Search

English Turkish Sentence Translations Page 166606

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
They finally eat spinach, There are also beans.	Temel Reis sadece ıspanak mı yiyor sanıyorsun?	The Lovely Bones-1	2009
Make yourself at home.	Rahat ol lütfen.	The Lovely Bones-1	2009
This is really cool mr Harvey Yeah it's cool?	Burası çok hoş olmuş, Bay Harvey. Hoş olmuş, değil mi?	The Lovely Bones-1	2009
I thought you have a place you wanted to have.	Çocukların birlikte takılmak için kendine ait bir yerleri olması iyi olur diye düşündüm.	The Lovely Bones-1	2009
have a sit	Geç otur. Hadi.	The Lovely Bones-1	2009
Do you think she is still in the mall?	Hâlâ alışveriş merkezinde midir sence?	The Lovely Bones-1	2009
Yes, probably with Clarissa. She could atleast call.	Evet, Clarissa'yladır herhâlde. Bari telefon açsaydı.	The Lovely Bones-1	2009
A 14 year old really how to use telephone	14 yaşındaki bir kız telefonu nasıl kullanacağını biliyordur.	The Lovely Bones-1	2009
I understand you. I rule but if she's home.	Anlıyorum, anlıyorum. Eve geldiği zaman kulağını çekeceğim.	The Lovely Bones-1	2009
There is everything, as cuddly ...	Böyle küçük şeyler de var... Tüylü ayıcıklar olsun...	The Lovely Bones-1	2009
And games, because I know that kids like that.	...oyunlar olsun. Çocuklar oyun oynamayı sever, bilirim.	The Lovely Bones-1	2009
And candles and beautiful statues.	Mumlar var ve bu melek gibi küçük tatlı biblolar var.	The Lovely Bones-1	2009
Very nice, and small gadgets.	Çok tatlı... Ivır zıvır, dolu şey var.	The Lovely Bones-1	2009
there we go	İşte böyle.	The Lovely Bones-1	2009
It's nice with candels everywhere, huh?	Mumlarla falan güzel olmuş, değil mi?	The Lovely Bones-1	2009
And there is one rule.	Bir de kuralımız var.	The Lovely Bones-1	2009
Prohibited for adults.	Yetişkinler giremez.	The Lovely Bones-1	2009
what a cute hat.	Şapkan çok tatlıymış, çok beğendim.	The Lovely Bones-1	2009
Do you want a refreshment susie?	İçecek bir şeyler alır mıydın, Susie?	The Lovely Bones-1	2009
Actually i have to go. No, be polite.	Aslında eve gitmem gerekiyor. Hayır, terbiyeli ol.	The Lovely Bones-1	2009
you have to be polite. be polite	Terbiyeli olman gerekiyor. Terbiyeli ol.	The Lovely Bones-1	2009
That's another rule.	Bu da başka bir kuralımız.	The Lovely Bones-1	2009
It is hot here.	Burası sıcaklaştı biraz.	The Lovely Bones-1	2009
Did you warm it?	Sen de terledin mi?	The Lovely Bones-1	2009
You can take off your coat if you want.	Montunu çıkarabilirsin istersen.	The Lovely Bones-1	2009
You're really pretty, Susie.	Çok güzelsin, Susie.	The Lovely Bones-1	2009
Not? I knew you not like the other girls had.	Yok mu? Diğer kızlar gibi olmadığını anlamıştım. Biliyordum.	The Lovely Bones-1	2009
Mr. Harvey?	Bay Harvey?	The Lovely Bones-1	2009
It's nice down here, huh? Especially, right?	Burası çok güzel, değil mi? Özel bir yer...	The Lovely Bones-1	2009
Yes it is, it is very special.	Evet, öyle. Çok özel...	The Lovely Bones-1	2009
But I must go.	Gitmem gerekiyor.	The Lovely Bones-1	2009
I do not want you leave.	Gitmeni istemiyorum.	The Lovely Bones-1	2009
I will not hurt you.	Sana zarar vermeyeceğim, Susie.	The Lovely Bones-1	2009
Would you please call us if you see her? Thank you	Görürseniz lütfen bizi arayın. Sağ olun.	The Lovely Bones-1	2009
She is not in the cities. Where are my keys?	Clarissa'yla değilmiş. Anahtarlarım nerede?	The Lovely Bones-1	2009
Where are they? I don't know honey. in the bowl by the door?	Neredeler? Bilmiyorum canım. Kapının yanındaki kâsededir.	The Lovely Bones-1	2009
Where you going? Can not you just wait?	Nereye gidiyorsun? Jack, evde beklesen olmaz mı?	The Lovely Bones-1	2009
Just wait for the police.	Jack, lütfen polisleri bekle.	The Lovely Bones-1	2009
look, Stay by the phone.	Telefonun başından ayrılma.	The Lovely Bones-1	2009
She gonna be in so much trouble.	Eve gelince bir ton laf işitecek.	The Lovely Bones-1	2009
Go back to bed.	Yatağına dön tatlım. Tamam.	The Lovely Bones-1	2009
Guys, this is my daughter. She is not come home, have you seen her?	Arkadaşlar, bu kızım Susie. Okuldan eve dönmedi. Onu hiç gördünüz mü?	The Lovely Bones-1	2009
No, I have seen no one. No	Hayır, kimseyi görmedim. Kusura bakma.	The Lovely Bones-1	2009
Madam, you can also watch? Have you seen this girl?	Hanımefendi, fotoğrafa bakar mısınız? Bu kızı hiç gördünüz mü?	The Lovely Bones-1	2009
Sorry, friend.	Üzgünüm dostum.	The Lovely Bones-1	2009
Can you even look? This is my daughter, she has not come home.	Şuna bir bakar mısınız? Bu benim kızım, okuldan eve dönmedi.	The Lovely Bones-1	2009
could you look at that?	Üzgünüm. Şuna bir bakar mısınız?	The Lovely Bones-1	2009
Have you seen this girl? take a look?	Hanımefendi, bu kızı hiç gördünüz mü? Bir bakın ne olur!	The Lovely Bones-1	2009
Susan is been missing four hours?	Susan kaybolalı dört saat mi oldu?	The Lovely Bones-1	2009
Susie, We call her Susie. Yes, little more than four hours.	Susie... Biz ona Susie deriz. Evet, dört saati biraz geçti.	The Lovely Bones-1	2009
Is this the first time she runs away?	İlk defa mı kaçıyor?	The Lovely Bones-1	2009
She has not run away, she is missing.	Evden kaçmadı, kayıp sadece.	The Lovely Bones-1	2009
Problems at home?	Evde sorunları var mıydı hiç?	The Lovely Bones-1	2009
Family difficulties?	Ailevi sorunlar.	The Lovely Bones-1	2009
No, no problems. there's a happy ...She is happy child.	Hayır, bir sorun yoktu. Biz... O mutlu bir çocuk.	The Lovely Bones-1	2009
She's never done before detective I understand, but I only ...	Asla böyle bir şey yapmazdı, dedektif. Anlıyorum ama benim de iyice	The Lovely Bones-1	2009
She is always different at home. Know what's going on.	Her zaman doğruca eve gelirdi. Neler olduğunu anlamam gerekiyor.	The Lovely Bones-1	2009
There is nothing wrong. She is just missing.	Bir şey olduğu yok. Kayboldu işte.	The Lovely Bones-1	2009
Call me when you see her.	Onu görürseniz lütfen beni arayın. Tamamdır, kendine dikkat et.	The Lovely Bones-1	2009
Sorry to interrupt. I am Jack Salmon, and living just around the corner ...	Affedersiniz, rahatsız ettiğim için kusura bakmayın. Ben Jack Somon, köşe başındaki evde oturuyorum.	The Lovely Bones-1	2009
Can you make a list of all her friends?	Tüm arkadaşlarının listesini çıkarabilir misiniz?	The Lovely Bones-1	2009
With names and contact information?	İsimleri ve iletişim bilgilerini de yazın. Tabii.	The Lovely Bones-1	2009
And describtion of what she was wearing. actually, i could tell you that right now...	Bugün ne giydiğini de yazarsınız. Tabii. Hatta şu anda da söyleyebilirim.	The Lovely Bones-1	2009
if you want to write it down. She wore a homemade woolen hat ...	Yazın lütfen. El örgüsü bir şapka takmıştı.	The Lovely Bones-1	2009
Pink gloves and a beige rucksack.	Pembe eldivenleri vardı ve bej rengi bir sırt çantası takmıştı.	The Lovely Bones-1	2009
Secure that corner!	Şeritten öteye kimse geçmesin!	The Lovely Bones-1	2009
And put the rest off with tape before The whole neighborhood is.	Yüce Tanrım! Tüm mahalle dökülmeden bölgenin geri kalanına da şerit geçin.	The Lovely Bones-1	2009
And in light of the school.	Okula da bir ekip gönderin.	The Lovely Bones-1	2009
We have found evidence in the corn field behind school.	Okulun arkasındaki buğday tarlasında bir kanıt bulduk.	The Lovely Bones-1	2009
There was a cavity in the earth alot of debries	Toprakta da bir oyuk vardı. İçinde de çokça...	The Lovely Bones-1	2009
Mostky loose wood and brocken crates	...çalı çırpı ve tahta parçaları vardı.	The Lovely Bones-1	2009
Probably remnants of one or structure.	Bir yapının kalıntılarıydı sanırım.	The Lovely Bones-1	2009
And Susie?	Ya Susie?	The Lovely Bones-1	2009
We have not found her.	Onu bulamadık, Bayan Somon.	The Lovely Bones-1	2009
That is good. isn't it?	Bu iyi bir şey, değil mi?	The Lovely Bones-1	2009
We do have her hat, but you didn't find her which means you really even don't know if she was there at all, right?	Şapkasını bulmuşsunuz ama onu bulamamışsınız. Orada olup olmadığından emin olamayız ki.	The Lovely Bones-1	2009
That would be preferable?	Daha iyi değil mi?	The Lovely Bones-1	2009
We have also found blood.	Kan da bulduk.	The Lovely Bones-1	2009
a significant amount of blood.	Kayda değer miktarda.	The Lovely Bones-1	2009
We beat this through. How?	Bunu atlatacağız. Nasıl?	The Lovely Bones-1	2009
i would take care of you	Hepinizle ilgileneceğim. Hepimizle ilgileneceğim.	The Lovely Bones-1	2009
You can not. All is well again.	Yapamazsın. Olanları düzelteceğiz.	The Lovely Bones-1	2009
This is never good, Jack.	Olanları düzeltemezsin, Jack. Yapamazsın.	The Lovely Bones-1	2009
We have to find her. I promise we bring her home.	Onu bulmamız gerekiyor. Onu eve getireceğime söz veriyorum.	The Lovely Bones-1	2009
You have my number, or else Just get past the desk.	Numaram sizde var. Karakola da uğrayabilirsiniz hatta.	The Lovely Bones-1	2009
Thanks for your time. Sure.	Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Rica ederim.	The Lovely Bones-1	2009
A good day. You too.	İyi günler. Size de.	The Lovely Bones-1	2009
Mr. Harvey? Yes.	Bay Harvey? Evet.	The Lovely Bones-1	2009
Detective Len Fenerman. How are you doing?	Ben Dedektif Len Fenerman. Merhaba.	The Lovely Bones-1	2009
you have some time for few question ? sure.	Birkaç soru sorabilir miyiz? Tabii ki.	The Lovely Bones-1	2009
Come inside. Thank you	İçeri buyurun. Sağ olun.	The Lovely Bones-1	2009
I know why you're here. of course If something happened ...	Neden geldiğinizi bilmiyorum yalnız. Böyle bir şey olduğunda...	The Lovely Bones-1	2009
we often blame ourself.	...insan kendini suçluyor hep.	The Lovely Bones-1	2009
all i can think about it now is why i didn't see something or why i didn't hear something	Şu an sadece neden bir şey duyamadım, neden bir şey göremedim diye düşünüyorum.	The Lovely Bones-1	2009
because surely that young girl must be screamed	...çünkü o küçük kız mutlaka çığlık atmış olmalı.	The Lovely Bones-1	2009
Would you like one? No, thank you	Alır mıydınız? Hayır, teşekkür ederim.	The Lovely Bones-1	2009
But if you could just think back She was wearing a blue jacket yellow .	Yine de hafızanızı bir yoklarsanız... Mavi bir ceket ve sarı bir pantolon giyiyormuş.	The Lovely Bones-1	2009
About the same as this.	Şunlara benzer bir şeyler.	The Lovely Bones-1	2009
This blue jacket here? The darker blue jacket.	Şuradaki mavi ceket mi? Koyu mavi olan.	The Lovely Bones-1	2009
And on the second photograph you can see the pants she wore.	Diğer resimde de giydiği pantolonu görebilirsiniz.	The Lovely Bones-1	2009