Search

English Turkish Sentence Translations Page 149439

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
They must've reached the airport even before our flight took off...	Onlar oğullarının gelmesini beklemeden...	Singh Is Kinng-1	2008
...awaiting their son to come back home.	havaalanına varmış olmalılar.	Singh Is Kinng-1	2008
I won't return without him!	O olmadan dönmem!	Singh Is Kinng-1	2008
Anyway, you're about to get married.	Neyse, evlilik hakkında konuşalım.	Singh Is Kinng-1	2008
Go ahead, become a groom!	Devam et, git damat ol!	Singh Is Kinng-1	2008
But I want you to be there, you fool!	Ama ben gitmek istiyorum, seni aptal!	Singh Is Kinng-1	2008
If Prito has to become mine...	Eğer Prito benimle gelecekse...	Singh Is Kinng-1	2008
...she'll have to wait.	bekleyebilirim.	Singh Is Kinng-1	2008
I can't leave you alone.	Seni yalnız bırakamam.	Singh Is Kinng-1	2008
C'mon, let's go to the airport and fetch the luggage.	Hadi havaalanına gidip, bavulumuzu alalım.	Singh Is Kinng-1	2008
Forget the airport! I can't walk anymore.	Havaalanını unut! Ben hiçbir yere gidemem.	Singh Is Kinng-1	2008
Let's fetch the luggage.	Bavulu getir bakalım.	Singh Is Kinng-1	2008
Our underwear's are three days' old.	İç çamaşırlarımız üç günlük oldu.	Singh Is Kinng-1	2008
Never mind. Old is gold.	Boş ver. Eski altın olur.	Singh Is Kinng-1	2008
You're stinking, you fool! Listen.	Seni kokuşmuş aptal! Dinle beni!	Singh Is Kinng-1	2008
My dear fellow, stay put.	Sevgili arkadaşım, engel ol.	Singh Is Kinng-1	2008
Because even if you don't get lost in this foreign land...	Eğer yabancı Topraklarda kaybolmadıysan...	Singh Is Kinng-1	2008
...I surely will.	kesinlikle iyisindir.	Singh Is Kinng-1	2008
Hey you Englishman!	Hey, İngiliz!	Singh Is Kinng-1	2008
Your people said in the morning to come in the evening.	Seninkiler sabahleyin arayıp akşama geleceklerini söylediler.	Singh Is Kinng-1	2008
Now its evening, but my luggage is still missing.	Akşam oldu ama hala bavulum kayıp.	Singh Is Kinng-1	2008
Why trouble a poor man?	Neden kötü adamlar sorunlu?	Singh Is Kinng-1	2008
Sir, this is a counter for ticket booking.	Efendim, buradan bilet almak zorundasınız.	Singh Is Kinng-1	2008
Go there if your luggage is missing.	Eğer bavulun kayıpsa oraya git.	Singh Is Kinng-1	2008
Oh no! I'll have to speak in English once again!	Olamaz! Bir de İngilizce konuşacağım.	Singh Is Kinng-1	2008
What's wrong with him?	Senin sorunun nedir?	Singh Is Kinng-1	2008
Hey! Who's it?	Hey! Kim Bu?	Singh Is Kinng-1	2008
Hello! What are you doing here?	Merhaba! Burada ne yapıyorsun?	Singh Is Kinng-1	2008
I've been observing you from my shop all day.	Ben bütün dükkândan sana baktım.	Singh Is Kinng-1	2008
What are your intentions?	Niyetin ne senin?	Singh Is Kinng-1	2008
My shop has a security siren...	Alış veriş merkezimde...	Singh Is Kinng-1	2008
...as well as a camera installed.	güvenlik kameraları var.	Singh Is Kinng-1	2008
Try anything, and the cops will catch you immediately!	Her hangi bir şey yaparsan, polis ensene yapışır.	Singh Is Kinng-1	2008
Hey cop woman! What cops are you talking about?	Hey polis kadın! Sen hangi polisten bahsediyorsun?	Singh Is Kinng-1	2008
You look like a thief to me.	Sen bana hırsız gibi bakıyorsun.	Singh Is Kinng-1	2008
I... I'm not a thief!	Ben... ben hırsız değilim.	Singh Is Kinng-1	2008
When a poor man is hungry, he looks like a thief.	Kötü adam acıkınca hırsız gibi görünürmüş.	Singh Is Kinng-1	2008
I've lost my baggage at the airport.	Ben havaalanında valizimi kaybettim.	Singh Is Kinng-1	2008
I was kicked out of the house I was supposed to visit.	Evden dışarı atıldım, gelmesini beklemeliydim.	Singh Is Kinng-1	2008
I'm hungry and have caught a cold since morning.	Karnım aç ve sabahtan beri üşüyorum.	Singh Is Kinng-1	2008
I'm not a thief. I only look like one.	Ben hırsız değilim. Öyle görünüyor olabilirim.	Singh Is Kinng-1	2008
Sorry. It's just that I'm all alone.	Üzgünüm. Ben yalnız yaşıyorum.	Singh Is Kinng-1	2008
My shop neither has a security siren nor a camera.	Benim ne alışveriş merkezim ne de kameram var.	Singh Is Kinng-1	2008
So, you lied to me.	Yani, bana yalan söyledin.	Singh Is Kinng-1	2008
Hence, I panicked.	Aslında, panikledim.	Singh Is Kinng-1	2008
These forsaken agents put you on the flight.	Bu uçak acenteleri seni götürecekler.	Singh Is Kinng-1	2008
And you readily come here to starve yourselves!	Sen de isteyerek kendini açlığa mahkûm edebilirsin.	Singh Is Kinng-1	2008
Lousy losers!	Kaybedenler!	Singh Is Kinng-1	2008
Rose! Hi!	Rose! Merhaba!	Singh Is Kinng-1	2008
I'll have another one of your special roses!	Gül alacağım.	Singh Is Kinng-1	2008
It's the only place in the world I pay 100 dollars for a rose!	Dünyada yalnızca burada gül 100 dolara satılıyor.	Singh Is Kinng-1	2008
Thank you. It's lucky for you.	Teşekkürler. Bu sizin şansınız.	Singh Is Kinng-1	2008
Stop eating grass!	Dur, ot yeme.	Singh Is Kinng-1	2008
Come here, I'll give you food.	Buraya gel, sana yemek veririz.	Singh Is Kinng-1	2008
No, my friend's going to meet me here.	Hayır, arkadaşım benimle görüşecek.	Singh Is Kinng-1	2008
My house is right here.	Evim bu tarafta.	Singh Is Kinng-1	2008
If your friend comes back, you'll be able to see him.	Eğer arkadaşınız geri gelirse onu görebilirsiniz.	Singh Is Kinng-1	2008
If you remain hungry, you'll look like a thief cum gangster!	Eğer aç kalmaya devam edersen, hırsız gibi görünürsün.	Singh Is Kinng-1	2008
Oh... no!	Olamaz!	Singh Is Kinng-1	2008
Careful, you nut!	Dikkat etsene!	Singh Is Kinng-1	2008
His hair is like a dog's! How on earth will he see?	Saçları tıpkı köpek saçı gibi! Nasıl görünecek?	Singh Is Kinng-1	2008
Who did that to me? I'm feeling very odd...	Bunu bana kim verdi? Yabancı bir evde yemek yemek...	Singh Is Kinng-1	2008
...to eat at a complete strangers house!	çok tuhafıma gitti.	Singh Is Kinng-1	2008
You were distressed, while I was panicking!	Sen acı çekerken ben panik oluyorum.	Singh Is Kinng-1	2008
There, we know each other now.	İşte, şimdi birbirimizi tanıyoruz.	Singh Is Kinng-1	2008
You are poor, so am I.	Sen aşağılıksın, ben de öyle.	Singh Is Kinng-1	2008
Now, we have something in common as well!	Şimdi, aramızda ortak noktamız var.	Singh Is Kinng-1	2008
Which village are you from?	Hangi köydensin?	Singh Is Kinng-1	2008
I'm from the actor Dharmendra's village.	Ben Dharmendra köyünden oyuncuyum.	Singh Is Kinng-1	2008
From Sanewaal? Yes.	Sanewaal'dan mı? Evet.	Singh Is Kinng-1	2008
Then we're neighbours!	O zaman komşuyuz!	Singh Is Kinng-1	2008
I heard father had a heart attack.	Babanın kalp krizi geçirdiğini duydum.	Singh Is Kinng-1	2008
When did you hear? What?	Ne zaman duydun? Ne?	Singh Is Kinng-1	2008
From whom did you hear?	Kimden duydun?	Singh Is Kinng-1	2008
Guru told me.	Guru söyledi.	Singh Is Kinng-1	2008
Lucky, you were father's favourite.	Lucky, baban favori oldu.	Singh Is Kinng-1	2008
You must return to the village.	Senin köye dönmen gerekiyor.	Singh Is Kinng-1	2008
I'll look after the affairs of this place. Don't worry.	Ben işleri takip ederim. Merak etme.	Singh Is Kinng-1	2008
Mika, who doesn't want to return to the village?	Mika, köye dönmek isteyen kim?	Singh Is Kinng-1	2008
I still remember how father used to hold my finger...	Hala babanın nasıl elimden tutup...	Singh Is Kinng-1	2008
...and take me for a walk into the fields.	bu alana girmemi istediğini hatırlıyorum.	Singh Is Kinng-1	2008
But with the number of bad deeds to my name...	Ama sayılarla adım kötüye çıktı...	Singh Is Kinng-1	2008
...even if I do double the number of good deeds...	sadece çift rakamlarla iyiydim.	Singh Is Kinng-1	2008
...I can never return to the village.	Ben bir daha köye dönemem.	Singh Is Kinng-1	2008
Seeing Happy over here, has brought back memories...	Happy buralarda görünüyor, onun olması...	Singh Is Kinng-1	2008
...of my village and family.	köyümü ve ailemi hatırlattı.	Singh Is Kinng-1	2008
I've heard that the cops of 11 nations are out to get King.	O polislerin Kralın 11 ulus gerisinde olduğunu duydum.	Singh Is Kinng-1	2008
Not King, they're out to get Don!	Kral değil, onlar Don oldu.	Singh Is Kinng-1	2008
But there are 11 such dons who are out to get King!	Ancak 11 Don 1 tane Kral eder.	Singh Is Kinng-1	2008
And you've come to take these notorious people back?!	Sen de kötü namlı insanları yanıma getiriyorsun.	Singh Is Kinng-1	2008
It's not the people who're notorious...	Bunlar şöhretli insanlar değiller.	Singh Is Kinng-1	2008
...it's their deeds.	Bu onların işleri.	Singh Is Kinng-1	2008
If we separate these two...	Eğer bu ikisini ayırabilirsek...	Singh Is Kinng-1	2008
...the same people can become good like us.	bazı insanlar iyi olurlar.	Singh Is Kinng-1	2008
You're very interesting.	Çok ilginç birisin.	Singh Is Kinng-1	2008
That's because I speak the truth.	Çünkü ben doğruları konuşurum.	Singh Is Kinng-1	2008
Hence, people endear to it.	Dolayısıyla, insanlar beni severler.	Singh Is Kinng-1	2008
Want to hear another truth?	Başka bir gerçeği duymak ister misiniz?	Singh Is Kinng-1	2008
I've never seen my mother.	Ben annemi hiç görmedim.	Singh Is Kinng-1	2008
But after meeting you...	Ama seninle tanıştıktan sonra...	Singh Is Kinng-1	2008