Search
English Turkish Sentence Translations Page 15430
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Jehoshaphat, | Jehoshaphat, daha önce bunu duymuştum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The Donaldson kid... He was obsessing over it. | Donaldson'ın çocuğu... Bu kelimeye kafayı takmıştı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What are you talking about? | Neden bahsediyorsun sen? Hadi gidelim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"I will gather all the nations | "Bütün ulusları toplayıp, Jehoshaphat Vadisi'ne indireceğim... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"for there I will sit to judge | ...ve tüm ulusları orada her yönüyle yargılayacağım.' | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Book of Job, Chapter 3. | Book of Job, Bölüm 3. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We're supposedly one day away from that? | Şimdi biz bir günde tüm bunları mı kaçırdık? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Let's hope the Donaldson kid tells us something more. | Donaldson'ın çocuğu umalımda bize daha fazlasını söylesin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Great. The fate of the world comes down to a lunatic. | Çok iyi. Dünyanın kaderi bir delinin ellerinin ucunda. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hi. | Selam. Selam, benim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You left without saying anything. | Hiçbir şey söylemeden gittin. Seni uyandırmak istemedim, hepsi bu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
About earlier, um... | Öncesi olanlar hakkında, döndüğünde konuşmak ister misin ya da..? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I think Donaldson has a lot more to do with this than we thought, | Bence Donaldson'ın bu işte sandığımızdan daha fazla rolü var... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
so I'm gonna go see his son in the psychiatric hospital, | ...o yüzden oğlunu hastanede ziyarete gidiyorum, birkaç saate dönerim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You stay safe. | Kendine dikkat et. Her şeyi konuşacağız. Görüşürüz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, okay. | Tamam, görüşürüz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hello? | Merhaba? Kimse var mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hi, I don't know if you remember me. | Selam, beni hatırladınız mı bilmiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I remember... Gregory Donaldson. | Hatırlıyorum... Gregory Donaldson. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Gregory can only see preapproved visitors. | ...Gregory sadece onay verilmiş ziyaretçiler ile görüşebilir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I can ask the doctor. Do that, please. | Doktora sorabilirim. Sorun, lütfen. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok. Şu anda neye baktığımı bile... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
İyi geceler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Come on, old man. | Hadi, ihtiyar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Guess we came to the right place. | Sanırım doğru yere geldik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Do you remember me? | Beni hatırlıyor musun? Zihni ilacın etkisinde sanırım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hold on. What? | Bekle. Ne? Nereye gidiyorsun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hello? | Alo? Ajan Connelly. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is Ian Margrove. | Ben Ian Margrove. Bu kadar geç saatte aradığım için üzgünüm. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
How can I help you? Can you meet me? | Nasıl yardımcı olabilirim? Buluşabilir miyiz? Konuşmamız gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I wasn't forthcoming on previous encounters, | Önceki buluşmamızda çok konuşkan değildim, ama şimdi korkuyorum... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm right in the middle of something. | Bir işin tam ortasındayım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Something terrible is about to happen, | Benim yüzümden çok kötü bir şey olmak üzere. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But now I'm having second thoughts. | Şimdi tekrar düşününce... Ne? Ne olmak üzere? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Got it. | Buldum. Biraz beklemek zorunda. Olmaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Meet me at the dig site right now, | Benimle hemen kazı alanında buluşun, 7'nci tünelin girişinde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Who was that? Margrove. | Kimdi? Margrove'du. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He says he has something urgent to tell me. | Bana söylemesi gereken acil bir şeyler varmış. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay, first things first. Help me with him. | Pekâlâ, her şey sırayla. Yardım et bana. Yan çevir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is a terrible way to introduce myself. | Kendimi tanıtmak için kötü bir yol. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Here's to preventing Armageddon. | İşte Mahşer'i önleyen adam. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What are you giving him? | Ona ne veriyorsun? Intralipid. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It counteracts the effects of antipsychotic drugs. | Antisaykotik ilaçların etkisini kaldırır. Belki Donaldson'ın duylarını... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
How do you know all that? | Tüm bunları nereden biliyorsun? Sorma. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's gonna take about half an hour to take effect. | Etkisini göstermesi yarım saat alır. İstersen, gidebilirsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You let me know the second he starts talking. | Konuşmaya başladığı an bana haber ver. Anahtarlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Neden bana engel oldun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Çok büyük bir hata yapmana engel oldum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Onu katledecekler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Onunla beraber tüm dünyayı öldürecekler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Onları durdurmam gerek. Ben de öyle Avram. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
O zaman neden Haham'ı öldürmeme izin vermedin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Haham'ı öldürmek onları durdurmaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Ne demek istiyorsun? Elbette durdurur. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Onları durdurup Kızıl'ı korumak istiyorsan, sadece tek bir hedef var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Sadece tek bir kişi o düveyi öldürebilir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Tüm yaşamı boyunca bunun için eğitilmiş,... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
...izole bir hayat sürmüş. Tamamen saf biri. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bir baş rahip mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
O yaşadığı sürece düve güvende değil, dünya da değil... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
...kaç tane Haham öldürdüğün fark etmez. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Ama nasıl? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Onu nerede bulurum ki? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bu yüzden seni buraya kadar takip ettim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Margrove? | Margrove? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
God damn it, Peter, where are you? | Lanet olsun Peter, neredesin? Her şeyi biliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He talked. | Konuştu. Cevaplar bende. Bunlara inanmayacaksın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
If what he told me is right, I think you're in great danger. | Eğer bana söylediği doğruysa, başın büyük belada. Ve sen... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
(Peter) Previously on Dig... | Dig'de daha önce... Dig'de önceki bölümlerde... Dig'de daha önce... Dig'de daha önce... Dig'de daha önce... Charlie! Dig'de daha önce... "Dig" de daha önce | Dig-1 | 2015 | ![]() |
For this prophecy to come true, | Kehanetin gerçekleşmesi için, | Dig-1 | 2015 | ![]() |
they'd need... A red heifer, a high priest. | İhtiyaçları olan... Bir kızıl düve, bir de yüksek rahip. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yüksek Rahibin Göğüslüğü | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
It's undetectable. | Tespit edilemez. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Günaydın Kızıl | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Onu öldürecekler... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Dünyanın geri kalanını da... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
1 | Kızıl düveyi bir kişi öldürebilir. 1 | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yüksek Rahip mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
(Margrove) Something terrible is about to happen. | Korkunç şeyler olacak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Meet me at the dig site right now. | Hemen kazı alanına gel. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Peter, Liat is dirty. | Peter, Liat'da işin içinde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I never told her the package was a kid. | Kargonun çocuk olduğunu ona söylememiştim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
God damn it, Peter. Where are you? | Kahretsin, Peter. Nerdesin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You're not gonna believe this. | Buna inanamayacaksın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Over here. | Burdasın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What was so important you couldn't tell me on the phone? | Telefonda söylenemeyecek kadar önemli olan neydi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You should probably see for yourself. | Kendin görsen iyi olur. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We're right below the foundation stone. | Mihenk taşının tam altındayız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So the Dome of the Rock is up there. | Yani Kubbet üs Sahra'nın... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
For now, until the Order of Moriah destroys it all. | Şimdilik, Moriah Tarikatı yok edene kadar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Destroys it how? | Nasıl yok edecek? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I wasn't paid to ask them questions. | Bu sorulara cevap vermek için para almıyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They funded my dig. I took their money. | Kazıyı finanse ettiler ve | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They hired me to get them to the Well of Souls, | Ruhlar Mağarası'nı bulmam için tuttular, | Dig-1 | 2015 | ![]() |
but I was interested in what lay 2 feet behind that wall. | Ama ben bu duvarın arkasında ne var diye merak ediyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
A passageway called Warren's shaft. | Warren bacası denilen bir giriş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sir Charles Warren came the closest to finding | Sir Charles Warren 150 yıl önce | Dig-1 | 2015 | ![]() |
the treasures 150 years ago. | Hazineyi bulmaya çok yaklaştı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I was going to pick up where he left off. | Onun bıraktığı yerden ben devam edeceğim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
A couple of whacks with that pick, | Bu kazmayla iki vuruştan sonra, | Dig-1 | 2015 | ![]() |