Search
English Turkish Sentence Translations Page 177404
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Tulpan, talk to me! | Tulpan konuş benimle! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Don't turn away! Look at me just once! | Arkanı dönme! Sadece bir kere bana bak! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Do you like me even a little bit? | Küçücük dahi olsa benden hoşlanıyor musun? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Marry me, Tulpan! | Evlen benimle Tulpan! | Tulpan-1 | 2008 | |
| You have nothing right now. Neither do I. | Şu anda senin hiçbir şeyin yok. Benim de. | Tulpan-1 | 2008 | |
| But together, we'll get a flock, we'll make it big. | Fakat birlikte, bir sürü alacağız ve onu kocaman yapacağız. | Tulpan-1 | 2008 | |
| And build a fairy tale life here. | Ve masallardaki gibi bir hayatımız olacak. | Tulpan-1 | 2008 | |
| What do you need the city for? It's hard there, too. | Şehre neden ihtiyacın var? Orada da yaşamak zor. | Tulpan-1 | 2008 | |
| We'll live differently, rich and happy. Not like others here. | Biz burada farklı yaşayacağız, zengin ve mutlu. Buradakiler gibi değil. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Then I'll buy the flock and start our own farm... | Sürüyü aldıktan sonra kendi çiftliğimiz için çalışacağız. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Like in the west. It's called a ranch. | Batıdaki gibi. Hayvan çiftliği deniyor. | Tulpan-1 | 2008 | |
| You can do a correspondence course. | Hem sen mektupla öğretime de katılabilirsin. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Take your gift and your friend and leave! | Hediyeni de arkadaşını da al ve git! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Let's go. Yes. | Hadi gidelim. Evet. | Tulpan-1 | 2008 | |
| God, is she beautiful! | Tanrım, güzel miydi? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Don't call her back! | Ona bir daha gitme! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Don't spoil her! | Onu şımartma! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Maha, darling, come in! | Maha, tatlım içeri gel! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Sweetie. Don't be angry at papa. | Tatlım. Babana kızma. | Tulpan-1 | 2008 | |
| You can sing in the yurt. | Şarkıyı içeride de söyleyebilirsin. | Tulpan-1 | 2008 | |
| We have to do something, Ondas. | Bir şeyler yapmalıyız Ondas. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Can't Asa graze the pregnant sheep by the pen? | Asa hamile koyunları otlatabilir mi? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Ondas? | Ondas? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Huh? Ondas? | Ondas ne diyorsun? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Beke! | Beke! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Breaking news: Yesterday, a strong earthquake occurred... | Son dakika: Dün, Japonya'da Richter ölçeğine göre... | Tulpan-1 | 2008 | |
| ...in Japan: 7.0 on the Richter Scale! | ...7.0 şiddetinde bir deprem meydana geldi! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Today you're going to help Asa! | Bugün Asa’ya yardım edeceksin! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Nuka is stealing my radio! Stop it! Help him! | Nuka radyomu çalıyor! Kapat şunu! Yardım et ona! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Uncle Asa! | Asa amca! | Tulpan-1 | 2008 | |
| I'll graze them myself. You help your mama! | Ben onları tek başıma otlatacağım. Sen annene yardım et! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Are we going to Almaty? | Almatı’ya gidecek miyiz? | Tulpan-1 | 2008 | |
| I have a big car! | Benim büyük bir arabam var! | Tulpan-1 | 2008 | |
| What a cool bike! | Ne kadar güzel bir motosiklet! | Tulpan-1 | 2008 | |
| I'll drive around my ranch on one like it. | Bunun gibi bir şeyle çiftliğimi gezeceğim. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Check it out! Good stuff, eh? | Bak bakalım! Güzel mal değil mi? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Easy there, don't tear it! | Yavaş ol, yırtma! | Tulpan-1 | 2008 | |
| You ripped out such a nice girl, man! | Bu kadar güzel bir resmi yırtacaksın dostum! | Tulpan-1 | 2008 | |
| What a super house! | Ne kadar süper bir ev! | Tulpan-1 | 2008 | |
| I saw one like that in Sakhalin. | Sakhalin'de buna benzer bir tane gördüm. | Tulpan-1 | 2008 | |
| That thing there is a solar panel. Japanese! | Bu gördüğün güneş paneli. Japon malı! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Nirvana! | Nirvana! | Tulpan-1 | 2008 | |
| When I make it big, I'll buy one of those solar panels. | Sürümü büyüttüğüm zaman, bu güneş panellerinden alacağım. | Tulpan-1 | 2008 | |
| So I'll have electricity. | Bu sayede elektriğim olacak. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Imagine Boni, my own yurt and electricity all the time! | Hayal et Boni, kendi yurtum ve elektriğim olacak sonsuza dek! | Tulpan-1 | 2008 | |
| It's 500 km to the city. You'll bust it on the way. | Burası şehre 500 km uzaklıkta. Getirirken yolda kırılır. | Tulpan-1 | 2008 | |
| I'll get it here. | Onu buraya getireceğim. | Tulpan-1 | 2008 | |
| And when I've got my own farm, I'll put in water as well. | Kendi çiftliğimi kurduğumda, çiftliğimde suyum da olacak. | Tulpan-1 | 2008 | |
| And a satellite dish. | Ve bir çanak anten. | Tulpan-1 | 2008 | |
| There'll be 900 channels. | 900 kanal olacak. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Picture it! The steppe and 900 channels! | Hayal etsene! Bozkır ve 900 kanal! | Tulpan-1 | 2008 | |
| I'll do everything different here. | Burada birçok farklı şey yapacağım. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Inhale deeper. | İçine çek. | Tulpan-1 | 2008 | |
| It's great, yeah? Great. | Mükemmel değil mi? Mükemmel. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Ondas! | Ondas! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Is she here? I'm looking for her! | Buldun mu? Bende onu arıyordum! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Don't move! Understand? | Kımıldama! Anladın mı? | Tulpan-1 | 2008 | |
| You'll be okay! | İyi olacaksın! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Alive, alive, alive! | Yaşıyor, yaşıyor, yaşıyor! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Quicker, there's no heartbeat. It stinks! | Daha hızlı, kalp atışı yok. Kokuyor! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Look! Saliva! | Bak! Saliva! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Maybe blow some more? | Biraz daha üfle istersen? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Put out the lamp. | Işığı kapat. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Ondas... | Ondas... | Tulpan-1 | 2008 | |
| Please speak to the boss once more about our moving. | Lütfen patronunla taşınmamız konusunda bir kere daha konuşur musun? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Well, what? | Sonra ne oldu? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Is she there? Yeah. | O orada mı? Evet. Ondas... | Tulpan-1 | 2008 | |
| She runs after us for a 100 km, never lets up. | Hiç durmadan peşimizden 100 km koştu. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Hold still! | Hala bekliyor mu? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Let's drive her away? | Kovalım mı onu? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Drive her away? | Onu kovmak mı? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Think about what you're saying. | Ağzından çıkanı kulağın duysun. | Tulpan-1 | 2008 | |
| She'll get pissed off and bite everybody! | Sinirlenecek ve herkesi ısıracak! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Have a look at what camels can do. She is his mother. | Bak bakalım develer neler yapabiliyor. Bu onun annesi. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Look here! | Bak buraya! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Get the sheep! | Koyunu al! | Tulpan-1 | 2008 | |
| I'll do it! | Ben alırım! | Tulpan-1 | 2008 | |
| What's the point of this work? | Bu işin amacı ne? | Tulpan-1 | 2008 | |
| You treat them, and they bite you! | Sen onları tedavi ediyorsun ama onlar seni ısırıyor! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Let's go, move it! | Hadi gidelim! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Well, what? | Evet, sorun ne? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Is she there? Yeah. | O orda mı? Evet. | Tulpan-1 | 2008 | |
| They're just hungry. They're not sick. | Hasta değiller, sadece açlar! | Tulpan-1 | 2008 | |
| They need some grass, that's all! | Onların biraz ota ihtiyacı var, hepsi bu! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Have some tea! | Çay içer misiniz? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Alright, prepare to move out! | Pekâlâ, taşınmak için hazırlanın! | Tulpan-1 | 2008 | |
| To the old place. I'll send a tractor! | Eski yere. Ben traktör göndereceğim! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Bitch! Let's go, move it! | Orospu! Hadi gidelim, çabuk! | Tulpan-1 | 2008 | |
| You're not going! | Gidemiyorsun! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Let's have the lambs! | Kuzuları alalım! | Tulpan-1 | 2008 | |
| You're not getting a bonus anyway! | Unutma, ekstra para vermeyeceğim! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Are we moving? Yeah. | Taşınıyor muyuz? Evet. | Tulpan-1 | 2008 | |
| When will we go? | Ne zaman gideceğiz? | Tulpan-1 | 2008 | |
| He said, pack up. | Toparlanın dedi. | Tulpan-1 | 2008 | |
| This is Kazakh radio, International news... | Kazak radyosunu dinliyorsunuz, Uluslararası haberler... | Tulpan-1 | 2008 | |
| Wait, Beke! Maha, sing! | Bekle, Beke! Maha şarkı söyle! | Tulpan-1 | 2008 | |
| Today it's allowed! Right, Ondas? | Ondas izin veriyorsun değil mi? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Alright, sing. | Tamam, söyle. | Tulpan-1 | 2008 | |
| Don't play at the table! How many times do I have to tell you? | Masada oynama! Bunu sana kaç kere söylemek zorundayım? | Tulpan-1 | 2008 | |
| Ondas, let's sing! | Ondas, hadi sende söyle! | Tulpan-1 | 2008 |