Search
English Turkish Sentence Translations Page 15424
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Get down, get down! | Başını eğ, eğil! Hayır! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Find her. | Kızı bulun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Just came over the scanner. Police are on their way. | Tarayıcıda göründü. Polis yolda. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That's it, guys, let's go. | Hadi beyler gidelim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Saat dokuzda Sacker Park'ta. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
I had to get that red out, | Kızıl boyadan kurtularak sana... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
to show you how sorry I am about everything. | ...olan her şey için ne kadar üzgün olduğumu göstermek istedim. Kızın hakkında. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Listen. Come here, sit down a sec. | Dinle. Gel, biraz otur. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
When I thought you were dead, | Öldüğünü sandığımda... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I tried to find out everything I could about you. | ...senin hakkında her şeyi bulmaya çalıştım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I met your friends, I looked into your life. | Arkadaşlarınla tanıştım, hayatını araştırdım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I found out about... Margrove. | Margrove hakkında bir şeyler buldum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm not judging you, I'm just saying, | Seni yargılamıyorum demek istediğim eğer... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
you gotta tell me everything you know. | ...bana bildiğin her şeyi anlatmalısın. Hiçbir şeyi saklamamalısın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You must have... you stole that clay pot, with the ashes. | Şüphelenmiş olmalısın, kül dolu kabı çaldın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
There was talk. | Bir şeylerden bahsediyorlardı. Garip DNA örneklerini... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
being sent to a lab in New Mexico. | ...New Mexico'daki bir laboratuvara göndermek hakkında. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And it was like I was being asked to cover up something | Bir şeyleri korumam gerekiyormuş gibi hissetim. Hakkında hiçbir şey bilmiyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It was a cow. | Bir inekti. Düve. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Those ashes would be really important | O küller dışarıdaki bazı insanlar için çok önemliydi... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
crazy people who've been talking about reclaiming the Temple. | ...çıldırmış, Tapınağı yeniden inşa etme hakkında konuşan insanlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I mean, if they had the original ashes, | Demek istediğim gerçek küllere sahip olurlarsa... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
they could mix it with new ashes from a pure red heifer, and... | ...yeni düvelerin külleriyle karıştırabilirlerdi, ve... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I thought Margrove had something to do with all of it. | Sanırım Margrove'un bu olanlarla bir ilgisi vardı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He got crazy, like obsessive crazy, | Delirmişti, kafayı takmıştı beni arıyor takip ediyordu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And that's when you... | O sırada beni kandırma işi çıktı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You were my ticket out. | Sen benim çıkış biletimdin. Hepsi bu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Udi got me some clothes, so... | Udi birkaç kıyafet verdi... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
All right. I'm gonna go change. | Tamam. Üstümü değiştireyim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Saat dokuzda Sacker Park'ta. Orada görüşürüz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Just arranged a meeting with Lynn. | Lynn'le bir buluşma ayarladım. Ne? Neden? Seni tutuklar! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, I need you to go to the bank, | Hayır, bankaya gidip kiralık kasanın içinde ne olduğunu görmen gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm sure your girlfriend is staking it out for us. | Eminim kız arkadaşın ikimizide takip ettirecek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm sure you're right... they'll follow you on the way in. | Eminim, gidiş yolunda takip edileceksin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Just make sure they don't follow you on the way out. | Sadece dönüş yolunda takip edilmediğinden emin ol. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
How do you know we can trust her? | Ona güvenebileceğini nereden biliyorsun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Because right now she's all we have. | Çünkü şu an sahip olduğumuz tek şey. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Get in! Who the hell are you? | Bin hadi! Sen de kimsin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm the guy saving your ass! Get in! | Ben seni kurtaran adamım! Bin! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
When it's time to meet again, I'll find you. | Yeniden görüşme vaktimiz geldiğinde, seni bulurum. Niçin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He's not picking up the phone. | Telefonunu açmıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Here. Well, what happened? Did you meet with her? | İşte. Ne oldu? Onunla buluştun mu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, you were right. It was a setup. | Hayır, sen haklıydın. Tuzaktı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are you okay? Yeah, yeah, I'm fine. | İyi misin? Evet, evet iyiyim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I, uh... I think I made a new friend. | Sanırım yeni bir arkadaş edindim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't understand. I don't understand either. | Anlamıyorum. Ben de anlamıyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Some guy rescued me. | Adamın biri beni kurtardı. Geldiği gibi hızlıca gözden kayboldu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What did you find in the safe deposit box? | Kiralık kasanın içinde ne buldun? Biz de tam izlemek üzereydik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
February 15, 1989. | 15 Şubat 1989. Adım John Donaldson... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Thousands of years of prophecy | Binlerce yıllık kehanetin zamanı hepimiz için geldi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You realize all of what you seek will be worthless | Görevimiz tamamlandığında aradığın... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
See those holes in the ground? | Yerdeki şu yuvaları görüyor musun? Şuradaki dörtlü sütunlar ile destekleniyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
According to Flavius Josephus, | Flavius Josephus'un kayıtlarına göre... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
April 10, 1989. | 10 Nisan 1989. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The Order of Moriah have been planning their ascension | Moriah Tarikatı miraca çıkmayı Haçlı seferlerinden beri planlıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
A secret society, hiding in the shadows. | Gizli bir topluluk. Gölgelerde saklanıyorlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No one can be trusted. | Hiç kimse güvenilir değil. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
June 6, 1989. | 6 Haziran 1989. Kimse nerede olduğumu bilmiyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I won't let them get to my work. | Çalışmamı ele geçirmelerine izin vermeyeceğim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I know they want to hurt me and my family, | Biliyorum bana ve aileme zarar verecekler ama çalışacak bir yer buldum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
A place of God. | Tanrının Yeri. Neyin peşinde olduklarını biliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You hear me? | Duydunuz mu beni? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I know what you want. | Ne istediklerini biliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
If you see this... | Eğer bunu izliyorsanız... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm dead. | ...bu ölmüşüm demektir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"Donaldson." | "Donaldson." Bu ismi nereden biliyorum? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Once the fire lights, | Ateşler yandığında hazinelerin yerleri ortaya cıkacak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'll give you the vessels the Order needs for the Temple, | Tapınak için sana gerekli şeyleri vereceğim hazinenin geri kalanı benim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Margrove. | Margrove. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"June 27, 1988... | 27 Haziran 1988. 'Arkeolojinin üç ünlü ismi John Donaldson... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"Ian Margrove, and Isaac Zohar... | ...Ian Margrove, ve Isaac Zohar... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"have been awarded the prestigious Emmet Fellowship, | ...prestij ödülü Emmet Fellowship'e layık görülerek Jerusalem'de kazı... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"and access to dig in Jerusalem | ...ilk defa kazı izni alıp, hibeye layık görüldüler.' | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They obviously found something the Order of Moriah | Belli ki Moriah Tarikat'ının gizli kalmasını istediği bir şeyi buldular. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We gotta find this guy Zohar. | Bu Zohar denen adamı bulmamız gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"Dinah." | "Dinah." | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Seeing Ariana sitting there is literally, like, | Ariana'nın orada oturduğunu görmek yaşadığım en büyük kabustu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I've never even seen Ariana in our apartment. | Ariana'yı daha önce evimizde görmemiştim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I mean, I don't know... | Yani bilmiyorum... Eşyaları geri getirmeliydim... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
you'd have to get your own. | ...sende, sende olanları. Bağları koparmamızın tek yolu bu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I know, I just had stuff on the DVR | Biliyorum ama kameramda tutmak istediğim bazı görüntüler vardı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But then we're just gonna be tied. | Ama o zaman birbirimize bağlı kalacağız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I need to buy a gun. | Bir silaha ihtiyacım var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
My boyfriend violated a restraining order, | Sevgilim mahkeme kararını bozdu, çocuğumu aldı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I went to the police, but... | Polise gittim ama... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sounds just like my daughter's boyfriend. | Tıpkı kızımın sevgilisi gibi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is our best seller. | En çok satan bu. Tanrı ABD'yi ve New Mexico'yu korusun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm going to need more protection than that. | Bundan fazlasına ihtiyacım olacak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
[gunshot] Charlie! | Dig'de daha önce... Ona dokunmayın! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Find her. | Bulun onu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Evacuate. Madam Ambassador? | Tahliye edin. Sayın Büyükelçi... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yussef Khalid did not enter this building. | ...Yussef Khalid binaya giriş yapmamış. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He wanted me to get your attention. | Benden dikkatini çekmemi istedi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Me? Somebody who knows you 1 | Benim mi? Seni tanıyan biri onlara çok özel bilgiler veriyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You were right. It was a setup. | Haklıydın. Tuzaktı. Yeni bir arkadaş edindim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
(Peter) What did you find in the safety deposit box? | Kiralık kasanın içinde ne buldun? Biz de tam izlemek üzereydik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
My name is John Donaldson. | Adım John Donaldson. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The Order of the Moriah have been planning their ascension | Moriah Tarikatı miraca çıkmayı Haçlı Seferlerinden beri planlıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
(Emma) Donaldson. Why do I know that name? | Donaldson. Bu ismi nereden biliyorum? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Three renowned professors of archaeology, | Arkeolojinin üç ünlü ismi John Donaldson, Ian Margrove, ve Isaac Zohar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |