Search
English Turkish Sentence Translations Page 16433
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
if he'd tell us where he'd hidden the plates. | ...halinde cezasında indirim yapma önerisinde bulunduk. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Obviously, Davidson is a man of strong character | Öyle görünüyor ki, Davidson güçlü bir karaktere... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Yet suddenly he feels impelled to smuggle out the secret | Ancak birdenbire kalıpların saklandıkları yerin sırrını | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
I don't understand, Mr. Holmes. | Anlamıyorum, Bay Holmes. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
has the Bank of England made any plans | Bank of England beş sterlinlik banknotların... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
to radically change the design of the five pound note | ...tasarımında köklü değişiklikler yapmayı ve diyelim ki,... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
notes made from the stolen plates would be worthless? | elde edilen banknotların değersiz hale gelmesini mi planladı? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Confidentially, Mr. Holmes, such a move was discussed | Gizli olarak, Bay Holmes, böyle bir hareket tartışıldı... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
that nothing's been done about it as yet. | Bu güne kadar da bu konuda hiçbir şey yapılmadı. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Of course there is another possible explanation. | Kuşkusuz bir başka açıklama daha var. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
to find a hiding place before he was captured. | ...bir saklama yeri bulabilecek kadar zamanı olmadı. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
that the plates will be accidentally discovered before he's released, | ...kalıpların bir raslantı sonucu bulunacağından korkmuş... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
I'm sure that the message is contained in this musical box, | İletinin bu müzik kutusunda ya da daha ziyade | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
since possession of all three seems to be essential. | ...çünkü üçünün de ele geçirilmesi elzem görünüyor. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Our opponents have two thirds of the puzzle, only we have one third. | Karşımızdakilerin elinde bulmacanın üçte ikisi bulunuyor, bizde ise sadece üçte biri. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Try to deduce the message from the one third that we have. | Elimizdeki üçüncü kutudan iletiyi çıkarsamağa çalışacağım. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
It's the same tune as the one played by Emery's musical box. | Emery'nin müzik kutusuyla aynı ezgiyi çalıyor. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Somehow the tune is the key to the mystery. | Ezgi bir şekilde gizemi çözecek bir anahtar. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Otherwise, why use three musical boxes to convey the message? | Öyle olmasaydı, iletiyi iletmek için üç müzik kutusu niçin kullanılsın? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Oh, it's for you, Inspector. Oh, thank you, sir. | Sana, Müfettiş. Teşekkür ederim, efendim. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Goldess Green Station reports | Goldess Green Karakolu az önce Çavuş... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
they've just found Sergeant Thompson's body. | ...Thompson'un cesedini bulduklarını bildiriyor. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
he was apparently run over by a taxi. | bir taksi tarafından çiğnendiği anlaşılıyor. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
What an unfortunate accident. | Ne talihsiz bir kaza. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}♪ You never know just who{\i} {\i1}you're going to meet{\i} | "Şu kalabalık Londra caddesinde dolaşırken... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}oh you never know just{\i} {\i1}who you're going to meet.{\i} | "...asla bilemezsin kiminle karşılaşacağını. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}and your day{\i} {\i1}will be complete{\i} | "...ve günün böylece bitecek... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}though you never know just{\i} {\i1}who you're going to meet.{\i} | "...yine de asla bilemezsin kiminle karşılaşacağını. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}when he's acting{\i} {\i1}like a toff{\i} | "...özellikle yürüşe çıkınca... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}especially if he's{\i} {\i1}taken in a walk.{\i} | "...onu soylu gösterir." | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
What on earth is this outlandish place? | Ne tuhaf bir yer burası? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Buskers, old boy. | Sokak sanatçılarının, eski dostum. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
You've seen them a thousand times. | Onları binlerce kez görmüşsündür. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}♪ Oh you never know just{\i} {\i1}who you're going to meet{\i} | "Asla bilemezsin kiminle karşılaşacağını,.. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}always try to look{\i} {\i1}your best{\i} | "...hep takın en güzel görünüşünü... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}cause you never know just{\i} {\i1}who you're going to meet.{\i} | "...çünkü asla bilemezsin kiminle karşılaşacağını. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}you better keep your{\i} {\i1}manners right in view{\i} | "...iyi olur, göstersen terbiyeni... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}just in case a lady{\i} {\i1}gives a 'how'd you do.'{\i} | "...belki bir bayan sana 'merhaba' der. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}shine your shoes{\i} {\i1}and keep them neat{\i} | "...cilala ayakkabılarını, tut onları temiz... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
{\i1}cause you never know just{\i} {\i1}who you're going to meet.{\i} | "...çünkü asla bilemezsin kiminle katşılaşacağını." | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Blimey. | Vay anasını. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
How are you, Joe? | Nasılsın, Joe? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Never better. And yourself? | Hiç daha iyi olmamıştım. Ya siz? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
I want you to meet a friend of mine, Doctor Watson. Joe Cisto. | Dostum Doktor Watson'la tanışmanı istiyorum, Joe Cisto. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Oh well, any friend of Mr. Holmes is a friend of mine. How are you, Joe? | Tabii, Bay Holmes'un dostu benim de dostumdur. Nasılsın, Joe? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
By proving to the satisfaction of the police | Birinin kasasını patlatarak açtığı | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
blowing open someone's safe. | polisi ikna etmiştim. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
That's right, governor. Good gracious me. | Öyle oldu, bayım. Bir yaşıma daha girdim. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Come on, buzz off, buzz off. | Haydi, çek arabanı, çek arabanı. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Come on off it. off it! | Haydi çekilin. Gidin başımdan! | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Can't a gentleman have some peace and quiet around here? | Bir beyefendi buralarda rahat bırakılmadan kalamaz mı? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
And you too. | Haydi bakalım, sen de. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
There you are, Mr. Holmes, | Tamam, Bay Holmes, | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
now we can have some peace and quiet around here. | artık burada rahat olabilirsiniz. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
There's five pounds in this for you. | Bu işte sana beş sterlin var. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Well, I wouldn't want to take it on myself, sir, | Onu kendi başıma üstlenmek istemem, efendim,.. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
No Joe, not murder just music. | Hayır Joe, adam öldürmek değil, sadece müzik. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
I want you to identify a song for me. | Bana bir şarkıyı belirlemeni istiyorum. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Oh, there ain't a song that's been written that I don't know. | Yazılıp da bilmediğim hiçbir şarkı yok. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Of course, the violin is more my instrument but, | Kuşkusuz, keman bana daha uygun bir çalgı fakat... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Wait a minute, you're playing that wrong. | Dur bir dakika, onu yanlış çaldın. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
You know the song? Oh yes, it's an old Australian song called... | Şarkıyı biliyorsun, demek? Evet, bir Avustralya şarkısı, adı da... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Now listen again, Joe. | Şimdi yine dinle, Joe. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
That's the same tune all right | Aynı ezgi olduğu kesin... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
but you're making different mistakes than you did the first time. | ...fakat ilkinde yaptığından farklı yanlışlar yapıyorsun. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Here, play the song for me, will you, the way it's written. | Gel, şarkıyı bana sen çal, olur mu, yazıldığı şekliyle. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
There you are. Thank you, Joe. | İşte böyle. Teşekkür ederim, Joe. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
It's probably a code of some sort. | Muhtemelen bir tür kod. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Could you write the song down for me | Bana şarkının notalarını yazar mısın? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Oh sure, Mr. Holmes but it'll take a few minutes. | Elbette, Bay Holmes fakat bir kaç dakikamı alır. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Pale ale. Come on, hop to it, on with it. | Bira. Haydi, kap ta gel. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Well, obviously it isn't the lyrics. | Şiir olmadığı anlaşılıyor. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Emery's musical box played the tune | ...çaldığı ezginin varyasyonları... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
are different from the variations of the one we have. | ...bizdekinin varyasyonlarından farklı. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
You see, I took the trouble to memorize | Gördüğün gibi, onun dairesinde bulunduğumuz gece... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
that night we were with him in his flat. | ...ezberleme zahmetine girdim. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Elementary, my dear fellow, | Basit, sevgili dostum, | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
one of the first principles in solving crime | cinayeti çözmenin önde gelen ilkelerinden biri | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
is never to disregard anything no matter how trivial. | ne denli önemsiz de olsa asla hiçbir şeyi gözardı etmemektir. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Because the message was obviously too long | Çünkü iletinin bir tek varyasyonla... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
the one that woman took from the Kilgours, | şu kadının Kilgour'dan aldığı kutu, | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
is to find the secret of the variations, | ...varyasyonların sırrını bulmak, | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
not a very easy problem to solve, my dear fellow. | çözümü kolay bir sorun olmasa da, sevgili dostum. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Hello. | Kim var? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
We've had company. | Bizi biri ziyarete gelmiş. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
I say this is outrageous. | Bu bir rezalet. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Ask Mrs. Hudson to come in here will you? | Bayan Hudson'un buraya gelmesini söyler misin? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Mrs. Hudson? | Bayan Hudson? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Oh, there you are. Will you come up here at once please? | Burada imişsin. Hemen yukarıya gelir misin, lütfen? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Mercy me, Mr. Holmes, what has happened? | Aman Tanrım, Bay holmes, neler olmuş? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Who called while we were out, Mrs. Hudson? | Biz yokken kim uğradı, Bayan Hudson? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
the one who said you wanted her to wait for you. | sizi beklemesini istediğinizi söyledi. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
And a nice little old gentlemen with her. | Onunla birlikte bir de kısa boylu yaşlı bir beyefendi vardı. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
but she had such a nice way with her. | ...fakat çok nazik biriydi. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Oh, I'm sorry, Mr. Holmes if I've done anything wrong | Özür dilerim, Bay Holmes, yanlış bir şey yaptıysam... | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
but you did say I should always let clients come in and wait for you. | ...fakat gelen müşterilerin her zaman içerde beklemelerine izin vermemi söylemiştiniz. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
You had no way of knowing. | Bilemezdiniz. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
It's quite all right. Quite all right. | Önemli bir şey değil. Önemli bir şey değil. | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Don't worry? | Üzülmeyin mi? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |
Well where on earth is the musical box? | Müzik kutusu nereye gitmiş? | Dressed To Kill-1 | 1946 | ![]() |