Search
English Turkish Sentence Translations Page 18641
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Maybe it's a good thing this thing gets out. | Belki de kötü şeyleri paylaşmak iyi bir şeydir. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
They say you're only as sick as your secrets. | Sadece sırların kadar kötüsün derler. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
What? No, who says that? Who, the voices in your head? | Ne? Hayır, onu kim diyor? Kafandaki sesler mi? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Tell 'em to shut up. | Susmalarını söyle. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I changed my mind. I'm on board. | Fikrimi değiştirdim. Hemfikirim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
This is America. | Burası Amerika. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
We are all entitled to our secrets. | Sır saklama hakkımız var. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Will you excuse us for a second? | Bize bir dakika izin verir misiniz? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
"You're only as sick as your secrets"? | 'Sadece sırların kadar kötüsün'? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, but the guilt is killing me. | Özür dilerim ama bu suçluluk duygusu beni mahvediyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Oh, this little piggy went boo hoo hoo all the way home. | Küçük domuzcuk umursamaz bir şekilde, tamamen eve gitti. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Man up. | Biraz erkek ol. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Look, it's killing me too, but what would it do to Karma | Bak, beni de mahvediyor ama ruh ikizinin... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
if she found out that her soul mate slept with you? | ...seninle yattığını öğrenirse ne olur? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
So what, we just pretend it never happened? | Ne yani, hiç olmamış gibi mi davranacağız? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
See how easy that was? | Bak ne kadar kolaydı? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And before we never speak of this again, do I need to add | Ve bunu bir daha hiç konuşmadan önce... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
contracting syphilis to last night's list of tragic events? | ...önemli bir hastalığının olduğunu öğrenebilir miyim? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
No, I'm clean. Do you have any documentation? | Hayır, temizim. Test yaptırdın mı? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
The only girl I've had sex with | En son Karma ile... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
since I last got tested was Karma. | ...seks yaptım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And now... Yeah, okay. | Şimdi sen... Evet, tamam. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Well, you're Liam Booker, Hester's own Hugh Hefner. | Sen Liam Booker'sın, Hester, Hugh Hefner'a sahip. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Karma changed all of that. Oh, really? | Karma hepsini değiştirdi. Gerçekten mi? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
If that's the case, then why did you sleep with me? | Durum buysa, o zaman benimle neden yattın? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Because I was hurt and angry and way too drunk. | Çünkü öfkeli, kırılmış ve çok sarhoştum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
What was your excuse? | Senin bahanen ne? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Same. | Aynısı. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
There's someone lurking in the yard | Pencerenin orada gizlenmiş... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
right below your window. | ...birisi var. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Should I go unlock my gun? | Silahımın emniyetini açmalı mıyım? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
We live in Texas, people. | Teksas'da yaşıyoruz, millet. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It's Karma. | Bu Karma. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
This is insane. Calm down. | Bu delilik. Sakin ol. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It's just a few pictures | Sadece birkaç fotoğraf çekeceğiz... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
that will haunt him for the rest of his life. | ...bu onun hayatı boyunca aklından çıkmayacak. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Besides, we've gone way too far to turn back now. | Ayrıca, geri adım atmak için artık çok geç. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And you two are in on this? | Ve siz de bu olayın içinde misiniz? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I was just washing my sheets. | Ben sadece çarşaflarımı yıkıyordum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
For no particular reason. It's just been a few weeks. | Özel bir sebebi yok. Yıkanmayalı birkaç hafta oldu. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Karma, I think we should talk. | Karma, bence konuşmalıyız. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I think he's choking. | Sanırım nefes almıyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You people are animals! | Siz hayvansınız! | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Nobody listen to anything he says. | Kimse dediklerine kulak asmasın. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Go like this. | Böyle yapın. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Lauren, I'm not... I'm not gonna say anything. | Lauren, bir şey söylemeyeceğim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, not if I rip out your tongue. | Evet, dilini koparırsam söylemezsin. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Why would I tell anyone my girlfriend's a dude? | Kız arkadaşımın bir erkek olduğunu neden herkese söyleyeyim? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Ex girlfriend. | Eski kız arkadaş. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And I'm not a dude. | Ben erkek değilim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I was born intersex. | Çift cinsiyetli olarak doğmuşum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
The pills I take are hormone replacements. | Kullandığım haplar hormon değiştirme hapları. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
What exactly does intersex mean? | Çift cinsiyetli tam olarak ne demek oluyor? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It means it's none of your [Bleep] business. | Seni alakadar etmez demek. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I did not see that coming. | Bunu beklemiyordum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Mom, Mom, I can explain. No time. | Anne, anne, açıklayabilirim. Zaman yok. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I need to grab our tickets before we miss our flight. | Uçağımızı kaçırmadan önce biletleri almam gerek. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And I can't have Bruce thinking I'm a dumb blonde | Evlilik öncesi Vruce'un benim aptal sarışın... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
this early in our marriage. | ...olduğumu düşünmesine izin veremem. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I have a guy bound and gagged in the garage, | Garajda bağlı bir erkek var ve... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and you have no further questions? | ...sen bu konuda hiçbir şey demeyecek misin? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Just make sure you've agreed on a safe word, | Sadece kolay güvenli bir sözcük seçtiğinizden emin olun... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
something short and specific, like taco. | ...'Taco' gibi. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Oh, thank you, Jesus. | Teşekkür ederim, İsa. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And make sure no one sees him leave. | Evden çıkarken onu kimsenin görmediğine emin ol. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
To some people, two guys in one day might seem a bit... | Başkalarına göre bir günde iki farklı erkek... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
trashy. Hold it right there. | ... biraz ucuz görünebilir. Dur orada. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You saw him leave my room this morning? | Bu sabah onu odamdan çıkarken gördün mü? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Don't worry. It'll be our little secret. | Endişelenme. Küçük bir sırrımız olur. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I've always dreamed of us sharing secrets. | Daima sırlarımızı tutacağımızı hayal etmiştim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
They weren't quite like this, but I can roll with it. | Tam olarak böyle değildi ama ayak uydurabilirim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
So I can have an S&M dungeon in our garage, | Yani garajda S&M işleri çevirebilirim... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
but I can't fall in love | ...ama en iyi arkadaşım bir kız... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
with my best friend because she's female? | ...olduğu için ona aşık olamam öyle mi? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
We don't need to rehash all that. | Tekrar üstünden geçmemize lüzum yok. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You're done with that phase. | O aşamayı geçtin. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It wasn't a phase, Mother. | Aşama değildi, anne. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
But that boy in the garage... | Ama o garajdaki çocuk... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
That's a whole other story, and it's not what it looks like. | O tamamen ayrı bir hikaye ve olay göründüğü gibi değil. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And that boy this morning? | Ya bu sabah ki o çocuk? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
That was what it looked like. See? | O olay göründüğü gibiydi. Gördün mü? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You slept with a boy. That means you're straight. | Bir erkek ile yattın. Bu lezbiyen olmadığın anlamına gelir. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
No, it means I'm confused. | Hayır, kafamın karışık olduğu anlamına gelir. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
That makes two of us. | İkimizin de kafası karışık. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
If you could be with a boy, why wouldn't you? | Eğer bir erkekle yatabiliyorsan, neden kadınlara yöneliyorsun? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It'd be so much easier. | Böylesi daha kolay olur. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
For me or for you? | Benim için mi yoksa senin için mi? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Let's focus on the positive here. | Olumlu olana yönelelim burada. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You're not sure you're lesbian, | Lezbiyen olduğundan emin değilsin... | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and I'm late for my flight to the Yucatan. | ...ve ben de Yucatan'a gidecek olan uçağıma geç kaldım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Andale, andale. | Andale, andale. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Guess we wait till her mom's car leaves. | Sanırım annesi gidene kadar bekleyeceğiz. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Look, I meant it when I said I'd stay out of your life. | Bak, hayatından uzak duracağım derken ciddiydim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Last place I ever thought I'd find you was Amy's bedroom. | Seni bulacağım son yer, Amy'nin yatak odasıydı. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And to repeat, I am so sorry. | Tekrar ediyorum, çök özür dilerim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
What I did was unforgivable. | Yaptığım şey affedilemezdi. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Please stop. | Lütfen stop. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It's okay. I forgive you. | Sorun değil. Seni affediyorum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, we both did [Bleep] up things. | Evet, ikimiz de çok kötü şeyler yaptık. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
We did? What did you do? | 'Yaptık' mı? Sen ne yaptın? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |