Search
English Turkish Sentence Translations Page 19473
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You spoke to the prisoners? Well, yeah. | Tutuklularla mı konuştunuz? Evet. Tutuklularla mı konuştunuz? Evet. Tutuklularla mı konuştunuz? Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Had to process them. | Sabıka kaydı işledik. Sabıka kaydı işledik. Sabıka kaydı işledik. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There was no interrogation, if that's what you mean. | Eğer kastettiğiniz buysa, sorguya çekmedik. Eğer kastettiğiniz buysa, sorguya çekmedik. Eğer kastettiğiniz buysa, sorguya çekmedik. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Didn't do your job for you. Did your men also speak with them? | Sizin işinizi yapmadık. Adamlarınız da onlarla konuştu mu? Sizin işinizi yapmadık. Adamlarınız da onlarla konuştu mu? Sizin işinizi yapmadık. Adamlarınız da onlarla konuştu mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Much as they had to. | Sadece gerektiği kadar. Sadece gerektiği kadar. Sadece gerektiği kadar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What the hell is that? | Ne oluyor ya? Ne oluyor ya? Ne oluyor ya? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Two by two. Hands of blue. | Çifter çifter. Mavi eller. Çifter çifter. Mavi eller. Çifter çifter. Mavi eller. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Where the hell's she going? Must be some sort of exit this way. | Nereye gidiyor bu böyle? Bu tarafta bir çıkış olmalı. Nereye gidiyor bu böyle? Bu tarafta bir çıkış olmalı. Nereye gidiyor bu böyle? Bu tarafta bir çıkış olmalı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't see no exit. | Çıkış mıkış görmüyorum ben. Çıkış mıkış görmüyorum ben. Çıkış mıkış görmüyorum ben. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Dead. This one's alive. | Ölmüş. Bu hayatta. Ölmüş. Bu hayatta. Ölmüş. Bu hayatta. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I got no intention of running around like a rat in a maze till we're dead. | Ölene kadar labirentteki fareler gibi koşuşturmak niyetinde değilim. Ölene kadar labirentteki fareler gibi koşuşturmak niyetinde değilim. Ölene kadar labirentteki fareler gibi koşuşturmak niyetinde değilim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're going back. | Geri gidiyoruz. Geri gidiyoruz. Geri gidiyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Almost there. | Neredeyse geldik. Neredeyse geldik. Neredeyse geldik. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There. | Burası. Burası. Burası. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Stand back. Come here. | Geride durun. Buraya gel. Geride durun. Buraya gel. Geride durun. Buraya gel. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Cow sucking high tech Alliance crap! | İçine ettiğimin İttifak teknolojisi! İçine ettiğimin İttifak teknolojisi! İçine ettiğimin İttifak teknolojisi! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey there, Inara. How was your check up? | Selam Inara. Muayene nasıldı? Selam Inara. Muayene nasıldı? Selam Inara. Muayene nasıldı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Same as last year. What's going on here? | Tıpkı geçen seneki gibi. Burada neler oluyor? Tıpkı geçen seneki gibi. Burada neler oluyor? Tıpkı geçen seneki gibi. Burada neler oluyor? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, let's see. We killed Simon and River, stole a bunch of medicine... | Bir bakalım. Simon ve River öldürdük, bir sürü ilaç çaldık... Bir bakalım. Simon ve River öldürdük, bir sürü ilaç çaldık... Bir bakalım. Simon ve River öldürdük, bir sürü ilaç çaldık... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and now the Captain and Zoe are off springing | ...Kaptan'la Zoe federallere yakalananları kurtarmaya gitti. ...Kaptan'la Zoe federallere yakalananları kurtarmaya gitti. ...Kaptan'la Zoe federallere yakalananları kurtarmaya gitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, here they are now. | İşte geldiler. İşte geldiler. İşte geldiler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Tell me we weren't followed. Nothing in our rear view the whole way back. | Lütfen takip edilmediğimizi söyle. Yol boyunca arkamızda kimse yoktu. Lütfen takip edilmediğimizi söyle. Yol boyunca arkamızda kimse yoktu. Lütfen takip edilmediğimizi söyle. Yol boyunca arkamızda kimse yoktu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
