Search
English Turkish Sentence Translations Page 19468
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Can't. Four to a shuttle, Inara. | Gelemem. Mekik başına 4 kişi, Inara. Gelemem. Mekik başına 4 kişi, Inara. Gelemem. Mekik başına 4 kişi, Inara. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Four. One more, you know it can't make a difference. | Dört. Bir kişi daha fazla çok bir fark yaratmaz. Dört. Bir kişi daha fazla çok bir fark yaratmaz. Dört. Bir kişi daha fazla çok bir fark yaratmaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not now. I'm not leaving Serenity. | Artık etmez. Serenity'yi bırakmayacağım. Artık etmez. Serenity'yi bırakmayacağım. Artık etmez. Serenity'yi bırakmayacağım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mal, you don't have to die alone. | Mal, tek başına ölmen gerekmiyor. Mal, tek başına ölmen gerekmiyor. Mal, tek başına ölmen gerekmiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Everybody dies alone. | Herkes tek başına ölür. Herkes tek başına ölür. Herkes tek başına ölür. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Everything's set and ready. Good. | Her şey hazır. Güzel. Her şey hazır. Güzel. Her şey hazır. Güzel. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I linked the nav systems of both shuttles into the helm here. | İki mekiğin de seyir sistemini dümen kontrolüne girdim. İki mekiğin de seyir sistemini dümen kontrolüne girdim. İki mekiğin de seyir sistemini dümen kontrolüne girdim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
When your miracle gets here, you just pound | Bir mucize olduğunda, bu düğmeye bir kere bas. İki mekiği de geri çağıracak. Bir mucize olduğunda, bu düğmeye bir kere bas. İki mekiği de geri çağıracak. Bir mucize olduğunda, bu düğmeye bir kere bas. İki mekiği de geri çağıracak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Go see to your wife. | Karının yanına git. Karının yanına git. Karının yanına git. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I went ahead and closed off all below deck vents diverted what's left to the bridge. | Alt güvertelerdeki bütün havalandırmaları kapattım ve kalanı köprüye yönlendirdim. Alt güvertelerdeki bütün havalandırmaları kapattım ve kalanı köprüye yönlendirdim. Alt güvertelerdeki bütün havalandırmaları kapattım ve kalanı köprüye yönlendirdim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ain't much. My advice is seal off | Fazla sayılmaz. Sana önerim, köprüye dönerken her yeri sımsıkı kapat. Fazla sayılmaz. Sana önerim, köprüye dönerken her yeri sımsıkı kapat. Fazla sayılmaz. Sana önerim, köprüye dönerken her yeri sımsıkı kapat. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Might buy you some time. | Biraz vakit kazandırabilir. Biraz vakit kazandırabilir. Biraz vakit kazandırabilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And I prepped a suit for you. It's hanging in the foredeck. | Ve bir elbise hazırladım. Ön güvertede duruyor. Ve bir elbise hazırladım. Ön güvertede duruyor. Ve bir elbise hazırladım. Ön güvertede duruyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So when the time comes... I won't be needing it, but thanks. | Vakti geldiğinde İhtiyacım olmayacak ama sağ ol. Vakti geldiğinde İhtiyacım olmayacak ama sağ ol. Vakti geldiğinde İhtiyacım olmayacak ama sağ ol. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Okay. | Peki. Peki. Peki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well. | Pekâlâ. Pekâlâ. Pekâlâ. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Firefly... | Firefly... Firefly... Firefly... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Receiv... distress... | Yardım... aldık... Yardım... aldık... Yardım... aldık... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Firefly Serenity... | Firefly Serenity... Firefly Serenity... Firefly Serenity... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry for your troubles, Captain. They sound many. | Problemleriniz olduğu için üzgünüm, Kaptan. Bayağı da çokmuş. Problemleriniz olduğu için üzgünüm, Kaptan. Bayağı da çokmuş. Problemleriniz olduğu için üzgünüm, Kaptan. Bayağı da çokmuş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But you do understand, I can't invite you aboard my vessel. | Ama sizi gemime davet edemeyeceğimi anlayışla karşılıyorsunuzdur. Ama sizi gemime davet edemeyeceğimi anlayışla karşılıyorsunuzdur. Ama sizi gemime davet edemeyeceğimi anlayışla karşılıyorsunuzdur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't know you. I ain't askin' for a ride, Captain. | Sizi tanımıyorum. Beni yanınıza almanızı istemiyorum, Kaptan. Sizi tanımıyorum. Beni yanınıza almanızı istemiyorum, Kaptan. Sizi tanımıyorum. Beni yanınıza almanızı istemiyorum, Kaptan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just a little push is all. Right. Your mechanical trouble. | Birazcık yardım, hepsi bu. Teknik arıza, evet. Birazcık yardım, hepsi bu. Teknik arıza, evet. Birazcık yardım, hepsi bu. Teknik arıza, evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Your compression coil, you say? It was the catalyzer. | Basınç bobini miydi? Katalizör. Basınç bobini miydi? Katalizör. Basınç bobini miydi? Katalizör. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not even the coil. Catalyzer's a nothin' part, Captain. | Bobin bile değilmiş. Katalizör önemli bir parça değildir, Kaptan. Bobin bile değilmiş. Katalizör önemli bir parça değildir, Kaptan. Bobin bile değilmiş. Katalizör önemli bir parça değildir, Kaptan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's nothin' till you don't got one, then it appears to be everything. | Elinde yedek olmayıncaya kadar önemsiz, sonra her şey ona bağlı oluyor. Elinde yedek olmayıncaya kadar önemsiz, sonra her şey ona bağlı oluyor. Elinde yedek olmayıncaya kadar önemsiz, sonra her şey ona bağlı oluyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, it is possible we might have something that could do you. | Elimizde işinize yarayacak bir şeyler olabilir. Elimizde işinize yarayacak bir şeyler olabilir. Elimizde işinize yarayacak bir şeyler olabilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We just come from a big salvage mission off Ita Moon. | Ita Uydusundan büyük bir kurtarma görevinden geliyoruz. Ita Uydusundan büyük bir kurtarma görevinden geliyoruz. Ita Uydusundan büyük bir kurtarma görevinden geliyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'd appreciate it. Trouble is... | Müteşekkir olurum. Problem şu ki... Müteşekkir olurum. Problem şu ki... Müteşekkir olurum. Problem şu ki... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
how can I know for certain your story's true? | ...hikâyenizin doğru olduğuna nasıl emin olabilirim? ...hikâyenizin doğru olduğuna nasıl emin olabilirim? ...hikâyenizin doğru olduğuna nasıl emin olabilirim? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ambush could be waiting for me and my people on the other side. | Diğer tarafta beni ve adamlarımı pusuya düşmek bekliyor olabilir. Diğer tarafta beni ve adamlarımı pusuya düşmek bekliyor olabilir. Diğer tarafta beni ve adamlarımı pusuya düşmek bekliyor olabilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can plainly see my shuttles have been launched, just like I said. | Söylediğim gibi mekiklerin gittiğini açıkça görebilirsiniz. Söylediğim gibi mekiklerin gittiğini açıkça görebilirsiniz. Söylediğim gibi mekiklerin gittiğini açıkça görebilirsiniz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And by now you've scanned me. You know I've got no life support. | Gemiyi taramışsınızdır. Yaşam destek ünitesinin çalışmadığını biliyorsunuz. Gemiyi taramışsınızdır. Yaşam destek ünitesinin çalışmadığını biliyorsunuz. Gemiyi taramışsınızdır. Yaşam destek ünitesinin çalışmadığını biliyorsunuz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't expect to see any weapons when we board. | Gemiye geldiğimizde silah görmeyi beklemiyorum. Gemiye geldiğimizde silah görmeyi beklemiyorum. Gemiye geldiğimizde silah görmeyi beklemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And I do expect to see that engine part before I open the door. | Ben de kapıyı açmadan önce motor parçasını görmeyi bekliyorum. Ben de kapıyı açmadan önce motor parçasını görmeyi bekliyorum. Ben de kapıyı açmadan önce motor parçasını görmeyi bekliyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I feel like maybe we can do business. | İş yapabiliriz gibime geliyor. İş yapabiliriz gibime geliyor. İş yapabiliriz gibime geliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Check him. Search the ship. Start with the cockpit and work your way down. | Üstünü arayın. Gemiyi gözden geçirin. Köprüden başlayın ve sırayla devam edin. Üstünü arayın. Gemiyi gözden geçirin. Köprüden başlayın ve sırayla devam edin. Üstünü arayın. Gemiyi gözden geçirin. Köprüden başlayın ve sırayla devam edin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Is this what you meant by "ambush"? I'm just verifying your story. | "Pusu" ile kastettiğiniz bu muydu? Hikâyenizi doğruluyorum sadece. "Pusu" ile kastettiğiniz bu muydu? Hikâyenizi doğruluyorum sadece. "Pusu" ile kastettiğiniz bu muydu? Hikâyenizi doğruluyorum sadece. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You find anybody on board not supposed to be, you shoot 'em. | Gemide olmaması gereken birini bulursanız, vurun. Gemide olmaması gereken birini bulursanız, vurun. Gemide olmaması gereken birini bulursanız, vurun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I thought we were gonna be reasonable about this. | Mantıklı davranacağımızı sanıyordum. Mantıklı davranacağımızı sanıyordum. Mantıklı davranacağımızı sanıyordum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Reason. He's gonna talk to us about reason now. | Mantık. Şimdi bize mantıktan bahsedecek. Mantık. Şimdi bize mantıktan bahsedecek. Mantık. Şimdi bize mantıktan bahsedecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yeah. That's a joke. | Evet. Şaka gibi. Evet. Şaka gibi. Evet. Şaka gibi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Which one you figure tracked us? The ugly one, sir. | Hangisi bizi takip etti dersin? Çirkin olan, efendim. Hangisi bizi takip etti dersin? Çirkin olan, efendim. Hangisi bizi takip etti dersin? Çirkin olan, efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Could you be more specific? | Biraz daha detay verebilir misin? Biraz daha detay verebilir misin? Biraz daha detay verebilir misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Do we look reasonable to you? Well, looks can be deceiving. | Makul insanlar gibi mi görünüyoruz? Dış görüntü aldatıcı olabilir. Makul insanlar gibi mi görünüyoruz? Dış görüntü aldatıcı olabilir. Makul insanlar gibi mi görünüyoruz? Dış görüntü aldatıcı olabilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not as deceiving as a lowdown... dirty... deceiver. | Aşağılık, pis bir hilebaz kadar aldatıcı olamaz. Aşağılık, pis bir hilebaz kadar aldatıcı olamaz. Aşağılık, pis bir hilebaz kadar aldatıcı olamaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well said. | Güzel söyledin. Güzel söyledin. Güzel söyledin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wasn't that well said, Zoe? Had a kind of poetry to it, sir. | Güzel söylemedi mi, Zoe? Gayet şiirseldi efendim. Güzel söylemedi mi, Zoe? Gayet şiirseldi efendim. Güzel söylemedi mi, Zoe? Gayet şiirseldi efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You want I should shoot 'em now, Marco? | Şimdi mi vurmamı istersin, Marco? Şimdi mi vurmamı istersin, Marco? Şimdi mi vurmamı istersin, Marco? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wait till they tell us where they put the stuff. | Malları nereye sakladıklarını söylemelerini bekle. Malları nereye sakladıklarını söylemelerini bekle. Malları nereye sakladıklarını söylemelerini bekle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's a good idea. Good idea. | İyi bir fikir. Gayet iyi. İyi bir fikir. Gayet iyi. İyi bir fikir. Gayet iyi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Tell us where the stuff's at, so I can shoot ya. | Malların yerini söyle ki vurayım. Malların yerini söyle ki vurayım. Malların yerini söyle ki vurayım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Point of interest. | Bir dakika. Bir dakika. Bir dakika. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Offerin' to shoot us might not work so well | Bizi vurmayı teklif etmen, sandığın kadar ikna edici bir yol olmayabilir. Bizi vurmayı teklif etmen, sandığın kadar ikna edici bir yol olmayabilir. Bizi vurmayı teklif etmen, sandığın kadar ikna edici bir yol olmayabilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Anyway, we've hidden it. So, you kill us, you'll never find it. | Zaten sakladık. Bizi vurursan, hayatta bulamazsın. Zaten sakladık. Bizi vurursan, hayatta bulamazsın. Zaten sakladık. Bizi vurursan, hayatta bulamazsın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Found you easy enough. Yeah, you did, didn't you? | Sizi kolayca buldum. Evet, buldun. Sizi kolayca buldum. Evet, buldun. Sizi kolayca buldum. Evet, buldun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How much they payin' you? | Sana kaç para veriyorlar? Sana kaç para veriyorlar? Sana kaç para veriyorlar? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I mean, let's say you did kill us or didn't, there could be torture, whatever. | Bizi öldürdün ya da öldürmedin veya işkence yaptın diyelim. Neyse artık. Bizi öldürdün ya da öldürmedin veya işkence yaptın diyelim. Neyse artık. Bizi öldürdün ya da öldürmedin veya işkence yaptın diyelim. Neyse artık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But somehow, you found the goods. What would your cut be? | Ve bir şekilde malları buldun. Senin payın ne kadar? Ve bir şekilde malları buldun. Senin payın ne kadar? Ve bir şekilde malları buldun. Senin payın ne kadar? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Seven percent, straight off the top. Seven? | Değerinin %7'si. Yedi demek? Değerinin %7'si. Yedi demek? Değerinin %7'si. Yedi demek? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What? Nothin'. | Ne oldu ki? Hiç. Ne oldu ki? Hiç. Ne oldu ki? Hiç. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not a thing. No, I just... | Hiçbir şey. Hayır, sadece Hiçbir şey. Hayır, sadece Hiçbir şey. Hayır, sadece | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Does that seem low to you? It does, sir. | Sana da biraz düşük gelmedi mi? Geldi, efendim. Sana da biraz düşük gelmedi mi? Geldi, efendim. Sana da biraz düşük gelmedi mi? Geldi, efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That ain't low. Stop it! | Düşük değil. Kesin. Düşük değil. Kesin. Düşük değil. Kesin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Seven percent's standard. Okay. | %7 standarttır. Peki. %7 standarttır. Peki. %7 standarttır. Peki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe. I'm payin' you too much. Why? What does she get? | Zoe, sana çok para veriyorum. Kaç para alıyor ki? Zoe, sana çok para veriyorum. Kaç para alıyor ki? Zoe, sana çok para veriyorum. Kaç para alıyor ki? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Knock it off! Look, forget I said anything. | Kes dedim! Boş ver gitsin. Kes dedim! Boş ver gitsin. Kes dedim! Boş ver gitsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm sure you're treated very well. You get the perks, got your own room... | Çok iyi muamele gördüğüne eminim. Avantajlar, sana ait oda filan... Çok iyi muamele gördüğüne eminim. Avantajlar, sana ait oda filan... Çok iyi muamele gördüğüne eminim. Avantajlar, sana ait oda filan... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No? You share a bunk? | Hayır mı? Oda mı paylaşıyorsun? Hayır mı? Oda mı paylaşıyorsun? Hayır mı? Oda mı paylaşıyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
With that one. Really. | Bununla. Ciddi misin? Bununla. Ciddi misin? Bununla. Ciddi misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Jayne, this ain't funny. Yeah, I ain't laughin'. | Jayne, hiç komik değil. Evet, ben de gülmüyorum. Jayne, hiç komik değil. Evet, ben de gülmüyorum. Jayne, hiç komik değil. Evet, ben de gülmüyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You move on over to this side, we'll not only show you where the stuff s at... | Bu tarafa doğru geçersen, malların yerini göstermekle kalmayız... Bu tarafa doğru geçersen, malların yerini göstermekle kalmayız... Bu tarafa doğru geçersen, malların yerini göstermekle kalmayız... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
we'll see to it you get your fair share. | ...adil hakkını da veririz. ...adil hakkını da veririz. ...adil hakkını da veririz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not no sad seven. Private room? | Hazin %7 değil. Özel oda? Hazin %7 değil. Özel oda? Hazin %7 değil. Özel oda? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Jayne! Your own room, full run of the kitchen whole shot. | Jayne! Özel oda, mutfağı kullanma hakkı... her şey. Jayne! Özel oda, mutfağı kullanma hakkı... her şey. Jayne! Özel oda, mutfağı kullanma hakkı... her şey. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Jayne, I ain't askin'. | Jayne, rica etmiyorum. Jayne, rica etmiyorum. Jayne, rica etmiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Shut up. | Kes kesini. Kes kesini. Kes kesini. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How big a room? | Oda ne kadar büyük? Oda ne kadar büyük? Oda ne kadar büyük? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ship's clear, Captain. | Gemide kimse yok, Kaptan. Gemide kimse yok, Kaptan. Gemide kimse yok, Kaptan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You check the engine room? It's like he said, catalyzer's blown. | Makine dairesine baktınız mı? Söylediği gibi, katalizör yanmış. Makine dairesine baktınız mı? Söylediği gibi, katalizör yanmış. Makine dairesine baktınız mı? Söylediği gibi, katalizör yanmış. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's all he needs. | Tek ihtiyacı o. Tek ihtiyacı o. Tek ihtiyacı o. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You know, anything that's worth anything is really right here in this cargo bay. | Değerli olan her şey kargo güvertesinde duruyor. Değerli olan her şey kargo güvertesinde duruyor. Değerli olan her şey kargo güvertesinde duruyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So you take a look around, decide what you think is fair. | Bir göz at, hangilerinin adil olduğuna karar ver. Bir göz at, hangilerinin adil olduğuna karar ver. Bir göz at, hangilerinin adil olduğuna karar ver. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Already decided. | Çoktan karar verdim. Çoktan karar verdim. Çoktan karar verdim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're taking your ship. | Gemini alıyoruz. Gemini alıyoruz. Gemini alıyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Billy, get this plugged in. Jesse, call Stern over here. | Billy, şunu bağla. Jesse, Stern'ü buraya çağır. Billy, şunu bağla. Jesse, Stern'ü buraya çağır. Billy, şunu bağla. Jesse, Stern'ü buraya çağır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You and him are gonna pilot this pile of crap out of here. | Onunla bu hurda yığınını buradan götüreceksiniz. Onunla bu hurda yığınını buradan götüreceksiniz. Onunla bu hurda yığınını buradan götüreceksiniz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We'll get it as far as... | Mümkün olduğunca uzağa götürürüz... Mümkün olduğunca uzağa götürürüz... Mümkün olduğunca uzağa götürürüz... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Jesse, don't call Stern. | Jesse, Stern'ü çağırma. Jesse, Stern'ü çağırma. Jesse, Stern'ü çağırma. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Billy, leave the catalyzer. | Billy, katalizörü bırak. Billy, katalizörü bırak. Billy, katalizörü bırak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Do as he says. | Dediğini yapın. Dediğini yapın. Dediğini yapın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Take your people and go. | Adamlarını al ve git. Adamlarını al ve git. Adamlarını al ve git. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You would've done the same. | Sen de aynısını yapardın. Sen de aynısını yapardın. Sen de aynısını yapardın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We can already see I haven't. | Yapmadığımı zaten görüyoruz. Yapmadığımı zaten görüyoruz. Yapmadığımı zaten görüyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Now get the hell off my ship. | Hemen gemimden defolun. Hemen gemimden defolun. Hemen gemimden defolun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Real beauty, ain't she? Serenity's not moving. | Ne güzel, değil mi? Serenity yerinden kıpırdamıyor. Ne güzel, değil mi? Serenity yerinden kıpırdamıyor. Ne güzel, değil mi? Serenity yerinden kıpırdamıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mal, come with us. When your miracle gets here pound this | Mal, bizimle gel. Mucize olursa, şu düğmeye bir kere bas... Mal, bizimle gel. Mucize olursa, şu düğmeye bir kere bas... Mal, bizimle gel. Mucize olursa, şu düğmeye bir kere bas... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
button once It'll call back both shuttles. Everybody dies alone. | ...iki mekiği de geri çağırır. Herkes tek başına ölür. ...iki mekiği de geri çağırır. Herkes tek başına ölür. ...iki mekiği de geri çağırır. Herkes tek başına ölür. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll run up and scrape up a piece. You'd do that for me? | Koşar, bir parça getiririm. Benim için yapar mısın? Koşar, bir parça getiririm. Benim için yapar mısın? Koşar, bir parça getiririm. Benim için yapar mısın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'd do anything for you. You know that. | Senin için her şeyi yaparım. Sen de biliyorsun. Senin için her şeyi yaparım. Sen de biliyorsun. Senin için her şeyi yaparım. Sen de biliyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |