• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 166603

English Turkish Film Name Film Year Details
Two hands. İki elinle. Ve iki elle. Ve tabii iki elle. The Loved Ones-1 2009 info-icon
Cradle it into the body. Özenli bir biçimde vücudun içine doğru. The Loved Ones-1 2009 info-icon
That's the way. İşte bu şekilde. The Loved Ones-1 2009 info-icon
It works, you know. Bu işe yarıyor. Biliyor musun, gerçekten işe yarıyor. Biliyor musun, gerçekten işe yarıyor. The Loved Ones-1 2009 info-icon
It boils your brains and turns you into one of them. Beynin haşlanacak ve onlardan birine dönüşeceksin. Beynini haşlayıp seni onlardan birine dönüştürecek. Beynin haşlanacak ve onlardan birine dönüşeceksin. The Loved Ones-1 2009 info-icon
You've got to give it a bigger tip. Daha büyük uç takmalıydın. Daha çok eğmeliydin. Daha çok eğmeliydin. The Loved Ones-1 2009 info-icon
The hole's too small, can you please make it bigger? Delik çok küçük, lütfen büyütebilir misin? Delik çok küçük, biraz daha genişletebilir misin lütfen? Delik çok küçük, biraz daha genişletebilir misin lütfen? The Loved Ones-1 2009 info-icon
(Jamie) OK. You all right? (Mia) Mmm. İyi misin? Tamamdır. İyi misin? Tamamdır. İyi misin? The Loved Ones-1 2009 info-icon
All right. Now, we've just got two steps. Pekâlâ. Sadece iki adım kaldı. Pekala. Sadece iki adım kaldı. Pekala. Sadece iki adım kaldı. The Loved Ones-1 2009 info-icon
Must've danced her off her feet. Dansım ayaklarını yerden kesmiş olmalı. Dans etmek ayaklarını harap etmiş olmalı. Dans etmek ayaklarını harap etmiş olmalı. The Loved Ones-1 2009 info-icon
Why can't you find him? Neden onu bulamıyorum? Neden onu bulamıyorsunuz? Neden onu bulamıyorsunuz? The Loved Ones-1 2009 info-icon
Is she all right? Yeah. O iyi mi? Evet. İyi mi? Evet. İyi mi? Evet. The Loved Ones-1 2009 info-icon
Good night, Mummy. İyi geceler, anne. İyi geceler anne. İyi geceler anne. The Loved Ones-1 2009 info-icon
'Lola Stone. That's who asked me.' Lola Stone. Beni davet eden oydu. 'Lola Stone. Teklif eden kişi oydu.' 'Lola Stone. Teklif eden kişi oydu.' The Loved Ones-1 2009 info-icon
I'm going to your house now. Şimdi senin evine gidiyorum. Şimdi evine gidiyorum. Şimdi evine gidiyorum. The Loved Ones-1 2009 info-icon
I'm going to stab your mummy in the neck, Anneciğini boynundan bıçaklayacağım. Anneni boynundan bıçaklayacağım... Anneni boynundan bıçaklayacağım... The Loved Ones-1 2009 info-icon
just like you did to my daddy. Aynı babacığıma yaptığın gibi. ...tıpkı senin babama yaptığın gibi. ...tıpkı senin babama yaptığın gibi. The Loved Ones-1 2009 info-icon
And then I'm going to stab Holly in the heart. Ve sonra Holly'i kalbinden bıçaklayacağım. Sonra da gidip Holly'i kalbinden bıçaklayacağım... Sonra da gidip Holly'i kalbinden bıçaklayacağım... The Loved Ones-1 2009 info-icon
Just like you did to me. Aynı senin bana yaptığın gibi. ...tıpkı senin bana yaptığın gibi. ...tıpkı senin bana yaptığın gibi. The Loved Ones-1 2009 info-icon
Am I not pretty enough? Yeterince güzel değil miyim? Yeterince güzel mi değilim? Yeterince güzel mi değilim? The Loved Ones-1 2009 info-icon
Is my heart too broken? Kalbim çok mu kırık? Çok mu alınganım? Çok mu alınganım? The Loved Ones-1 2009 info-icon
Do I cry too much? Çok mu ağlıyorum? Fazla mı ağlıyorum? Fazla mı ağlıyorum? The Loved Ones-1 2009 info-icon
Am I too outspoken? Fazla mı açık sözlüyüm? Çok mu açık sözlüyüm? Çok mu açık sözlüyüm? The Loved Ones-1 2009 info-icon
Don't I make you laugh? Seni güldürmüyor muyum? Seni güldüremiyor muyum? Seni güldüremiyor muyum? The Loved Ones-1 2009 info-icon
Should I try harder? Daha çok mu denemeliyim? Daha mı çok çaba harcamalıyım? Daha mı çok çaba harcamalıyım? The Loved Ones-1 2009 info-icon
Why do you see right through me? Beni neden bir türlü fark etmiyorsun? Neden bir türlü beni göremiyorsun? Neden bir türlü beni göremiyorsun? The Loved Ones-1 2009 info-icon
Smile. Gülümseyin. Gülümse. Gülümseyin. The Loved Ones-2 2009 info-icon
And a nail. ...ve birde çivi. Tabii bir tane de çivi. Tabii bir tane de çivi. The Loved Ones-2 2009 info-icon
And this year's Queen of the Dance is... Ve bu yılın Dans Kraliçesi... The Loved Ones-2 2009 info-icon
Drinkie, drinkie. Sing for your supper. İçin bakalım. Yemeğiniz için şarkı söyleyin. İçin bakalım. Yemek için şarkı söyleyin. İçin bakalım. Yemeğiniz için şarkı söyleyin. The Loved Ones-2 2009 info-icon
OK. You all right? Mmm. İyi misin? Tamamdır. İyi misin? Tamamdır. İyi misin? The Loved Ones-2 2009 info-icon
d Back in school you were high class Okuldayken sen çok popülerdin The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Didn't say much to me Benimle pek konuşmazdın The Loved Ones-3 2009 info-icon
d You were his beauty queen Sen onun güzellik kraliçesiymişsin The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Have you heard about the lonesome loser Yalnızlıktan bıkmış mağlubu duydun mu? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d He's a loser but he still keeps on trying Mağlup oluyor ama denemeye devam ediyor The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Don't you want to be somebody? Önemli biri olmak istemez misin? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Someday somebody's going to see inside Bir gün biri içindekileri görecek The Loved Ones-3 2009 info-icon
d You have to face up, you can't run and hide... Yüzleşmelisin, kaçıp saklanamazsın The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I could mean the world to you but that's predictable Sana dünyanın anlamını söyleyebilirim ama bu çok belli The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I could tell you secrets Sana sırlarımı söyleyebilirim The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Say you're in love like it's true... d Doğruymuş gibi âşık olduğunu söyle The Loved Ones-3 2009 info-icon
d One of these days these ways are gonna do me in Günün birinde, çekeceğim onu içime The Loved Ones-3 2009 info-icon
d What can I say Ne diyebilirim kine The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I can't get away from those sticky paws O yapışkan pençelerden kurtulamıyorum ki be The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Sometimes the sweetest kittens have the sharpest claws... d Bazen en keskin pençeler en şirin kediciklerde olur The Loved Ones-3 2009 info-icon
Er... Hi, Mrs Valentine. Hello, Jamie. Selam, Bayan Valentine. Selam, Jamie. The Loved Ones-3 2009 info-icon
d When it come to making love to you, baby İş sevişmeye gelince bebeğim The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Do I cry too much? Çok mu ağlıyorum? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Don't I make you laugh? Seni güldürmüyor muyum? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Should I try it harder? Daha çok mu denemeliyim? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Why do you see right through me? Beni neden bir türlü fark etmiyorsun? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I let it rain on me İşi giderine bırakıyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I sleep, I wake Uyuyorum, uyanıyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I try hard not to break Kırmamak için çok uğraşıyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I crave, I love Senin için can atıyorum, seni seviyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I've waited long enough Yeterince bekledim artık The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I try as hard as I can... d Elimden geldiğince çok deniyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Let's roll, so roll motherfuckers Hadi sallayın, sallayın adiler The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Let's roll Hadi sallayın The Loved Ones-3 2009 info-icon
Is...it... Parmak... The Loved Ones-3 2009 info-icon
...finger...licking... ... yalamak... ...yalamak... ...yalamak... The Loved Ones-3 2009 info-icon
d But now I'm leaving today Ama bugün gidiyorum artık The Loved Ones-3 2009 info-icon
d All we had, baby's over Bütün yaşadıklarımız bitti bebeğim The Loved Ones-3 2009 info-icon
d You're yet to discover Hâlâ keşfedilmeyi bekliyorsun The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Loving something you'll find Sevdiğin bir şeyi bulacaksın The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Oh, my head in my hands, it is sinking Kafam ellerimde, batıyor The Loved Ones-3 2009 info-icon
d And my heart inside me is torn Ve kalbim içimde paramparça The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Are you sitting true... Düzgünce oturuyor musun? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Why do you see... Beni neden bir türlü... The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I live, I breathe Yaşıyorum, nefes alıyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I've waited long enough... Yeterince bekledim artık The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Am I not pretty enough? Yeterince güzel değil miyim? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Is my heart too broken? Kalbim çok mu kırık? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Am I too outspoken? d Don't I make you laugh? Seni güldürmüyor muyum? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I laugh, I feel Gülüyorum, hissediyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I make believe it's real Gerçek olduğunu düşünerek kendimi kandırıyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I fall, I freeze Düşüyorum, donuyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I pray down on my knees Dizlerime çöküp dua ediyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I hope, I stand Umut ediyorum, ayağa kalkıyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
d I take it like a man... d Gerçeği çok iyi karşılıyorum The Loved Ones-3 2009 info-icon
dWhy do you see right through me? Beni neden bir türlü fark etmiyorsun? The Loved Ones-3 2009 info-icon
When I said go somewhere else I meant off school property. Başka bir yere gidin dediğimde okul sınırları dışını kastetmiştim. The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Am I not pretty enough? Yeterince güzel değil miyim? Yeterince güzel mi değilim? Yeterince güzel mi değilim? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Is my heart too broken? Kalbim çok mu kırık? Çok mu alınganım? Çok mu alınganım? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Am I too outspoken? Fazla mı açık sözlüyüm? Çok mu açık sözlüyüm? Çok mu açık sözlüyüm? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Don't I make you laugh? Seni güldürmüyor muyum? Seni güldüremiyor muyum? Seni güldüremiyor muyum? The Loved Ones-3 2009 info-icon
d Should I try harder? Daha çok mu denemeliyim? Daha mı çok çaba harcamalıyım? Daha mı çok çaba harcamalıyım? The Loved Ones-3 2009 info-icon
I remember being really small. Çok ufak olduğum zamanları hatırlıyorum. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
... too small to see over the edge of a table. Masanın kenarını göremeyecek kadar ufak... The Lovely Bones-1 2009 info-icon
there is a snow globe. Bir kar küremiz vardı. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
And I remember the penguin who lived inside the globe Kürenin içinde bir penguenin yaşadığını hatırlıyorum. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
He was all alone in there and I worried for him. Orada yapayalnızdı ve onun için üzülüyordum. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
don't worry, Kiddo He has a nice life. Üzülme ufaklık, çok güzel bir hayatı var. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
He's trapped in the perfect world. Mükemmel bir dünyada tutsak kalmış. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
look at that, Susie Q. Şuna baksana, Susie Q. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
TWELVE YEARS LATER. 12 sene sonra The Lovely Bones-1 2009 info-icon
I remember being given a camera for my birthday. Doğum günümde fotoğraf makinesi hediye edildiğini hatırlıyorum. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
I love the way, a photo could capture a moment. Fotoğrafın, bir anı yakalaması olayına bayılıyordum. The Lovely Bones-1 2009 info-icon
Before it was gone. O an bitmeden önce... The Lovely Bones-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 166598
  • 166599
  • 166600
  • 166601
  • 166602
  • 166603
  • 166604
  • 166605
  • 166606
  • 166607
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact