Search
English Turkish Sentence Translations Page 18645
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
So, why are you at this party | O zaman tüm bu pembe dizinin bir parçası | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
if you're not part of this whole soap opera? | değilsen burada işin ne? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I came here to... | Buraya şey için geldim... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry. Will you excuse me? | Üzgünüm. İzin verir misin? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You just gave me an idea. | Aklıma bir fikir geldi. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
On equal treatment of data and open web standards, | Veri ve açık web standartları eşit muamelesinde | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I said to myself, "I'm gonna spend the rest of my life | Kendime dedim ki, "Hayatımın geri kalanını | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
with that woman." | bu kadınla geçireceğim." | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And here we are. This is your last chance. | İşte buradayız. Bu senin son şansın. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Promise me you won't tell Karma | Karma'ya söylemeceğine söz ver | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
or I'm about to make a scene so juicy | ya da ben öyle bir olay çıkarırım ki | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I might win a daytime Emmy. | Gündüz kusağı Emmy ödülü bile kazanabilirm. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
What if I tell her I slept with someone | Birisiyle yattığımı söylesem ama | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and I don't say that someone was you? | o kişinin sen olduğunu söylemesem? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Not a negotiation, last chance. | Pazarlık yok, son şansın. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Wow, you're completely mental. | Vov, aklını tamamen yitirmişsin. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
This is what secrets do to people. | Sırlar, insanları işte böyle yapar. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Three, two... You wouldn't dare | Üç, iki... Cüret edemezsin, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
'cause then you'd have no leverage. | çünkü yoksa elinde kozu kaybedersin. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
How dare you? | Hangi cesaretle? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
That was one. | Bu ilkiydi.. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Amy, come on. Don't touch me! | Amy, hadi ama. Dokunma bana! | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Amy. Do you know where I met Liam? | Amy. Liam'la nerde tanıştım biliyor musunuz? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
At a protest. | Bir protestoda. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And do you know what we were protesting? | Ve neyi protesto ediyorduk biliyor musunuz? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Skwerkel. | Skwerkel. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Liam. But it turns out, | Liam. Ancak anlaşılan o ki, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
he was just seducing me. | sadece beni ayartmaya çalışıyormuş. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
He never told me his father founded the company. | Babasının bu şirketin kurucusu olduğunu benden sakladı. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Who are you, Liam Booker? | Kimsin sen, Liam Booker? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
That's hilarious. | Bu çok komik. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Amy has been taking improv classes, | Amy şu sıralar oyunculuk dersleri alıyor, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and she's getting very good. | ve derste baya ilerlemiş. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And if that weren't enough of a betrayal, | Ve ihanetleri yetmezmiş gibi, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I also found out that he slept with my best friend. | Bir de en yakın arkadaşımla yattığını öğrendim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Son, may I see you in another room? | Oğlum, seninle başka bir odada konuşabilir miyiz? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Hmm. | Mm. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And now my dad and I watch it together. | Ve şimdi annemle babam beraber izliyorlar. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
He loves it when they go, "Thank you, mood." | "Teşekkür ederim modu"na girmelerine bayılıyor babam. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It's adorable. | Çok sevimli. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Sorry, I fell asleep, | Kusura bakma, uyuyakalmışım | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and went back to 2009 when that still felt fresh. | ve uykumda olayın hala taze olduğu 2009 yılına gidivermişim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Tell me something nobody knows. | Bana kimsenin bilmediği bir şey anlat. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Uh, yeah, I'm a quarter Filipino. | Ah, tamam, çeyrek Filipinliyim ben. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And I struggle with it every day. | Ve bununla her gün mücadele ediyorum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Off the stage, you're wasting my time. | İn şu sahneden, zamanımı çalıyorsun. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Especially after Oliver showed us such | Özellikle, Oliver bize o gerçek, ham | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
real, raw emotion. | duygularını gösterdikten sonra. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Lauren Cooper, | Lauren Cooper, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
you're up. | sıra sende. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You've got talent, Mrs. Cooper. | Yeteneklisiniz Bayan Cooper. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
But I'm worried that you're just another | Ancak hayattaki en büyük mücadelesi | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
pretty, blonde white girl who's biggest struggle | latte mi yoksa cappucino mu alması olan | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
has been whether to have a latte or a cappuccino. | bir diğer cici sarışın beyaz kız olmandan şüpheliyim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
[Bleep] you, I've struggled. | [Bip], mücadeleciyim ben. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
The kitty's got claws. | Kediciğin pençeleri varmış. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Tell me how you struggled. | Neyin mücadelesini verdin, anlat bakalım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I'm not like other girls. | Ben diğer kızlar gibi değilim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I was born... | Doğduğumda... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
A perfectionist. | bir mükemmelliyetçiydim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Sounds terrible. | Kulağa iğrenç geliyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Tell me about the pills you're rumored to take. | Kullandığın söylenen şu haplardan bahset bakalım biraz. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
They're vitamins. | Vitamin onlar. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Being a perfectionist takes lots of energy. | Mükemmelliyetçi olmak çok fazla enerji istiyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You are getting really good | Bu aileyi hayal kırıklığına uğratmada | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
at disappointing this family. | çok iyi olmaya başladın. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And now, today of all days, | Ve şimdi, o kadar gün varken bugün, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
this humiliation? | bizi utandırman? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Are you trying to ruin your sister's engagement? | Kız kardeşinin nişanını rezil etmeye mi çalışıyorsun? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Do not call her that. | Ona böyle deme. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Haven't you ruined enough for her already? | Onun için hayatı yeterince rezil etmedin mi? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Now I have indulged this little defiant phase, | Bu küçük muhalif dönemine katlanıyorum şimdi, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
but I'm running out of patience. | ancak sabrım tükeniyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Now the company needs this marriage to happen, | Åimdi şirketin bu evliliğin gerçekleşmesine ihtiyacı var, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
so go out there and make things right. | bu yüzden git oraya ve pisliğini topla. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And how am I supposed to do that? | Nasıl yapacakmışım bunu? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You're an artist, be creative. | Sen bir sanatçısın, yaratıcı ol. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Even on a good day the juice truck | Kamyonla meyve suyu satışı, iyi gününde bile | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
doesn't make very much money. | çok fazla para kazandırmıyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Boo hoo. | Vuu huu. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I lived on Graham crackers | İki yıl Graham krakerleri yiyerek | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and slept on throw pillows for two years | ve dekoratif yastıkların üzerinde uyuyarak yaşadım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
before I was cast as a featured performer | Öncesinde tuvalet ararken özel bir | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
on a carnival cruise, | performansçı seçilmiştim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
but I digress. | Ancak konudan saptım tabi. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Tell us about your recent breakup | Kız arkadaşınla olan ayrılığından | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
with your girlfriend. | bahset bakalım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Are you heartbroken? | Kalbin kırıldı mı? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Uh, you know, I mean, people split up. | Ah, bilirsiniz, yani, insanlar ayrılır. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Taylor Swift pretty much said it all. | Taylor Swift her şeyi anlatmış aslında. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Karma! | Karma! | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
What kind of empty life will you lead | Eğer kendini tanımazsan nasıl boş | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
if you don't know yourself? | bir hayata yelken açacaksın sen? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
What can you bring to your characters? | Karakterlerine ne katabileceksin? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Tear off your mask. | Yırt şu maskeni. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I am heartbroken. | Kalbim kırık. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
But not for the reason everyone thinks. | Ancak herkesin düşündüğü şeyden dolayı değil. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Okay, I know this will probably make everybody hate me, | Tamam, herkesin bu yüzden benden nefret edeceğini biliyorum | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
but I'm not really a lesbian. | ancak ben gerçekte lezbiyen değilim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Someone mistook my best friend and me | En yakın arkadaşımla beni, biri yanlış anladı, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |