Search
English Turkish Sentence Translations Page 15426
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
What horrible night? | Ne korkunç gecesi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, I'm assuming you know about | Ben bu masal gibi biten hikayeyi bildiğinizi düşünmüştüm, hayır mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, he came home one night, | Bir gece eve gelmiş sarhoş, hırpalanmış, öfkeli... Ama merkezde dosyları bulamadık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
slit his wife's throat, then his own | ...çocuklarının önünde önce karısının sonra da kendi boğazını kesmiş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't suppose you ever saw | Size bahsettiğim bu kanıtı görmediğinizi düşünüyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He said he kept it locked in some secret room. | Gizli bir yerde kilitli olduğunu söyledi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Uh... never mentioned where. | Nerede olduğundan hiç bahsetmedi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We saw that room. In the video. | O odayı gördük. Videoda. Video mu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Fast forward. | İleri al. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Keep going. Fast forward. | Devam et. İleri al. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Stop there. | Dur burada. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Blow out the background. | Arka tarafa yaklaş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
There. What? | İşte. Ne? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That's something to go on. | Bundan bir şey çıkabilir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
(Emma) I think that's Mishkanot Shananaim. | Bence burası Mishkanot Shananaim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The red roofs... | Kızıl çatılar, orası olmalı. Evet, evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay, I'll stand by at the Heritage Center. | Ben Miraz Merkezi'ne gideyim. Bunu yazdıralım... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
see if we can find where it was shot from. | ...bakalım nereden çekildiğini bulabilecek miyiz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Morning, Sister. | Günaydın, Rahibe. Ben Profesör Ian Margrove. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
My colleague and I are from | Yardımcım ve ben... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
the Archeological Historical Society | ...Arkeoloji Tarihi Topluluğu ve İngiliz Müzesi adına buradayız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We were not informed that anyone was coming. | Birinin geleceği bize söylenmedi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I suppose that is why our Great Britain | Sanırım bu yüzden Büyük Britanya artık o kadar büyük değil. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Very bad management. | Çok kötü bir yönetim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
ELVERİŞSİZ | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
[laughs] Hey, stranger! | Selam, yabancı! Seni buralara getiren ne? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Oh, you know, I miss my favorite poker buddy. | En iyi poker partnerimi özledim. Ve... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And a question about blind spots. | Kör noktalar ile ilgili birkaç soru. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What would happen if I wanted to sneak into the Consulate | Eğer Konsolosluğa görünmeden girmek isteseydim, nasıl yapardım? Yapamazdın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
There are no blind spots. Cameras cover everything. | Hiç kör nokta yok. Kameralar her yeri görüyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Why? What gives? | Neden? Ne oldu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, last week at the reception | Geçen hafta resepsiyonda Yussef Khalid'in binaya girdiği iddasında... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But they weren't. Look... | Ama kapatılmadılar. Bak... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What am I looking at? Camera logs. | Neye bakıyorum? Kamera sistem kayıtları. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
All the cameras were operating nonstop that night... see? | O gece tüm kameralar çalışıyormuş, gördün mü? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What if someone manually switched them off? | Ya biri eli ile kapattıysa. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Didn't happen. Anything happens to the cameras, | Olmamış. Kameralara bir şey olursa... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
it appears on this log. | ...sistem bilgilerinde gözükür. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Also, just as a backup measure, | Ayrıca, tedbir olarak özel güvenlik kameraları kapatılırsa... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
gets pinged right away if anything is shut off. | ...hemen alarm devreye girer. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
For the fun of it, could you call and ask them | Bu gece öylesine, onlardan kamera kayıtlarını... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
for the camera logs for that night? | ...isteyebilir misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sure, sure. But they'll be identical. | Tabii, tabii. Ama buradakiyle aynı olacaktır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This stays between us, right, Phil? | Bu aramızda kalacak, değil mi Phil? Evet, evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Thanks. Yeah. | Teşekkürler. Ne demek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's raw perspective. | Bu aynı perspektif. Bu biraz daha yukarıdan gibi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Let me see. | Ver de bakayım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hang on a second. | Bekle bir saniye. Bu, şuradaki sarı bina. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So this is from... | Peki bu o zaman, şuradaki pencerelerden biri olmalı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Donaldson did say | Donaldson Tanrı'nın yerinde saklandığını söylemişti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Rent is still paid every year on the same date, | Kira hâlâ aynı tarihte ödeniyor, bizde o yüzden hiç rahatsız etmedik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Don't mind the spiders. | Örümcekleri görmezden gelin. Isırmazlar. Teşekkürler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Significant. | Anlamlı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Donaldson said the secret hides behind a relief. | Donaldson sırrın bir kabartmada yattığını söylemişti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Look how delicate these carvings are. | Şu oymaların narinliğine bir bak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
One of the more exquisite styling of bas relief | Çok özel bir oyma tarzı bu. Daha önce böylesi ile karşılaşmadım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
All of this... | Tüm bunlar, çılgınlığını hissedebilirsin, acısını... Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It can't all be crazy, though, can it? | Hepsi çılgınlık olamaz, değil mi? Haberci, belki. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But not the message, unfortunately. | Ama mesaj değil, maalesef. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, well... | Bak sen şu işe... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Seems Donaldson almost got it right. | Görünüşe göre Donaldson neredeyse buluyormuş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's over, Debbie. | Artık bitti Debbie. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't think so. | Hiç sanmıyorum. Silahı bırak. Bir daha söylemeyeceğim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm gonna count to three... | Üç'e kadar sayacağım, dört'te kafanda bir mermi... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hurry, Josh. We don't have time. | Çabuk Josh. Zamanımız yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Step aside, Sandra. | Çekil önümden Sandra. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Don't think I won't shoot you for his sake. | Onun için seni vurmayacağımı düşünme. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Josh, get your bag. | Josh çantanı al. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Debbie, please... | Debbie lütfen... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Don't! | Yapma! İyi hissettirmiyor, değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Somebody who could save you... | Seni kurtarabilecek biri onun için ölmene izin veriyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This place is rigged to burn. | Burası birazdan alev alacak. Hâlâ kaçabiliyorken kaç. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Phil. | Selam Phil. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Got something for me? | Benim için bir şeyin var mı? Şirketten kamera sistem kayıtları geldi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They don't match? They don't match. | Uyuşmuyorlar mı? Uyuşmuyorlar. Haklıydın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Someone manipulated the logs here. | Birisi bizim kayıtlarla oynamış. Kırmızı çizgiler ne? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Shows exactly what camera was down and for how long. | Kameraların tam olarak ne kadar süreyle kapalı olduklarını gösteriyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So if I follow the cameras... | Yani eğer kameraları takip edersem... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You'll find where Yussef Khalid went that night. | O gece Yussef Khalid'in nereye gittiğini bulursun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Evet, zamanında orada olmaya çalışacağım. Söz veriyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Lütfen gelmeye çalış. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Annem yemeklerden nefret ettiğini düşünüyor zaten. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Dürüst olmam gerekirse, güzel değil... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Yemek demişken, torpido gözüne senin için bir şey bıraktım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Udi, seni seviyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Shit. Shit. Shit. | Kahretsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hadi, hadi, hadi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Hold up. | Dur. İşte, al bunu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
(Peter) Hey... look at this. | Şuna bak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What are they? | Bunlar da ne? Yazıtlar, semboller. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But can you read 'em? | Okuyabiliyor musun? Pek sayılmaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This one's Aramaic. | Bu Aramice dilinde yazılmış. Bu da muhtemelen Canaanite. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Coptic. | Antik mısır dili. Bu manastırdan çok daha yaşlılar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Looks like we're on the right track. | Doğru iz üzerindeyiz o zaman. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That symbol... we saw a few of those in tunnel seven, | Bu sembolü, 7'nci tünelde Tapınak Dağın'na yaklaştıkça görmeye başladık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
(Peter) We must be heading that way. | Bu yoldan gitmeliyiz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We're in! | İçerideyiz! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Ugh! Rats. | Fareler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
[whispers] I don't think so. | Hiç sanmıyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Careful. Carefully. | Dikkat et. Dikkatlice. Sıkıştı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |