• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 19473

English Turkish Film Name Film Year Details
You spoke to the prisoners? Well, yeah. Tutuklularla mı konuştunuz? Evet. Tutuklularla mı konuştunuz? Evet. Tutuklularla mı konuştunuz? Evet. Firefly-1 2003 info-icon
Had to process them. Sabıka kaydı işledik. Sabıka kaydı işledik. Sabıka kaydı işledik. Firefly-1 2003 info-icon
There was no interrogation, if that's what you mean. Eğer kastettiğiniz buysa, sorguya çekmedik. Eğer kastettiğiniz buysa, sorguya çekmedik. Eğer kastettiğiniz buysa, sorguya çekmedik. Firefly-1 2003 info-icon
Didn't do your job for you. Did your men also speak with them? Sizin işinizi yapmadık. Adamlarınız da onlarla konuştu mu? Sizin işinizi yapmadık. Adamlarınız da onlarla konuştu mu? Sizin işinizi yapmadık. Adamlarınız da onlarla konuştu mu? Firefly-1 2003 info-icon
Much as they had to. Sadece gerektiği kadar. Sadece gerektiği kadar. Sadece gerektiği kadar. Firefly-1 2003 info-icon
What the hell is that? Ne oluyor ya? Ne oluyor ya? Ne oluyor ya? Firefly-1 2003 info-icon
Two by two. Hands of blue. Çifter çifter. Mavi eller. Çifter çifter. Mavi eller. Çifter çifter. Mavi eller. Firefly-1 2003 info-icon
Where the hell's she going? Must be some sort of exit this way. Nereye gidiyor bu böyle? Bu tarafta bir çıkış olmalı. Nereye gidiyor bu böyle? Bu tarafta bir çıkış olmalı. Nereye gidiyor bu böyle? Bu tarafta bir çıkış olmalı. Firefly-1 2003 info-icon
I don't see no exit. Çıkış mıkış görmüyorum ben. Çıkış mıkış görmüyorum ben. Çıkış mıkış görmüyorum ben. Firefly-1 2003 info-icon
Dead. This one's alive. Ölmüş. Bu hayatta. Ölmüş. Bu hayatta. Ölmüş. Bu hayatta. Firefly-1 2003 info-icon
I got no intention of running around like a rat in a maze till we're dead. Ölene kadar labirentteki fareler gibi koşuşturmak niyetinde değilim. Ölene kadar labirentteki fareler gibi koşuşturmak niyetinde değilim. Ölene kadar labirentteki fareler gibi koşuşturmak niyetinde değilim. Firefly-1 2003 info-icon
We're going back. Geri gidiyoruz. Geri gidiyoruz. Geri gidiyoruz. Firefly-1 2003 info-icon
Almost there. Neredeyse geldik. Neredeyse geldik. Neredeyse geldik. Firefly-1 2003 info-icon
There. Burası. Burası. Burası. Firefly-1 2003 info-icon
Stand back. Come here. Geride durun. Buraya gel. Geride durun. Buraya gel. Geride durun. Buraya gel. Firefly-1 2003 info-icon
Cow sucking high tech Alliance crap! İçine ettiğimin İttifak teknolojisi! İçine ettiğimin İttifak teknolojisi! İçine ettiğimin İttifak teknolojisi! Firefly-1 2003 info-icon
Hey there, Inara. How was your check up? Selam Inara. Muayene nasıldı? Selam Inara. Muayene nasıldı? Selam Inara. Muayene nasıldı? Firefly-1 2003 info-icon
Same as last year. What's going on here? Tıpkı geçen seneki gibi. Burada neler oluyor? Tıpkı geçen seneki gibi. Burada neler oluyor? Tıpkı geçen seneki gibi. Burada neler oluyor? Firefly-1 2003 info-icon
Well, let's see. We killed Simon and River, stole a bunch of medicine... Bir bakalım. Simon ve River öldürdük, bir sürü ilaç çaldık... Bir bakalım. Simon ve River öldürdük, bir sürü ilaç çaldık... Bir bakalım. Simon ve River öldürdük, bir sürü ilaç çaldık... Firefly-1 2003 info-icon
and now the Captain and Zoe are off springing ...Kaptan'la Zoe federallere yakalananları kurtarmaya gitti. ...Kaptan'la Zoe federallere yakalananları kurtarmaya gitti. ...Kaptan'la Zoe federallere yakalananları kurtarmaya gitti. Firefly-1 2003 info-icon
Oh, here they are now. İşte geldiler. İşte geldiler. İşte geldiler. Firefly-1 2003 info-icon
Tell me we weren't followed. Nothing in our rear view the whole way back. Lütfen takip edilmediğimizi söyle. Yol boyunca arkamızda kimse yoktu. Lütfen takip edilmediğimizi söyle. Yol boyunca arkamızda kimse yoktu. Lütfen takip edilmediğimizi söyle. Yol boyunca arkamızda kimse yoktu. Firefly-1 2003 info-icon
All right. Take us out of the row quick as you can. Tamam. Mümkün olduğunca çabuk bizi buradan götür. Tamam. Mümkün olduğunca çabuk bizi buradan götür. Tamam. Mümkün olduğunca çabuk bizi buradan götür. Firefly-1 2003 info-icon
We'll be out of atmo in five minutes. Beş dakikaya atmosferden çıkmış olacağız. Beş dakikaya atmosferden çıkmış olacağız. Beş dakikaya atmosferden çıkmış olacağız. Firefly-1 2003 info-icon
Hey. How was your thing? Hey. Seninki nasıl gitti? Hey. Seninki nasıl gitti? Hey. Seninki nasıl gitti? Firefly-1 2003 info-icon
As advertised, lots of needles and cold exam tables. Tıpkı söylediği gibi, bir sürü iğne ve soğuk muayene masası. Tıpkı söylediği gibi, bir sürü iğne ve soğuk muayene masası. Tıpkı söylediği gibi, bir sürü iğne ve soğuk muayene masası. Firefly-1 2003 info-icon
I heard you had some excitement. Oh, nothing much. Biraz heyecan yaşamışsınız duyduğuma göre. Çok değil. Biraz heyecan yaşamışsınız duyduğuma göre. Çok değil. Biraz heyecan yaşamışsınız duyduğuma göre. Çok değil. Firefly-1 2003 info-icon
Lots of running around, a little gunplay. A couple needles. Hayli koşuşturmaca, biraz çatışma. Bir, iki iğne. Hayli koşuşturmaca, biraz çatışma. Bir, iki iğne. Hayli koşuşturmaca, biraz çatışma. Bir, iki iğne. Firefly-1 2003 info-icon
The next time we come to the Core, I'm staying with the preacher. Bir daha Merkez'e geldiğimizde rahiple kalıyorum. Bir daha Merkez'e geldiğimizde rahiple kalıyorum. Bir daha Merkez'e geldiğimizde rahiple kalıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
If you hadn't come, you wouldn't be getting your big payday. Eğer gelmeseydin, paranı alamayacaktın. Eğer gelmeseydin, paranı alamayacaktın. Eğer gelmeseydin, paranı alamayacaktın. Firefly-1 2003 info-icon
So, you get what you needed? İhtiyacın olanı buldun mu? İhtiyacın olanı buldun mu? İhtiyacın olanı buldun mu? Firefly-1 2003 info-icon
I think I did. I have the information I downloaded off the imager. Galiba. Görüntüleme cihazından bilgileri kaydettim. Galiba. Görüntüleme cihazından bilgileri kaydettim. Galiba. Görüntüleme cihazından bilgileri kaydettim. Firefly-1 2003 info-icon
I just have to go over it, and... I'm hopeful. Üstünden geçmem gerekiyor ama... umutluyum. Üstünden geçmem gerekiyor ama... umutluyum. Üstünden geçmem gerekiyor ama... umutluyum. Firefly-1 2003 info-icon
What happened to your face? Yüzüne ne oldu? Yüzüne ne oldu? Yüzüne ne oldu? Firefly-1 2003 info-icon
Oh... nothing. He was amazing. Hiç. Muhteşemdi. Hiç. Muhteşemdi. Hiç. Muhteşemdi. Firefly-1 2003 info-icon
I can't even begin to tell you. Ne söylesem az. O olmasaydı, burada olamazdık. Ne söylesem az. O olmasaydı, burada olamazdık. Ne söylesem az. O olmasaydı, burada olamazdık. Firefly-1 2003 info-icon
Hey, you're part of my crew. Hey, ekibimin bir parçasısın. Hey, ekibimin bir parçasısın. Hey, ekibimin bir parçasısın. Firefly-1 2003 info-icon
I think I might cry. Galiba ağlayacağım. Galiba ağlayacağım. Galiba ağlayacağım. Firefly-1 2003 info-icon
All right. Jayne, help me with the cargo. Everyone... Pekâlâ. Jayne, kargoyu kaldırmama yardım et. Millet... Pekâlâ. Jayne, kargoyu kaldırmama yardım et. Millet... Pekâlâ. Jayne, kargoyu kaldırmama yardım et. Millet... Firefly-1 2003 info-icon
make yourselves useful. You got jobs. Go do them. ...siz de biraz işe yarayın. İşleriniz var. Gidip yapın. ...siz de biraz işe yarayın. İşleriniz var. Gidip yapın. ...siz de biraz işe yarayın. İşleriniz var. Gidip yapın. Firefly-1 2003 info-icon
It's gotta be our best take ever. Doc had a good notion. Şimdiye kadarki en büyük vurgunumuz bu olmalı. Doktor iyi fikir verdi. Şimdiye kadarki en büyük vurgunumuz bu olmalı. Doktor iyi fikir verdi. Şimdiye kadarki en büyük vurgunumuz bu olmalı. Doktor iyi fikir verdi. Firefly-1 2003 info-icon
The boy's got a decent criminal mind. Çocuğun aklı suça yatıyor. Çocuğun aklı suça yatıyor. Çocuğun aklı suça yatıyor. Firefly-1 2003 info-icon
What are you buying with your cut? Payınla ne alacaksın? Payınla ne alacaksın? Payınla ne alacaksın? Firefly-1 2003 info-icon
Hey! What the hell are you doing? Hey! Ne yapıyorsun? Hey! Ne yapıyorsun? Hey! Ne yapıyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
The job is done. I figured it was time for a little chat. İş bitti. Biraz sohbet etmenin vakti geldi dedim. İş bitti. Biraz sohbet etmenin vakti geldi dedim. İş bitti. Biraz sohbet etmenin vakti geldi dedim. Firefly-1 2003 info-icon
Seems to me we had a solid plan. Sağlam bir planımız varmış gibi gelmişti bana. Sağlam bir planımız varmış gibi gelmişti bana. Sağlam bir planımız varmış gibi gelmişti bana. Firefly-1 2003 info-icon
Smooth, you might say. But what I can't figure out Sorunsuz diyebilirim. Ama bir türlü çözemediğim... Sorunsuz diyebilirim. Ama bir türlü çözemediğim... Sorunsuz diyebilirim. Ama bir türlü çözemediğim... Firefly-1 2003 info-icon
is what you were doing around the back exit. ...arka çıkışta ne yaptığın. ...arka çıkışta ne yaptığın. ...arka çıkışta ne yaptığın. Firefly-1 2003 info-icon
What? I couldn't go out the front! Ne? Ön kapıdan çıkamazdım! Ne? Ön kapıdan çıkamazdım! Ne? Ön kapıdan çıkamazdım! Firefly-1 2003 info-icon
I had to improvise! Open the damn door! Doğaçlama yapmak zorunda kaldım! Aç şu lanet kapıyı! Doğaçlama yapmak zorunda kaldım! Aç şu lanet kapıyı! Doğaçlama yapmak zorunda kaldım! Aç şu lanet kapıyı! Firefly-1 2003 info-icon
You called the feds. Federalleri aradın. Federalleri aradın. Federalleri aradın. Firefly-1 2003 info-icon
What? I got pinched! Ne? Enselendim! Ne? Enselendim! Ne? Enselendim! Firefly-1 2003 info-icon
Which is what happens when you call the feds. Çünkü federalleri arayınca öyle olur. Çünkü federalleri arayınca öyle olur. Çünkü federalleri arayınca öyle olur. Firefly-1 2003 info-icon
No, I would never do that! My hand to God! Hayır, hayatta öyle bir şey yapmam! Tanrı adına yemin ederim! Hayır, hayatta öyle bir şey yapmam! Tanrı adına yemin ederim! Hayır, hayatta öyle bir şey yapmam! Tanrı adına yemin ederim! Firefly-1 2003 info-icon
May he strike me down as I'm standing here! Şu anda, olduğum yerde beni çarpsın. Olduğun yerde çok kalamayacaksın. Şu anda, olduğum yerde beni çarpsın. Olduğun yerde çok kalamayacaksın. Şu anda, olduğum yerde beni çarpsın. Olduğun yerde çok kalamayacaksın. Firefly-1 2003 info-icon
The minute we break out, you'll be a lot thinner once you get sucked out that hole. Atmosfer dışına çıktığımız an, o delikten geçince çok inceleceksin. Atmosfer dışına çıktığımız an, o delikten geçince çok inceleceksin. Atmosfer dışına çıktığımız an, o delikten geçince çok inceleceksin. Firefly-1 2003 info-icon
Oh, come on, Mal! Leaving atmo in two minutes. Yapma, Mal! İki dakikaya atmosfer dışındayız. Yapma, Mal! İki dakikaya atmosfer dışındayız. Yapma, Mal! İki dakikaya atmosfer dışındayız. Firefly-1 2003 info-icon
That ain't no way for a man to die! Secure air lock door at once. Böyle adam öldürülmez! Hava geçirmez kapıları hemen kapatın. Böyle adam öldürülmez! Hava geçirmez kapıları hemen kapatın. Böyle adam öldürülmez! Hava geçirmez kapıları hemen kapatın. Firefly-1 2003 info-icon
You wanna kill me, shoot me! Just let me in! Beni öldürmek istiyorsan, vur! Lütfen içeri geleyim! Beni öldürmek istiyorsan, vur! Lütfen içeri geleyim! Beni öldürmek istiyorsan, vur! Lütfen içeri geleyim! Firefly-1 2003 info-icon
You know, I hear tell they used to keelhaul traitors back in the day. Eskiden hainleri suya sarkıtıp, geminin altından geçirirlermiş. Eskiden hainleri suya sarkıtıp, geminin altından geçirirlermiş. Eskiden hainleri suya sarkıtıp, geminin altından geçirirlermiş. Firefly-1 2003 info-icon
I don't have a keel to haul you on, so... Seni altından geçireceğim bir omurga olmadığı için Seni altından geçireceğim bir omurga olmadığı için Seni altından geçireceğim bir omurga olmadığı için Firefly-1 2003 info-icon
Oh, okay. I'm sorry, all right? Tamam. Özür dilerim, tamam mı? Tamam. Özür dilerim, tamam mı? Tamam. Özür dilerim, tamam mı? Firefly-1 2003 info-icon
Sorry for what, Jayne? I thought you'd never do such a thing. Ne için özür diliyorsun, Jayne? Böyle bir şey yapacağın hiç aklıma gelmezdi. Ne için özür diliyorsun, Jayne? Böyle bir şey yapacağın hiç aklıma gelmezdi. Ne için özür diliyorsun, Jayne? Böyle bir şey yapacağın hiç aklıma gelmezdi. Firefly-1 2003 info-icon
Money was too good. I got stupid. Parası çok iyiydi. Aklım başımdan gitti. Parası çok iyiydi. Aklım başımdan gitti. Parası çok iyiydi. Aklım başımdan gitti. Firefly-1 2003 info-icon
I'm sorry, okay? Üzgünüm, tamam mı? Üzgünüm, tamam mı? Üzgünüm, tamam mı? Firefly-1 2003 info-icon
Be reasonable! Makul ol! Makul ol! Makul ol! Firefly-1 2003 info-icon
What are you taking it so personal for? It ain't like I ratted you out to the feds. Neden bu denli şahsına alıyorsun? Federallere seni ispiyonlamadım ki. Neden bu denli şahsına alıyorsun? Federallere seni ispiyonlamadım ki. Neden bu denli şahsına alıyorsun? Federallere seni ispiyonlamadım ki. Firefly-1 2003 info-icon
But you did! You turn on any of my crew, you turn on me! İspiyonladın! Ekibimden birine ihanet edersen, bana etmişsin demektir! İspiyonladın! Ekibimden birine ihanet edersen, bana etmişsin demektir! İspiyonladın! Ekibimden birine ihanet edersen, bana etmişsin demektir! Firefly-1 2003 info-icon
If it's such a concept you can't seem to wrap Eğer bu kavramı aklın almıyorsa, o zaman bu gemide işin yok. Eğer bu kavramı aklın almıyorsa, o zaman bu gemide işin yok. Eğer bu kavramı aklın almıyorsa, o zaman bu gemide işin yok. Firefly-1 2003 info-icon
You did it to me, Jayne. And that's a fact. Bana ihanet ettin, Jayne. Gerçek bu. Bana ihanet ettin, Jayne. Gerçek bu. Bana ihanet ettin, Jayne. Gerçek bu. Firefly-1 2003 info-icon
What are you gonna tell the others? Diğerlerine ne söyleyeceksin? Diğerlerine ne söyleyeceksin? Diğerlerine ne söyleyeceksin? Firefly-1 2003 info-icon
About what? About why I'm dead. Ne hakkında? Neden öldüğüm. Ne hakkında? Neden öldüğüm. Ne hakkında? Neden öldüğüm. Firefly-1 2003 info-icon
I hadn't thought about it. Daha orasını düşünmedim. Daha orasını düşünmedim. Daha orasını düşünmedim. Firefly-1 2003 info-icon
Make something up. Bir şeyler uydur. Bir şeyler uydur. Bir şeyler uydur. Firefly-1 2003 info-icon
Don't tell them what I did. Ne yaptığımı söyleme. Ne yaptığımı söyleme. Ne yaptığımı söyleme. Firefly-1 2003 info-icon
The next time you decide to stab me in the back... Bir daha beni sırtımdan bıçaklamaya karar verdiğinde... Bir daha beni sırtımdan bıçaklamaya karar verdiğinde... Bir daha beni sırtımdan bıçaklamaya karar verdiğinde... Firefly-1 2003 info-icon
have the guts to do it to my face. ...yüzüme karşı yapacak kadar cesur ol. ...yüzüme karşı yapacak kadar cesur ol. ...yüzüme karşı yapacak kadar cesur ol. Firefly-1 2003 info-icon
Can I come in? İçeri gelebilir miyim? İçeri gelebilir miyim? İçeri gelebilir miyim? Firefly-1 2003 info-icon
What are you doing? Drawing. Ne yapıyorsun? Çizim yapıyorum. Ne yapıyorsun? Çizim yapıyorum. Ne yapıyorsun? Çizim yapıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
That's really good. Çok güzel. Çok güzel. Çok güzel. Firefly-1 2003 info-icon
What are you doing? Sen ne yapıyorsun? Sen ne yapıyorsun? Sen ne yapıyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
I... I brought some medicine. İlaç getirdim. İlaç getirdim. İlaç getirdim. Firefly-1 2003 info-icon
Do you remember why we went to the hospital? Hastaneye neden gittiğimizi hatırlıyor musun? Hastaneye neden gittiğimizi hatırlıyor musun? Hastaneye neden gittiğimizi hatırlıyor musun? Firefly-1 2003 info-icon
Is it time to go to sleep again? Uyuma vakti mi geldi yine? Uyuma vakti mi geldi yine? Uyuma vakti mi geldi yine? Firefly-1 2003 info-icon
No, little sister. Hayır, küçük kardeşim. Hayır, küçük kardeşim. Hayır, küçük kardeşim. Firefly-1 2003 info-icon
It's time to wake up. Uyanma vakti geldi. Uyanma vakti geldi. Uyanma vakti geldi. Firefly-1 2003 info-icon
Did you ever read the works of Shan Yu? Shan Yu'nun eserlerini okudun mu? Shan Yu'nun eserlerini okudun mu? Shan Yu'nun eserlerini okudun mu? Firefly-1 2003 info-icon
Shan Yu the psychotic dictator? Shan Yu, psikopat diktatör mü? Shan Yu, psikopat diktatör mü? Shan Yu, psikopat diktatör mü? Firefly-1 2003 info-icon
Yep. Evet. Evet. Evet. Firefly-1 2003 info-icon
Fancied himself quite the warrior poet. Wrote volumes on war, torture... Savaş şairi olduğuna inanıyordu. Savaş, işkence, insan dayanma sınırı... Savaş şairi olduğuna inanıyordu. Savaş, işkence, insan dayanma sınırı... Savaş şairi olduğuna inanıyordu. Savaş, işkence, insan dayanma sınırı... Firefly-1 2003 info-icon
the limits of human endurance. ...üzerine bir sürü kitap yazdı. ...üzerine bir sürü kitap yazdı. ...üzerine bir sürü kitap yazdı. Firefly-1 2003 info-icon
That's nice. Çok hoş. Çok hoş. Çok hoş. Firefly-1 2003 info-icon
He said, "Live with a man 40 years." "Biri ile 40 yıl yaşayın." "Biri ile 40 yıl yaşayın." "Biri ile 40 yıl yaşayın." Firefly-1 2003 info-icon
"Share his house, his meals. Speak on every subject." "Evini, yemeğini paylaşın. Her konu hakkında konuşun." "Evini, yemeğini paylaşın. Her konu hakkında konuşun." "Evini, yemeğini paylaşın. Her konu hakkında konuşun." Firefly-1 2003 info-icon
"Then tie him up and hold him over the volcano's edge." 1 "Sonra bağlayın ve volkanın kenarından aşağıya sarkıtın." 1 "Sonra bağlayın ve volkanın kenarından aşağıya sarkıtın." 1 "Sonra bağlayın ve volkanın kenarından aşağıya sarkıtın." 1 Firefly-1 2003 info-icon
"And on that day, you will finally meet the man." "İşte o gün adamı tamamen tanırsınız." "İşte o gün adamı tamamen tanırsınız." "İşte o gün adamı tamamen tanırsınız." Firefly-1 2003 info-icon
What if you don't live near a volcano? I expect he was being poetical. Ya bir volkana yakın oturmuyorsan? Sanırım şairane anlamda söylemiş. Ya bir volkana yakın oturmuyorsan? Sanırım şairane anlamda söylemiş. Ya bir volkana yakın oturmuyorsan? Sanırım şairane anlamda söylemiş. Firefly-1 2003 info-icon
Sadistic crap legitimized by florid prose. Tell me you're not a fan. Cafcaflı yavan sözlerle meşrulaştırılmış sadist zırvalar. Hayranı değilsin inşallah. Cafcaflı yavan sözlerle meşrulaştırılmış sadist zırvalar. Hayranı değilsin inşallah. Cafcaflı yavan sözlerle meşrulaştırılmış sadist zırvalar. Hayranı değilsin inşallah. Firefly-1 2003 info-icon
I'm just wondering if they were... the people who did this to your sister. Sadece kardeşine bunu yapanlar bu tip insanlar mı diye merak ediyordum. Sadece kardeşine bunu yapanlar bu tip insanlar mı diye merak ediyordum. Sadece kardeşine bunu yapanlar bu tip insanlar mı diye merak ediyordum. Firefly-1 2003 info-icon
The government did this to her. Devlet bunu ona yaptı. Devlet bunu ona yaptı. Devlet bunu ona yaptı. Firefly-1 2003 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19468
  • 19469
  • 19470
  • 19471
  • 19472
  • 19473
  • 19474
  • 19475
  • 19476
  • 19477
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact