Search
English Turkish Sentence Translations Page 19469
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Oh, you're a pretty baby. | Çok güzelsin. Çok güzelsin. Çok güzelsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I think it's something he should see when he wakes up. | Uyanınca görmesi gereken bir şey mi? Uyanınca görmesi gereken bir şey mi? Uyanınca görmesi gereken bir şey mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He's seen blood before, lots of it. Welcome back, sir. | Daha önce kan gördü, hem de çok. Merhabalar, efendim. Daha önce kan gördü, hem de çok. Merhabalar, efendim. Daha önce kan gördü, hem de çok. Merhabalar, efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I go someplace? Very nearly. | Bir yere mi gittim? Kenarından döndün. Bir yere mi gittim? Kenarından döndün. Bir yere mi gittim? Kenarından döndün. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I thought we lost you. I've been right here. | Seni kaybettiğimizi sandık. Hep buradaydım. Seni kaybettiğimizi sandık. Hep buradaydım. Seni kaybettiğimizi sandık. Hep buradaydım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wash, you okay? Yeah, Mal, I'm fine. | Wash, iyi misin? Evet Mal, iyiyim. Wash, iyi misin? Evet Mal, iyiyim. Wash, iyi misin? Evet Mal, iyiyim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You got a thing in your arm. Yeah! | Kolunda bir şey var. Evet. Kolunda bir şey var. Evet. Kolunda bir şey var. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Try not to speak. You're heavily medicated, and you lost a lot of blood. | Konuşma. Ağır ilaç verdim. Çok kan kaybettin. Konuşma. Ağır ilaç verdim. Çok kan kaybettin. Konuşma. Ağır ilaç verdim. Çok kan kaybettin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I thought I ordered you all off the ship? | Gemiden gitmenizi emrettiğimi sanıyordum. Gemiden gitmenizi emrettiğimi sanıyordum. Gemiden gitmenizi emrettiğimi sanıyordum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I call you back? No, Mal, you didn't. | Geri mi çağırdım? Hayır Mal, çağırmadın. Geri mi çağırdım? Hayır Mal, çağırmadın. Geri mi çağırdım? Hayır Mal, çağırmadın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I take full responsibility, Captain. | Bütün sorumluluğu ben üstleniyorum, Kaptan. Bütün sorumluluğu ben üstleniyorum, Kaptan. Bütün sorumluluğu ben üstleniyorum, Kaptan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The decision saved your life. | Karar hayatını kurtardı. Karar hayatını kurtardı. Karar hayatını kurtardı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Won't happen again, sir. Good. | Bir daha yapmam, efendim. Güzel. Bir daha yapmam, efendim. Güzel. Bir daha yapmam, efendim. Güzel. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And thanks, I'm grateful. | Teşekkür ederim, müteşekkirim. Teşekkür ederim, müteşekkirim. Teşekkür ederim, müteşekkirim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It was my pleasure, sir. | Benim için bir zevkti, efendim. Benim için bir zevkti, efendim. Benim için bir zevkti, efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey, we'd have been back first, except | Önce biz gelecektik ama Inara'nın mekiğinde bir problem var. Önce biz gelecektik ama Inara'nın mekiğinde bir problem var. Önce biz gelecektik ama Inara'nın mekiğinde bir problem var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She done somethin' to it, Mal. It smells funny. | Bir şey yapmış mekiğe, Mal. Garip kokuyor. Bir şey yapmış mekiğe, Mal. Garip kokuyor. Bir şey yapmış mekiğe, Mal. Garip kokuyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I told you, that's incense. So you say. | Söyledim ya, onlar tütsü. İddia ettiğine göre. Söyledim ya, onlar tütsü. İddia ettiğine göre. Söyledim ya, onlar tütsü. İddia ettiğine göre. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey, Captain. Hey. | Merhaba, Kaptan. Merhaba. Merhaba, Kaptan. Merhaba. Merhaba, Kaptan. Merhaba. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You fixed the ship. Good work. | Gemiyi tamir etmişsin. Aferin. Gemiyi tamir etmişsin. Aferin. Gemiyi tamir etmişsin. Aferin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Thanks. All right. | Sağ ol. Pekâlâ... Sağ ol. Pekâlâ... Sağ ol. Pekâlâ... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I have to insist, the captain needs to rest. | ...ısrar etmem gerekiyor, kaptanın dinlenmesi lazım. ...ısrar etmem gerekiyor, kaptanın dinlenmesi lazım. ...ısrar etmem gerekiyor, kaptanın dinlenmesi lazım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yeah. I think the doc might not be wrong about that one. | Evet. Bence de bu konuda doktor yanılmıyor. Evet. Bence de bu konuda doktor yanılmıyor. Evet. Bence de bu konuda doktor yanılmıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just going to need a few... | Sadece birkaç saat Sadece birkaç saat Sadece birkaç saat | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You all gonna be here when I wake up? | Uyandığımda hepiniz burada olacak mısınız? Uyandığımda hepiniz burada olacak mısınız? Uyandığımda hepiniz burada olacak mısınız? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We'll be here. Good. | Burada olacağız. Güzel. Burada olacağız. Güzel. Burada olacağız. Güzel. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's good. | Çok güzel. Çok güzel. Ne demek istiyorsun? Yapma, Inara. Çok güzel. Ne demek istiyorsun? Yapma, Inara. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yep. Real beauty, ain't she? | Evet. Çok güzel, değil mi? Evet. Çok güzel, değil mi? Evet. Çok güzel, değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yes sir, a right smart purchase, this vessel. | Evet efendim, bu gemi çok akıllıca bir yatırım. Evet efendim, bu gemi çok akıllıca bir yatırım. Evet efendim, bu gemi çok akıllıca bir yatırım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll tell you what. You buy this ship, treat her proper... | Bak ne diyeceğim. Gemiyi satın al, iyi bak... Bak ne diyeceğim. Gemiyi satın al, iyi bak... Bak ne diyeceğim. Gemiyi satın al, iyi bak... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Son? Hey, son! | Evlat? Hey evlat? Evlat? Hey evlat? Evlat? Hey evlat? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You hear a word I've been sayin'? | Söylediklerimi duydun mu? Söylediklerimi duydun mu? Söylediklerimi duydun mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't want it. | İstemiyorum. İstemiyorum. İstemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
River, you have to eat. | River, yemek yemen lazım. River, yemek yemen lazım. River, yemek yemen lazım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's good. It tastes like... | Gayet lezzetli. Tadı Gayet lezzetli. Tadı Gayet lezzetli. Tadı | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's good. It smells like crotch. | Gayet lezzetli. Apış arası gibi kokuyor. Gayet lezzetli. Apış arası gibi kokuyor. Gayet lezzetli. Apış arası gibi kokuyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Jayne! Well, it does. | Jayne! Öyle ama. Jayne! Öyle ama. Jayne! Öyle ama. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We don't even have to go someplace fancy. We can just go to the park or something. | Şık bir yere gitmemize gerek yok. Parka filan gideriz. Şık bir yere gitmemize gerek yok. Parka filan gideriz. Şık bir yere gitmemize gerek yok. Parka filan gideriz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Feed the pigeons. Sure. Feed the pigeons... | Güvercinleri besleriz. Tabi. Güvercin besleyince... Güvercinleri besleriz. Tabi. Güvercin besleyince... Güvercinleri besleriz. Tabi. Güvercin besleyince... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
probably get the firing squad for littering. | ...muhtemelen idam mangası yere çöp attığımız için bizi enseler. ...muhtemelen idam mangası yere çöp attığımız için bizi enseler. ...muhtemelen idam mangası yere çöp attığımız için bizi enseler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Come on. It's not that bad. It is. 1 | Hadi. O kadar da kötü değil. Çok kötü. 1 Hadi. O kadar da kötü değil. Çok kötü. 1 Hadi. O kadar da kötü değil. Çok kötü. 1 | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's a Core planet. It's spotless. It's got sensors. | Merkez gezegenlerden biri. Tertemiz. Sensorlar var. Merkez gezegenlerden biri. Tertemiz. Sensorlar var. Merkez gezegenlerden biri. Tertemiz. Sensorlar var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And where there ain't sensors, there's feds. All central planets are the same. | Sensor olmayan yerlerde de federaller var. Bütün merkez gezegenler aynıdır. Sensor olmayan yerlerde de federaller var. Bütün merkez gezegenler aynıdır. Sensor olmayan yerlerde de federaller var. Bütün merkez gezegenler aynıdır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Could you please tell my wife the fun she's missing out on? | Karıma keyif alma fırsatını kaçırdığını söyler misiniz lütfen? Karıma keyif alma fırsatını kaçırdığını söyler misiniz lütfen? Karıma keyif alma fırsatını kaçırdığını söyler misiniz lütfen? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ariel's quite a nice place, actually. There are some beautiful museums, | Ariel çok güzel bir yerdir aslında. Ariel çok güzel bir yerdir aslında. Ariel çok güzel bir yerdir aslında. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But... not boring, like she made it sound. There's a... | Söylediği gibi sıkıcı değil. Ayrıca... Söylediği gibi sıkıcı değil. Ayrıca... Söylediği gibi sıkıcı değil. Ayrıca... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's hiking. Yeah. | Yürüyüş yapabilirsiniz. Evet. Yürüyüş yapabilirsiniz. Evet. Yürüyüş yapabilirsiniz. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And you can go swimming in a bioluminescent lake. | Işık yayan organizmalar tarafından aydınlanan gölde yüzebilirsin. Işık yayan organizmalar tarafından aydınlanan gölde yüzebilirsin. Işık yayan organizmalar tarafından aydınlanan gölde yüzebilirsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't care if it's got sunsets 24 hours a day. I ain't setting foot on that planet. | Günde 24 saat günbatımı olsa da umurumda değil, o gezegene adımımı atmam. Günde 24 saat günbatımı olsa da umurumda değil, o gezegene adımımı atmam. Günde 24 saat günbatımı olsa da umurumda değil, o gezegene adımımı atmam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No one is setting foot on that fancy rock. I don't want anyone leaving the ship. | Kimse bu gösterişli kayaya adım atmayacak. Kimsenin gemiyi terk etmesini istemiyorum. Kimse bu gösterişli kayaya adım atmayacak. Kimsenin gemiyi terk etmesini istemiyorum. Kimse bu gösterişli kayaya adım atmayacak. Kimsenin gemiyi terk etmesini istemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Come to think of it, I don't want anyone looking out the windows or talking aloud. | Hatta kimsenin camdan bakmasını ya da yüksek sesle konuşmasını da istemiyorum. Hatta kimsenin camdan bakmasını ya da yüksek sesle konuşmasını da istemiyorum. Hatta kimsenin camdan bakmasını ya da yüksek sesle konuşmasını da istemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're here to drop off Inara. That's it. What's the point of coming to the Core | Inara'yı bırakmak için buraya geldik. Hepsi bu. Gemiden inemeyeceksem... Inara'yı bırakmak için buraya geldik. Hepsi bu. Gemiden inemeyeceksem... Inara'yı bırakmak için buraya geldik. Hepsi bu. Gemiden inemeyeceksem... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
if I can't even step off the boat? | ...Merkez'e gelmenin ne anlamı var ki? ...Merkez'e gelmenin ne anlamı var ki? ...Merkez'e gelmenin ne anlamı var ki? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You could have got off with Shepherd Book at the Bathgate Abbey. | Rahip Book'la beraber Bathgate manastırında inebilirdin. Rahip Book'la beraber Bathgate manastırında inebilirdin. Rahip Book'la beraber Bathgate manastırında inebilirdin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Could've been meditating on the wonders of your rock garden by now. | Şimdiye kadar kayalı bahçenin mucizesi üzerine meditasyona başlamıştın bile. Şimdiye kadar kayalı bahçenin mucizesi üzerine meditasyona başlamıştın bile. Şimdiye kadar kayalı bahçenin mucizesi üzerine meditasyona başlamıştın bile. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, it beats just sitting. It is just sitting. | Boş boş oturmaktan iyidir. Zaten boş boş oturuyorsun. Boş boş oturmaktan iyidir. Zaten boş boş oturuyorsun. Boş boş oturmaktan iyidir. Zaten boş boş oturuyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So how long are you gonna be planetside? Shouldn't be more than a day or two. | Ne kadar gezegende kalacaksın? Bir, iki günden uzun sürmez. Ne kadar gezegende kalacaksın? Bir, iki günden uzun sürmez. Ne kadar gezegende kalacaksın? Bir, iki günden uzun sürmez. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Big stop just to renew your license to Companion. | Dam ruhsatını yenilemek için ne uzun. Dam ruhsatını yenilemek için ne uzun. Dam ruhsatını yenilemek için ne uzun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
All Companions are required to undergo a physical examination once a year. | Bütün Damlar her sene fiziksel muayeneden geçmek zorundadır. Bütün Damlar her sene fiziksel muayeneden geçmek zorundadır. Bütün Damlar her sene fiziksel muayeneden geçmek zorundadır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Could you not do that while we're... ever? | Şunu yapmasan olur mu bizler Hiç yapma. Şunu yapmasan olur mu bizler Hiç yapma. Şunu yapmasan olur mu bizler Hiç yapma. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So two days in a hospital. That's awful. | Hastanede 2 gün. Ne berbat. Hastanede 2 gün. Ne berbat. Hastanede 2 gün. Ne berbat. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't you just hate doctors? Hey. | Sen de doktorlardan nefret etmiyor musun? Hey. Sen de doktorlardan nefret etmiyor musun? Hey. Sen de doktorlardan nefret etmiyor musun? Hey. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I mean, present company excluded. | Yanımızdaki hariç tabi. Yanımızdaki hariç tabi. Yanımızdaki hariç tabi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Let's not be excluding people. That'd be rude. | Kimseyi hariç tutmayalım. Kabalık olur. Kimseyi hariç tutmayalım. Kabalık olur. Kimseyi hariç tutmayalım. Kabalık olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Son of a...! | Has sikti! Has sikti! Has sikti! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What the hell? | Ne oluyor ya? Ne oluyor ya? Ne oluyor ya? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
River, no. Oh, my God. He's bleeding. | River, hayır. Tanrım, göğsü kanıyor. River, hayır. Tanrım, göğsü kanıyor. River, hayır. Tanrım, göğsü kanıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's deep. Are you okay? | Gayet derin. İyi misin? Gayet derin. İyi misin? Gayet derin. İyi misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
River? | River? River? River? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He looks better in red. | Kırmızı daha çok yakışıyor. Kırmızı daha çok yakışıyor. Kırmızı daha çok yakışıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Gorram freak's completely off her axle. | Garabet kız tamamen kafayı sıyırdı. Garabet kız tamamen kafayı sıyırdı. Garabet kız tamamen kafayı sıyırdı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry about this. I don't know what Shut it. I ain't talking to you. | Çok üzgünüm. Bilemiyorum neden Kapa çeneni. Sana söylemedim. Çok üzgünüm. Bilemiyorum neden Kapa çeneni. Sana söylemedim. Çok üzgünüm. Bilemiyorum neden Kapa çeneni. Sana söylemedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She gotta go. Both of them gotta go. | Kız gitmeli. İkisi de gitmeli. Onları bırakmak için Ariel çok uygun. Kız gitmeli. İkisi de gitmeli. Onları bırakmak için Ariel çok uygun. Kız gitmeli. İkisi de gitmeli. Onları bırakmak için Ariel çok uygun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Might even pick us up a reward for our troubles. No one's getting left. | Zahmetlerimiz karşılığında ödül bile alırız. Kimseyi bırakmıyoruz. Zahmetlerimiz karşılığında ödül bile alırız. Kimseyi bırakmıyoruz. Zahmetlerimiz karşılığında ödül bile alırız. Kimseyi bırakmıyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She belongs in a bughouse. | Tımarhanede olmalı. Tımarhanede olmalı. Tımarhanede olmalı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You don't pitch her off this boat right now, I swear to you... What? | Eğer kızı gemiden şutlamazsan, yemin ederim ki... Ne? Eğer kızı gemiden şutlamazsan, yemin ederim ki... Ne? Eğer kızı gemiden şutlamazsan, yemin ederim ki... Ne? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What do you swear, Jayne? | Ne için yemin ediyorsun, Jayne? Ne için yemin ediyorsun, Jayne? Ne için yemin ediyorsun, Jayne? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They don't get gone, you better start locking up your room at night. | Gitmezlerse, geceleri kapını kilitlemeye başlasan iyi edersin. Gitmezlerse, geceleri kapını kilitlemeye başlasan iyi edersin. Gitmezlerse, geceleri kapını kilitlemeye başlasan iyi edersin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Next time little sister gets in a murdering mood | Kardeşini bir daha öldürme havasına girerse, belki seni gözüne kestirir. Kardeşini bir daha öldürme havasına girerse, belki seni gözüne kestirir. Kardeşini bir daha öldürme havasına girerse, belki seni gözüne kestirir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Maybe Kaylee or Inara. | Kaylee'yi ya da Inara'yı. Kaylee'yi ya da Inara'yı. Kaylee'yi ya da Inara'yı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You let them stay, we're gonna find out. | Kalmalarına izin verirsen, kim olacağını öğreneceğiz. Kalmalarına izin verirsen, kim olacağını öğreneceğiz. Kalmalarına izin verirsen, kim olacağını öğreneceğiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Finish your work, Doctor. | İşini bitir, Doktor. İşini bitir, Doktor. İşini bitir, Doktor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This is my boat. They're part of my crew. | Gemi benim. Onlar da ekibimin bir parçası. Gemi benim. Onlar da ekibimin bir parçası. Gemi benim. Onlar da ekibimin bir parçası. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No one's getting left. Best you get used to that. | Kimseyi bırakmıyoruz. Alışsan iyi olur. Kimseyi bırakmıyoruz. Alışsan iyi olur. Kimseyi bırakmıyoruz. Alışsan iyi olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You owe me a shirt. | Bana bir tişört borçlusun. Bana bir tişört borçlusun. Bana bir tişört borçlusun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She's to stay confined to her room at all times. No exceptions. | Sürekli odasında kilitli olacak. İstisna yok. Sürekli odasında kilitli olacak. İstisna yok. Sürekli odasında kilitli olacak. İstisna yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Take her to the kitchen, the infirmary, whatever | Mutfağa, revire, nereye götüreceksen, önce bana soracaksın, anladın mı? Evet. Mutfağa, revire, nereye götüreceksen, önce bana soracaksın, anladın mı? Evet. Mutfağa, revire, nereye götüreceksen, önce bana soracaksın, anladın mı? Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
When I took you and your sister in, the deal was you keep her in check. | Senle kardeşini aldığımda, ona mukayyet olacağına dair anlaşmıştık. Senle kardeşini aldığımda, ona mukayyet olacağına dair anlaşmıştık. Senle kardeşini aldığımda, ona mukayyet olacağına dair anlaşmıştık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can't hold up your end, we're gonna have to revisit the deal. | Sana düşen kısmını yerine getiremezsen, anlaşmayı gözden geçirmemiz gerekecek. Sana düşen kısmını yerine getiremezsen, anlaşmayı gözden geçirmemiz gerekecek. Sana düşen kısmını yerine getiremezsen, anlaşmayı gözden geçirmemiz gerekecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She's getting worse. Isn't she? | Daha da kötüleşiyor, değil mi? Daha da kötüleşiyor, değil mi? Daha da kötüleşiyor, değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just look at the bright side. Maybe you'll meet a young, handsome doctor. | İyi tarafından bak. Belki yakışıklı, genç bir doktorla tanışırsın. İyi tarafından bak. Belki yakışıklı, genç bir doktorla tanışırsın. İyi tarafından bak. Belki yakışıklı, genç bir doktorla tanışırsın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He'll ask you out, and... | Sana çıkma teklif eder ve... Sana çıkma teklif eder ve... Sana çıkma teklif eder ve... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What's the Companion policy on dating? It's complicated. | Çıkma konusunda Dam kuralları nedir? Gayet karmaşık. Çıkma konusunda Dam kuralları nedir? Gayet karmaşık. Çıkma konusunda Dam kuralları nedir? Gayet karmaşık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, that figures. Stay out of trouble. | Belliydi zaten. Başını derde sokma. Belliydi zaten. Başını derde sokma. Belliydi zaten. Başını derde sokma. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You too. Bye. | Sen de. Hoşça kal. Sen de. Hoşça kal. Sen de. Hoşça kal. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How are we gonna find a job if we don't leave the ship? | Gemiyi terk etmezsek, nasıl iş bulacağız? Gemiyi terk etmezsek, nasıl iş bulacağız? Gemiyi terk etmezsek, nasıl iş bulacağız? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Alliance territory... ain't any jobs worth having. | İttifak bölgesinde hiçbir iş almaya değmez. İttifak bölgesinde hiçbir iş almaya değmez. İttifak bölgesinde hiçbir iş almaya değmez. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Or the last three places we've been. | Gittiğimiz son 3 yerdekiler de. Gittiğimiz son 3 yerdekiler de. Gittiğimiz son 3 yerdekiler de. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
My pop always said, "Anyone who can't find work ain't lookin' hard enough." | Babam "iş bulamayan, iyice bakmıyordur" der. Babam "iş bulamayan, iyice bakmıyordur" der. Babam "iş bulamayan, iyice bakmıyordur" der. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We ain't even lookin' at all. You can stop looking. | Biz hiç bakmıyoruz. Bakmayı bırakabilirsiniz. Biz hiç bakmıyoruz. Bakmayı bırakabilirsiniz. Biz hiç bakmıyoruz. Bakmayı bırakabilirsiniz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |