Search
English Turkish Sentence Translations Page 150765
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You know something I don't? | Bilmediğim bir şey mi biliyorsun? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I heard that that job offer's a sham. Your dad doesn't really think you're better. | O iş teklifinin numara olduğunu duydum. Baban seni iyileştiğini düşünmüyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| So he thinks I'm just gonna sit in my office and twiddle my thumbs? | Ne yani ofisimde oturup baş parmaklarımı mı çevireceğimi sanıyor? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| No, his exact words were "sharpening pencils." | Hayır onun tam sözleri "Kalem traşla uğraşmandı" | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Clark, where did you hear this? | Clark bunu nerden duydun? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| It doesn't matter where I heard it. | Nereden duyduğumun önemi yok. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| The important thing is, you need to be careful. | Önemli olan senin dikkatli olman. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Hi, sweetheart. Hi. | Selam tatlım. Selam. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| You know, Jonathan, I was thinking, maybe we should hire extra hands. | Jonathan düşünüyordum da, belki de yardımcı tutmalıyız. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| You look tired. I'm concerned about you. | Yorgun görünüyorsun. Senin endişeliyim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| No, Martha, we're barely making ends meet as it is. | Hayır Martha, zaten ucu ucuna yetiyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| It won't help if you wind up in a hospital bed. | Bir hastane yatağına düşmenin faydası olmaz. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I'll be all right, I just need.... Need to catch my breath. | İyi olacağım, sadece.... Nefesimi düzeltiyim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Board of education disability application to get Clark a special teacher. | Sakatlık eğitim kuruluna başvuru yapıyorum Clark'a özel bir öğretmen tutmak için. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| His counselor said that he could take his regular classes. | Danışmanı normal derslerine girebileceğini söyledi. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| His life has changed... | Hayatı değişti... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...and so has yours, but neither one of you will admit it. | ...ve senin ki de, ikiniz de bunu itiraf edemiyorsunuz. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Martha You both think you're supermen... | Martha İkiniz de her şeyi yalnız yapabilen... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...who can do everything alone, but you can't anymore. | ...süper adamlar olduğunuzu sanıyorsunuz ama artık değil. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| You need to start relying on people, and so does he. | İnsanlara güvenmeye başlamalısınız, o da öyle. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| So I got a letter from the insurance carrier. | Sigorta kuryesinden bir mektup aldım da. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Apparently, my entire medical bill has been taken care of? | Görünüşe göre, benim tedavi masraflarım tamamen karşılanmış? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Well, who said all insurance companies are evil? | Bütün sigorta şirketlerinin kötü olduğunu kim söyledi? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| It wasn't your fault, Lana. It was mine. | Senin hatan değildi Lana. Benimdi. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I pushed you into the stall. That spooked the horse. | Seni o ahıra ben ittim. Atı o korkuttu. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Lex, you were Crazy? | Lex, sen Deli miydim? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Not yourself. | Kendinde değildin. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Semantics aside, you got caught in the crossfire trying to help me. | Her neyse, bana yardım etmek isterken çarpraz ateşte kaldın. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| For that, I'm truly sorry. | Bunun için gerçekten üzgünüm. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| As much as I appreciate the grand gestures... | Büyük jestlere minnettar olsam da... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...you could've just stopped by the Talon and said hello. | ...Talon'a uğrayıp merhaba diyebilirdin. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Yeah, well, the grand gestures have always come easier. | Evet büyük jestler daima kolaya kaçar. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I'm sorry I couldn't be there during your rehabilitation... | Rehabilitasyonun sırasında yanında olmadığım için üzgünüm... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...but I'm sure Clark was more than able to pick up the slack. | ...ama eminim Clark'ın çok yardımı olmuştur. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Actually, Clark hasn't been around. | Aslında Clark pek etrafta gözükmüyordu. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| We kind of decided the best way to stop hurting each other... | Birbirimiz incitmemenin en iyi yolunun... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...was to stop seeing each other altogether. | ...tamamen görüşmemek olduğuna karar verdik. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Given his new reality, I'm sure he could use your support right now. | Yeni gerçekliğini düşünürsek, eminim moral desteğine ihtiyacı vardır. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| The brave front's an act, Lana. My father did the same thing. | Cesur yüzü sadece rol Lana. Babam da aynısını yaptı. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Lex, I've tried to reach out to him. | Lex, ona ulaşmaya çabaladım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I don't think my presence is going to raise his spirits. | Varlığımın ona neşe vereceğini sanmam. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| By the way, who's Adam? | Ayrıca Adam da kim? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I noticed the Talon bills included some... | Talon'un faturalarında hediye sepetlerinin.. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...gift baskets sent to him at the Smallville Medical Center. | ...ona Smallville Tıp Merkezine gönderildiğini fark ettim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I'm going to reimburse the shop. | Dükkanın parasını ödeyeceğim. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| You still haven't answered my question. | Hala soruma cevap vermedin. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| He's a friend I made in physical therapy. | Fiziko terapide edindiğim bir arkadaş. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Must've made quite an impression. | Bayağı bir etkileyici olmalı. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Don't be a stranger. | Arayı açma. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Chloe. Hi. | Chloe. Selam. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Look, as much as I try and avoid unbearable cliches... | Bak, dayanılmaz klişelerden kaçınmak istesem de... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...if there's anything I can do, just.... | ...yapabileceğim bir şey varsa, sadece.... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I'll manage. | Kendim idare ediyorum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| You didn't come all the way out here to check out the blind guy. | Buraya sadece kör adamı kontrol etmeye gelmedin değil mi? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Actually, I'm on something of a mission. | Aslında görevde sayılırım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Have you seen Pete? | Pete'i gördün mü? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| We were supposed to meet this morning and double team my Daily Planet column | Bu sabah Daily Planet köşe yazım için ikili takım olacaktık | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Is that the column Lionel Luthor helped you land? | Lionel Luthor'un sana verdiği köşe mi bu? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I may have lost my sight, but things are becoming much clearer now. | Görüşümü kaybetmiş olabilirim ama bazı şeyler daha fazla açıklık kazandı. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Exactly how long have you and Lionel been looking into my life? | Tam olarak ne kadar süredir sen ve Lionel hayatımı araştırıyorsunuz? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Since last spring. | Geçen bahardan beridir. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| The day after Lex's wedding. | Lex'in düğününden bir sonra. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| When you saw me and Lana together. | Ben ve Lana'yı birlikte gördüğünden beri. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Is that why you did this? | Bu yüzden mi bunu yapıyorsun? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Your silence is deafening. | Sessizliğin sağır edici. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| What did you give him? Nothing. | Ona ne verdin? Hiçbir şey. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Nothing he didn't already know. Then what is he sharing with you? | Çoktan bildiği hiçbir şeyi. O zaman seninle ne paylaşıyor? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Believe it or not, Clark, I was trying to help you. | İnan ya da inanma Clark, sana yardım etmeye çalışıyordum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| By spying on me? No... | Bana karşı casusluk ederek mi? Hayır... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...by trying to understand why he's so intrigued with you. | ...neden seninle bu kadar ilgilendiğini anlamak için. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| And if the Torch got new computers, or you made a name for yourself, that's okay too. | Eğer "Meşale"nin yeni bilgisayarları olursa ya da Daily Planet'ta kendine isim yapsan o da güzel. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| After accusing me of keeping secrets, how could you do this to me? | Beni sır saklıyorsun diye suçladıktan sonra, bunu bana nasıl yaparsın? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I was.... | Ben.... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| He just He caught me at an especially bad time... | Sadece O beni kötü zamanımda yakaladı... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...and I caved. | ...ve ben de kandım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I'm trying to get out of it, but when people like Lionel Luthor have you... | Bundan kurtulmaya çalışıyorum, ama Lionel Luthor gibi adamlar seni ele geçirdi mi... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...they don't want to let go. | ...bırakmıyorlar. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I thought that you, out of all people... | Düşünmüştüm ki; o kadar insan arasından... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...would understand making a stupid decision in a moment of weakness. | ...bir tek sen bir zayıflık anında aptalca bir karar almanın ne demek olduğunu bilirdin. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| But I guess I was wrong. | Ama sanırım yanılmışım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Your parents are ready to start gluing your picture to milk cartons. | Annenler senin resmini süt kartonlarının üstüne koymaya hazırlar. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| How'd you get out here, anyhow? | Buraya nasıl geldin? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Turns out I do know every inch of this farm. | Bu çiftlik her köşesini biliyormuşum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I really didn't mean to scare them. I couldn't take all the noise. | Onları korkutmak istemedim. O kadar sese dayanamadım. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| So your mega hearing is back? | Mega duyuşun geri mi döndü? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Suddenly, I'm the ultimate eavesdropper. | Aniden, süper kulak kabartıcı oldum. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Did someone follow you? | Biri seni izledi mi? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Ross! Get in the truck! | Ross! Kamyona bin! | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Pete, what's going on? | Pete, neler oluyor? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Pete? I said, get in the truck! | Pete? Sana kamyona bin dedim! | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Pete, who is that? | Pete, o kim? | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Pete, what's going on? Talk to me. | Pete, neler oluyor? Konuş benle. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| So they didn't find anything by Pete's car? Nothing helpful. | Demek Pete'in arabasının yanında bir şey bulamadılar? Yardımcı olabilecek bir şey yoktu. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| Whoever took Pete made the same sound Clark heard at the jewelry store. | Pete'i alan her kimse Clark'ın mücevher dükkanında duyduğu sesin aynısı yaptı. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| There has to be a connection. | Bir bağlantı olmalı. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| I understand that, Mrs. Kent... | Anlıyorum,Bayan Kent... | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| ...but frankly, your son's ear witness testimony isn't much help. | ...ama açıkçası oğlunuzun kulak tanıklığı pek yardımcı değil. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| No, it is too a help, sheriff. | Hayır, bu da bir yardım şerif. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| It means that Masterson has an accomplice. | Bu da Masterson'ın bir suç ortağı var demektir. | Smallville Whisper-1 | 2004 | |
| And in a town of 45,000 people, that doesn't exactly narrow things down. | 45,000 insanın olduğu bir kasabada pek bir şeyi özetlemiyor. | Smallville Whisper-1 | 2004 |