Search
English Turkish Sentence Translations Page 180966
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
without a single bill showing up. | ...nasıl elden çıkardığını öğrenene dek ona takıl. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Also, try to learn the identity of the very special fence... | Bir de, çalıntı paraları satın alıp elden çıkartmasına yardımcı olan... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
that engineered this deal. | ...şu gizemli iş birlikçinin kimliğini de öğrenmeye çalış. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
How does he operate? | İşerini nasıl yürütüyor? | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Buys stolen money here, 30�, 40� on the dollar. | Dolar başına 30¢, 40¢'e çalıntı parayı satın alıyor. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Peddles it on the European black market for who knows how much. | Sonra da azar azar Avrupa karaborsalarına, kim bilir kaça sızdırıyor. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
No questions asked. Sweet racket. | Hiç soru sorulmuyor. Kolay para. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
In step with the times. | Zamana ayak uyduruyorlar. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
That's your assignment. | Görevin bu olacak. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Hello, Hank. Prison records from Illinois. Your new buddies. | Merhaba, Hank. Illinois'deki hapishane kayıtları. Yeni ahbaplarının. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
A few who might recognize you. Let's go to work. | Bazısı seni tanıyabilir. Hadi işe başlayalım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Find another old client? Yeah. Red Draper. | Eski bir müşteri daha mı? Evet. Red Draper. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Questioned him in '46 about a warehouse job. | Onu 46'da bir depo işi hakkında sorgulamıştım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
That makes two for transfer. Better run through the arrest once more. | Bu nakil edileceklerin sayısını ikiye çıkarır. Tutuklanışını bir kez daha gözden geçirsek iyi olur. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Bill's Hideaway. | Bill'in Yeri. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
I'm spotted as a lamister. I make a break for it. | bir kanun kaçağı olduğum fark edilecek. Bunun üzerine ben de kaçmaya kalkışacağım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
When I pick myself off the floor, I'm meek as a baby. | Yaşantımı ıslah ettikten sonra, bir bebek kadar uysal olacağım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
How do I get information out to you? Visiting days. | Bilgileri sana nasıl ulaştıracağım? Ziyaret günlerinde. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Mother again? | Annem mi gene? | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Wife this time. | Bu sefer karın. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
One thing though. This time, get me somebody with a good memory. | Yalnız bir şey var. Bu sefer, bana hafızası iyi olan birini bulun. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
This time, we'll get you a girl in the bureau who's a memory expert. | Bu sefer, sana kurumda hafıza uzmanı olan bir kız bulacağız. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
I'm partial to blondes. | Sarışınlara düşünlüğüm vardır. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Well, who isn't? As soon as I pick her, I'll send you a picture. | Kimin yok ki? Onu seçer seçmez, sana bir resmini yollayacağım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
We move this guy. Who is he? | Bu adamı da gönderiyoruz. Kim o? | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Bo Creel. Arrested him two years ago. | Bo Creel. Onu iki yıl önce tutuklamıştım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Wait a minute. We don't have to worry about him. | Bekle bir dakika. Onun için endişelenmemize gerek yok. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Finishes his stretch Saturday. He'll be out before you're sentenced. | Hapis süresini Cumartesi dolduruyor. Sen mahkum olmadan dışarı çıkmış olacak. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Good. Bo Creel would know me in the dark. | Güzel. Bo Creel beni karanlıkta bile tanır. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
This job isn't going to be like any of the others, Hank. | Bu iş öncekilerin hiçbirisi gibi olmayacak, Hank. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
You see, there's insanity in the Jarretts. | Anlarsın, Jarrett'lerde bir çeşit delilik var. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Some of it rubbed off on Cody. His father died in an institution. | Bunun bir kısmı Cody'ye de geçmiş durumda. Babası bir akıl hastanesinde ölmüştü. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
I've had a few strange cellmates in my time... | Şimdiye dek birkaç acayip hücre arkadaşım olmuştu... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
but this sounds like the jackpot. | ...ama bu en acayibi gibi duruyor. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
When he was a kid, he used to fake headaches... | Daha bir çocukken, annesinin dikkatini... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
to get his mother's attention away from the rest of the family. It worked. | ...ailenin geri kalanından çekmek için başı ağrıyor numarası yaparmış. İşe yaramış. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
As he grew up, the fancied headaches became real... | Büyüdükçe, hayali baş ağrıları gerçeğe dönüştü... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
until now they tear him to pieces. | ...ve hala ona dayanılmaz acılar veriyorlar. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Any minute, he's apt to crack open at the seams. | Her an, kafayı sıyırabilir. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
There goes our case. So you'll be working against time. | İşte böyle bir ortam. Yani zamana karşı yarışıyor olacaksın. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Suits me. Quicker the better. | Bana uyar. Ne kadar çabuk o kadar iyi. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Except that Cody's not easy to get close to in a hurry. | Yalnız şu var ki Cody'ye çabucak yaklaşmak kolay değildir. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
The only person he's ever cared about or trusted is his mother. | Şimdiye kadar hayatta umursadığı ya da güvendiği tek kişi annesi oldu. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
No one else has ever made a dent, not even his wife. | Hayatında başka hiç kimse güvenini kazanamadı, karısı bile. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
His mother's been the prop that's held him up. | Annesi, onu ayakta tutan tek destek oldu. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
He's got a fierce psychopathic devotion for her. | Annesine karşı vahşi, psikopatik bir düşkünlüğü var. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
All his life, whenever he got in a spot... | Hayatı boyunca, her ne zaman başı sıkışsa... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
he just put out his hand, and there was Ma Jarrett. | ...Anne Jarrett hep yanı başında oldu. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Without her, maybe Cody'd... Just like his old man. | O olmasa Cody belki de... Tıpkı babası gibi olurdu. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
You mean I'm supposed to take mama's place? | Annesinin yerini almam gerektiğini mi söylüyorsun? | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Never can tell. He might need someone. | Asla bilemeyiz. Birine ihtiyaç duyabilir. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
I'll practice up on my lullabies. Nothing else here. | Biraz ninni söyleme pratiği yapayım bari. Burada başka bir şey yok. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Good. Let's run through your background again. | Güzel. Hadi bir kez daha, geçmişini gözden geçirelim. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Born Detroit, March 23, 1919. | 23 Mart, 1919'da Detroit'te doğdum. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
State reform school, 1934, vandalism. | 1934'te, vandalizm suçundan eyalet ıslahevinde kaldım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Arrested: Suspicion, grand larceny, Portland, 1939. | 1939'da Portland'ta eşya hırsızlığı şüphesiyle tutuklandım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
The State of Illinois v. Arthur Cody Jarrett. | Illinois Eyaletine karşı Arthur Cody Jarrett. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Arthur Cody Jarrett, on your own admission... | Arthur Cody Jarrett, kendi itirafın üzerine... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
you have been convicted of the robbery of the Palace Hotel on October 12. | ...12 Ekim gecesi Palace Otel'i soymaktan suçlu bulundun. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
It is now my duty to pronounce sentence. | Şu an görevim hüküm kararını bildirmek. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
For the crime of grand larceny, you are hereby sentenced to serve... | Büyük eşya hırsızlığı suçu vesilesiyle, eyalet hapishanesinde... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
not less than one and not more than three years... | ...bir yıldan az ve üç yıldan fazla olmamak koşuluyla hapis cezası... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
in the state penitentiary. | ...çekmeye mahkum edildin. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
The State of Illinois v. Victor Pardo. | Illinois Eyaletine karşı Victor Pardo. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
How is he? Tough? | Nasıl biri? Sert mi? | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
With Big Ed giving the orders now, there'll be all kinds of fireworks. | Artık emirleri Büyük Ed verdiğine göre, her tür şamata beklenebilir. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Can you read him? | Ne dediğini anlayabilir misin? | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Parker moves his lips pretty good. It's about Big Ed. | Parker dudaklarını oldukça iyi oynatıyor. Büyük Ed hakkında konuşuyor. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
What'd he say? | Ne diyor peki? | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
He's the number one boy now, Parker says. | Parker, onun artık bir numaralı adam olduğunu söylüyor. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
In more ways than one. | Hem de birden çok alanda. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
What was that crack? I couldn't read him, Cody. | Bu gülüşmeler de ne içindi? O kısmı anlayamadım, Cody. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Was that about my wife? Honest, he had his mouth covered. | Bu karım hakkında mıydı? Gerçekten Cody, ağzını kapatmıştı. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Maybe a kick in his skull would do him some good. | Belki kafasına yiyeceği bir tekme ona biraz iyi gelir. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
They got rules in this chicken coop. You start anything, you'll wind up in a hole. | Bu damda bazı kurallar var Cody. Bir şey başlatırsan kendini hücrede bulursun. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Did I ask you for any advice? Look, Pardo, I've been watching you... | Sana tavsiyeni sordum mu? Bana bak, Pardo, gözüm üzerindeydi... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Maybe that's what bothers me. | Belki de canımı sıkan şey budur. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
I don't know you, and what I don't know, I don't trust. | Ama seni tanımıyorum, ve tanımadığım kişilere de güvenmem. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
To me, you're a face and a number, and let's keep it that way. | Benim için, bir surat ve numaradan ibaretsin, ve şimdilik bırakalım öyle kalsın. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
When I want your help, I'll ask for it. | Yardımını istediğim zaman sana söylerim. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Have it your way, Cody. | İstediğin gibi olsun, Cody. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Attention, men. | Dikkat, baylar, dikkat. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
The following new men report to the dispensary for shots: | İsmini okuyacağım yeni kişiler aşı için revire gitsin: | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Abbott, Jordan, Bacon, Pardo, Butler... | Abbott, Jordan, Bacon, Pardo, Butler... | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Jenkins, Jarrett, Williams, Phillips. | Jenkins, Jarrett, Williams, Phillips. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Hughes, Russell. | Hughes, Russell. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Keep it moving, boys. No talking. | İlerlemeye devam edin çocuklar. Konuşmak yok. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Well, if it ain't Bo Creel. | Hey, bu Bo Creel değil mi? | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
I'm packing, and bang, flat on my back with pneumonia. | Bavulumu hazırlıyorum, zatürree yüzünden yatalağım. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
The doc's checking me out today. | Doktor bugün çıkışımı yaptırıyor. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
See you in eight years. | Sekiz yıl sonra görüşürüz. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Hyde, Frank. | Hyde, Frank. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Keep moving, boys. No talking. Jacoby, George. | İlerlemeye devam edin. Konuşmak yok. Jacoby, George. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
All right, move up. | Tamam, gel. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Jarrett, Arthur Cody. | Jarrett, Arthur Cody. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
I'm leaving tomorrow, Cody. | Yarın ayrılıyorum, Cody. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Anything I can do for you on the coast? Yeah, look up Big Ed. | Dışarıda senin için yapabileceğim bir şey var mı? Evet, Büyük Ed'i arayıp bul. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Tell him I was asking for him. Johnson, Bate. | Ona, kendisini sorduğumu söyle. Johnson, Bate. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Holden, John. | Holden, John. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |
Get the lead out. | İlerle. | White Heat-1 | 1949 | ![]() |