | Po adlı restorandaydık. Geçen hafta sen kiminle sikişiyordun Lev? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Is that a good restaurant? | İyi bir restoran mıdır? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Was she with Who was she with? | Yanında Yanında kim vardı? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Me and Thomas and that guy she dates, Patch. | Ben, Thomas ve çıktığı şu adam Patch. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Double date. And some girl. Lena? | Çifte randevu. Bir kız daha vardı. Lena? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Lisa. Cunt. Who were you fucking last week, Frances? | Lisa. Şıllık olan. Geçen hafta sen kimi sikiyordun Frances? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I make love. undateable. | Ben aşk yaparım. Frances: Çıkılamaz. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Aren't you a lot older than Sophie? No. We went to college together. | Sophie'den yaşın büyük mü? Hayır. Birlikte üniversiteye gittik. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Hmm. You seem older. I'm a couple months older. | Sen daha büyük duruyorsun. Ondan birkaç ay büyüğüm. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Like, a lot older... | Daha yaşlı ama çocuksu. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
It's weird. You have an older face. | Çok tuhaf. Yaşlı bir yüzün var. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
But, like, you don't have your shit together. | Ama eşyalarını falan da toplamıyorsun ya. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Nessa can't come from sex. Only 69. | Nessa sevişirken boşalamıyor. 69 pozisyonunda boşalıyor sadece. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
That's a crazy helmet. | Kaskın harika. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Got to. Motorcycle law. Can you leave that rent check? | Lazım bu. Motosiklete binmenin şartı. Kira parasını verebilir misin? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Oh, yeah, yeah. I'll just put it on your desk. | Evet. Masana bırakırım. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
950, right? Nope, 1,200. | 950 dolar değil mi? Hayır 1,200 dolar. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I don't, um | Benim... Buraya taşındığımda 950 dolar demiştik. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Nope. The whole space is 4,000, but the little room's only 1,200. | Hayır. Normalde evin kirası 4,000 dolar. Sadece küçük oda 1,200 dolar. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
No, she's right. We said we could pay that much until she got more cash. | Frances haklı. Eline para geçene kadar onu idare edeceğimizi söylemiştik. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Remember? Because when I do the Christmas show... | Unuttun mu? Çünkü Noel gösterisine çıktığımda... | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I'll make more because I'll be doing ten shows a week. Oh, right. | Haftada 10 gösteriye çıkacağım için daha fazla para kazanacağım. Tamam. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
So we're good with 950'? That's okay? I'm really sorry. | 950 dolara olur yani? Tamam mı? Cidden üzgünüm. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
No prob. | Dert değil. Diğer tarafta görüşürüz. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
He leaves so easily. | Evden kolayca çıkabiliyor. Dolaşmak onun işi. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Bike, skateboard. He has a car too. | Bisiklet, kaykay. Arabası da var. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I can't even get out of the house on my feet. | Yürüyerek bile evden çıkamıyorum. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
You know what Virginia Woolf book this reminds me of? | Virginia Woolf'un kitabı bana neyi hatırlatıyor biliyor musun? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
undateable. | Frances: Çıkılamaz. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Want to watch a mo vie? | Film izleyelim mi? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Now? Yeah. Let's do a movie afternoon. | Şimdi mi? Evet. Film seansı yapalım. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I already wasted the whole day. I already feel bad. | Günümü boş boş geçirdim zaten. Kendimi kötü hissediyorum bu konuda. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I think it's a great day. | Bugün harika bir gün bence. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I ate an egg bagel that Lev's slut made me. | Lev'in sürtüğünün yaptığı yumurtalı bir sandviç yedim. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I Internet acquired three pairs of very rare Ray Bans. | İnternetten üç tane az bulunan Ray Ban gözlük kazandım. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I'm doing awesome. | İyi gidiyorum ya. İkimizin de çulsuz olduğunu sanıyordum. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I caved and finally took a loan from my stepdad. | Boyun eğdim ve üvey babamdan borç para aldım. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Bastard. I need a fucking job, though. | Piç herif. Bir işe ihtiyacım var ama. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
What about SNL? Yeah, maybe. | Saturday Night Live işi n'oldu? Olur belki. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
It's gone so downhill. | Bozuldu o iş. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Till then, it's after 3:00. | İş bulana kadar, saat 3'ü geçmiş. İçki içebilirim. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Let's do something fun. | Eğlenceli bir şey yapalım. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
We could go to a movie. Movies are so expensive now. | Sinemaya gidebiliriz. Sinemalar çok pahalı. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, but you're at the movies. | Evet ama sen sinemalarda oynayacaksın. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I should be saving so I can pay full rent. | Para biriktirmem lazım ki kiramı ödeyebileyim. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Well, I'm not gonna force you. | Seni zorlamayacağım. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I have to work out, at least. | Antrenman yapmam lazım. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I cannot get fat. | Şişmanlayamam. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Do I look old to you? | Sence yaşlı görünüyor muyum? Hayır. Evet. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
How old? Older than I am? | Kaç yaşında mesela? Normalden yaşlı mıyım? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Older than 27? No. | 27'den yaşlı mı? Hayır. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Twenty seven is old, though. | Yirmi yediysen yaşlısın demektir. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Isn't this place amazing? | Harika bir daire değil mi? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Is that an Eames chair? Yeah. | Eames sandalyesi mi bu? Evet. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Isn't this great? Total rich kid apartment. | Muhteşem değil mi? Zengin bebe dairesi. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
The boys just have good eyes. They find stuff all the time. | Elemanların göz zevki var. Sürekli güzel şeyler buluyorlar. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Do you know who Lev Shapiro's dad is? | Lev Shapiro'nun babası kim biliyor musun? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
He doesn't get along with his dad. Lev and Benji are artists. | Babasıyla pek anlaşamıyor. Lev ve Benji sanatçı. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Exactly. The only people who can afford to be artists in New York are rich. | Kesinlikle. New York'ta sanatçı olmayı karşılayabilen insanlar zengindirler. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I'm an artist. I'm not rich. | Ben de bir sanatçıyım ama zengin değilim. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
You are rare. | Eşine az rastlanır birisin. Viski içelim. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
It's just, this apartment is very... aware of itself. | Kendini çok belli eden bir daire bu. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Everyone who comes here loves it. I love it. | Buraya gelen herkes bayılıyor daireye. Ben de bayılıyorum. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
The three of us are hilarious together. | Üçümüz birlikte gülüncüz. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
My Two Husbands. | Komedi dizisi gibi: 2 Kocam. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Oh, that's great. I'm really happy for you, Frances. | Harika. Senin adına sevindim Frances. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Thank you, Sophie. | Teşekkürler Sophie. Hanımlar. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Lev Shapiro, you know Sophie? | Lev Shapiro, Sophie'yi tanıyorsun değil mi? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Of course. Still beautiful. | Elbette. Hâlâ çok güzelsin. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
How is the publishing business? You know, not good. | Yayıncılık işi nasıl gidiyor? Pek iyi değil. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
How's sculpture? | Heykeltıraşlık nasıl gidiyor? Harikulade. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Oh. My boyfriend likes that artist you work for. | Erkek arkadaşım, hesabına çalıştığın sanatçıya bayılıyor. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Tell your boyfriend he can talk to me if he wants to buy something. I will. | Erkek arkadaşına söyle bir şeyler almak isterse bana haber versin. Söylerim. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Are we buying art now? Is that the point we're at? | Sanat eseri mi satın alıyoruz artık? O noktaya geldik mi? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I need to get clean. Ladies. Bye. | Temizlenmem lazım. Bayanlar. Hoşça kal. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Lev would totally date you. I have a boyfriend. | Lev seninle çıkardı kesin. Erkek arkadaşım var benim. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
But isn't he charming and so handsome? | Ama Lev çekici ve yakışıklı değil mi? | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
You could be over here all the time. it would be great. | Sürekli burada olabilirsin. Bu da harika olurdu. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Then you wouldn't have to spend all that time with Lisa. | Ve sürekli Lisa'yla zaman geçirmen gerekmezdi. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Right. I could fuck him just to not hang outwith Lisa. | Evet. Lisa'yla takılmamak için Lev'le sikişebilirim. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Don't mind me. I'm just trying to get your attention. | Kusuruma bakmayın. Sadece dikkatinizi çekmeye çalışıyorum. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
How could you not want to date him? He's kind of magic. | Onunla nasıl olur da çıkmak istemezsin? Gerçek olamayacak kadar iyi biri. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Because I'm with Patch. | Çünkü Patch'le çıkıyorum. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
Patch is the kind of guy... | Patch, siyah deri... | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
who buys a black leather couch... | ...koltuk alıp 'sevdim bak bunu' diyen tiplerden biri. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
What are we doing with our day? I got to get going around 5:00. | Ne yapacağız bugün? Saat 5'te gitmem gerek. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |
I thought we were hanging out. We are. | Beraber takılacağımızı sanıyordum. Takılıyoruz ya. | Frances Ha-1 | 2012 | ![]() |