• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 177401

English Turkish Film Name Film Year Details
as well as a very beautiful young woman. ...çok da güzel ve genç bir bayan. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Even though... Even though...? Gerçi.. Gerçi? Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Not as beautiful as her brother. Ağabeyi kadar güzel değil. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
The final decision of the curia in Rome. Roma'daki kurulun nihai kararı. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
They have found for Katherine. Katherine'i haklı bulmuşlar. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
They declare my new marriage invalid, and any children produced from it, illegitimate. Yeni evliliğimin geçersiz olduğunu ve bu evlilikten doğacak çocukların gayri meşru olacağını ilan etmişler. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
if I do not return to Katherine. ...Papa beni aforoz etmekle tehdit ediyor. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
He's too late. Çok geç kaldı. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Hold on Dayan. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
How brave! Cesur ol! Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Here it comes. Gelmek üzere. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
And I want you to organize jousts, banquets and masques to celebrate the birth of my son. Oğlumun doğumunu kutlamak için mızrak dövüşü, şölen ve maskeli balo düzenlemeni istiyorum. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
I can't decide whether to call him Henry or Edward. Adını Henry mi yoksa Edward mı koyacağıma karar veremedim. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
And I've already asked the french ambassador to hold him at the font during his christening. Fransız elçisinden vaftiz töreninde onu tutmasını istedim. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
If he drops him, it's war. Eğer düşürürse savaş sayarım. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
It's here, it's here. Geldi, geldi. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Push! Push. Ikın! Ikın! Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
What is it? What's happened? Nothing! Nothing! Ne var? Ne oldu? Yok bir şey. Yok bir şey. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Your majesty has given birth to a very healthy baby girl Majesteleri'nin çok sağlıklı bir kızı oldu. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
And did you not find such occurrences shocking, eminency? Sizi şok edici bir olayla karşılaşmadınız mı? Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Your majesty, I am a venetian. Majesteleri, ben Venedikliyim. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
I come from a city where all the men are gamblers and all the women whores. Benim geldiğim yerde, tüm erkekler kumarbaz, kadınlar da fahişedir. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
What is there to be shocked about, huh? Beni ne şok edecekmiş? Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
You and I are both young, İkimiz de genciz... Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
and by god's grace, boys will follow. ...ve Tanrı'nın izniyle erkek de doğuracaksın. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Lady Eleanor. Your majesty. Leydi Eleanor. Majesteleri. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Do you play chess? Yes, your majesty. Satranç oynar mısın? Evet Majesteleri. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
Come, let's play. Gel oynayalım. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
That's my first move. Bu ilk hamlem. Tudo Sobre...-1 2005 info-icon
There's also a seahorse. Ayrıca denizatı da var. Tulpan-1 2008 info-icon
It's so small. With a head like a horse... Çok küçük. Ata benzeyen bir kafası var... Tulpan-1 2008 info-icon
...but a body like a camel. ...fakat gövdesi bir deve gibi. Tulpan-1 2008 info-icon
It swims like a twig, very slowly. Bir dal gibi yüzüyor, yavaş yavaş. Tulpan-1 2008 info-icon
It swims like a twig, and eats only teeny tiny things. Bir dal gibi yüzüyor ve sadece ufacık, minicik şeyleri yiyor. Tulpan-1 2008 info-icon
These things are just like flies are to us. Bunlar bizim için tıpkı küçük sinekler gibiler. Tulpan-1 2008 info-icon
When a tiny being appears... Küçücük bir şey belirdiğinde... Tulpan-1 2008 info-icon
...it eats it right away. ...hemen onu yiyor. Tulpan-1 2008 info-icon
Ever seen a shark? Hiç köpekbalığı gördün mü? Tulpan-1 2008 info-icon
Never. But I've seen worse: An octopus. Görmedim. Fakat daha beterini gördüm: Bir ahtapot. Tulpan-1 2008 info-icon
It's a big hunk of meat. And slimy, like a brain. Büyük, et yığını gibi bir şey. Ve sümüksü, bir beyin gibi. Tulpan-1 2008 info-icon
Not one bone. Long tentacles like hoses. Bir tek kemik yok. Hortum gibi dokunaçları var. Tulpan-1 2008 info-icon
Like human arms, but longer. Tıpkı insan kolu gibi; fakat daha uzun. Tulpan-1 2008 info-icon
And on each one there's a suction cup. Ve her birinde vantuzlar var. Tulpan-1 2008 info-icon
It grabs a person and draws him in. İnsanı kapar ve içeri doğru çeker. Tulpan-1 2008 info-icon
Then you've got to bite it between the eyes. Ve sen kurtulmak için onu gözlerinin arasından ısırmalısın. Tulpan-1 2008 info-icon
If you're off by just a hair, it's over. You're dinner. Eğer bunu yapamazsan, onun için artık bir akşam yemeği oldun demektir. Tulpan-1 2008 info-icon
If you bite that spot, the tentacles go limp. Tam o noktadan ısırdığında vantuzlar gevşer. Tulpan-1 2008 info-icon
But if you miss the right spot... Ama doğru noktayı bulamazsan... Tulpan-1 2008 info-icon
...it squeezes you and sucks blood from your mouth. ...seni sıkar ve ağzından kan emmeye başlar. Tulpan-1 2008 info-icon
It gobbles you right up. Ve seni bir anda yalayıp yutar. Tulpan-1 2008 info-icon
It gets you for good. Ona çok güzel bir yemek olursun. Tulpan-1 2008 info-icon
Happened once when... Enough. Bir keresinde... Yeter. Tulpan-1 2008 info-icon
He's a sailor in the Pacific Fleet. Pasifik filosunda bir denizci. Tulpan-1 2008 info-icon
Top marks in basic training. Temel eğitimi en iyi derecede bitirdi. Tulpan-1 2008 info-icon
Two long distance voyages. Deep sea dives. İki uzun mesafe seyahati var. Derin deniz dalışları var. Tulpan-1 2008 info-icon
Doesn't drink. İçki içmiyor. Tulpan-1 2008 info-icon
He's my wife's brother. Kendisi karımın kardeşi. Tulpan-1 2008 info-icon
Came from Russia, from Sakhalin. Rusya'dan geldi, Sakhalin'den. Tulpan-1 2008 info-icon
Does he have any decorations? Two. Madalyası var mı? İki tane. Tulpan-1 2008 info-icon
Your daughter has a beautiful name. Tulpan... Kızınızın çok güzel bir ismi var. Tulpan... Tulpan-1 2008 info-icon
A rare name. Nadir isimlerden... Tulpan-1 2008 info-icon
So... Velhasıl... Tulpan-1 2008 info-icon
...you have a girl, and we have a guy. ...senin bir kızın var, bizim de bir oğlumuz. Tulpan-1 2008 info-icon
Two halves. It wouldn't be bad to unite them. İki yarım. Onları birleştirmek hiçte fena olmaz. Tulpan-1 2008 info-icon
From us, as a start, 10 sheep and this small token. Biz için başlangıç olarak, 10 koyun ve bu küçük hediyeyi vereceğiz. Tulpan-1 2008 info-icon
I'll bring more music for the wedding! Düğün için daha fazla müzik ayarlayacağım! Tulpan-1 2008 info-icon
Look around, Boni, what beauty! Etrafına bak Boni ne kadar güzel! Tulpan-1 2008 info-icon
Spur on your horses, Kazakhs! Long live Kazakhstan! Kazaklar, atlarınızı mahmuzlayın! Kazakistan çok yaşa! Tulpan-1 2008 info-icon
Turn down the music! Müziği kapat! Tulpan-1 2008 info-icon
I said turn down the music! Sana müziği kapat dedim! Tulpan-1 2008 info-icon
Attention all sailors! Tüm denizciler dikkat! Tulpan-1 2008 info-icon
Here I'll put my yurt! Buraya çadırımı kuracağım! Tulpan-1 2008 info-icon
My flock here! Sürümü de buraya! Tulpan-1 2008 info-icon
Camels! Develer! Tulpan-1 2008 info-icon
She didn't like you! O seni sevmedi! Tulpan-1 2008 info-icon
You didn't impress her! Onu etkileyemedin! Tulpan-1 2008 info-icon
She just didn't like you. Kız senden hoşlanmadı o kadar. Tulpan-1 2008 info-icon
She told her mother: "Big ears. " Annesine, senin için koca kulaklı dedi. Tulpan-1 2008 info-icon
That's it. There're no more girls here. Bu kadar. Burada ondan başka kız yok. Tulpan-1 2008 info-icon
Asa, I'm riding on my horse! Asa, bak kendi atımı sürüyorum! Tulpan-1 2008 info-icon
You have nice ears! Kulakların güzel! Tulpan-1 2008 info-icon
Maybe you said something wrong? Belki de yanlış bir şey söylemişsindir? Tulpan-1 2008 info-icon
Sit and drink! Otur ve iç! Tulpan-1 2008 info-icon
What could I've said wrong? Neyi yanlış söylemiş olabilirim ki? Tulpan-1 2008 info-icon
I described the octopus' weak point and the sawfish. Ahtapotun zayıf noktasını ve testere balığını anlattım. Tulpan-1 2008 info-icon
Are we going to Almaty? Almatı'ya gidecek miyiz? Tulpan-1 2008 info-icon
Everything as usual. Her şey normaldi. Tulpan-1 2008 info-icon
Are we off to Almaty then? Sonra Almatı'ya gidecek miyiz? Tulpan-1 2008 info-icon
Maybe you should have left out the octopus? Belki de ahtapot kısmını atlamalıydın? Tulpan-1 2008 info-icon
And what were they doing? Listening. Onlar ne yaptılar? Dinlediler. Tulpan-1 2008 info-icon
Want some bread? And Tulpan? Ekmek ister misin? Peki Tulpan nasıl? Tulpan-1 2008 info-icon
How many times do I have to tell you? I didn't see her. Kaç kere daha söylemem gerek? Ben onu görmedim. Tulpan-1 2008 info-icon
I was sitting here. She was behind the curtains. Ben böyle oturuyordum. O da perdenin arkasındaydı. Tulpan-1 2008 info-icon
They didn't even show her. Onu göstermediler bile. Tulpan-1 2008 info-icon
Ride to Almaty! Off you go. Quick! Almatı'ya sür! Çabuk! Tulpan-1 2008 info-icon
I don't get it then. Gerçekten istiyorsan... Tulpan-1 2008 info-icon
You have to go back! Right, Ondas? ...geri dönmelisin! Değil mi Ondas? Tulpan-1 2008 info-icon
I'm not going to that little fool! O küçük aptala geri dönmeyeceğim! Tulpan-1 2008 info-icon
I said: I'm not going! Dedim ya: Gitmeyeceğim! Tulpan-1 2008 info-icon
Quit singing, I said! Şarkı söylemeyi kes dedim! Tulpan-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 177396
  • 177397
  • 177398
  • 177399
  • 177400
  • 177401
  • 177402
  • 177403
  • 177404
  • 177405
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact