Search
English Turkish Sentence Translations Page 15429
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
The catering staff. | Yiyecek servisi. Çaresine bakacaklarından eminim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are you sure about that? | Bundan emin misin? Tamam, hemen ilgileniyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Good. | Güzel. Asla kime güvenebileceğini bilemezsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This isn't, um... | Bu... Gerçekten Büyükelçiyi korumakla ilgili değil, öyle değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You still in? | Hâlâ bu işin içinde misin? Tabii ki. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Çok az kalacağına dair bana söz ver. Peki. Ciddiyim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Selam Kızıl. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Seni koruma vaktim geldi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Acıtmayacak. Söz veriyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bu hayatını kurtaracak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Corey Weintraub, pastor? | Corey Weintraub, papaz mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Oh, hi, there. | Merhabalar. Adım Liat. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I work for the U.S. Consulate in Jerusalem. | Jerusalem'deki ABD Konsolosluğu için çalışıyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm really sorry to trouble you again, | Size yeniden sorun yarattığım için çok üzgünüm ama... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
but, you know, I think page three | ...sanırım 3.'ncü sayfa biraz bulanık çıkmış. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Is there any chance you could resend that to me? | Bana tekrar yollama şansınız var mı? Bu çok iyi olur. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Maybe you could just send it to lmonahan@usconsulate.gov. | 'lmonahan@usconsulate.gov' gönderebilirsiniz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Got it. Thanks a lot. | Geldi. Çok teşekkürler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Reverend Ted Billingham. | Papaz Ted Billingham. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hey, did you find anything? | Bir şey bulabildin mi? Hayır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I have a catering staff to vet. | İlgilenmem gereken bir servis işi var. Görüşürüz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
O dosyaları bulmamız lazım. Birisi nerede olduğunu biliyor olmalı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Miss me? Where's Peter? | Beni özledin mi? Peter nerede? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I told you last time I saw you, I don't know. | Seni son gördüğümde bilmediğimi söylemiştim. O iyi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Better you don't know. | Bilmemen daha iyi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I need you to give this to him. | Bunu ona vermen gerek. Davayla alâkalı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We should go to your office. | Ofisine gitmeliyiz bence. Sana bildiklerimi anlatayım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Peter, are you okay? | Peter, iyi misin? Kayboldum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I think this time I've thrown away the compass. | Sanırım bu sefer pusulayı şaşırdım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You know, when I left the seminary, | Papaz okulunu terk ettiğimde, nasıl dolu olduğumu sana söyleyemedim... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I was full of shame and confusion | ...utanç, kargaşa ve şüpheyle doluydum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Having a girlfriend in the first place | Kız arkadaşının olması zaten kafanın karışık olduğuna dair bir ipucuydu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But when Vicki was born, | Ama Vicki doğduğunda, ve o yeni hayatı kollarıma aldığımda... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
it all just... | ...hepsi, eriyip gitti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I knew what God wanted for me. | Tanrı'nın benim için ne istediğini biliyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
She came to us for a reason. | O bize bir amaç için geldi. Ve amaçsızca gitti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I played Bible roulette. | İncil'den rastgele bir sayfa açtım. Hangi ayet geldi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"Do not think it strange | "Sınamanız için size giydirilen ateşten gömleği, size garip bir şey... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"Be sober, be vigilant, | 'Zinde, uyanık olun çünkü düşmanınız şeytan... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
walks about like a lion, seeking whom to devour." | ...kükreyen aslan gibi yutacak birini arıyor.' | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Wow. Simple stuff. | Çok sadeymiş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You might have picked the wrong day to lose that compass. | Bu ayeti harcamak için yanlış bir gün seçmiş olabilirsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Guess who wrote it. | Tahmin et kim yazmış. Peter. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hold on. Don't go. | Bekle. Kapatma. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Your girlfriend came to see me. | Kız arkadaşın beni görmeye geldi. Hâlâ orada mısın? Alo? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'll tell you on the way. We don't have time. | Giderken anlatırım. Zamanımız yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Wait there. | Burada bekle. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Keep it to yourself. Keep it in your pants. | Fikrini kendine sakla. Sende pantolonunu üstünde tut. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Come on, let's go. | Hadi, gidelim. Sanırım bunun için çok geç. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Nasıl olmuş? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Nasıl olmuş? Bilmiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Kapılar kilitliydi, kimse girmedi. Hayır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Her şey mahvoldu. Her şey. O lekelendi. Bizim... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
İneği yıkayacaksın ve olanları unutacaksın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Ama lekelendi. 19. ayete göre... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Tevrat'ta ne yazdığını biliyorum, aptal. Artık çok geç. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Beni durdurmak istiyorlarsa beni öldürmek zorundalar,... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
...anladın mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Can't you just let it go? | Şu konuyu kapat artık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are you kidding? What were you thinking? | Dalga mı geçiyorsun? Ne düşünüyordun ki? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I wasn't thinking, obviously. | Belli ki düşünmüyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, at least I don't sleep where I eat. | En azından ben işimle özel hayatımı ayrı tutuyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, except for this one suspect | Birkaç yıl önceki, şüpheli hariç ama... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
it was... innocent. | ...masumdu o. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We're still talking about me? | Hâlâ benim hakkımda mı konuşuyoruz? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
All right, here we go. | Pekâlâ, gidelim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm just saying... | Diyorum ki, onunla sonunuz hiç iyi gözükmüyor. Görürsün. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I can't see who that is in the car. | Arabada kim var, göremiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This thing is getting weirder by the minute. | Bu iş her dakika daha da garipleşiyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. Let's go back to the car. | Evet. Hadi arabaya dönelim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What do you mean she kissed his hand? | Ne demek onun elini öptü? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Oh, yeah, like he was the Pope or something. | Evet, sanki karşısındaki Papa falanmış gibi öptü. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They all got in a car together. We're following them now. | Hepsi birr arabaya bindi. Şimdi onları takip ediyoruz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay, keep me posted. | Tamam, beni haberdar edin. Dikkatli olun. Kapatmam gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Big time. | ..hem de fena. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I found another page that the airport faxed me. | Hava alanının bana faksladığı başka bir sayfayı buldum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It was on my desk, | Masamın üzerindeydi, yani size vermemişim. Ve bir papaz var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Billingham. | Billingham. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
According to this, he's already landed, | Yazdığına göre inmiş yani onu kaçırdık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, can't you call Peter? | Peter'ı arayamaz mısınız? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I mean, if he hurries, | Belki de acele ederse papazla çocuğun izini sürebilir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, maybe so. | Evet, belki de. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Peter's not answering my calls, but... | Peter telefonlarımı açmıyor ama, belki Golan'a ulaşabilirim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Peter, Liat is dirty. | Peter, Liat'da işin içinde. Ona paketin çocuk olduğundan hiç bahsetmemiştim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hepsi bir tuzak, konsoloskuktayım | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Sil | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Help me clean up this mess. | Bu pisliği temizlememe yardım et. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's undetectable. | Saptanmaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Pastor Billingham. Yes? | Papaz Billingham. Evet? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We have a problem. What kind of problem? | Bir sorunumuz var. Ne tür bir sorun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The FBI knows we're here. | FBI burada olduğumuzu biliyor. Bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Two days from now, the FBI won't exist. | İki gün sonra FBI diye bir şey kalmayacak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Nothing in this world will exist. | Bu dünyada hiçbir şey var olmayacak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We keep our eyes on the prize. | Gözümüzü ödülden ayırmayacağız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
First, Jehoshaphat... | Önce, Jehoshaphat daha sonra Armageddon. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We got to stop them. | Onları durdurmamız gerek. Hayır, hayır. Bekle! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But we got them all in one place. | Ama şu hepsini bir arada yakaladık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We don't know who else is involved. | Bu işe başka kim karıştı bilmiyoruz. Bekleyelim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, no, no! They're getting away! | Hayır, hayır! Kaçıyorlar! Hadi! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We lost them. | Onları kaybettik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |