Search
English Turkish Sentence Translations Page 171912
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
she was ripe to run with it. | tutunmak için üstüne atladı. onunla olgunlukla mücadele ederdi. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Now, you mix that in | Şimdi de, sen bunu damarların Şimdi sen sanatsal seslerle kafandaki hayalet sesleri | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
with hardening of the arteries, you have yourself a ghost story. | sertleşmesiyle birleştirip, kendine bir hayalet hikayesi uydurdun. birbirine karıştırıyorsun. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You're a good lawyer, Becket. | Sen iyi bir avukatsın, Becket. Siz iyi bir avukatsınız, Becket. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I'm a doubting Thomas, Father. | Şüphelenen ermiş Thomas'ım, Peder. Ben Thomas'tan şüpheliyim, baba. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
No offense. | Saldırganlaşma. Kalbin kırılmasın. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
It's just in my nature. | Benim doğama uygun. bu sadece benim görüşüm. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
None taken. | Alınmadım. Alınmak yok. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Still, it's always good to see you. | Yine de, seni görmek daima güzel. Hala, daima güzel seni görmek. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And you, my friend. | Ve seni de, dostum. Ve sen benim dostumsun. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Just remember one thing, Becket. | Birşeyi unutma, Becket. Sadece bir şeyi hatırla, Becket. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Thomas was wrong. | Ermiş Thomas hatalıydı. Thomas hatalıydı. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Jeez. | Tanrım. Tanrım! | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You are such a dick. | Sersemin birisin. Hayvan herifin tekisin. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You shouldn't leave the front door unlocked. | Ön kapıyı açık bırakmamalısın. Kapının kilidinin açılmasına izin vermemelisin. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You scared the shit out of me. | Ödümü patlattın. Bana birşey olmasından mı korkuyorsun? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
God damn it! | Kahretsin! Allah kahretsin! | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I missed the conference with Judge Akagi. | Yargıç Akagi ile toplantıyı kaçırdım. Avukat Akagi ile konferansı unutuvermişim. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Oh, shit. | Ah, siktir. Ah, kahretsin. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Aw, I'm sorry. | Oh, üzgünüm. Çok üzgünüm. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Screw sorry. | Zorlama üzüntü. Screw üzgünüm. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
What's goin' on with you? | Sana neler oluyor? Neler oluyor sana? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Nothin's goin' on with me, Sully. | Hiç birşey olmuyor, Sully. Bana hiçbirşey olduğu yok, Sully. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I missed a meeting. | Toplantıyı kaçırdım. Sadece bir toplantıyı unutmuşum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I can't miss one meeting? | Bir toplantıyı kaçıramaz mıyım? Ben bir toplantıyı unutamaz mıyım? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
No, you cannot miss one meeting. | Hayır, bir toplantıyı kaçıramazsın. Hayır, sen unutamazsın. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And do you know why? | Ve biliyor musun neden? Ama niçin biliyor musun? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
'Oause you're a control freak who doesn't miss anything. | Çünkü sen hiçbirşeyi kaçırmayan bir kontrol manyağısın. Çünkü sen bir kontrol delisisin insanların unuttuğu şeylere karşı. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You missin' one meeting is like a regular guy missin' | Senin bir toplantıyı kaçırman normal birinin Sorumluluklarını bilen, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
his own frickin' wedding. | kendi düğününü kaçırması gibidir. Düzenli bir adam gibi olduğun için. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And now I'm good and worried. | Ve şimdi iyi ve endişeliyim. Ve şimdi iyiyim ve korkuyorum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, 'cause I think you're havin' some kind of breakdown. | Evet, çünkü bir tür çöküş yaşıyorsun. Evet, çünkü sanırım kendini hasta gibi hissediyorsun. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Oh, get out of here. | Ah, git buradan. Çık git burdan. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I'm not havin' a breakdown. | Çöküş yaşamıyorum. Ben hasta falan değilim. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Oh, how would you know? | Ah, nerden bildin? Ah, bunu nerden bildin? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
See, people that are havin' a breakdown don't know | Bak, çöküş yaşayan insanlar çöküş yaşadıklarını bilirsin ya, insalar hastalandıklarında hastalıklarının ne olduğunu bilemezler. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
that they're havin' a breakdown. | bilmez. Sadece hastadırlar. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
They just think the water tastes funny. | Sadece suyun tadının hoş geldiğini düşünür. Sadece sudan komik bir tad alırlar. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You left your wife. | Karını terk ettin. Karını terkediyorsun. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You left your son, | Oğlunu terk ettin, Oğlunu terkediyorsun, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
both of who I know you adore. | her ikisine de taptığını biliyorum. ama ikisine de taptığını biliyorum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You move into this creepy old house. | Bu ürpertici eski eve taşındın. Bu köhne eski eve taşınıyorsun. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And then you miss a meeting. | Ve bir toplantı kaçırdın. Ve bir toplantıyı unutuyorsun. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Okay, I will never miss another meeting. | Tamam, asla başka bir toplantı kaçırmayacağım. Peki tamam, bir daha asla unutmayacağım. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
That's an oath. | Yemin ederim. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Becks, | Becks, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
you have amazed me for 111/2 years straight. | sen beni 111 veya 112 yıldır şaşırtıyorsun. beni 2 günde 111 yıllık hayrete düşürdün. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
So if you need a break, | Eğer dinlenmek istiyorsan, Eğer kırıp dökmeye ihtiyacın varsa, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
you raise your hand. | elini kaldır. ellerini kaldır. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You don't have to be the good dog that runs | Kalbi iflas edinceye kadar koşan iyi köpeklerden ellerini bir köpek gibi kulakların patlayana kadar | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
until his heart explodes. | olmak zorunda değilsin. kaldır ve vur. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Look, I'm sorry I had to bust your balls. | Bak, üzgünüm canını acıtmak zorundaydım. Bak, üzgünüm ama seni uyarmak zorundaydım. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Need a hug? | Sarılalım mı? Kucaklayarak. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Not from you. | Seninle değil. Senden değil. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Well, check your inventory, pal. | O zaman, defterşne bak, dostum. Pekala, kendini bir kontrol et ahbap. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I'm all you got left. | Ben terk ettiğin herşeyim. Ben senin terkettiğin herşeyim. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Hm. | Hm. Hmm. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Old trunk. | Eski sandık. Eski salon. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Well, my dear Watson, | yani, sevgili Watson, Pekala, canım dostum Watson, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
what do you suppose is in the old trunk? | Eskiş sandığın içinde ne olabilir? bu eski salon hakkında ne tahmin ediyorsun? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
The remains of someone murdered in this house perhaps? | Evde öldürülmüş birinin eşyaları belki? Katil ruhlu canavarlar mı var? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Who's in here? | Kim var içeride? Kim var orda? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I want your lab work Friday, okay? | Laboratuvar işini Cumaya kadar istiyorum, tamam mı? Cuma günü senin laboratuarda çalışmak istiyorum, tamam? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Oh, yeah, and I need the correlation | Ah, tamam, ve gece korkularıyla ah, evet korelasyona ihtiyacım var | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
between night terrors and serotonin level. | serotonin düzeyi arasındaki bağlantıyı bilmeliyim. terörlü gecelerde | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
We already spoke about that. | Zaten hepimiz bundan konuşuyoruz. Bunun hakkında konuşmaya hazırız. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I saw something this time. | Bu defa birşey gördüm. Bu saatte birşeyler görüyorum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
A woman at the bottom of the stairs. | Merdivenlerin ucunda bir kadın. Yıldızların altında bir kadın. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
She was just sitting there. | Orada öylece oturuyordu. Orda öylece duruyor sadece. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
There's no woman in my house, Doctor. | Evimde kadın yok, Doktor. Benim evimde kadın yok, Doktor. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
It's empty except for me. | Benden başka kimse yok. Ben hariç boş. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
So what did I see? | Peki ne gördüm? Öyleyse benim gördüğüm neydi? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I have no idea. | Hiçbir fikrim yok. Bir fikrim yok. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Are you telling me that no one has ever reported seeing something? | Kimsenin bir şey gördüğünü bildirmediğini mi söylüyorsun? Yani sen şimdi bana bu rapordaki gibi şeyleri gören hiç kimsenin olmadığını mı söylüyorsun? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Not that held up. | BU desteklenmiyor. İspatlanmış değil. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Held up? | Desteklenmek mi? İspatlanmak mı? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I know this is difficult, | Biliyorum zor, Farkındayım söylemesi zor ama, | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
but is there any history of mental illness in your family? | ama ailende akıl hastalığı is there any history geçiren var mı? acaba ailenden hiç akıl hastası olan var mı? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Are you serious? | Ciddi misin? Ciddi misiniz? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You're serious. | Ciddisin. Anladım, ciddisiniz. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You're tryin' to pin this on me? | Bunu bana mı yamamaya çalışıyorsun? Bana deli damgası vurmaya mı çalışıyorsunuz? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I'm not trying to pin anything on anyone. | Hiçbirşeyi hiç kimseye yamamaya çalışmıyorum. Kimseye deli damgası vurmaya çalışıtğım yok. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
But as rational people, we need to look at every possibility. | Ama akılcı insanlar olarak, her olasılığı değerlendirmeliyiz. Ama gerçekçi insanlar olarak bütün ihtimallere bakmak zorundayız. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I am not a possibility. | Ben bir olasılık değilim. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
So your answer's no. | O zaman cevabın hayır. O halde cevabınız hayır. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
There's no history. | Geçmişte akıl hastası yok. Burda tarih yok. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
That's right. | Güzel. Doğru. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
All right, so just... there's no schizophrenia? | Pekala, yani... şizofreni yok mu? Pekala, bu durumda... şizofreni yok? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Hallucinations? No. | Halisünasyonlar? Hayır. Halüsilasyon? Hayır. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Manic depression? | Manik deprefif durum? Manik depresif? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Any bipolar disorders, Bryan? | iki kutuplu bozukluk, Bryan? ya hiç bipolar bozukluk, Bryan? | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
One uncle, maybe. | Bir amcamda, belki. Belki bir amcam. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
Well, I'm just going off a list. | yani, sadece liste yapıyorum. Sanırım, ben listeden çıkıyorum. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
But if there's any familial history at all, | Ancak, eğer ailede zerre kadar akıl hastalığı geçmişi varsa, Benim ailevi tarihime bakana kadar | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
and you've had this episode, I think you should see someone. | ve sen bu dönemi yaşıyorsan, Sanırım birini görmelisin. kendinize baksanız | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
You think I should see someone. | Sanırım birini görmeliyim. aslında gerçeği göreceksiniz. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I do, I do. | Gördüm, gördüm. Benim, benim. | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
And I know a very good man... | Ve iyi bir adam olduğunu biliyorum... Ve biliyorum ki iyi bir adam... | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
How dare you try to pin this on me? | Bunu bana yamamaya nasıl cesaret edersin? Bana deli damgası vurmaya nasıl cesaret edebiliyorsun! | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |
I happen to be, Doctor, | Doktor, ben olsam olsam, Ben olum | The Skeptic-1 | 2009 | ![]() |