• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 168751

English Turkish Film Name Film Year Details
Well, that's it, dad. Bu kadar baba. Buraya kadar baba. Buraya kadar baba. Buraya kadar baba. Buraya kadar baba. Buraya kadar baba. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I gotta go. Gitmem gerek. Gitmem gerekiyor. Gitmem gerekiyor. Gitmem gerekiyor. Gitmem gerekiyor. Gitmem gerekiyor. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Goodbye, son. Güle güle, oğlum. Güle güle oğlum. Güle güle oğlum. Güle güle oglum. Gule gule oglum. Güle güle oğlum. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Son Evlat... Oğlum... Oğlum... Oglum... Oglum... Oğlum... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Eugene, I I'm sorry. Eugene, üzgünüm. Eugene, uzgunum. Eugene, üzgünüm. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Murmur's still there. Üfürüm hala duruyor. Uğultu hâlâ orada. Uğultu hâlâ orada. Ugultu hâlâ orada. Ugultu hâlâ orada. Uğultu hâlâ orada. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
The boy's disappointed, mary frank. Çocuk hayal kırıklığına uğradı, Mary Frank. Çocuğun hayalleri yıkıldı Mary Frank. Çocuğun hayalleri yıkıldı Mary Frank. Çocugun hayalleri yikildi Mary Frank. cocugun hayalleri yikildi Mary Frank. Çocuğun hayalleri yıkıldı Mary Frank. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I'm his mother. Ben onun annesiyim. Annesiyim ben! Annesiyim ben! Annesiyim ben! Annesiyim ben! Annesiyim ben! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Churchill over radio:... At pearl harbor Pearl Harbor'da... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
In the pacific islands, in the philippines, ...Pasifik adalarında, Filipinlerde... ...Pasifik adalarında, Filipinler'de... ...Pasifik adalarında, Filipinler'de... ...Pasifik adalarinda, Filipinler'de... ...Pasifik adalarinda, Filipinler'de... ...Pasifik adalarında, Filipinler'de... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
In malaya and the dutch east indies, ...Malaya'da ve Hollanda kontrolündeki adalarda... ...Malaya'da Hollanda Endonezyası'nda... ...Malaya'da Hollanda Endonezyası'nda... ...Malaya'da Hollanda Endonezyasi'nda... ...Malaya'da Hollanda Endonezyasi'nda... ...Malaya'da Hollanda Endonezyası'nda... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
They must now know the stakes are mortal. ...artık ölüm riskini bilmeleri gerekiyor. ...insanlar menfaat uğruna insan öldürüldüğünü bilmeli. ...insanlar menfaat uğruna insan öldürüldüğünü bilmeli. ...insanlar menfaat ugruna insan öldürüldügünü bilmeli. ...insanlar menfaat ugruna insan olduruldugunu bilmeli. ...insanlar menfaat uğruna insan öldürüldüğünü bilmeli. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
When we look at the resources of the United States ABD'nin şimdiki kaynaklarına baktığımızda... Birleşik Devletler ve İngiliz İmparatorluğu'nun... Birleşik Devletler ve İngiliz İmparatorluğu'nun... Birleºik Devletler ve ingiliz imparatorlugu'nun... Birlesik Devletler ve Ingiliz Imparatorlugu'nun... Birleşik Devletler ve İngiliz İmparatorluğu'nun... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
And the british empire compared to those of japan, ...ve Japonlarla İngiliz imparatorluğunu kıyasladığımızda... ...kaynaklarına bakıp Japonlarınki ile karşılaştırdığımızda... ...kaynaklarına bakıp Japonlarınki ile karşılaştırdığımızda... ...kaynaklarina bakip Japonlarinki ile karºilaºtirdigimizda... ...kaynaklarina bakip Japonlarinki ile karsilastirdigimizda... ...kaynaklarına bakıp Japonlarınki ile karşılaştırdığımızda... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
When we... ...bizler... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
...We have so long valiantly withstood invasion. ...istilaya karşı cesurca karşı koyabiliriz. ...çok uzun süreli düşman istilalarını cesurca atlatabiliriz. ...çok uzun süreli düşman istilalarını cesurca atlatabiliriz. ...çok uzun süreli düºman istilalarini cesurca atlatabiliriz. ...cok uzun sureli dusman istilalarini cesurca atlatabiliriz. ...çok uzun süreli düşman istilalarını cesurca atlatabiliriz. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Gene, supper's ready. Gene, akşam yemeği hazır. Gene, yemeğin hazır. Gene, yemeğin hazır. Gene, yemegin hazir. Gene, yemegin hazir. Gene, yemeğin hazır. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Deacon, you stay! Deacon, burada kal. Deacon, sen kal! Deacon, sen kal! Deacon, sen kal! Deacon, sen kal! Deacon, sen kal! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
You're 18, eugene. You don't need your father's permission. 18 yaşındasın, Eugene. Babanın iznine ihtiyacın yok. 18 yaşındasın Eugene. Babanın iznine ihtiyacın yok. 18 yaşındasın Eugene. Babanın iznine ihtiyacın yok. 18 yaºindasin Eugene. Babanin iznine ihtiyacin yok. 18 yasindasin Eugene. Babanin iznine ihtiyacin yok. 18 yaşındasın Eugene. Babanın iznine ihtiyacın yok. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I can't go against him, sid. O izin vermeden gidemem, Sid. Ona karşı gelemem Sid. Ona karşı gelemem Sid. Ona karºi gelemem Sid. Ona karsi gelemem Sid. Ona karşı gelemem Sid. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
When do you leave? Ne zaman gideceksin? Ne zaman gidiyorsun? Ne zaman gidiyorsun? Ne zaman gidiyorsun? Ne zaman gidiyorsun? Ne zaman gidiyorsun? The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I'm on the 6:00 a.M. Train to atlanta. Sabah 6'da, Atalanta'ya giden bir trende olacağım. Atlanta'ya giden sabah altı trenindeyim. Atlanta'ya giden sabah altı trenindeyim. Atlanta'ya giden sabah alti trenindeyim. Atlanta'ya giden sabah alti trenindeyim. Atlanta'ya giden sabah altı trenindeyim. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Uh, here. Buyur. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Got you something. Sana bir şey aldım. Sana aldım. Sana aldım. Sana aldim. Sana aldim. Sana aldım. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
"barrack room ballads" by rudyard kipling. "Kışla Şiirleri" yazan Rudyard Kipling. Barrack Room Ballads. Yazar Rudyard Kipling. Barrack Room Ballads. Yazar Rudyard Kipling. Barrack Room Ballads. Yazar Rudyard Kipling. Barrack Room Ballads. Yazar Rudyard Kipling. Barrack Room Ballads. Yazar Rudyard Kipling. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Thank you, gene, but I didn't Teşekkürler, Gene, fakat alamam... Teşekkür ederim Gene, ama bunu... Teşekkür ederim Gene, ama bunu... Teºekkür ederim Gene, ama bunu... Tesekkur ederim Gene, ama bunu... Teşekkür ederim Gene, ama bunu... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
It's just if you need something to read on the train or... Trende veya gemiye bindiğinde bir şey okumak istersen diye... Sadece trende giderken veya denize açılınca okuyacak bir şey gerekirse diye. Sadece trende giderken veya denize açılınca okuyacak bir şey gerekirse diye. Sadece trende giderken veya denize açilinca okuyacak bir ºey gerekirse diye. Sadece trende giderken veya denize acilinca okuyacak bir sey gerekirse diye. Sadece trende giderken veya denize açılınca okuyacak bir şey gerekirse diye. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I wish we were going together. Keşke birlikte gidebilseydik. Keºke birlikte gidebilseydik. Keske birlikte gidebilseydik. Keşke birlikte gidebilseydik. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Yeah, well, you take care of yourself, greaser. Tabii canım, kendine iyi bak, yağcı. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Oh. You don't have to worry about me. Benim hakkımda endişelenmene gerek yok. Beni merak etmek zorunda değilsin. Beni merak etmek zorunda değilsin. Beni merak etmek zorunda degilsin. Beni merak etmek zorunda degilsin. Beni merak etmek zorunda değilsin. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Get it while it's hot. Hala sıcakken yiyin. Sıcakken alın! Sıcakken alın! Sicakken alin! Sicakken alin! Sıcakken alın! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Get your plates out. Get your ptes out. Tabaklarınızı getirin. Tabaklarınızı getirin. Tabaklarinizi getirin. Tabaklarinizi getirin. Tabaklarinizi getirin. Tabaklarinizi getirin. Tabaklarınızı getirin. Tabaklarınızı getirin. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Today's the day, marines! Gün bugündür, askerler! Büyük gün geldi askerler! Büyük gün geldi askerler! Büyük gün geldi askerler! Buyuk gun geldi askerler! Büyük gün geldi askerler! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
this is it. İşte bu kadar! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Today's the day! Gün bugündür! Büyük gün geldi! Büyük gün geldi! Büyük gün geldi! Buyuk gun geldi! Büyük gün geldi! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Get moving. Don't wait for a seat. Haydi yürüyün, oturacak yer için beklemeyin. Devam et. Bir yer için bekleme! Devam et. Bir yer için bekleme! Devam et. Bir yer için bekleme! Devam et. Bir yer icin bekleme! Devam et. Bir yer için bekleme! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
A lot of marines to feed! Move move move! Daha yemek yiyecek bir sürü asker var, yürüyün, yürüyün! Beslenecek bir sürü asker var! Yürü, yürü, yürü! Beslenecek bir sürü asker var! Yürü, yürü, yürü! Beslenecek bir sürü asker var! Yürü, yürü, yürü! Beslenecek bir suru asker var! Yuru, yuru, yuru! Beslenecek bir sürü asker var! Yürü, yürü, yürü! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Release it up! The quicker we eat, the quicker we get topside, Çabuk ol, ne kadar çabuk yersek, o kadar çabuk yukarı çıkarız... Yalayın yutun hepsini! Ne kadar çabuk yersek o kadar çabuk güverteye çıkar... Yalayın yutun hepsini! Ne kadar çabuk yersek o kadar çabuk güverteye çıkar... Yalayin yutun hepsini! Ne kadar çabuk yersek o kadar çabuk güverteye çikar... Yalayin yutun hepsini! Ne kadar cabuk yersek o kadar cabuk guverteye cikar... Yalayın yutun hepsini! Ne kadar çabuk yersek o kadar çabuk güverteye çıkar... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
The quicker we get ashore. Come on, marines. ...o kadar da hızlı karaya çıkarız. Haydi, piyadeler! ...o kadar çabuk da karaya çıkarız. Hadi denizciler! ...o kadar çabuk da karaya çıkarız. Hadi denizciler! ...o kadar çabuk da karaya çikariz. Hadi denizciler! ...o kadar cabuk da karaya cikariz. Hadi denizciler! ...o kadar çabuk da karaya çıkarız. Hadi denizciler! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Let's go go go! Haydi, haydi, haydi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! Hadi! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Oranges coming through. Hey, come on, guys! Portakallar geliyor! Haydi ama millet! Portakallar geliyor. Yapmayın ama beyler. Portakallar geliyor. Yapmayın ama beyler. Portakallar geliyor. Yapmayin ama beyler. Portakallar geliyor. Yapmayin ama beyler. Portakallar geliyor. Yapmayın ama beyler. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I worked hard for these oranges! Bu portakalları almak için çok çaba sarf ettim! Bu portakallar için çok çalıştım. Bu portakallar için çok çalıştım. Bu portakallar için çok çaliºtim. Bu portakallar icin cok calistim. Bu portakallar için çok çalıştım. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Dessert! Oh, hey! Tatlı! Hey! Tatlı! İşte bu! Tatlı! İşte bu! Tatli! iºte bu! Tatli! Iste bu! Tatlı! İşte bu! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Make sure you save one of those for me. Bir tane de bana ayırın! Bir tane de bana ayırdığınızdan emin olun. Bir tane de bana ayırdığınızdan emin olun. Bir tane de bana ayirdiginizdan emin olun. Bir tane de bana ayirdiginizdan emin olun. Bir tane de bana ayırdığınızdan emin olun. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I just want off this goddamn rust bucket! I can't hear myself think. Bu soktuğumun yerinden çıkmak istiyorum, kendi sesimi bile duyamıyorum. Bu koyduğumun takasından çıkmak istiyorum! Kendi düşüncemi bile duyamıyorum! Bu koyduğumun takasından çıkmak istiyorum! Kendi düşüncemi bile duyamıyorum! Bu kodugumun takasindan çikmak istiyorum! Kendi düºüncemi bile duyamiyorum! Bu koydugumun takasindan cikmak istiyorum! Kendi dusuncemi bile duyamiyorum! Bu koyduğumun takasından çıkmak istiyorum! Kendi düşüncemi bile duyamıyorum! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
At least they give you a good meal before your send off. En azından gitmeden önce iyice yemek yiyorsun. En azından göndermeden önce güzel yemek veriyorlar. En azından göndermeden önce güzel yemek veriyorlar. En azindan göndermeden önce güzel yemek veriyorlar. En azindan gondermeden once guzel yemek veriyorlar. En azından göndermeden önce güzel yemek veriyorlar. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Yeah, like the electric chair. Evet sanki idama gönderilir gibi. Evet, idam sandalyesinin öncesi gibi! Evet, idam sandalyesinin öncesi gibi! Evet, idam sandalyesinin öncesi gibi! Evet, idam sandalyesinin oncesi gibi! Evet, idam sandalyesinin öncesi gibi! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
But you, runner? Yes? Ancak sen, Runner? Evet? Ama sen Runner! Evet? Ama sen Runner! Evet? Ama sen Runner! Evet? Ama sen Runner! Evet? Ama sen Runner! Evet? The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
You have won a trip to a tropical paradise. Sen tropik cennetlere bir gezi kazandın. Sen tropik bir cennete bir gezi kazandın. Sen tropik bir cennete bir gezi kazandın. Sen tropik bir cennete bir gezi kazandin. Sen tropik bir cennete bir gezi kazandin. Sen tropik bir cennete bir gezi kazandın. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Oh, "guadal kenel"... "guada..." Guadal Kenel mi, guadabilmem ne... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I still can't pronounce it. Hala söyleyemiyorum bile. Hâlâ telaffuz edemiyorum! Hâlâ telaffuz edemiyorum! Hâlâ telafuz edemiyorum! Hâlâ telaffuz edemiyorum! Hâlâ telaffuz edemiyorum! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Yeah, well, whatever it's called, you guys are lucky I'm here Evet, adı neyse ne, burada olduğum için şanslısınız... Evet, adı her neyse, ben burada olduğum için şanslısınız... Evet, adı her neyse, ben burada olduğum için şanslısınız... Evet, adi her neyse, ben burada oldugum için ºanslisiniz... Evet, adi her neyse, ben burada oldugum icin sanslisiniz... Evet, adı her neyse, ben burada olduğum için şanslısınız... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
'cause I'm planning to take out an entire jap regiment all by myself! ...çünkü tüm Japon İmparatorluğunu tek başıma yıkmayı düşünüyorum! ...çünkü tek başıma tüm bir Japon Alayı’nı indirmeyi planlıyorum! ...çünkü tek başıma tüm bir Japon Alayı’nı indirmeyi planlıyorum! ...çünkü tek baºima tüm bir Japon alayi'ni indirmeyi planliyorum! ...cunku tek basima tum bir Japon Alayi’ni indirmeyi planliyorum! ...çünkü tek başıma tüm bir Japon Alayı’nı indirmeyi planlıyorum! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
how you plan on doing that, sergeant york? Peki bunu nasıl yapacaksın, Çavuş York? Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun Çavuş York? Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun Çavuş York? Bunu nasil yapmayi planliyorsun Çavuº York? Bunu nasil yapmayi planliyorsun cavus York? Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun Çavuş York? The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Line 'em up, mow 'em down. Real turkey shoot! Hepsini sıraya sokup kafalarına sıkacağım, hindi avı gibi. Sıraya diz, tara gitsin! Bildiğin keklik avı! Sıraya diz, tara gitsin! Bildiğin keklik avı! Siraya diz, tara gitsin! Bildigin keklik avi! Siraya diz, tara gitsin! Bildigin keklik avi! Sıraya diz, tara gitsin! Bildiğin keklik avı! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I got a feeling it's gonna be a little more complicated than that. Bence bundan biraz daha zor olacak gibi. İçimde bundan biraz daha karmaşık olacağına dair bir his var. İçimde bundan biraz daha karmaşık olacağına dair bir his var. içimde bundan biraz daha karmaºik olacagina dair bir his var. Icimde bundan biraz daha karmasik olacagina dair bir his var. İçimde bundan biraz daha karmaşık olacağına dair bir his var. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
No, it's gonna be a turkey shoot. Hayır, tıpkı hindi avı gibi olacak. Hayır, keklik avı olacak işte. Hayır, keklik avı olacak işte. Hayir, keklik avi olacak iºte. Hayir, keklik avi olacak iste. Hayır, keklik avı olacak işte. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Can someone remind me why we're here again? Birileri neden burada olduğumuzu bana tekrardan söyleyebilir mi? Birisi bana burada oluş sebebimizi tekrar hatırlatabilir mi? Birisi bana burada oluş sebebimizi tekrar hatırlatabilir mi? Birisi bana burada oluº sebebimizi tekrar hatirlatabilir mi? Birisi bana burada olus sebebimizi tekrar hatirlatabilir mi? Birisi bana burada oluş sebebimizi tekrar hatırlatabilir mi? The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
We're here to keep the japs out of australia. Japonları Avustralya'dan uzak tutmak için. Buraya Japonları, Avustralya’dan uzak tutmaya geldik. Buraya Japonları, Avustralya’dan uzak tutmaya geldik. Buraya Japonlari, Avusturalya'dan uzak tutmaya geldik. Buraya Japonlari, Avustralya’dan uzak tutmaya geldik. Buraya Japonları, Avustralya’dan uzak tutmaya geldik. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
No, we're here to keep the japs something about... Hayır Japonları pasifikten... Öyle bir şeyler... Hayır, buraya Japonları... Ne alakası var oğlum? Hayır, buraya Japonları... Ne alakası var oğlum? Hayir, buraya Japonlari... Ne alakasi var oglum? Hayir, buraya Japonlari... Ne alakasi var oglum? Hayır, buraya Japonları... Ne alakası var oğlum? The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
No, guys, guys, guys, guys. Professor leckie, enlighten us. Millet, millet, bekleyin. Profesör Leckie, bizi aydınlat. Hayır, beyler, beyler, beyler! Profesör Leckie, aydınlatın bizi. Hayır, beyler, beyler, beyler! Profesör Leckie, aydınlatın bizi. Hayir, beyler, beyler, beyler! Profesör Leckie, aydinlatin bizi. Hayir, beyler, beyler, beyler! Profesor Leckie, aydinlatin bizi. Hayır, beyler, beyler, beyler! Profesör Leckie, aydınlatın bizi. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Wanna know why we're here? Neden burada olduğumuzu mu bilmek istiyorsunuz? Burada oluş sebebimizi mi bilmek istiyorsunuz? Burada oluş sebebimizi mi bilmek istiyorsunuz? Burada oluº sebebimizi mi bilmek istiyorsunuz? Burada olus sebebimizi mi bilmek istiyorsunuz? Burada oluş sebebimizi mi bilmek istiyorsunuz? The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
"without a sign, his sword the brave man draws "Cesur bir adam, nedenini sormadan... "Bir işaret olmadan, çeker kılıcını cesur adam... "Bir işaret olmadan, çeker kılıcını cesur adam... "Bir iºaret olmadan, çeker kilicini cesur adam... "Bir isaret olmadan, ceker kilicini cesur adam... "Bir işaret olmadan, çeker kılıcını cesur adam... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
And asks no omen but his country's cause." "...sebebi de olmaksızın vatanının davasında savaşır." ...ve arkasına bakmadan, savaşır ülkesi için hiç sorgulamadan." ...ve arkasına bakmadan, savaşır ülkesi için hiç sorgulamadan." ...ve arkasina bakmadan, savaºir ülkesi için hiç sorgulamadan." ...ve arkasina bakmadan, savasir ulkesi icin hic sorgulamadan." ...ve arkasına bakmadan, savaşır ülkesi için hiç sorgulamadan." The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Drink up! Last chance for fresh water! İçin! Taze su için son şans. İçin hepsini! Temiz su için son şansınız! İçin hepsini! Temiz su için son şansınız! için hepsini! Temiz su için son ºansiniz! Icin hepsini! Temiz su icin son sansiniz! İçin hepsini! Temiz su için son şansınız! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Give me back my smokes. Leckie, you gotta stop this. Sigaramı geri ver. Leckie bunu kesmelisin. Sigaralarımı geri ver ya! Leckie, bunu kesmen lazım! Sigaralarımı geri ver ya! Leckie, bunu kesmen lazım! Sigaralarimi geri ver ya! Leckie, bunu kesmen lazim! Sigaralarimi geri ver ya! Leckie, bunu kesmen lazim! Sigaralarımı geri ver ya! Leckie, bunu kesmen lazım! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Let's go, boys. Everybody on deck. Gidelim, millet. Herkes güverteye. Hadi yürüyün çocuklar! Herkes güverteye! Hadi yürüyün çocuklar! Herkes güverteye! Hadi yürüyün çocuklar! Herkes güverteye! Hadi yuruyun cocuklar! Herkes guverteye! Hadi yürüyün çocuklar! Herkes güverteye! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Let's move! Yürüyün! Yuruyun! Yürüyün! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Topside right now! Herkes yukarı, hemen! Hemen güverteye! Hemen güverteye! Hemen güverteye! Hemen guverteye! Hemen güverteye! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Wrap it up now. Get your gear. Toparlanın, herkes takımlarını alsın. Kesin muhabbeti! Koşumunuzu takın! Kesin muhabbeti! Koşumunuzu takın! Kesin muhabbeti! Koºumunuzu takin! Kesin muhabbeti! Kosumunuzu takin! Kesin muhabbeti! Koşumunuzu takın! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Evybody topside for a pre landing briefing. Herkes karaya çıkmadan önceki son brifing için güverteye! Herkes kara öncesi brifing için güverteye! Herkes kara öncesi brifing için güverteye! Herkes kara öncesi brifing için güverteye! Herkes kara oncesi brifing icin guverteye! Herkes kara öncesi brifing için güverteye! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Forget all the horseshit you've heard about the japs. Japonlar hakkındaki tüm saçmalıkları unut. Japonlarla ilgili duyduğunuz tüm saçmalıkları unutun! Japonlarla ilgili duyduğunuz tüm saçmalıkları unutun! Japonlarla ilgili duydugunuz tüm saçmaliklari unutun! Japonlarla ilgili duydugunuz tum sacmaliklari unutun! Japonlarla ilgili duyduğunuz tüm saçmalıkları unutun! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
They had their turn. Now it's our turn. Onların sırası geçti. Onların sırası geçti! Şimdi sıra bizde! Onların sırası geçti! Şimdi sıra bizde! Onlarin sirasi geçti! ºimdi sira bizde! Onlarin sirasi gecti! simdi sira bizde! Onların sırası geçti! Şimdi sıra bizde! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
The treacherous bastards may have started this war, O hain piçler bu savaşı başlatmış olabilir... Bu savaşı o hain şerefsizler başlatmış olabilir... Bu savaşı o hain şerefsizler başlatmış olabilir... Bu savaºi o hain ºerefsizler baºlatmiº olabilir... Bu savasi o hain serefsizler baslatmis olabilir... Bu savaşı o hain şerefsizler başlatmış olabilir... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
But I promise you we will finish it! ...ancak yemin ederim biz bitireceğiz! ...ama size sözüm olsun, biz bitireceğiz! ...ama size sözüm olsun, biz bitireceğiz! ...ama size sözüm olsun, biz bitirecegiz! ...ama size sozum olsun, biz bitirecegiz! ...ama size sözüm olsun, biz bitireceğiz! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Slant eyed monkeys want to use that shit island Çekik gözlü maymunlar bu adayı... Çekik gözlü maymunlar adayı ve üzerindeki havaalanını... Çekik gözlü maymunlar adayı ve üzerindeki havaalanını... Çekik gözlü maymunlar adayi ve üzerindeki havaalanini... cekik gozlu maymunlar adayi ve uzerindeki havaalanini... Çekik gözlü maymunlar adayı ve üzerindeki havaalanını... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
And its airfield to kill us! ...kullanarak bizi öldürmek istiyor. ...kullanarak bizi oldurmek istiyor. ...kullanarak bizi öldürmek istiyor. ...kullanarak bizi öldürmek istiyor. ...kullanarak bizi öldürmek istiyor. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
We'll yank the surviving japs Hayatta kalan kendi sarı taşaklarından yakalayıp o bok çukurlarından çıkaracağız. Hayatta kalan Japonları bok dolu çukurlarından... Hayatta kalan Japonları bok dolu çukurlarından... Hayatta kalan Japonlari bok dolu çukurlarindan... Hayatta kalan Japonlari bok dolu cukurlarindan... Hayatta kalan Japonları bok dolu çukurlarından... The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
They'll go round eyed when the first american plane Kendi hava üslerine inen ilk Amerikan uçaklarını gördüklerinde... İlk Amerikan uçağı onların alanına indiği vakit ne yapacaklarını şaşıracaklar! İlk Amerikan uçağı onların alanına indiği vakit ne yapacaklarını şaşıracaklar! ilk Amerikan uçagi onlarin alanina indigi vakit ne yapacaklarini ºaºiracaklar! Ilk Amerikan ucagi onlarin alanina indigi vakit ne yapacaklarini sasiracaklar! İlk Amerikan uçağı onların alanına indiği vakit ne yapacaklarını şaşıracaklar! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Heads down in the boats! Botlardan inin! Botta kafalar eğik! Botta kafalar eğik! Botta kafalar egik! Botta kafalar egik! Botta kafalar eğik! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Hit the beach. Keep moving till you rendezvous point some primary objectives. Sahile çıkın! Emirlerdeki buluşma noktalarına gidene kadar durmayın. Sahile vurunca, öncelikli hedefiniz olan randevu noktalarına kadar durmayın! Sahile vurunca, öncelikli hedefiniz olan randevu noktalarına kadar durmayın! Sahile vurunca, öncelikli hedefiniz olan randevu noktalarina kadar durmayin! Sahile vurunca, oncelikli hedefiniz olan randevu noktalarina kadar durmayin! Sahile vurunca, öncelikli hedefiniz olan randevu noktalarına kadar durmayın! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
When you see the japs, kill 'em all! Eğer Japonları görürseniz, hepsini öldürün! Japonları gördüğünüz zaman da, hepsini öldürün! Japonları gördüğünüz zaman da, hepsini öldürün! Japonlari gördügünüz zaman da, hepsini öldürün! Japonlari gordugunuz zaman da, hepsini oldurun! Japonları gördüğünüz zaman da, hepsini öldürün! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Go! Let's go get 'em! Haydi! Gidip canlarına okuyalım! Hadi! Bitirelim işlerini! Hadi! Bitirelim işlerini! Hadi! Bitirelim iºlerini! Hadi! Bitirelim islerini! Hadi! Bitirelim işlerini! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Move it, move it! Hands on the vertical, feet on the horizontal. Hareket edin, hareket edin! Hadi, hadi! Eller dik, ayaklar paralel. Hadi, hadi! Eller dik, ayaklar paralel. Hadi, hadi! Eller dik, ayaklar paralel. Hadi, hadi! Eller dik, ayaklar paralel. Hadi, hadi! Eller dik, ayaklar paralel. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Make it tight! Come on! Sıkı tutun! Haydi! Sıkı tutun! Hadi! Sıkı tutun! Hadi! Siki tutun! Hadi! Siki tutun! Hadi! Sıkı tutun! Hadi! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Hand on the vertical down there! Eller dikeylerde! Eller dik olsun! Eller dik olsun! Eller dik olsun! Eller dik olsun! Eller dik olsun! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I could really use a stiff one right now. Şimdi gerçekten biraz alkole ihtiyacım var. Cidden şu an alkollü bir şeyler iyi gelirdi. Cidden şu an alkollü bir şeyler iyi gelirdi. Cidden ºu an alkollü bir ºeyler iyi gelirdi. Cidden su an alkollu bir seyler iyi gelirdi. Cidden şu an alkollü bir şeyler iyi gelirdi. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Go get 'em, navy! Gidip yok edin şunları, havacılar! Bitirin işlerini askerler! Bitirin işlerini askerler! Bitirin iºlerini askerler! Bitirin islerini askerler! Bitirin işlerini askerler! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Hoof it up to the beach! Spread out! Sahili yayan tepin! Ayrılın! Sahile kadar koşun! Etrafa dağılın! Sahile kadar koşun! Etrafa dağılın! Sahile kadar koºun! Etrafa dagilin! Sahile kadar kosun! Etrafa dagilin! Sahile kadar koşun! Etrafa dağılın! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
All right, let's go! Now! Pekala, yürüyün, çabuk! Hadi, hadi! Yürüyün! Hemen! Hadi, hadi! Yürüyün! Hemen! Hadi, hadi! Yürüyün! Hemen! Hadi, hadi! Yuruyun! Hemen! Hadi, hadi! Yürüyün! Hemen! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Go go go! Haydi, haydi, haydi! Koş, koş, koş! Koş, koş, koş! Koº, koº, koº! Kos, kos, kos! Koş, koş, koş! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Hit shore, hit shore! Kıyıyı tepin, kıyıyı tepin! Karaya çıkın! Karaya çıkın! Karaya çıkın! Karaya çıkın! Karaya çikin! Karaya çikin! Karaya cikin! Karaya cikin! Karaya çıkın! Karaya çıkın! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
What took you so long? Neden bu kadar uzun sürdü? Niye bu kadar uzun sürdü? Niye bu kadar uzun sürdü? Niye bu kadar uzun sürdü? Niye bu kadar uzun surdu? Niye bu kadar uzun sürdü? The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Welcome to guadalcanal. Guadalcanal'a hoş geldiniz. Guadalcanal'a hoº geldiniz. Guadalcanal'a hos geldiniz. Guadalcanal'a hoş geldiniz. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Move it up the beach, marines. Sahile doğru yürüyün, askerler. Sahile çıkın denizciler! Sahile çıkın denizciler! Sahile çikin denizciler! Sahile cikin denizciler! Sahile çıkın denizciler! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Ah, now I've got you, you son of a bitch. Açtım işte seni! Onun bunun evlâdı! İşte şimdi işin bitti şerefsizin evladı! İşte şimdi işin bitti orospu çocuğu! iºte ºimdi iºin bitti orospu çocugu! Iste simdi isin bitti orospu cocugu! İşte şimdi işin bitti şerefsizin evladı! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Hey, now what do do? Şimdi ne yapacağım? Hop, simdi ne yapacagim? Hop, şimdi ne yapacağım? Hop, ºimdi ne yapacagim? The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
I think the islanders use a machete or a rock. Sanırım adalılar pala ya da kaya kullanıyorlardır. Sanırım adalılar pala ya da kaya kullanıyorlar. Sanırım adalılar pala ya da kaya kullanıyorlar. Sanirim adalilar pala ya da kaya kullaniyorlar. Sanirim adalilar pala ya da kaya kullaniyorlar. Sanırım adalılar pala ya da kaya kullanıyorlar. The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Try using your head, chuckler. It's big and rocklike. Kafanı kullanmayı dene, Chuckler. O da kocaman ve kaya gibi. Kafanı kullanmayı dene Chuckler. Kocaman ve taş gibi! Kafanı kullanmayı dene Chuckler. Kocaman ve taş gibi! Kafani kullanmayi dene Chuckler. Kocaman ve taº gibi! Kafani kullanmayi dene Chuckler. Kocaman ve tas gibi! Kafanı kullanmayı dene Chuckler. Kocaman ve taş gibi! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
Hey, johnny reb. Johnny Reb. Baksana Amerikalı! Baksana Amerikalı! Baksana Amerikali! Baksana Amerikali! Baksana Amerikalı! The Pacific Guadalcanal/Leckie-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 168746
  • 168747
  • 168748
  • 168749
  • 168750
  • 168751
  • 168752
  • 168753
  • 168754
  • 168755
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact