Search
English Turkish Sentence Translations Page 155901
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
We'd use the duplicate... same number, signed and stamped | Ama aynı seri numaralı imzalı, mühürlü sahtelerine... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
But with a higher figure... | Yüksek değerler koyuyorduk. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
20,000 francs... 100,000... a million! | 20,000 frank... 100,000... bir milyon! | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
We were minting money... | Para madeni bulmuştuk... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l was the State! | Ben bir devlet olmuştum! | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l have to go down to the Village... | Tren biletlerini almak için... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
To get the train tickets | şehir merkezine ineyim. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
BA YONNE MUNlClPAL LOAN OFFlCE SCANDAL | STAVINSKY DAVASI İLE İLGİLİ OLARAK... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
DOMlNATED BY STAVlSKY CASE | BAYONNE BELEDİYESİ BORÇ OFİSİNDE SKANDAL | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
STAVlSKY TRACKED DOWN lN CHAMONlX, SHOOTS HlMSELF | STAVISKY CHAMONIX'DE KENDİNİ VURDU | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
GOVERNMENT GETS RlD OF STAVlSKY, | HÜKÜMET STRAVISKY DEN KURTULDU | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
HAS HlM SHOTlN CHAMONlX | ONU CHAMONIX'DE VURDURTTU. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
STAVlSKY SUlClDE... SHOT POlNT BLANK | STAVINSKY İNTİHAR ETTİ... KARANLIK BİR KONU | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
STAVlSKY'S MYSTERlOUS SUlClDE ADDS TO SCANDAL | STAVISKY NİN GİZEMLİ İNTİHARI SKANDALI ARTTIRDI | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Arlette in prison... | Arlette hapishanede... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
So many guilty ones free... That's the real scandal! | Aslında bir çok suçlu dışarda... Esas skandal bu. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
They'll hold her till the trial... | Onu mahkemeye kadar tutacaklar. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
to keep her from talking | Konuşmasını engellemek istiyorlar. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
They think she knows Alexandre's secrets | Alex'in sırlarını bildiğini sanıyorlar. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Alexandre's only real secret was her | Alexandre'ın gerçek sırrı Arlette idi. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Arlette... | Arlette.. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
What l like about death... | Ölümün hoşuma giden yanı | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
is the lethargy | duyulan rehavet. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
That dense and sluggish fluidity of death... | Ölümün yoğunluğu ve tembelce akışı... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
which means that there are no dead... | Bu ölen olmuyor demek... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
only the drowned | Boğulup gidiyorlar. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
What are you saying? | Ne diyorsun ? | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
lt's the Specter, in Giraudoux's Intermezzo | Girraudoux un Intermezzo adlı oyunundaki hayalet | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Alexandre's finest role... | Alexandre'in en iyi oynadığı rol... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
lmagine how he'd laugh to see... | Düşün bunları izleseydi nasıl da gülerdi... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
the passions, deaths and hatreds he's unleashed | Ortalığa salıp bıraktığı tutkular, ölümler ve nefretler. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
l understood too late... | Çok geç anladım... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Stavisky was the herald of death | Stavisky ölümlerin bir habercisiydi... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Not only his own... | Sadece kendisinin değil... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
Not only those in February... | Sadece şubatta ölenlerin değil... | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
But the death of an era! | Ama bir çağın ölümü. | Stavisky...-1 | 1974 | ![]() |
DOMlNATED BY STA VlSKY CASE | BAYONNE BELEDİYESİ BORÇ OFİSİNDE SKANDAL | Stavisky...-2 | 1974 | ![]() |
STA VlSKY TRACKED DOWN lN CHAMONlX, SHOOTS HlMSELF | STAVISKY CHAMONIX'DE KENDİNİ VURDU | Stavisky...-2 | 1974 | ![]() |
GOVERNMENT GETS RlD OF STA VlSKY, | HÜKÜMET STRAVISKY DEN KURTULDU | Stavisky...-2 | 1974 | ![]() |
STA VlSKY SUlClDE... SHOT POlNT BLANK | STAVINSKY İNTİHAR ETTİ... KARANLIK BİR KONU | Stavisky...-2 | 1974 | ![]() |
STA VlSKY'S MYSTERlOUS SUlClDE ADDS TO SCANDAL | STAVISKY NİN GİZEMLİ İNTİHARI SKANDALI ARTTIRDI | Stavisky...-2 | 1974 | ![]() |
Adaptation: Harold BRA Y | İngilizce metinden tercüme ve altyazı = siyo950@gmail.com | Stavisky...-2 | 1974 | ![]() |
Hey, watch where you're going, you old klutz... | Hey, nereye gittiğine dikkat et, seni yaşlı yağ tulumu! Hey, nereye gittigine dikkat et, seni yasli yag tulumu! Hey, nereye gittiğine dikkat et, seni yaşlı yağ tulumu! | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Sorry. Sorry. You gonna pick that up? | Üzgünüm, üzgünüm! Şunu alacak mısın? Uzgunum, uzgunum! Sunu alacak misin? Üzgünüm, üzgünüm! Şunu alacak mısın? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Pervert. | Sapık! Sapik! Sapık! | Stay-1 | 2005 | ![]() |
You're late. l've been looking all over for you. | Geciktin. Her yerde seni arıyordum. Geciktin. Her yerde seni ariyordum. Geciktin. Her yerde seni arıyordum. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l slept right through the alarm clock. That baby kept me up all night. | Alarm çaldığında daha yeni uyuyordum. Şu bebek tüm gece beni uyutmadı. Alarm caldiginda daha yeni uyuyordum. Su bebek tum gece beni uyutmadi. Alarm çaldığında daha yeni uyuyordum. Şu bebek tüm gece beni uyutmadı. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
What baby? l don't know. Our neighbors have a kid? | Ne bebeği? Bilmiyorum. Komşularımızın çocuğu yok mu? Ne bebegi? Bilmiyorum. Komsularimizin cocugu yok mu? Ne bebeği? Bilmiyorum. Komşularımızın çocuğu yok mu? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Our neighbors are 90 years old. | Komşularımız 90 yaşında. Komsularimiz 90 yasinda. Komşularımız 90 yaşında. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
You want to try and get the paint on the canvas. | Bundan sonra boyayı tuvalin üstünde tutmaya çalışacak mısın? Bundan sonra boyayi tuvalin ustunde tutmaya calisacak misin? Bundan sonra boyayı tuvalin üstünde tutmaya çalışacak mısın? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l like it messy. | Dağınıklığı seviyorum. Daginikligi seviyorum. Dağınıklığı seviyorum. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Oh, yeah? l gotta go. | Öyle mi? Gitmem gerek. Oyle mi? Gitmem gerek. Öyle mi? Gitmem gerek. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l just start drinking and doing a lot of,like, pills. | O zaman içmeye ve bir sürü şey yapmaya, hap almaya başladım. O zaman icmeye ve bir suru sey yapmaya, hap almaya basladim. O zaman içmeye ve bir sürü şey yapmaya, hap almaya başladım. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
'Cause then it just kills the pain, and then l can just deal with it later. | Çünkü acıyı yok ediyordu ve onunla daha sonra ilgilenebilirdim. Cunku aciyi yok ediyordu ve onunla daha sonra ilgilenebilirdim. Çünkü acıyı yok ediyordu ve onunla daha sonra ilgilenebilirdim. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l'm just saying l'm not telling you to go drink. | Benim dediğim... Size içmeye gitmenizi söylemiyorum. Benim dedigim... Size icmeye gitmenizi soylemiyorum. Benim dediğim... Size içmeye gitmenizi söylemiyorum. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l know you go to meetings. l'm just telling you what works for me, okay? | Terapilere katıldığınızı biliyorum. Ben sadece işime yarayacak şeyi söyleyeceğim, tamam mı? Terapilere katildiginizi biliyorum. Ben sadece isime yarayacak seyi soyleyecegim, tamam mi? Terapilere katıldığınızı biliyorum. Ben sadece işime yarayacak şeyi söyleyeceğim, tamam mı? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
lt's hard to deal with those feelings. Well, drinking kills feelings. That's why. | O duygularla baş etmek zor. İçki o duyguları öldürüyor. İşte bu yüzden. O duygularla bas etmek zor. İcki o duygulari olduruyor. İste bu yuzden. O duygularla baş etmek zor. İçki o duyguları öldürüyor. İşte bu yüzden. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
lt's gonna hail this afternoon. | Öğleden sonra dolu yağacak. Ogleden sonra dolu yagacak. Öğleden sonra dolu yağacak. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
You think? Looks pretty sunny to me. | Gerçekten mi? Bana oldukça güneşli gözüktü. Gercekten mi? Bana oldukca gunesli gozuktu. Gerçekten mi? Bana oldukça güneşli gözüktü. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l'm Dr. Sam Foster. You must be Henry. | Ben Dr. Sam Foster. Sen de Henry olmalısın. Ben Dr. Sam Foster. Sen de Henry olmalisin. Ben Dr. Sam Foster. Sen de Henry olmalısın. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Where's Dr. Levy? | Dr. Levy nerede? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Didn't she get in touch with you? | Size haber vermedi mi? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Oh, l'm sorry. She's away for a while. | Üzgünüm. Bir süreliğine burada olmayacak. Uzgunum. Bir sureligine burada olmayacak. Üzgünüm. Bir süreliğine burada olmayacak. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l'm covering for her. She's away where? | Onun yerine ben bakıyorum. Peki nerede? Onun yerine ben bakiyorum. Peki nerede? Onun yerine ben bakıyorum. Peki nerede? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
She's not feeling well. She'll be back in a couple of weeks. | İyi hissetmiyor. Birkaç hafta sonra geri gelecek. İyi hissetmiyor. Birkac hafta sonra geri gelecek. İyi hissetmiyor. Birkaç hafta sonra geri gelecek. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
What are you a substitute shrink? | Peki sen nesin, yedek psikiyatrist mi? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l guess you could call me that. | Sanırım bana böyle diyebilirsin. Sanirim bana boyle diyebilirsin. Sanırım bana böyle diyebilirsin. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
This is her office. | Burası onun ofisi. Burasi onun ofisi. Burası onun ofisi. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Yeah, we share it. l'm only here a few hours a week. Please take a seat. | Evet, burayı paylaşıyoruz. Ben haftada sadece bir kaç saat buradayım. Lütfen otur. Evet, burayi paylasiyoruz. Ben haftada sadece bir kac saat buradayim. Lutfen otur. Evet, burayı paylaşıyoruz. Ben haftada sadece bir kaç saat buradayım. Lütfen otur. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Oh, l see. | Anlıyorum. Anliyorum. Anlıyorum. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
So you treat the, uh... | Bütün bir hafta boyunca... Butun bir hafta boyunca... Bütün bir hafta boyunca... | Stay-1 | 2005 | ![]() |
depressed investment bankers, paranoid housewives all week? | ...depresif bankacıları, paranoyak ev kadınlarını tedavi ediyorsun ve... ...depresif bankacilari, paranoyak ev kadinlarini tedavi ediyorsun ve... ...depresif bankacıları, paranoyak ev kadınlarını tedavi ediyorsun ve... | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Come up here to do a little pro bono work? | ...sonra buraya gelip bir kaç hayır işi mi yapayım diyorsun? ...sonra buraya gelip bir kac hayir isi mi yapayim diyorsun? ...sonra buraya gelip bir kaç hayır işi mi yapayım diyorsun? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
lt's the other way around. | Aslında tam tersi. Aslinda tam tersi. Aslında tam tersi. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
The bankers are paranoid, and the housewives are depressed. | Paranoyak olanlar bankacılar, ev kadınları depresif. Paranoyak olanlar bankacilar, ev kadinlari depresif. Paranoyak olanlar bankacılar, ev kadınları depresif. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Now,you're a junior at the college. ls that right? Majoring in fine art? | Üniversitede ilk yılın. Doğru mu? Güzel sanatlarda mı uzmanlaşacaksın? Universitede ilk yilin. Dogru mu? Guzel sanatlarda mi uzmanlasacaksin? Üniversitede ilk yılın. Doğru mu? Güzel sanatlarda mı uzmanlaşacaksın? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
She passed me off to you, huh? | Beni senin başına attı, değil mi? Beni senin basina atti, degil mi? Beni senin başına attı, değil mi? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
You get the hard cases. | Sen zor vakaları alıyorsun. Sen zor vakalari aliyorsun. Sen zor vakaları alıyorsun. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Does it make you uncomfortable that l'm filling in for her? | Onun yerini doldurduğumu bilmek seni rahatlatacak mı? Onun yerini doldurdugumu bilmek seni rahatlatacak mi? Onun yerini doldurduğumu bilmek seni rahatlatacak mı? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
She was trying to help me. | Bana yardım etmeye çalışıyordu. Bana yardim etmeye calisiyordu. Bana yardım etmeye çalışıyordu. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l'll try and help you too. | Ben de çalışacağım. Ben de calisacagim. Ben de çalışacağım. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
She afraid of me? ls that why she's gone? | Benden korkuyor mu? Bu yüzden mi gitti? Benden korkuyor mu? Bu yuzden mi gitti? Benden korkuyor mu? Bu yüzden mi gitti? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Did l scare her? | Onu korkuttum mu? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Should she be afraid of you? | Senden korkmalı mı? Senden korkmali mi? Senden korkmalı mı? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l've read your file. | Dosyanı okudum. Dosyani okudum. Dosyanı okudum. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
And can l read your file? | Peki ben seninkini okuyabilir miyim? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Tell me why you're here. | Bana neden burada olduğunu anlat. Bana neden burada oldugunu anlat. Bana neden burada olduğunu anlat. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l thought you read the file. | Dosyamı okuduğunu sanmıştım. Dosyami okudugunu sanmistim. Dosyamı okuduğunu sanmıştım. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
You torched your car. Why? | Arabanı ateşe vermişsin. Neden? Arabani atese vermissin. Neden? Arabanı ateşe vermişsin. Neden? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l don't remember. l just woke up... | Hatırlamıyorum. Uyandım ve... Hatirlamiyorum. Uyandim ve... Hatırlamıyorum. Uyandım ve... | Stay-1 | 2005 | ![]() |
and l was in the car, and it was on fire. | ...arabanın içindeydim ve ateş içindeydi. ...arabanin icindeydim ve ates icindeydi. ...arabanın içindeydim ve ateş içindeydi. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
ls that something you do set fires? | Bu senin yaptığın bir şey midir, ateş çıkarmak? Bu senin yaptigin bir sey midir, ates cikarmak? Bu senin yaptığın bir şey midir, ateş çıkarmak? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l didn't mean to hurt anybody. | Kimseyi yaralamak istemedim. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
Who did you hurt? | Kimi yaraladın? Kimi yaraladin? Kimi yaraladın? | Stay-1 | 2005 | ![]() |
l don't know. l'm gonna go. | Bilmiyorum. Ben gidiyorum. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
No. Please, sit down. We have more time. | Hayır, lütfen otur. Daha zamanımız var. Hayir, lutfen otur. Daha zamanimiz var. Hayır, lütfen otur. Daha zamanımız var. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
No, l, uh l'm gonna go home before this hail starts. | Hayır. Ben, dolu başlamadan eve gideceğim. Hayir. Ben, dolu baslamadan eve gidecegim. Hayır. Ben, dolu başlamadan eve gideceğim. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
The king of Poland goes hunting in the woods with one ofhis assistants. | Polonya Kralı yardımcılarından biri ile ormana ava gider. Polonya Krali yardimcilarindan biri ile ormana ava gider. Polonya Kralı yardımcılarından biri ile ormana ava gider. | Stay-1 | 2005 | ![]() |
And they're looking around... | Ormanda dolaşırlarken... Ormanda dolasirlarken... Ormanda dolaşırlarken... | Stay-1 | 2005 | ![]() |
and suddenly on the other side of the clearing a farmer walks by. | ...birden açıklık alanın diğer tarafında bir çiftçiyi yürürken görürler. ...birden aciklik alanin diger tarafinda bir ciftciyi yururken gorurler. ...birden açıklık alanın diğer tarafında bir çiftçiyi yürürken görürler. | Stay-1 | 2005 | ![]() |