All right. Take us out of the row quick as you can. | Tamam. Mümkün olduğunca çabuk bizi buradan götür. Tamam. Mümkün olduğunca çabuk bizi buradan götür. Tamam. Mümkün olduğunca çabuk bizi buradan götür. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We'll be out of atmo in five minutes. | Beş dakikaya atmosferden çıkmış olacağız. Beş dakikaya atmosferden çıkmış olacağız. Beş dakikaya atmosferden çıkmış olacağız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey. How was your thing? | Hey. Seninki nasıl gitti? Hey. Seninki nasıl gitti? Hey. Seninki nasıl gitti? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
As advertised, lots of needles and cold exam tables. | Tıpkı söylediği gibi, bir sürü iğne ve soğuk muayene masası. Tıpkı söylediği gibi, bir sürü iğne ve soğuk muayene masası. Tıpkı söylediği gibi, bir sürü iğne ve soğuk muayene masası. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I heard you had some excitement. Oh, nothing much. | Biraz heyecan yaşamışsınız duyduğuma göre. Çok değil. Biraz heyecan yaşamışsınız duyduğuma göre. Çok değil. Biraz heyecan yaşamışsınız duyduğuma göre. Çok değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Lots of running around, a little gunplay. A couple needles. | Hayli koşuşturmaca, biraz çatışma. Bir, iki iğne. Hayli koşuşturmaca, biraz çatışma. Bir, iki iğne. Hayli koşuşturmaca, biraz çatışma. Bir, iki iğne. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The next time we come to the Core, I'm staying with the preacher. | Bir daha Merkez'e geldiğimizde rahiple kalıyorum. Bir daha Merkez'e geldiğimizde rahiple kalıyorum. Bir daha Merkez'e geldiğimizde rahiple kalıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If you hadn't come, you wouldn't be getting your big payday. | Eğer gelmeseydin, paranı alamayacaktın. Eğer gelmeseydin, paranı alamayacaktın. Eğer gelmeseydin, paranı alamayacaktın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, you get what you needed? | İhtiyacın olanı buldun mu? İhtiyacın olanı buldun mu? İhtiyacın olanı buldun mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I think I did. I have the information I downloaded off the imager. | Galiba. Görüntüleme cihazından bilgileri kaydettim. Galiba. Görüntüleme cihazından bilgileri kaydettim. Galiba. Görüntüleme cihazından bilgileri kaydettim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I just have to go over it, and... I'm hopeful. | Üstünden geçmem gerekiyor ama... umutluyum. Üstünden geçmem gerekiyor ama... umutluyum. Üstünden geçmem gerekiyor ama... umutluyum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What happened to your face? | Yüzüne ne oldu? Yüzüne ne oldu? Yüzüne ne oldu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh... nothing. He was amazing. | Hiç. Muhteşemdi. Hiç. Muhteşemdi. Hiç. Muhteşemdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can't even begin to tell you. | Ne söylesem az. O olmasaydı, burada olamazdık. Ne söylesem az. O olmasaydı, burada olamazdık. Ne söylesem az. O olmasaydı, burada olamazdık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey, you're part of my crew. | Hey, ekibimin bir parçasısın. Hey, ekibimin bir parçasısın. Hey, ekibimin bir parçasısın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I think I might cry. | Galiba ağlayacağım. Galiba ağlayacağım. Galiba ağlayacağım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
All right. Jayne, help me with the cargo. Everyone... | Pekâlâ. Jayne, kargoyu kaldırmama yardım et. Millet... Pekâlâ. Jayne, kargoyu kaldırmama yardım et. Millet... Pekâlâ. Jayne, kargoyu kaldırmama yardım et. Millet... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
make yourselves useful. You got jobs. Go do them. | ...siz de biraz işe yarayın. İşleriniz var. Gidip yapın. ...siz de biraz işe yarayın. İşleriniz var. Gidip yapın. ...siz de biraz işe yarayın. İşleriniz var. Gidip yapın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's gotta be our best take ever. Doc had a good notion. | Şimdiye kadarki en büyük vurgunumuz bu olmalı. Doktor iyi fikir verdi. Şimdiye kadarki en büyük vurgunumuz bu olmalı. Doktor iyi fikir verdi. Şimdiye kadarki en büyük vurgunumuz bu olmalı. Doktor iyi fikir verdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The boy's got a decent criminal mind. | Çocuğun aklı suça yatıyor. Çocuğun aklı suça yatıyor. Çocuğun aklı suça yatıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What are you buying with your cut? | Payınla ne alacaksın? Payınla ne alacaksın? Payınla ne alacaksın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey! What the hell are you doing? | Hey! Ne yapıyorsun? Hey! Ne yapıyorsun? Hey! Ne yapıyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The job is done. I figured it was time for a little chat. | İş bitti. Biraz sohbet etmenin vakti geldi dedim. İş bitti. Biraz sohbet etmenin vakti geldi dedim. İş bitti. Biraz sohbet etmenin vakti geldi dedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Seems to me we had a solid plan. | Sağlam bir planımız varmış gibi gelmişti bana. Sağlam bir planımız varmış gibi gelmişti bana. Sağlam bir planımız varmış gibi gelmişti bana. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Smooth, you might say. But what I can't figure out | Sorunsuz diyebilirim. Ama bir türlü çözemediğim... Sorunsuz diyebilirim. Ama bir türlü çözemediğim... Sorunsuz diyebilirim. Ama bir türlü çözemediğim... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
is what you were doing around the back exit. | ...arka çıkışta ne yaptığın. ...arka çıkışta ne yaptığın. ...arka çıkışta ne yaptığın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What? I couldn't go out the front! | Ne? Ön kapıdan çıkamazdım! Ne? Ön kapıdan çıkamazdım! Ne? Ön kapıdan çıkamazdım! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I had to improvise! Open the damn door! | Doğaçlama yapmak zorunda kaldım! Aç şu lanet kapıyı! Doğaçlama yapmak zorunda kaldım! Aç şu lanet kapıyı! Doğaçlama yapmak zorunda kaldım! Aç şu lanet kapıyı! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You called the feds. | Federalleri aradın. Federalleri aradın. Federalleri aradın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What? I got pinched! | Ne? Enselendim! Ne? Enselendim! Ne? Enselendim! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Which is what happens when you call the feds. | Çünkü federalleri arayınca öyle olur. Çünkü federalleri arayınca öyle olur. Çünkü federalleri arayınca öyle olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, I would never do that! My hand to God! | Hayır, hayatta öyle bir şey yapmam! Tanrı adına yemin ederim! Hayır, hayatta öyle bir şey yapmam! Tanrı adına yemin ederim! Hayır, hayatta öyle bir şey yapmam! Tanrı adına yemin ederim! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
May he strike me down as I'm standing here! | Şu anda, olduğum yerde beni çarpsın. Olduğun yerde çok kalamayacaksın. Şu anda, olduğum yerde beni çarpsın. Olduğun yerde çok kalamayacaksın. Şu anda, olduğum yerde beni çarpsın. Olduğun yerde çok kalamayacaksın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The minute we break out, you'll be a lot thinner once you get sucked out that hole. | Atmosfer dışına çıktığımız an, o delikten geçince çok inceleceksin. Atmosfer dışına çıktığımız an, o delikten geçince çok inceleceksin. Atmosfer dışına çıktığımız an, o delikten geçince çok inceleceksin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, come on, Mal! Leaving atmo in two minutes. | Yapma, Mal! İki dakikaya atmosfer dışındayız. Yapma, Mal! İki dakikaya atmosfer dışındayız. Yapma, Mal! İki dakikaya atmosfer dışındayız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That ain't no way for a man to die! Secure air lock door at once. | Böyle adam öldürülmez! Hava geçirmez kapıları hemen kapatın. Böyle adam öldürülmez! Hava geçirmez kapıları hemen kapatın. Böyle adam öldürülmez! Hava geçirmez kapıları hemen kapatın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You wanna kill me, shoot me! Just let me in! | Beni öldürmek istiyorsan, vur! Lütfen içeri geleyim! Beni öldürmek istiyorsan, vur! Lütfen içeri geleyim! Beni öldürmek istiyorsan, vur! Lütfen içeri geleyim! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You know, I hear tell they used to keelhaul traitors back in the day. | Eskiden hainleri suya sarkıtıp, geminin altından geçirirlermiş. Eskiden hainleri suya sarkıtıp, geminin altından geçirirlermiş. Eskiden hainleri suya sarkıtıp, geminin altından geçirirlermiş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't have a keel to haul you on, so... | Seni altından geçireceğim bir omurga olmadığı için Seni altından geçireceğim bir omurga olmadığı için Seni altından geçireceğim bir omurga olmadığı için | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, okay. I'm sorry, all right? | Tamam. Özür dilerim, tamam mı? Tamam. Özür dilerim, tamam mı? Tamam. Özür dilerim, tamam mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sorry for what, Jayne? I thought you'd never do such a thing. | Ne için özür diliyorsun, Jayne? Böyle bir şey yapacağın hiç aklıma gelmezdi. Ne için özür diliyorsun, Jayne? Böyle bir şey yapacağın hiç aklıma gelmezdi. Ne için özür diliyorsun, Jayne? Böyle bir şey yapacağın hiç aklıma gelmezdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Money was too good. I got stupid. | Parası çok iyiydi. Aklım başımdan gitti. Parası çok iyiydi. Aklım başımdan gitti. Parası çok iyiydi. Aklım başımdan gitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry, okay? | Üzgünüm, tamam mı? Üzgünüm, tamam mı? Üzgünüm, tamam mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Be reasonable! | Makul ol! Makul ol! Makul ol! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What are you taking it so personal for? It ain't like I ratted you out to the feds. | Neden bu denli şahsına alıyorsun? Federallere seni ispiyonlamadım ki. Neden bu denli şahsına alıyorsun? Federallere seni ispiyonlamadım ki. Neden bu denli şahsına alıyorsun? Federallere seni ispiyonlamadım ki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But you did! You turn on any of my crew, you turn on me! | İspiyonladın! Ekibimden birine ihanet edersen, bana etmişsin demektir! İspiyonladın! Ekibimden birine ihanet edersen, bana etmişsin demektir! İspiyonladın! Ekibimden birine ihanet edersen, bana etmişsin demektir! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If it's such a concept you can't seem to wrap | Eğer bu kavramı aklın almıyorsa, o zaman bu gemide işin yok. Eğer bu kavramı aklın almıyorsa, o zaman bu gemide işin yok. Eğer bu kavramı aklın almıyorsa, o zaman bu gemide işin yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You did it to me, Jayne. And that's a fact. | Bana ihanet ettin, Jayne. Gerçek bu. Bana ihanet ettin, Jayne. Gerçek bu. Bana ihanet ettin, Jayne. Gerçek bu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What are you gonna tell the others? | Diğerlerine ne söyleyeceksin? Diğerlerine ne söyleyeceksin? Diğerlerine ne söyleyeceksin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
About what? About why I'm dead. | Ne hakkında? Neden öldüğüm. Ne hakkında? Neden öldüğüm. Ne hakkında? Neden öldüğüm. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I hadn't thought about it. | Daha orasını düşünmedim. Daha orasını düşünmedim. Daha orasını düşünmedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Make something up. | Bir şeyler uydur. Bir şeyler uydur. Bir şeyler uydur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't tell them what I did. | Ne yaptığımı söyleme. Ne yaptığımı söyleme. Ne yaptığımı söyleme. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The next time you decide to stab me in the back... | Bir daha beni sırtımdan bıçaklamaya karar verdiğinde... Bir daha beni sırtımdan bıçaklamaya karar verdiğinde... Bir daha beni sırtımdan bıçaklamaya karar verdiğinde... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
have the guts to do it to my face. | ...yüzüme karşı yapacak kadar cesur ol. ...yüzüme karşı yapacak kadar cesur ol. ...yüzüme karşı yapacak kadar cesur ol. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Can I come in? | İçeri gelebilir miyim? İçeri gelebilir miyim? İçeri gelebilir miyim? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What are you doing? Drawing. | Ne yapıyorsun? Çizim yapıyorum. Ne yapıyorsun? Çizim yapıyorum. Ne yapıyorsun? Çizim yapıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's really good. | Çok güzel. Çok güzel. Çok güzel. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What are you doing? | Sen ne yapıyorsun? Sen ne yapıyorsun? Sen ne yapıyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I... I brought some medicine. | İlaç getirdim. İlaç getirdim. İlaç getirdim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Do you remember why we went to the hospital? | Hastaneye neden gittiğimizi hatırlıyor musun? Hastaneye neden gittiğimizi hatırlıyor musun? Hastaneye neden gittiğimizi hatırlıyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Is it time to go to sleep again? | Uyuma vakti mi geldi yine? Uyuma vakti mi geldi yine? Uyuma vakti mi geldi yine? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, little sister. | Hayır, küçük kardeşim. Hayır, küçük kardeşim. Hayır, küçük kardeşim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's time to wake up. | Uyanma vakti geldi. Uyanma vakti geldi. Uyanma vakti geldi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Did you ever read the works of Shan Yu? | Shan Yu'nun eserlerini okudun mu? Shan Yu'nun eserlerini okudun mu? Shan Yu'nun eserlerini okudun mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Shan Yu the psychotic dictator? | Shan Yu, psikopat diktatör mü? Shan Yu, psikopat diktatör mü? Shan Yu, psikopat diktatör mü? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yep. | Evet. Evet. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Fancied himself quite the warrior poet. Wrote volumes on war, torture... | Savaş şairi olduğuna inanıyordu. Savaş, işkence, insan dayanma sınırı... Savaş şairi olduğuna inanıyordu. Savaş, işkence, insan dayanma sınırı... Savaş şairi olduğuna inanıyordu. Savaş, işkence, insan dayanma sınırı... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
the limits of human endurance. | ...üzerine bir sürü kitap yazdı. ...üzerine bir sürü kitap yazdı. ...üzerine bir sürü kitap yazdı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's nice. | Çok hoş. Çok hoş. Çok hoş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He said, "Live with a man 40 years." | "Biri ile 40 yıl yaşayın." "Biri ile 40 yıl yaşayın." "Biri ile 40 yıl yaşayın." | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
"Share his house, his meals. Speak on every subject." | "Evini, yemeğini paylaşın. Her konu hakkında konuşun." "Evini, yemeğini paylaşın. Her konu hakkında konuşun." "Evini, yemeğini paylaşın. Her konu hakkında konuşun." | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
"Then tie him up and hold him over the volcano's edge." 1 | "Sonra bağlayın ve volkanın kenarından aşağıya sarkıtın." 1 "Sonra bağlayın ve volkanın kenarından aşağıya sarkıtın." 1 "Sonra bağlayın ve volkanın kenarından aşağıya sarkıtın." 1 | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
"And on that day, you will finally meet the man." | "İşte o gün adamı tamamen tanırsınız." "İşte o gün adamı tamamen tanırsınız." "İşte o gün adamı tamamen tanırsınız." | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What if you don't live near a volcano? I expect he was being poetical. | Ya bir volkana yakın oturmuyorsan? Sanırım şairane anlamda söylemiş. Ya bir volkana yakın oturmuyorsan? Sanırım şairane anlamda söylemiş. Ya bir volkana yakın oturmuyorsan? Sanırım şairane anlamda söylemiş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sadistic crap legitimized by florid prose. Tell me you're not a fan. | Cafcaflı yavan sözlerle meşrulaştırılmış sadist zırvalar. Hayranı değilsin inşallah. Cafcaflı yavan sözlerle meşrulaştırılmış sadist zırvalar. Hayranı değilsin inşallah. Cafcaflı yavan sözlerle meşrulaştırılmış sadist zırvalar. Hayranı değilsin inşallah. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm just wondering if they were... the people who did this to your sister. | Sadece kardeşine bunu yapanlar bu tip insanlar mı diye merak ediyordum. Sadece kardeşine bunu yapanlar bu tip insanlar mı diye merak ediyordum. Sadece kardeşine bunu yapanlar bu tip insanlar mı diye merak ediyordum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The government did this to her. | Devlet bunu ona yaptı. Devlet bunu ona yaptı. Devlet bunu ona yaptı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |