Search
English Turkish Sentence Translations Page 155897
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
10,000 francs is... incredible! | 10,000 franck... çok komik! | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Stop bothering Mr Alexandre | Bay Alexandre'i rahatsız etmeyin. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Nice name, Matriscope... l accept! | Matriscope, güzel isim... Kabul ediyorum. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l'll teach you how to start a business... | Bir işe nasıl başlanır sana göstereceğim... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
A charming place... | Güzel bir yer... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
ls Sacha thinking of buying it? | Sacha satın almayı mı düşünüyor? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
lt was here that Sacha's father... | Sacha'nın babası burada... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Shouldn't l go find him? | Gidip onu bulayım mı? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Let him be alone... | Onu yanlız bırakalım. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
That's what he wants | İstediği de bu. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l'm glad you're back from Rome, Montalvo | Roma'dan dönmene sevindim Montalvo... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l wanted you here for my husband's birthday | Kocamın doğum gününde burada olmanı istiyordum. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
We're going for a little walk | Biraz yürüyelim. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
The funds will be in your swiss account by Christmas | Fonlar İsviçredeki hesabına Noel'e kadar yatacak. Neden olmasın. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
May l ask how much of your money... | Ne miktarda bir paranı... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l'll be holding? | saklayacağım? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
One million pounds sterling | Bir milyon sterling. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
For a coup d'�tat? That's enough for a civil war! | Bir darbe için? Bu para sivil savaşa bile yeter. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l'm getting old, Baron | Yaşlanıyorum Baron. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
What a party we had at the Empire for my last birthday... | Geçtiğimiz doğum günümde Empire'deki parti ne güzeldi... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Remember? | Hatırlayın... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l have no zest for anything... | Hiç bir şey tad vermiyor... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Don't l look like a shopkeeper, taking his wife out...? | Karısını dışarı gezmeye çıkaran bir dükkan sahibine benzemiyor muyum? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Not you, Sacha... Never! | Sen değil, Sacha.. Asla. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Yes, yes! Like a little shopkeeper... | Hayır..Küçük bir dükkan sahibi gibi... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l'd have a jewelry store... | Olsaydım güzel bir sayfiyede... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
at a posh resort | kuyumcu olurdum. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
At dusk, l'd stand in my doorway... | Akşam karanlığında evimin kapısında olurdum... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
and no one would guess that l once was Alexander the Great! | ve kimse beni Büyük İskender olarak hatırlamazdı. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Am l wrong? | Yanlış mıyım? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Sacha, it's that little German actress... | Sacha bu o küçük Alman Oyuncu değil mi? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Don't you remember? You read with her... | Hatırlamadın mı? Ona sahnede replik vermiştin. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
You were the Specter in Giraudoux's Intermezzo | Sen Giraudoux'un "Intermezzo" oyununda hayaleti oynamıştın. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
He's allowed to reside in Barbizon... | Barbizon'da oturmasına müsaade edildi. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
so Trotsky's feeling better. He's working again | Bu nedenle Trotsky kendini iyi hissediyor ve tekrar çalışmaya başladı. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Know what he says? | Ne dediğini biliyor musun? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
With the forest so close... | Hem de orman bu kadar yakınsa... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
and working with Communist League groups... | ve de Komünist Ligi grupları ile birlikte çalışması... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
reminds him of Russia when he was young | Ona Rusya'daki gençlik günlerini hatırlatıyor. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
When everything seemed possible... | O zaman herşey mümkündü... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
you had only to invent it | Yanlızca onu icad etmek zorundaydın. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
But sometimes he gets discouraged | Bazen cesareti kırılıyor. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
The other day he suddenly said... | Bir başka gün ise; | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
"Old age is the most unexpected thing..." | "Yaşlılık bir adam için... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
"that ever happens to man" | en beklenmedik bir şey" diyor. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
That's a happy thought! | Bu mutlu bir düşünce. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Exile is never happy! | Sürgün hiç mutlu bir şey değil. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Whenever I think about this sad story... | Ne zaman bu üzücü hikaye aklıma gelse... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
it's as though everyone wore masks | sanki herkes bir maske takıyor. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Like Sacha: AIexandre of the thousand names... | Sacha gibi: binbir adlı AIexandre... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
And l aIways think of that day in November 1933 | Ve hep Kasım 1933 deki o günü düşünüyorum. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Why does it haunt me? | Niye aklımdan çıkmıyor? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Perhaps because on that day... | Nedeni belki de o gün... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l had a premonition of Alexandre's end | en sonunda Alexandre ile ilgili bir önsezim vardı | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
And yet, you had to know us in those years... | Ve o yıllarda bizi tanısaydınız... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
to know the real joy of living! | Yaşamaktan nasıl zevk alınacağınızı bilirdiniz. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
We were all Alexandre's age... | Hepimiz Alexandre'nin yaşındaydık... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
we basked in Arlette's beauty | Arlette'nin güzelliğinden etkileniyorduk. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
lt's so painful to imagine her today... | Şimdi o güzel kadını hapishanenin... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
in the sordid world of a prison | pis ortamında düşünmek acı veriyor. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Her beauty warmed our hearts | Güzelliği kalbimizi ısıtırdı. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
There is a store in Biarritz, gentlemen... | Biarritz de bir dükkan vardır beyler. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
whose name symbolizes that period for me... | Adı bana o dönemi anımsatır. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Biarritz Bonheur... Biarritz happiness | Biarritz Bonheur... Biarritz Mutluluğu | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l must remind the witness of where he is! | Nerede bulunduğunu tanığa hatırlatmam gerek. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
This Parliamentary Committee is investigating... | Bu Parlamento Komitesi, 6 Şubat günü.. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
a scandal that resulted in rioting and death on Feb. 6th... | ortaya çıkan ve Fransa'yı sivil bir savaşın eşiğine getiren... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
leading France to the brink of civil war | skandalı soruşturmak için Toplandı. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Your testimony has certainly been colorful... | Çok renkli bir ifade verdiniz. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
but what about the sordid aspects? | ama sefil yönlerinden bahsetmediniz? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
This is the truth as l know it | Bildiğim kadarı ile doğru olan da bu. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
You say you are telling the truth | Doğru söylediğini iddia ediyorsun. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l remind you that you have sworn to do so | Bu şekilde yemin etmiş olduğunuzu hatırlatmak isterim. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Now permit us to ask you some questions | Şimdi müsaadenizle size bazı sorular soralım. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
You first met Alexandre at the Biarritz Casino in April 1931... | Alexandre ile ilk kez Biarritz Kumarhaneside Nisan 1931 de tanıştınız. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
You met him at the Casino... | Onunla kumarhane de tanıştınız. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Hadn't you ever heard that he was indexed? | Amacının ne olduğunu hiç söylemedi mi? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Banned from every Casino in France at the time? | Fransa'daki bir kumarhaneye girmesi yasaklanmışmı idi. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Never, sir! | Hiçbir zaman efendim. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
And l find it hard to believe, even today | Bu gün bile buna inanmakta zorlanıyorum. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Because for over two years l saw him... | Çünki yaklaşık iki yıldır onu... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
in Cannes, Biarritz, Deauville... | Cannes, Biarritz, Deauville de görüyorum... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
The Casino inspectors all greeted him cordially | Kumarhane müdürleri onu hep hararetle karşılar. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l saw Alexandre play baccarat... | Alexandre'ı bakara oynarken izledim. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
with well known businessmen and politicians | Oyunlarda, tanınmış iş adamları ve politikacılar vardı. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
They treated him as an equal! | Ona eşit muamele ettiler | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
That's why it's hard to believe! | Bu nedenle inanması zor. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
That was in April 1931... | 1931 Nisan ayı idi. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Exactly when he started... | Banker Bayonne operasyonu... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
the Bayonne Loan Office operation... | o zaman başlamıştı. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
flooding France with fake vouchers | Sahte bonolar Fransa'yı adeta boğmuştu. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Did you know about it? | Bunu biliyormuydun? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Nothing at all | Hayır bilmiyordum. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l first heard about it three months ago... | Ben skandalın çıktığını... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
when the scandal erupted | üç ay kadar önce öğrendim... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Try to understand, gentlemen | Anlamaya çalışın beyler. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Life isn't like the theater | Hayat bir tiyatro değildir. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
On stage, we see everything | Sahnede her şey olabilir. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
But l'm like Fabrice at Waterloo in Stendhal's novel... | Stendhal'ın Romanı Waterloo'sundaki Fabrice gibiyim. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l only know one small piece of this Chinese puzzle | Bu Çin Bulmacasının bir parçasını biliyorum. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |