Search
English Turkish Sentence Translations Page 14568
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
And in the winter. | Ve kışın. Ve kışın. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
But the weather, needless to say, in Newfoundland. | Ama hava. Tabii ki Newfoundland'daki havadan söz etmeye bile gerek yok. Ama hava. Tabii ki Newfoundland'daki havadan söz etmeye bile gerek yok. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
The weather here is terrible. | Buradaki hava korkunçtur. Buradaki hava korkunçtur. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
To make that journey was awful. | Bu yolculuğa katlanmak korkunçtu. Bu yolculuğa katlanmak korkunçtu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Only Kate and David would have done it, really, I think. | Sanırım bunu, sadece Kate ve David yapabilirdi. Sanırım bunu, sadece Kate ve David yapabilirdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Nobody else would have done it. | Başka hiç kimse bunu yapmazdı. Başka hiç kimse bunu yapmazdı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
The one guard, the one day, said to Kate and David, | Bir gün Kate ve David'le konuşan bir gardiyan... Bir gün Kate ve David'le konuşan bir gardiyan... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
speaking to Zachary, | ...Zachary'ye şöyle demiş: ...Zachary'ye şöyle demiş: | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"Zachary, I hope some day you will realize | "Zachary, umarım bir gün ne kadar cesur... "Zachary, umarım bir gün ne kadar cesur... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
how brave and courageous your grandparents are." | ...ve korkusuz bir büyükanneyle büyükbabaya sahip olduğunun farkına varırsın." ...ve korkusuz bir büyükanneyle büyükbabaya sahip olduğunun farkına varırsın." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Like, I think if I could be a quarter of the grandma | Kate'in dörtte biri kadar bir büyükkanne olabilirsem... Kate'in dörtte biri kadar bir büyükkanne olabilirsem... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
that Kate is, I'd be such a success. | ...kendimi başarılı olmuş sayarım. ...kendimi başarılı olmuş sayarım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
You know, seeing them with Zachary. | Onları Zachary'yle birlikte görmek. Onları Zachary'yle birlikte görmek. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Just to see the looks on their faces, Kurt, | Onunla birlikte oldukları zaman, Kurt, sadece onların... Onunla birlikte oldukları zaman, Kurt, sadece onların... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
when they'd have him, you know. | ...yüzlerindeki bakışı görmek. ...yüzlerindeki bakışı görmek. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
You know, to see them so happy. | Yani, onları bu kadar mutlu görmek. Yani, onları bu kadar mutlu görmek. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And then, you know, that ended, didn't it? | Ve sonra, bildiğiniz gibi bitti, değil mi? Ve sonra, bildiğiniz gibi bitti, değil mi? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Now crossing the east coast of the U.S., | Artık Birleşik Devletler'in doğu sahilini geçerek... Artık Birleşik Devletler'in doğu sahilini geçerek... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I was almost to you. | ...neredeyse sana ulaşmak üzereydim. ...neredeyse sana ulaşmak üzereydim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I pulled off the main road for one last stop, | Son bir durak için ana yoldan ayrıldım. Son bir durak için ana yoldan ayrıldım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
a small town utopia | Babanın hayatının... Babanın hayatının... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
where your dad had spent the last four months of his life. | ...son dört ayını geçirdiği küçük, ütopik bir kasaba. ...son dört ayını geçirdiği küçük, ütopik bir kasaba. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
It was here that I would find the only people | Babanın nasıl bir doktor olduğunu... Babanın nasıl bir doktor olduğunu... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
who knew what he was like as a doctor, | ...bilen insanları bulacağım ve onların... ...bilen insanları bulacağım ve onların... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
just days before they would graduate | ...mezun olmadan önce günlerini nasıl geçirdiklerini... ...mezun olmadan önce günlerini nasıl geçirdiklerini... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and scatter to the winds. | ...öğreneceğim tek yer burasıydı. ...öğreneceğim tek yer burasıydı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Latrobe is famous for Mr. Rogers. | Latrobe'da Bay Rogers ünlüdür. Latrobe'da Bay Rogers ünlüdür. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Of children's TV fame. | Çocuk televizyonu sunucusu. Çocuk televizyonu sunucusu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Rolling Rock beer. | Rolling Rock birası ünlüdür. Rolling Rock birası ünlüdür. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
It's the birthplace of professional football, | Bu konudaki bazı tartışmalara rağmen... Bu konudaki bazı tartışmalara rağmen... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
though some would argue that. | ...profesyonel futbolun doğum yeridir. ...profesyonel futbolun doğum yeridir. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
At Strickler's Pharmacy, | Bana da muzlu tatlının burada, Latrobe'da,... Bana da muzlu tatlının burada, Latrobe'da,... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I'm told that the banana split was invented here in Latrobe. | ...Strickler Eczanesinde icat edildiğini söylemişlerdi. ...Strickler Eczanesinde icat edildiğini söylemişlerdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And Arnold Palmer. | Ve Arnold Palmer. Ve Arnold Palmer. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Mr. Palmer's a very important figure in this community. | Bay Palmer, bu toplumda çok önemli bir figür. Bay Palmer, bu toplumda çok önemli bir figür. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
This is a community where people don't even lock their doors. | Burası insanların kapılarını bile kilitlemediği bir toplum. Burası insanların kapılarını bile kilitlemediği bir toplum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Your dad's door | Babanın sokak kapısı... Babanın sokak kapısı... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
was directly across the street from the hospital, | ...doğrudan hastanenin bulunduğu caddeye açılıyordu. ...doğrudan hastanenin bulunduğu caddeye açılıyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
giving him a 30 second commute to work. | İşe gidip gelmesi 30 saniye sürüyordu. İşe gidip gelmesi 30 saniye sürüyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And I said, "Can I call you 'Andy'?" | "Sana Andy diyebilir miyim?" diye sordum. "Sana Andy diyebilir miyim?" diye sordum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And he goes, "Actually, I don't like Andy." | "Aslında Andy'den hoşlanmıyorum," diye cevap verdi. "Aslında Andy'den hoşlanmıyorum," diye cevap verdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He said, "You can call me 'Andrew,' | "Ama bana Andrew diyebilirsin," dedi. "Ama bana Andrew diyebilirsin," dedi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
you can call me 'Bagby,' you can call me 'Bags'." | "Bagby diyebilirsin ya da beni Bags diye çağırabilirsin." "Bagby diyebilirsin ya da beni Bags diye çağırabilirsin." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I never did. | Asla demedim. Asla demedim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Ten minutes after I arrived, | Ben oraya vardıktın on dakika sonra... Ben oraya vardıktın on dakika sonra... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Dr. Bill DiCuccio picked me up to show me around town. | ...Doktor Bill DiCuccio kasabanın çevresini bana göstermek için beni aldı. ...Doktor Bill DiCuccio kasabanın çevresini bana göstermek için beni aldı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Was there anyone he was particularly close with? | Özellikle yakın olduğu biri var mıydı? Özellikle yakın olduğu biri var mıydı? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
His class, it was Bill DiCuccio. | Bill DiCuccio'yla aynı bölümdeydi. Bill DiCuccio'yla aynı bölümdeydi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And after hanging with Bill for a short while, | Ve kısa bir süre Bill'le takıldıktan sonra... Ve kısa bir süre Bill'le takıldıktan sonra... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I completely understood why. | ...bunun nedenini tamamen anladım. ...bunun nedenini tamamen anladım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
This is yours to take with you in your travels | Bunu yolculuklarında yanına alman için veriyorum. Bunu yolculuklarında yanına alman için veriyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
to remember the Chief Resident's office. | Baş asistanın ofisini hatırlaman için. Baş asistanın ofisini hatırlaman için. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
They were like Mutt and Jeff. | Onlar Mutt ve Jeff gibiydiler. Onlar Mutt ve Jeff gibiydiler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
They were Tweedledee and Tweedledum. | Tweedledee ve Tweedledum gibiydiler. Tweedledee ve Tweedledum gibiydiler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Bill was just devastated, as we all were, but especially so. | Hepimiz gibi Bill de harap olmuştu, ama özellikle o, çok etkilenmişti. Hepimiz gibi Bill de harap olmuştu, ama özellikle o, çok etkilenmişti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I think Bill had spent more time with him. | Sanırım, Bill onunla daha fazla zaman geçirmişti. Sanırım, Bill onunla daha fazla zaman geçirmişti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And I know there was a third year resident, Clark, | Asistanlığının üçüncü yılında olan Clark adında birini tanıyorum. Asistanlığının üçüncü yılında olan Clark adında birini tanıyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
who was quite close with him. | Onunla oldukça yakındı. Onunla oldukça yakındı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He was this surgical resident from Syracuse. | Syracuse'dan cerrahi asistanı olarak gelmişti. Syracuse'dan cerrahi asistanı olarak gelmişti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Being a former surgical intern, that's a big deal. | Eski bir cerrahi asistanı olmak çok önemli bir şey. Eski bir cerrahi asistanı olmak çok önemli bir şey. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
They're all about cutting, | Onların yaptığı tamamen kesip biçmek üzerine. Onların yaptığı tamamen kesip biçmek üzerine. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and what we do is a little bit different. | Bizim yaptığımızsa biraz farklı. Bizim yaptığımızsa biraz farklı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
It's more about people. | Daha çok insanlarla ilgili. Daha çok insanlarla ilgili. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I would say to him, "Now, you go out there | Ona "Şimdi oraya gidip... Ona "Şimdi oraya gidip... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and you listen to the heart and you talk to those people | ...kalplerini dinle ve o insanlarla konuş,... ...kalplerini dinle ve o insanlarla konuş,... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
because, you know, people talk. | ...çünkü o insanlar konuşuyor. ...çünkü o insanlar konuşuyor. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
They're not just unconscious all the time." | Tamamen baygın ya da bilinçsiz değiller," derdim. Tamamen baygın ya da bilinçsiz değiller," derdim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Your dad also had an office visit every Monday afternoon | Babanın ayrıca canlı olarak gördüğü son yer olan ve... Babanın ayrıca canlı olarak gördüğü son yer olan ve... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
at the last place he was ever seen alive, | ...her pazartesi günü öğleden sonra ziyaret ettiği bir ofisi vardı. ...her pazartesi günü öğleden sonra ziyaret ettiği bir ofisi vardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
a clinic in the small town of Saltsburg, | Keystone State Park adındaki güzel bir noktadan geçen... Keystone State Park adındaki güzel bir noktadan geçen... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
a beautiful 30 minute drive away through the country, | ...ve arabayla 30 dakikalık mesafede bulunan... ...ve arabayla 30 dakikalık mesafede bulunan... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
past a lovely spot called Keystone State Park. | ...Saltsburg'un küçük bir kasabasında bir klinik. ...Saltsburg'un küçük bir kasabasında bir klinik. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He was already, just within a couple of months, | Sadece birkaç ay içinde... Sadece birkaç ay içinde... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
already getting patients to call and specifically ask for him. | ...hastalar tarafından aranmaya başlamıştı ve hastalar özellikle onu istiyorlardı. ...hastalar tarafından aranmaya başlamıştı ve hastalar özellikle onu istiyorlardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Hi. I'm Dr. Bagby. | Merhaba. Ben Doktor Bagby. Merhaba. Ben Doktor Bagby. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
People trusted him when he walked into a room. | Bir odaya girdiği zaman insanlara güven veriyordu. Bir odaya girdiği zaman insanlara güven veriyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
'Cause medicine's a little like being a detective. | Çünkü tıp, dedektif olmak gibi bir şeydir. Çünkü tıp, dedektif olmak gibi bir şeydir. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Has anyone else in your family experienced this? | Ailenizde bunu yaşayan başka kimse var mı? Ailenizde bunu yaşayan başka kimse var mı? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
When you think of people who have passed, | Geçmişteki insanları düşündüğünüz zaman... Geçmişteki insanları düşündüğünüz zaman... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
you can't help but paint a rosy glow around them. | ...etraflarını toz pembe sahte bir ışıltıyla boyamaktan başka bir şey yapamıyorsunuz. ...etraflarını toz pembe sahte bir ışıltıyla boyamaktan başka bir şey yapamıyorsunuz. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
More than half of it | Bunların yarısından daha fazlasından... Bunların yarısından daha fazlasından... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
is being able to get a story out of somebody. | ...birileriyle ilgili bir hikâye çıkarmak mümkün. ...birileriyle ilgili bir hikâye çıkarmak mümkün. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
It's not what's happening in this case. | Ama onun durumunda, olan şey bu değil. Ama onun durumunda, olan şey bu değil. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I'll always be grateful to him | Ona hep minnettar olacağım. Ona hep minnettar olacağım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
because he diagnosed my nephew's cancer. | Çünkü yeğenime kanser teşhisi koydu. Çünkü yeğenime kanser teşhisi koydu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He diagnosed it early enough | Yeterince erken teşhis konulduğundan... Yeterince erken teşhis konulduğundan... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
that he was able to get complete treatment. | ...tam anlamıyla bir tedavi alabilmesi mümkün oldu. ...tam anlamıyla bir tedavi alabilmesi mümkün oldu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He was really pretty outstanding at this stuff. | Bu gibi konularda gerçekten olağanüstü biriydi. Bu gibi konularda gerçekten olağanüstü biriydi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He was told he may never have children. | Ona asla çocuk sahibi olamayacağını söylediler. Ona asla çocuk sahibi olamayacağını söylediler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He just has a newborn baby. | Şimdiyse daha yeni doğmuş bir bebeği var. Şimdiyse daha yeni doğmuş bir bebeği var. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He always told me | Bana her zaman... Bana her zaman... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
that he wanted to practice in a town the size of Latrobe | ...Latrobe kadar küçük bir kasabada çalışmak... ...Latrobe kadar küçük bir kasabada çalışmak... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and be like the doc of the town. | ...ve kasaba doktoru olmak istediğini söylerdi. ...ve kasaba doktoru olmak istediğini söylerdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Know everybody, know everybody's family. | Herkesin birbirini, birbirinin ailesini bildiği bir kasaba. Herkesin birbirini, birbirinin ailesini bildiği bir kasaba. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And we really thought he'd found heaven. | Onun sonunda gerçekten cenneti bulduğunu düşünmüştük. Onun sonunda gerçekten cenneti bulduğunu düşünmüştük. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
But we packed our bags, went to bed, | Bavullarımızı hazırlayıp yatmaya gittik. Bavullarımızı hazırlayıp yatmaya gittik. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
'cause we knew we were leaving the next morning. | Çünkü ertesi sabah ayrılacağımızı biliyorduk. Çünkü ertesi sabah ayrılacağımızı biliyorduk. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And we stayed in the upstairs spare bedroom of Andrew's house. | Andrew'nun evinde, üst kattaki boş yatak odasında yattık. Andrew'nun evinde, üst kattaki boş yatak odasında yattık. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
The next morning, we saw him off at 6:30. | Ertesi sabah, saat 6:30'da onu işe yolcu ettik. Ertesi sabah, saat 6:30'da onu işe yolcu ettik. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And as I say, that's when I noticed | Daha önce söylediğim gibi ilk defa... Daha önce söylediğim gibi ilk defa... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |