Search
English Turkish Sentence Translations Page 18643
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
a best friend could do. You made a mistake. | en kötü şeyi yaptım. Hata yaptın. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
But don't forget, it was Karma's lie that set | Ama unutma, tüm işleri karıştıran | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
this crazy train in motion. I grabbed a knife | Karma'nın yalanıydı. Bıçağı çektim ve onun | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and I plunged it deep into her heart. | kalbinin derinliklerine sapladım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Me. I liked it better | Ben. Her şey onun hatasıyken | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
when it was her fault. She can never know. | daha memnundum. Asla öğrenmemeli. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And I can't believe he told you. | Liam'ın sana anlattığına inanamıyorum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Trust me, telling me was the least of your problems. | İnan bana, bana anlatması sorunlarının en küçüğü. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Liam is so filled with guilt, he's about to tell Karma. | Liam vicdan azabı çekiyor ve Karma'ya anlatmak üzere. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
He stayed home today. | Bugün evde olacak. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Then where is that? | O zaman evi nerede? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I don't know. Really, I have no clue. | Bilmiyorum, gerçekten bi' fikrim yok. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
He is your best friend and you don't know where he lives? | O senin en yakın arkadaşın ve nerede yaşadığını bimiyor musun? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Liam is very private about his family. | Liam ailesi hakkında çok gizli. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I've only been to his house like once. | Evlerine sadece bir kez gittim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
So you do know. | Yani biliyorsun. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I'm so bad at secrets. | Sır saklamada berbatım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Synced and corrected by Chitorafa www.addic7ed.com | İyi seyirler (çeviri: WillAndGrace) | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Amy, no, no, no. You can't be here. | Amy, hayır, hayır, hayır. Burda olamazsın. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You have to go. You want to tell Karma? | Gitmelisin. Karma'ya anlatmak mı istiyorsun? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Well, I'm here to either change your mind | Peki, buraya ya fikrini değiştirmek | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
or pull out your tongue, you pick. | ya da dilini kesmeye geldim, sen seç. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
The guilt is killing me. I have to get this off my chest. | Vicdanım öldürüyor beni. Omuzlarımdan bu yükü atmam gerek. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
If Karma finds out, it will kill her. | Eğer Karma öğrenirsen, dünyası yıkılır. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I can't pretend that that night never happened. | O gece hiç yaşanmamış gibi davranamam. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It's not your secret to tell. Well, maybe it isn't | Bu sadece senin sırrın değil, anlatamazsın. Peki belki de, bu sadece senin sırrın | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
your secret to keep. Now please leave. | değil, saklayamazsın, lütfen artık git. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Not until you promise me... Liam, dear, | Åimdi bana söz verene kadar... Liam, canım, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
will you please tell the staff to decant the wine? | lütfen garsonlara şarabı servis etmelerini söyler misin? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Oh, hello. | Oo, merhaba. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You have a friend. | Arkadaşın da gelmiş. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
She's not my friend. | Arkadaşım değil. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I was, but I'm his girlfriend. | Öyleydim, ama artık kız arkadaşıyım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
She's kidding. | Dalga geçiyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Uh, she has a mild case of Tourett's. | Ah, Tourette sendorumunun hafif vakasından muzdarip de. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Liam has this weird hang up on introducing me | Liam beni ailesine tanıştırma konusunda | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
to his family. Are you guys assassins? | biraz takıntılı. Yoksa suikastçı mısınız? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Drug lords? Do you feed on blood? 1 | Uyuşturucu baronu? Kanla mı besleniyorsunuz? 1 | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
No, but I would if it could cure my crow's feet. | Hayır, ama kaz ayaklarıma iyi gelecekse beslenirdim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You should join us. | Bize katılmalısın. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Liam, please do as you were told | Liam, ben bu genç sevimli hanıma | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
while I get this lovely young woman | bugünkü ortama daha uygun bir şeyler giydirirken, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
into something more appropriate for today's occasion. | lütfen sana dediğimi yap. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Ooh, fun. Bye. | Oo, eğlenceli. Bye. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Ooh oh ah uh. Ooh oh ah uh. | Oo o a ah. Oo o a ah. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Ooh oh ah uh. | Oo o a ah. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You sound like a chimpanzee. | Åempanze gibi sesler çıkarıyorsun. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Do not bother me when I am in the zone. | Konsantre oldum, benle uğraşma. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Right, sorry. | Doğru, pardon. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I forgot you treat theater like a bloodsport. | Bir avcı kadar tehditkar olabileceğini unutmuşum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Good luck. Good luck? | Bol şans. Bol şans mı? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
That's bad luck. You're supposed to say | Bu söz daha çok kötü şans getirir. "Åeytanın bacağını kır" | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
"break a leg." | demen gerekirdi. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Now why would anyone want to break | Neden biri bu sevimli bacaklardan | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
one of those lovely legs? Theo. | birini kırmak istesin ki? Theo. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
What's up, Shane? Remember as you paint sets, | Naber Shane? Sahneyi renklendirdiğinde, aklında | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
my skin tone pops more against dark colors. | bulunsun, cildimin rengi koyu renklerle daha ön plana çıkıyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Do I smell a showmance? | Aşk ı sahne kokusu mu alıyorum? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Careful, new relationships can really | Dikkatli ol, yeni ilişkiler | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
wreck your concentration. | konsantrasyonunu mahvedebilir. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
There is no showmance. | Aşk ı sahne falan yok ortada. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And the only wreck is going to be your ego | Mahvolacak olan tek şey de, seçilen | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
when I get that spot. | kişi ben olduğumda yıkılacak olan egon. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I feel like I'm going to throw up. | Kusacakmış gibi hissediyorum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And I don't think that they reward that | Bulimik bir karakteri canlandırmadığımız | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
in the scoring unless we're playing someone bulimic. | sürece bunun bana bir artısı olacağını sanmıyorum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Oliver, right? I'm Karma. | Oliver, değil mi? Ben Karma. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I know who you are. Oh, okay. | Kim olduğunu biliyorum. Oo, tamam. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I was surprised to see you here. | Seni burada görünce şaşırdım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I mean, you don't seem like much of a joiner. | Yani, pek katılımcı biri gibi görünmüyorsun. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
My therapist thinks I should develop new interests. | Terapistim yeni ilgi alanları bulmam gerektiğini düşünüyor. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And I really shouldn't be talking to you, | Ve gerçekten senle konuşmamam gerek, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
you're one of my triggers. | psikolojik nedenlerimden biri de sensin. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I'm guessing you'll be singing something original. | Orijinal bir şey söyleyeceğini düşünüyorum. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I bet it will really give you an edge. | Bahse girerim şarkın seni ön plana çıkaracak bir şeydir. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You're just being nice to me to try and get in my head. | Aklıma girmeye çalışmak için bana böyle iyi davranıyorsun. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Can't I wish you well? | Sana iyi şans dileyemez miyim? | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Applause. | Alkış. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Two hands slapping together. | İki elin birbirine çarpışı. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
The universal sign of a job well done. | Bir işin iyi yapıldığının evrensel işareti. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You all want it. | Hepiniz bunu istiyorsunuz. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
You all crave it. | Hepiniz buna can atıyorsunuz. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
But by the end of the day, only one of you will earn it. | Ancak günün sonunda, yalnızca biriniz bunu kazanacaksınız. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
My name is Margot. | Adım Margot. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
And in my six years as producer, director, and curator | Ve yapımcı, yönetmen ve küratör olarak | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
of this great institution's drama department, | bu mükemmel kuruluştaki altı yılımda | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I have honed my ability to spot diamonds in the rough. | işlenmemiş pırlantaları seçme yeteneğimi biledim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Just ask Connie Britton, who you may know | Connie Britton'a sorabilirsiniz, onu popüler | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
from the hit series, Nashville. | dizi Nashville'den tanıyorsunuz. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
She's my aunt's friend's daughter. | Teyzemin arkadaşının kızıdır. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
It is I who encouraged her to go to Hollywood. | Hollywood'a gitmesi için cesaretlendirmiştim. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I was nine. | Dokuz yaşımdaydım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
But diamonds like Connie are only formed | Ancak Connie gibi pırlantalar, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
under intense pressure, | ancak yoğun baskı altında işlenebilir | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and I'm about to apply that pressure to each | ve bu baskıyı her birinize, | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
and every one of you. | ve hepinize uygulayacağım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
I will push you to your physical, | Sizi fiziksel, duygusal ve ruhsal | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
emotional, and spiritual limits. | limitlerinize zorlayacağım. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Whoa, she's intense. Show business is intense. | Vuhu, çok gergin. Eğlence dünyası gergindir. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |
Especially when your only credit is pretend lesbian. | Özellikle tek özelliğin lezbiyen numarası yapmaksa. | Faking it-1 | 2014 | ![]() |