Search

English Turkish Sentence Translations Page 14881

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
But it could be you're right. Your prognosis is not overwhelming.	Ama haklı da olabilirsin. Tahminin çok kuvvetli değil.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I will not give you false hope, but I could not feel anything.	Sana yanlış umut vermeyeceğim ama hiçbir şey hissedemedim.	Den Skaldede Frisr-1	2012
If I were to send everyone who had a bad feeling a large examination...	Kötü hisse sahip olan herkesi geniş çaplı bir tahlile göndersem...	Den Skaldede Frisr-1	2012
then the system would collapse.	...sistem çöker.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I think we should wait as long as we are talking about psychological symptoms.	Bence psikolojik belirtilerini konuştuğumuz sürece beklemeliyiz.	Den Skaldede Frisr-1	2012
So it is psychological when I can feel a lump?	Şişlik hissetmem psikolojik mi?	Den Skaldede Frisr-1	2012
But I'm telling you, I cannot feel it.	Ama sana söylüyorum, hissedemiyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
If you knew what people came running with.	İnsanların nelerle geldiğini keşke bilseydin.	Den Skaldede Frisr-1	2012
We had one last week who could feel a squirrel in his head.	Geçen hafta kafasında sincap olduğunu düşünen biri vardı.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I would very, very much like an examination.	Bir test yapılmasını gerçekten çok ama çok istiyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
How about curling it up at your sides?	Yanları kıvırcıklaştırmaya ne dersin?	Den Skaldede Frisr-1	2012
When it's flat it looks a little like John Lennon's hair.	Düz olduğunda birazcık John Lennon saçı gibi duruyor.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Ida, could you get a cup of coffee? Yes, of course.	Ida, kahve getirir misin? Tabii ki.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Well.	Ee?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Is this where you've been hiding?	Saklandığın yer burası mı?	Den Skaldede Frisr-1	2012
This is Patrick's father. I have heard a lot about you.	Patrick'in babası. Hakkınızda çok şey duydum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
What do you want?	Burada ne işin var?	Den Skaldede Frisr-1	2012
I just came to get a haircut. My sides need to be trimmed.	Saçımı kestirmeye geldim. Yanlarımın düzeltilmesi gerekiyor.	Den Skaldede Frisr-1	2012
We don't have any times today I believe.	Bugün uygun olduğumuzu sanmıyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Of course we do. It's just a trim.	Elbette uygunuz. Sadece yanlar düzeltilecek.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Now, talk nicely to the customers.	Müşterilerle güzel konuş.	Den Skaldede Frisr-1	2012
How is Patrick? He's feeling much better.	Patrick nasıl? Daha iyi.	Den Skaldede Frisr-1	2012
And Astrid? She has gone travelling with Kenneth.	Astrid? Kenneth'le yolculuğa çıktı.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I've decided to go back to Italy.	İtalya'ya dönmeye karar verdim.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Cutting down on work and just living.	İş yoğunluğumu sona erdirip sadece yaşamaya karar verdim.	Den Skaldede Frisr-1	2012
It sounds like a good idea.	İyi bir fikir gibi.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I know you think I'm an idiot...	Benim aptal olduğumu düşündüğünü biliyorum...	Den Skaldede Frisr-1	2012
and this is very strange.	...ve bu çok garip.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Would you like to visit me?	Gelip beni ziyaret etmek ister misin?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Why would I do that?	Neden bunu yapayım?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Because I have been thinking about you, ever since we went away.	Çünkü gittiğimizden beri seni düşünüyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
You have to turn your head, so I can cut your hair.	Başını döndürmelisin ki saçını kesebileyim.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Think about it. No.	En azından düşünür müsün? Düşünemem.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Why not? I just can not.	Neden? Çünkü düşünemem işte.	Den Skaldede Frisr-1	2012
You can get anyone. I don't want anyone.	Benim gibi biriyle olmamalısın. Herhangi birini bulabilirsin.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I want you.	Ben seni istiyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Ida, I must not say. No, shut up, Vibe.	Ida, söylemeliyim ki... Hayır, konuşma Vibe.	Den Skaldede Frisr-1	2012
You don't want to be with someone like me. Anything can happen.	Benim gibi biriyle olmak istemiyorsun.	Den Skaldede Frisr-1	2012
You can not just walk in and invite people to Italy.	Öylece içeri girip...	Den Skaldede Frisr-1	2012
Also, Leif moved back home.	Ayrıca Leif eve döndü.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Hopefully he isn't. Yes, he is.	Neyse ki dönmedi. Evet, döndü.	Den Skaldede Frisr-1	2012
And I love Leif.	Ve de Leif'i seviyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
And I will not have more clutter in my life.	Hayatımda daha fazla karışıklık olmayacak.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I didn't mean to upset you.	Keyfini kaçırmak istememiştim.	Den Skaldede Frisr-1	2012
He has been trimmed on only one side.	Sadece bir tarafı düzeltilmiş.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Now you need to keep your mouth shut. Otherwise you will be trimmed on the other.	Çeneni kapalı tutman gerekiyor. Ayrıca diğer tarafı da düzelteceksin.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Well, thanks for the food.	Yemek için teşekkürler.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I just had a good idea. We will get a supplementary loan...	İyi bir fikrim var. Ek gıda yığını yapacağız...	Den Skaldede Frisr-1	2012
and then we can take a long vacation, sounds good?	...ve böylece uzun bir yolculuğa çıkabiliriz, güzel değil mi?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Yes. To the Seychelles.	Evet. Seyşeller'e.	Den Skaldede Frisr-1	2012
It is indeed expensive, but it's very beautiful. Hello!	Pahalı ama çok güzel bir yer. Kime diyorum!	Den Skaldede Frisr-1	2012
Is something wrong? Yes. I don't want to.	Yanlış bir şey mi var? Evet. Ben istemiyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Good. Then we can use the money on something else.	Peki. Öyleyse parayı başka bir şeye harcarız.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Well I...	Ben... 1	Den Skaldede Frisr-1	2012
I don't want to do anything with you Leif.	Seninle hiçbir şey yapmak istemiyorum Leif.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Well then... use the money on yourself. 1	Peki o zaman... Parayı kendin için kullan.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Leif, we should not be together any more. It's over.	Leif, artık birlikte olmamalıyız. Bitti.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I don't want to...	Yaşlandığımda...	Den Skaldede Frisr-1	2012
sit here drinking coffee when we grow old.	...burada oturup kahve içmek istemiyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I'm leaving now, Leif.	Ben gidiyorum Leif.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Ida, I'm talking to you. Where are you going?	Ida, sana diyorum. Nereye gidiyorsun?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Ida?	Ida?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Where are you going to go?	Nereye gideceksin?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Ida, dammit!	Ida, kahretsin!	Den Skaldede Frisr-1	2012
What are you doing here? I came to find you.	Burada ne yapıyorsun? Seni bulmaya geldim.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I'm right here.	İşte buradayım.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I want to ask you a favor.	Senden bir iyilik istiyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I have received a letter from the hospital. I don't know what it says.	Hastaneden bir mektup aldım. Ne yazdığını bilmiyorum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
I dare not open it alone.	Tek başıma açmayı göze alamadım.	Den Skaldede Frisr-1	2012
It probably sounds silly...	Sanırım aptalca gelecek...	Den Skaldede Frisr-1	2012
but I will dare, if you do it with me.	...ama açarken yanımda olursan bunu göze alacağım.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Should I open it?	Ben mi açmalıyım?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Would you?	Açar mısın?	Den Skaldede Frisr-1	2012
No matter what it says...	Ne yazarsa yazsın...	Den Skaldede Frisr-1	2012
you should know that I am happy that you have come.	...geldiğin için mutlu olduğumu bilmelisin.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Just the fact that we met each other in the	Öncelikle birbirimizle tanışmamız mutlu olunacak bir şey.	Den Skaldede Frisr-1	2012
At least I am.	En azından ben mutluyum.	Den Skaldede Frisr-1	2012
And I will be, for as long as I have the pleasure of your company...	İster on dakika ister iki ya da otuz yıl olsun senin eşliğinde olma zevkine...	Den Skaldede Frisr-1	2012
whether it's for ten minutes...	...sahip olduğum sürece...	Den Skaldede Frisr-1	2012
or two years or thirty.	...öyle olacağım.	Den Skaldede Frisr-1	2012
Do you mind, if I kiss you first?	Seni öpmemin bir sakıncası var mı?	Den Skaldede Frisr-1	2012
Thank you. There now. We'll be home soon.	Teşekkürler. Tamam az kaldı. Eve gidiyoruz.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
Hello. Can I have a ticket, please? Yes.	Merhaba. Bir bilet alabilir miyim? Evet.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
Thank you. Thanks.	Teşekkürler. Sağolun.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
Are you ready? Yes.	Hazır mısın? Evet.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
Are you sure? Yes. What is it?	Emin misin? Evet. Ne oldu ki?	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
What is that? It's a house.	Nedir bu? Bir ev.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
I can see that but Come on.	Onu ben de görebiliyorum ama... Gel. 1	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
Look at all the trees for climbing! After you. 1	Şu ağaçlara bak! Tam tırmanmalık! Önden buyur.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
What are your plans for this? This is the kitchen.	Aklında ne var senin? Burası mutfak.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
You can build an open space kitchen. That's not a bearing wall.	Alanı geniş bir mutfak olabilir burada. Şuradaki duvar yıkılabilir.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
You haven't seen the best part yet.	Daha en güzel kısmını görmedin.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
This is so cool! Will you be doing this up, Mr. Handy?	Burası çok güzel! Gizli işler çeviriyordun demek ha? Bay Yetenekli!	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
We can tear this down and build a porch. How are we going to afford this?	Bunu yıkıp yerine bir veranda yapabiliriz. Bütün bunlara nasıI paramız yetecek?	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
They've accepted my application.	Başvurumu kabul ettiler.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
Who wants to go in the garden? We do.	Kim bahçeye çıkmak istiyor? Biz.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
What did they say at the station? Only Bisgaard knows so far.	Merkezde bir şey söylediler mi? Bisgaard kimseye söylememiş.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
Is this what you want? Is it what I want?	Sen mi istedin söylememesini. Hayır ben istemedim.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
Coffee on the bench over there. That's what I want.	Benim istediğim şey, şu masanın üzerinde kahve içmek.	Den som drber Fortidens skygge-1	2011
I need to Can we take it one step at a time?	Biraz ağırdan alabilir miyiz?	Den som drber Fortidens skygge-1	2011