Search
English Turkish Sentence Translations Page 158010
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Police claims the explosion was due to... | Polis patlamanın rögar kapağı altındaki... | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| a leak in natural gas pipes below a manhole. | ...doğal gaz borularındaki sızıntıdan kaynaklandığını açıkladı. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| A brave man at the scene... | Olay yerindeki bir cesur adam... | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| saved several lives... | ...birçok yaşamı kurtardı... | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| but got severely injured and brain dead... | ...ama şiddetli yaralandı ve beyin ölümü gerçekleşti... | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| in a devastating tragedy... | ...yıkıcı bir trajedi. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| The show's set to air. | Show yayına hazır. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| How's Superman? | Süpermen nasıl? | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| Soo jung? What's that? | Soo jung? O ne? | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| You must be happy. You hit the jackpot. | Mutlu olmalısınız. Turnayı gözünden vurdunuz. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| It's an organ donor card. | Bu bir organ bağış kartı. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| After saving 12 more lives, he left the earth. | 12 den fazla kişiyi kurtardıktan sonra, dünyadan ayrıldı. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| Goodbye Superman. | Hoşça kal Süpermen. Hoşçakal Süpermen. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| Goodbye friends. | Hoşça kalın arkadaşlar. Hoşçakalın arkadaşlar. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| 'Superman' was released on March 31st, 1979 in Korea | " Süpermen " Kore'de 31 Mart 1979'da gösterildi. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| LEE Hyun suk was shot on the head on May 27th, 1980 outside his house | Hyun suk LEE 27 Mayıs 1980'de evinin önünde kafasından vuruldu. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| He gained consciousness a month later despite claims he won't survive | Yaşamayacağı söylenmesine karşın 1 ay sonra bilinci yerine geldi. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| He lived 27 years longer, suffering from epilepsy his entire life | Bütün yaşamında epilepsiden acı çekerek, 27 yıl daha yaşadı | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| And in his final year, he lived as Superman. | Ve son yılında Süpermen gibi yaşadı. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| Strength doesn't open big iron doors but a small key. | Güç büyük demir kapıları açmıyor ama küçük bir anahtar... | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| We all have the key inside us... | Hepimiz içimizde yeni geleceklere kapı açmak için... | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| To open the door to a new future... | ...o anahtara sahibiz. | Syoo-peo-maen-i-sseo-deon sa-na-i-1 | 2008 | |
| If you find me, call my son Bennett junior at this number. | Bana ulaşamazsanız, bu numaradan oğlumu arayın. | Syriana-1 | 2005 | |
| What do you know about torture methods... | Falun Gong'da Çinliler tarafından uygulanan... | Syriana-1 | 2005 | |
| Not interested in two. | İkincisiyle ilgilenmiyorum. | Syriana-1 | 2005 | |
| Come on, Jimmy, you're not a Koran thumper. | Hadi Jimmy, sen bir Kuran okuyucusu değilsin. | Syriana-1 | 2005 | |
| You're a guest of Hezbollah too, Mussawi. | Sen de Hizbullah'ın misafirisin, Mussawi. | Syriana-1 | 2005 | |
| I'm going to show you something really cool. | Sana çok hoş bir şey göstereceğim. | Syriana-1 | 2005 | |
| By shaping the charge... | Biraz keskinleştirirsen... | Syriana-1 | 2005 | |
| We've just received a dispatch from Damascus, eight minutes old. | Şam'dan sekiz dakika gecikmeli bir rapor aldık. | Syriana-1 | 2005 | |
| Mussawi's shopping a story that we sent Bob to Beirut... | Mussawi, Bob'u Beyrut'a... | Syriana-1 | 2005 | |
| We better go talk to Terry. | Terry'le konuşsak iyi olur. | Syriana-1 | 2005 | |
| Can we get this guy? I mean now, real time now. | Herifi ele geçirebilir miyiz? | Syriana-1 | 2005 | |
| ...or a newspaper and the story gains traction. No. | ...veya bir gazeteye gidip ötmesinden önce değil. | Syriana-1 | 2005 | |
| Photos of Bob being held. We're lucky this guy is alive. | Bob'un tutsak edildiğine dair. Yaşadığı için şanslıyız. | Syriana-1 | 2005 | |
| Bob has a long history of entrepreneurial operations. | Bob'un girişimci operasyonlarla dolu bir geçmişi var. | Syriana-1 | 2005 | |
| We haven't really had a handle on Bob for years. | Onunla yıllardan beri temas kuramadık. | Syriana-1 | 2005 | |
| Tehran, the Amiri brothers job. | Tahran, Emir Kardeşler İşi | Syriana-1 | 2005 | |
| We're finding out who hired Bob for the Amiri brothers job. | Bob'u emir kardeşler işi için kimin kiraladığını bulacağız. | Syriana-1 | 2005 | |
| Walter Reed Hospital Washington, DC | Walter Reed Hastanesi Washington, DC | Syriana-1 | 2005 | |
| You met them at a party in France? Yes. | Fransa'da bir partide mi tanıştınız? Evet. Fransa'da bir partide mi tanıştınız? Evet. | Syriana-1 | 2005 | |
| A party given by Reza Reyhani? | Rıza Reyhani tarafından verilen bir parti. | Syriana-1 | 2005 | |
| Reza, yes. | Rıza, evet. | Syriana-1 | 2005 | |
| Were you aware they were in illegal arms trade? | Yasadışı silah ticaretiyle uğraştıklarını biliyor muydun? | Syriana-1 | 2005 | |
| Were you aware these two men were Iranian intelligence officers? | Bu adamların İran istihbaratıyla çalıştıklarını biliyor muydun? | Syriana-1 | 2005 | |
| What do you think? This is a diplomatic incident. | Ne düşünüyorsun? Bu diplomatik bir olay. Ne düşünüyorsun? Bu diplomatik bir olay. | Syriana-1 | 2005 | |
| Two men have been murdered. | İki adam öldürüldü. | Syriana-1 | 2005 | |
| We've been tasked with the damage assessment. | Zararı saptamak ve gidermekle görevlendirildik. | Syriana-1 | 2005 | |
| In Russian. I don't speak Russian. | Rusça. Ben Rusça bilmiyorum. | Syriana-1 | 2005 | |
| Do you speak Russian? | Rusça biliyor musun? | Syriana-1 | 2005 | |
| Orphans. You know, things that don't make any sense. | Yetimler. Bir anlamı olmayan şeyler işte, bilirsin. | Syriana-1 | 2005 | |
| That one's pretty interesting. | Şuradaki oldukça ilginç. | Syriana-1 | 2005 | |
| The meeting's already started. You're not on the list. | Toplantı çoktan başladı. Listede isminiz yok. | Syriana-1 | 2005 | |
| This is not an open function. You're not wearing a badge. | Halka açık değil. Rozetiniz yok. | Syriana-1 | 2005 | |
| You don't have a wristband. | Bilekliğiniz de yok. | Syriana-1 | 2005 | |
| This is a private gathering. | Bu özel bir toplantı. | Syriana-1 | 2005 | |
| Take this to Sydney Hewitt. | Bunu Sydney Hewitt'e götürün. | Syriana-1 | 2005 | |
| They are pushing for the segregation of universities. | Üniversitelerde ayrım için baskı yapıyorlar. | Syriana-1 | 2005 | |
| But two thirds of Iran's population is under 30. | Fakat İran nüfusunun üçte ikisi 30 yaşın altında. | Syriana-1 | 2005 | |
| More than 60 percent of university students are women. | Üniversite öğrencilerinin yüzde altmışı kadın. | Syriana-1 | 2005 | |
| ...in front of a massive tidal wave of reform. | ...dev bir dalgaya karşı küçük bir çakıl taşı gibi duruyor. | Syriana-1 | 2005 | |
| Iranian resources are abundant... | İran'ın kaynakları çok fazla... | Syriana-1 | 2005 | |
| ...and given the chance, there is no limit... | ...eğer bir şans verilirse... | Syriana-1 | 2005 | |
| ...to what the Iranian people can achieve. | ...İran halkının başarabileceği şeyler sınırsız. | Syriana-1 | 2005 | |
| Their hopes are the same as all people in every land... | Umutları, diğer ülkelerdeki insanlarla aynı... | Syriana-1 | 2005 | |
| ...to live lives of dignity in a nation at peace. | ...millet olarak, barış ve huzur içinde yaşamak. | Syriana-1 | 2005 | |
| Killen Oil, through Daniel Dalton and Petroika Energy Consultants... | Killen Petrol, Daniel Dalton ve Petroika Enerji Danışmanları sayesinde... | Syriana-1 | 2005 | |
| ...created assetless shell companies... | ...Nurzan Detayev'in, Kazakistan'ın Yerel Kaynaklar bakanının... | Syriana-1 | 2005 | |
| ...owned by the heirs of Nurzan Detayev... | ...varislerine ait olan... | Syriana-1 | 2005 | |
| ...Republic of Kazakhstan's minister of Domestic Resources. | ...pek çok şirket yarattı. | Syriana-1 | 2005 | |
| ...in January, 2003 in Sun Valley, Idaho. | ...toplantıda görüşülmüştü. | Syriana-1 | 2005 | |
| I was at the meeting, but I don't focus on those details. | Toplantıya katılmamıştım, ama detaylara girmeyeceğim. | Syriana-1 | 2005 | |
| Wherein it was described that Killen bore all financial risk... | Killen, bütün ekonomik riskleri almış gibi görünüyor... | Syriana-1 | 2005 | |
| ...but Minister Detayev's children, while attending The Lily School in Switzerland... | ...Başkan Detayev'in çocuklarının... | Syriana-1 | 2005 | |
| I attended the meeting, but as I said, I don't focus on those kind of details. | Dediğim gibi, toplantı detaylarına girmeyeceğim. | Syriana-1 | 2005 | |
| Further, Daniel Dalton Jr. and Petroika Energy Consultants colluded | Sonra, Daniel Dalton ve Petroika Enerji Danışmanları bir dolap çevirdi | Syriana-1 | 2005 | |
| A firm retained by Killen prior to Connex's involvement. | Connex devreye girmeden önce, Killen tarafından tutulan bir şirket. | Syriana-1 | 2005 | |
| Oh, for chrissake, Tommy. We both got letters from the grand jury. | Tanrı aşkına, Tommy. İkimiz de büyük jüriden mektuplar aldık. | Syriana-1 | 2005 | |
| ...only if they didn't know of the problems at the time of the purchase. | ...alışveriş anında malın defosunu farketmediği takdirde, sağlamdır. ...alışveriş anında malın defosunu fark etmediği takdirde, sağlamdır. | Syriana-1 | 2005 | |
| Lowliest little shareholder knows we deal with the most stank places on earth. | En küçük hissedar bile, dünyadaki yatırım yaptığımız alanları biliyor. | Syriana-1 | 2005 | |
| ...the promise of money or anything of value to influence foreign officials. | ...yabancı devlet görevlilerini etkilemek için rüşvet teklif etmek, yasaktır. | Syriana-1 | 2005 | |
| I have personally seen a bill from your law firm... | Sizin hukuk firmanızın, Suudi Arabistan hükümetine... | Syriana-1 | 2005 | |
| ...to the government of Saudi Arabia for $36 million. | ...36 milyon ödediği bir faturayı gördüm. | Syriana-1 | 2005 | |
| A one line bill for "services rendered." | "Hizmet karşılığı" olarak. 'Hizmet karşılığı' olarak. | Syriana-1 | 2005 | |
| The business of Whiting Sloan is not under discussion at this time. | Whiting Sloan olayı, şu anda konumuz dışında. | Syriana-1 | 2005 | |
| Well, it ought to be. | Öyle olmalı. | Syriana-1 | 2005 | |
| And he's a friend of mine. | Ve benim yakın arkadaşım. | Syriana-1 | 2005 | |
| A Mareva injunction? | Mareva'nın emri mi? | Syriana-1 | 2005 | |
| Some people, cousins of mine, actually, sued my father in the Commonwealth... | Kuzenlerim, babamın Birleşmiş Milletler'ce yargılanmasını istedi. | Syriana-1 | 2005 | |
| Geneva, Switzerland | Cenova, İsviçre. | Syriana-1 | 2005 | |
| ...alleging he broke an agreement to repay funds from the state. | ...onun ödemelerle ilgili bir anlaşmayı ihlal ettiğini söylediler. | Syriana-1 | 2005 | |
| That he tried to cut their allowances from 100,000 a month to 80? | Bir ay içinde, paralarını 100 binden 80'e mi indirdi? | Syriana-1 | 2005 | |
| I'm sorry, Your Highness. | Özür dilerim, Ekselansları. | Syriana-1 | 2005 | |
| ...cut the speculators out of the business. | ...spekülatörleri yok etmek istiyorum. | Syriana-1 | 2005 | |
| Why are the major oil exchanges in London and New York anyway? | Neden en büyük petrol şirketlerimiz New York veya Londra'da? | Syriana-1 | 2005 | |
| I'll run pipe through Iran to Europe, like you proposed. | Tavsiye ettiğiniz gibi, İran'dan Avrupa'ya petrol hattı döşeyeceğim. | Syriana-1 | 2005 | |
| ...in Iran. The real democracy rising up organically. | Gerçek demokrasinin yükselişi. | Syriana-1 | 2005 | |
| You know, showing them how Stop it. Stop it. | Onlara yardımcı Kes. Kes artık. Onlara yardımcı Kes. Kes artık. | Syriana-1 | 2005 | |
| How do you think it looks to profit off the death of your 6 year old? | 6 yaşındaki çocuğunun ölümünden kar sağlamak nasıl bir şey? | Syriana-1 | 2005 | |
| I took him to his checkups. | Onu doktorlara götürdüm. | Syriana-1 | 2005 |