Search
English Turkish Sentence Translations Page 150767
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Now, what's your plan to find Pete? | Şimdi Pete'i bulmak için planın ne? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| The Masterson hearing is in an hour. We know he's trying to set up an exchange. | Masterson'ın duruşması bir saat içinde. Bir değiş tokuş yapmayı deneyeceğini biliyoruz. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| If Mrs. Ross lets him go, I'll follow him. | Eğer Bayan Ross gitmesine izin verirse, Onu takip ederim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Son, that is such a long shot. | Oğlum bu çok zor bir şans. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| That's all I've got. | Elimdeki bir tek bu. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Was there any result with the change? | Değişimle ilgili herhangi bir sonuç var mı? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| All right, do it again. | Tamam, tekrar yap. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| How long will that take? | O ne kadar sürer? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| All right, call me when you're done. | Tamam, bitirince beni ara. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I guess this is the part where I'm supposed to cough suggestively? | Bu kısımda öksürmem mi gerekiyordu? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I don't have any new information on Clark. | Clark hakkında yeni bir bilgim yok. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| And if I did, I would've happily e mailed it to you, sans the three hour drive. | Ve olsaydı, size güzelce e postalardım, üç saatlik yolculuk yerine. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Would that have been before or after you spoke to Lex? | Bu Lex ile konuşmandan önce mi yoksa sonra mı olurdu? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| You know, Miss Sullivan, these coy evasions may work... | Bakın Bayan Sullivan, utangaç kaçınma tavırları... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...when you're wheedling information out of the high school librarian, but up here... | ...lise kütüphanesinden bilgi almak için işe yarayabilir ama burada... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...you're out of your league. | ...liginin dışındasın. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Mr. Luthor, what's this about? | Bay Luthor, ne hakkında bu? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| We had what I assumed was a private conversation... | Özel bir sohbet yürüttüğümüzü sanırken... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...but imagine my surprise to have Lex... | ...Lex'in kendi kelimeleri suratıma... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...throw my very own words right back in my face. | ...söylediği zamanki şaşırmamı bir düşünsene. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| You led me to believe that you were no longer in communication with Lex. | Beni Lex ile hiçbir bağlantın kalmadığı konusunda inandırdın. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Well, I'm not... | Hayır yapmadım... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...but thank you for the wildly offensive insinuation. | ...ama saldırgan imanıza teşekkür ederim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Now, if you'll excuse me, I'm on a deadline. | Şimdi eğer izin verirseniz, bitirmem gereken işim var. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Not anymore. Your column at the Daily Planet's been canceled. | Artık yok. Daily Planet'taki köşen iptal edildi. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| All right, all right. Here's the deal. | Tamam, tamam. Durum şu. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Tell me everything you fed to Lex, I'll let things stand. | Lex'e verdiğin tüm bilgileri söyle, herşeyi yerli yerinde bırakayım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I told you, I'm not Lex's source. | Size söyledim, Lex'in kaynağı ben değilim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| And while I'm sure you could kill my column... | Köşemi iptal edebileceğinizi zaten biliyorum... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...this isn't the only piece I'm working on for the Daily Planet. | ...ama Daily Planet için yazdığım tek şey bu değil. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I know I could interest them in a story about an eccentric billionaire... | Onların ekzantrik bir milyarderin Kansas'lı bir çiftçi çocuğuna... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...with an obsessive interest in a Kansas farm boy. | ...olan saplantısıyla ilgilerini çekebilirim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I'd be careful, Miss Sullivan. Very careful. | Ben dikkatli olurdum Bayan Sullivan. Çok dikkatli. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I'll be whatever I want. | Ne istersem onu olurum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Apparently, I don't work for you anymore. | Görünüşe göre artık size çalışmıyorum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Judge, I've got people fanning out from that garage trying to find your son. | Yargıç bir sürü adamım oğlunuzu bulmaya çabalıyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| But we are running out of time. I know. | Ama zamanımız azalıyor. Biliyorum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Releasing Masterson goes against everything that I believe in. | Masterson'ı serbest bırakmak inandığım her şeye ters. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| But if I don't... | Ama yapmazsam... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...it could mean Pete's life. | ...bu Pete'in hayatı demek. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Look at him. He knows he has us over a barrel. | Şuna bak. Bizi kıstırdığını biliyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Until the hearing starts, pray. | Duruşmaya kadar, dua edeceğim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Nathan. Talk to me. | Nathan. Konuş benle. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| If this judge is smart, I'll be out in 20 minutes. | Eğer yargıç akıllıysa buradan 20 dakika içinde çıkarım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Cool. Then it worked? So what do you want me to do next? | Güzel. Yani işe yaradı ha? Başka ne yapma mı istersin? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| When I'm out, get rid of the Ross kid. We'll meet as planned in Metropolis. | Dışarı çıktığımda, Ross denen çocuktan kurtul. Planladığımız gibi Metropolis'te buluşuruz. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Done. Ross 'll be a pile of junk in a minute. | Tamamdır. Ross bir dakika içinde hurda olacak. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Hey, you work here? | Burada mı çalışıyorsun? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| What the hell? What are you doing here? | Ne? Burada ne yapıyorsun sen? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Where's Pete? ln a minute, neither one of you will care. | Pete nerde? Bir dakika içinde ikinizde umursamayacaksınız. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Can anybody hear me? | Beni duyabilen var mı? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Pete! Pete, are you okay? | Pete! Pete, iyi misin? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| And that's the way I pulled myself out of the compactor and got away. | Arabadan öyle kendimi çektim ve kaçtım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Oh, my God. That's the bravest thing I've ever heard. | Aman Tanrım. Duyduğum en cesurca şeydi. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Well, you know, if I didn't do something fast, I'd be Spam in a can, so.... | Eğer çabucak bir şey yapmasaydım, konserve olacaktım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Well, I'm glad you're okay. | İyi olduğuna çok sevindim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I will do that. | Ararım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I have a feeling I'll be hearing this story for a long time. | Bu hikayeyi daha çok duyacakmışım gibi geldi. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Well, you know, what can I say? Chicks dig a hero. | Ne diyebilirim? Kızlar kahramana bayılır. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Hope you don't mind I'm bending the truth. | Gerçeği biraz çarptığım için kızmadın umarım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Look who you're talking to, the master truth bender. | Kimle konuştuğuna bir baksana, ben gerçeği çarpıtma ustasıyımdır. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| After everything you've done for me, it's the least I can do. | Benim için yaptıklarından sonra, en azından bunu yapabileyim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| My eyes are just adjusting. I think I need a new prescription. | Gözlerim ayarlanıyor. Sanırım yeni bir reçete lazım bana. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Hey, Chloe. Hey, I'm ready for my big Torch interview. | Hey, Chloe. Büyük "Meşale" ropörtajım için hazırım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Sorry, Pete, I'm gonna have to reschedule. | Üzgünüm Pete, tekrar planlamalıyız. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I'm really glad you're feeling better. Chloe, what's the matter? | İyileştiğine sevindim. Chloe, sorun ne? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I just lost my Daily Planet column. What? | Daily Planet köşemi kaybettim. Ne? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| They didn't exactly spell it out on the pink slip. | Tam olarak söylemediler. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| In the "when it rains, it pours" category, my dad just got laid off from LuthorCorp. | "Yağmur yağarken bardaktan boşanır" kategorisinde babam da Luthor Ş.'de işini kaybetti. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| That doesn't make sense. He's worked there for years. | Hiçbir anlamı yok. Orada yıllardır çalışıyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| If you want answers, ask Lex. He's the one that dropped the ax. | Cevaplar istiyorsan Lex'e sor. Baltayı düşüren oydu. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Clark. I heard about your miraculous recovery. | Clark. Mucizevi iyileşmeni duydum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I just found out that you fired Chloe's father today. | Bugün Chloe'nin babasını kovduğunu duydum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Yeah, well, apparently, his performance was seriously lacking. | Evet görünüşe göre, performansı yeterli değildi. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| He's worked for the company for years. This could ruin Chloe's family. | Yıllardır fabrikada çalışıyor. Bu Chloe'nin ailesini yıkabilir. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| My father suspects Mr. Sullivan was the one spreading the malicious rumors about me. | Babam Bay Sullivan'ın benim hakkımdaki dedikoduları yaydığını düşünüyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I assumed Chloe overheard the gossip and passed it along to you. | Ben de Chloe'in dedikoduyu duyduğunu, sana söylediğini düşündüm. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| No, this isn't right. It's not about being right. | Hayır bu doğru değil. Bunun doğruyla alakası yok. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| It's about positioning. | Bu pozisyon almakla alakalı. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| My father won a battle today. And Chloe's father is a casualty. | Babam bugün bir muharebe kazandı. Ve Chloe'nin babası zahiyat oldu. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| True, but the war's just starting... | Doğru ama savaş daha yeni başladı... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...and I have the greatest advantage: | ...ve en harika avantaj bende: | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| He thinks I'm weak. | Benim zayıf olduğumu sanıyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Frankly, Clark, I thought you'd be relieved. | Açıkçası Clark, rahatlarsın sanmıştım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Why would you think that? Because at least this way... | Neden böyle sandın? Çünkü en azından bu yolla... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...I was able to keep you out of it. | ...seni işin dışında tuttum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Looks like you're back to normal. | Normal haline dönmüşsün gibi. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I wanted to talk about what happened in the truck. | Kamyonette olanlar hakkında konuşmak istiyordum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Right. I wanted to talk to you about that too. | Doğru. Ben de konuşmak istiyordum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I was way out of line. | Çizgiyi aşmıştım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I felt vulnerable, but I don't expect Clark.... | Kendimi korunmasız hissettim ama senden Clark.... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| The reason I pulled away... | Çekilmemin sebebi... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...is that... | ..şu... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...I met someone at the hospital. | ...hastanede biriyle tanıştım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| And I'm not sure how I feel about him. | Onun hakkında ne hissettiğimden emin değilim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Well, I mean, the fact you're telling me about him means you already know. | Bana söylüyor olman gerçeği, emin olduğunu gösteriyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...but if you and l are going to be friends... | ...ama ikimiz arkadaş olacaksak... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...I didn't want you to find out from somebody else. | ...başkasından öğrenmeni istemedim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Well, I should get back to the Talon. | Talon'a dönsem iyi olacak. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Hey, Lana? | Hey, Lana? | Smallville Whisper-1 | 2004 |