• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 14565

English Turkish Film Name Film Year Details
The interesting thing always was, İşin ilginç yanı her zaman... İşin ilginç yanı her zaman... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
just like the cultural differences ...A.B.D'den gelen biriyle... ...A.B.D'den gelen biriyle... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
between someone coming from the U.S. ...İngiltere'den gelen biri arasında... ...İngiltere'den gelen biri arasında... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
and someone in the U.K. ...kültürel farklılıklar oluyordu. ...kültürel farklılıklar oluyordu. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
That used to really bug me, Bu gerçekten canımı çok sıkıyordu. Bu gerçekten canımı çok sıkıyordu. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
the fact that I knew he was going to get "Star Wars" Onun benden 6 ay önce "Star Wars" filmini... Onun benden 6 ay önce "Star Wars" filmini... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
kind of 6 months before me, that was a killer. ...izleyeceğini biliyordum, bu berbat bir şeydi. ...izleyeceğini biliyordum, bu berbat bir şeydi. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
'Cause, you know, it'd be like, Çünkü aynen şöyle oluyordu: Çünkü aynen şöyle oluyordu: Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
"Don't you dare tell me anything about this film!" "Sakın bana bu film hakkında bir şey söylemeye kalkışma!" diyordum. "Sakın bana bu film hakkında bir şey söylemeye kalkışma!" diyordum. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
He was almost kind of, as well, my kind of chaperone Aynı zamanda Amerika'yı keşfetme konusunda... Aynı zamanda Amerika'yı keşfetme konusunda... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
into discovering the U.S., really. ...bana refakat edecek kadar iyi yürekliydi, gerçekten. ...bana refakat edecek kadar iyi yürekliydi, gerçekten. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
You hear people discriminate against a whole country İnsanların bütün bir ülkeye karşı bir çırpıda... İnsanların bütün bir ülkeye karşı bir çırpıda... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
just in one fell swoop. ...ayrımcılık yaptığını duyarsınız. ...ayrımcılık yaptığını duyarsınız. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
But I was fortunate enough to know very differently to that. Ama ben bütün bu farklılıkları bilecek kadar şanslıydım. Ama ben bütün bu farklılıkları bilecek kadar şanslıydım. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I really cherish that, Buna gerçekten değer veriyorum. Buna gerçekten değer veriyorum. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
because it is my brother that got married here tonight. Çünkü bu gece, burada evlenen kişi benim kardeşim. Çünkü bu gece, burada evlenen kişi benim kardeşim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Bizarrely enough, one of the things Önemli şeylerden biri de garip bir biçimde... Önemli şeylerden biri de garip bir biçimde... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
is I always wanted Andrew to be my best man at my wedding. ...her zaman için Andrew'nun düğünümde sağdıcım olmasını istememdi. ...her zaman için Andrew'nun düğünümde sağdıcım olmasını istememdi. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
As I would soon find out, he was in good company. Çok geçmeden öğreneceğim gibi, o çok iyi bir arkadaştı. Çok geçmeden öğreneceğim gibi, o çok iyi bir arkadaştı. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I had always wanted him to be my best man. Her zaman onun benim sağdıcım olmasını isterdim. Her zaman onun benim sağdıcım olmasını isterdim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I had asked him to be my best man. Ondan benim sağdıcım olmasını istemiştim. Ondan benim sağdıcım olmasını istemiştim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
It just made sense to have him as best man. Onun bir sağdıç olarak istenmesi bana çok mantıklı geliyor. Onun bir sağdıç olarak istenmesi bana çok mantıklı geliyor. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I can only assume that you would have asked him Sanırım, siz de sağdıç olarak... Sanırım, siz de sağdıç olarak... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
to be your best man. ...sadece onu isterdiniz. ...sadece onu isterdiniz. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Everybody grab your glass. Herkes kadehini kaldırsın. Herkes kadehini kaldırsın. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
We're gonna turn it over to the best man, Andrew. Şimdi sözü sağdıcımız Andrew'ya vereceğiz. Şimdi sözü sağdıcımız Andrew'ya vereceğiz. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Best man's a little bit of a poor title for these things. Sağdıç, yani "damanın en iyi dostu" sözü bu iş için biraz zayıf kalıyor. Sağdıç, yani "damanın en iyi dostu" sözü bu iş için biraz zayıf kalıyor. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I mean, the best man's really the groom. Yani aslında sağdıç demek damadın kendisi demek. Yani aslında sağdıç demek damadın kendisi demek. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I've got to try and sum up 20 some odd years 20 küsür yılı iki dakika içinde... 20 küsür yılı iki dakika içinde... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
in, like, 2 minutes or so, ...özetlemeye çalışmam gerekiyor... ...özetlemeye çalışmam gerekiyor... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
'cause, you know, then people will start looking ...çünkü, yoksa insanlar şampanyalarına bakıp... ...çünkü, yoksa insanlar şampanyalarına bakıp... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
at their champagne and thinking, "Bagby, shut up or die." ..."Bagby, ya çeneni kapat, ya da geber!" demeye başlayacaklar. ..."Bagby, ya çeneni kapat, ya da geber!" demeye başlayacaklar. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I miss him. Onu özlüyorum. Onu özlüyorum. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
A lot. Hem de çok. Hem de çok. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
That I wish he was here at the wedding with us. Keşke bizimle birlikte burada, düğünde olsaydı. Keşke bizimle birlikte burada, düğünde olsaydı. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
That I'd just like to sit him down Keşke onunla karşılıklı oturup... Keşke onunla karşılıklı oturup... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
and talk to him again. ...tekrar konuşabilseydim. ...tekrar konuşabilseydim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Just to have him here with us. Onun bizimle birlikte burada olmasını isterdim. Onun bizimle birlikte burada olmasını isterdim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I really believe your dad was there that day. O gün babanın gerçekten orada olduğuna inanıyorum. O gün babanın gerçekten orada olduğuna inanıyorum. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
And if we could have heard him give his toast, Ve onun kadeh kaldırdığını duyabilmiş olsaydık... Ve onun kadeh kaldırdığını duyabilmiş olsaydık... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
it might have sounded something like this... ...belki de şöyle bir şeyler söylüyor olacaktı: ...belki de şöyle bir şeyler söylüyor olacaktı: Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Why am I standing up here? Neden burada dikilip duruyorum? Neden burada dikilip duruyorum? Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I guess part of it I've already said. Sanırım, daha önce de söylediğim gibi ben de bunun bir parçasıyım. Sanırım, daha önce de söylediğim gibi ben de bunun bir parçasıyım. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
We're brothers and I love you Biz kardeşiz ve seni seviyorum... Biz kardeşiz ve seni seviyorum... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
and I know you love me and... ...ve senin de beni sevdiğini biliyorum ve... ...ve senin de beni sevdiğini biliyorum ve... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Yeah. I kind of need to move on from that. Evet. Sanırım konuyu değiştirmem gerekiyor. Evet. Sanırım konuyu değiştirmem gerekiyor. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
'Cause, like I said, I'm a Bagby male. Çünkü, dediğim gibi, ben bir Bagby erkeğiyim. Çünkü, dediğim gibi, ben bir Bagby erkeğiyim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
We don't gush very much. Biz çok fazla taşkınlık yapmayız. Biz çok fazla taşkınlık yapmayız. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
One third of Andrew's ashes are buried here Andrew'nun küllerinin üçte biri, İngiliz büyükannesi ve... Andrew'nun küllerinin üçte biri, İngiliz büyükannesi ve... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
with his English grandparents. ...büyükbabasıyla birlikte burada gömülüdür. ...büyükbabasıyla birlikte burada gömülüdür. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
It made me realize Bu bana... Bu bana... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
that it doesn't matter where you come from. ...nereden geldiğinizin önemli olmadığını fark ettirmişti. ...nereden geldiğinizin önemli olmadığını fark ettirmişti. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
You can meet someone and, literally, within minutes, Biriyle tanışabilir ve birkaç dakika içinde... Biriyle tanışabilir ve birkaç dakika içinde... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
you can be closer than someone you've known for 20 years. ...20 yıldır tanıdığınız birinden daha fazla yakınlaşabilirsiniz. ...20 yıldır tanıdığınız birinden daha fazla yakınlaşabilirsiniz. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
And someone who'll maybe just end up being a friend Ve belki de o, hayatınızın geri kalanını arkadaş olarak... Ve belki de o, hayatınızın geri kalanını arkadaş olarak... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
for the rest of your life. ...geçireceğiniz birisidir. ...geçireceğiniz birisidir. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
And last question. Ve son bir soru. Ve son bir soru. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Zachary. Zachary. Zachary. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Yeah, I hope to see you soon, Zachary, anyway. Evet, ne olursa olsun, seni yakında görmeyi umuyorum, Zachary. Evet, ne olursa olsun, seni yakında görmeyi umuyorum, Zachary. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Jackie had been down earlier in the day to file the papers Jackie belgeleri, bebeğin velayetini talep ettiğimiz davanın... Jackie belgeleri, bebeğin velayetini talep ettiğimiz davanın... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
that we wanted custody of the baby. ...duruşma gününden önce dosyaya sunmuştu. ...duruşma gününden önce dosyaya sunmuştu. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
We finally went to court. Sonunda mahkemeye gittik. Sonunda mahkemeye gittik. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
You mean family court. Yes, family court. "Aile mahkemesi" demek istiyorsun. Evet, aile mahkemesi. "Aile mahkemesi" demek istiyorsun. Evet, aile mahkemesi. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
You know, they negotiated with her. Bilirsiniz, onunla müzakere filan ediyorlar. Bilirsiniz, onunla müzakere filan ediyorlar. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I think you know that already, Sanırım bunu zaten biliyorsunuz. Sanırım bunu zaten biliyorsunuz. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
and what access they got with Shirley, they negotiated. Bebekle görüşmek için Shirley'yle anlaşmaya çalışıyorlardı. Müzakere ediyorlardı. Bebekle görüşmek için Shirley'yle anlaşmaya çalışıyorlardı. Müzakere ediyorlardı. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
We're coming up with agreements with this accused murderer. Cinayetle suçlanan bu katil zanlısıyla anlaşma yolu bulmaya çalışıyorduk. Cinayetle suçlanan bu katil zanlısıyla anlaşma yolu bulmaya çalışıyorduk. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
And then Shirley Turner came up with something else Ve her şey yolunda giderken Shirley Turner... Ve her şey yolunda giderken Shirley Turner... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
just at the moment when it was all looking good. ...elinde başka bir şeyle çıkıp geliyordu. ...elinde başka bir şeyle çıkıp geliyordu. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
She always did that so that it was extended. Sürekli bu şekilde uzatıp duruyordu. Sürekli bu şekilde uzatıp duruyordu. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
It was like, "I don't have to pay for my lawyer. Mesela "Avukatıma verecek param yok," diyordu. Mesela "Avukatıma verecek param yok," diyordu. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
You have to pay for yours, "Sizinse paranız var. "Sizinse paranız var. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
so the longer I can make it, it's better. Bu yüzden ne kadar uzatabilirsem o kadar iyi. Bu yüzden ne kadar uzatabilirsem o kadar iyi. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
You'll run out of money." Sizin de paranız bitecek." Sizin de paranız bitecek." Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
But then she finally agreed to give us one hour a week Ama sonunda Birleşik Aile Mahkemesi'nde bize haftada... Ama sonunda Birleşik Aile Mahkemesi'nde bize haftada... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
in Unified Family Court. ...bir saat vermeyi kabul etti. ...bir saat vermeyi kabul etti. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Shirley delayed your grandma and grandpa from meeting you Shirley, büyükannenin ve büyükbabanın seninle görüşmesini... Shirley, büyükannenin ve büyükbabanın seninle görüşmesini... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
for almost a month ...neredeyse bir ay geciktirdi... ...neredeyse bir ay geciktirdi... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
and had them treated like common criminals in order to see you. ...ve seni görebilmeleri için onlara adi suçlularmış gibi muamele etti. ...ve seni görebilmeleri için onlara adi suçlularmış gibi muamele etti. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
She required that during their one hour visit, Bir saatlik ziyaretleri boyunca... Bir saatlik ziyaretleri boyunca... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
they be fully searched and monitored by a supervisor ...onların tamamen aranmalarını ve kendisi yan odadayken... ...onların tamamen aranmalarını ve kendisi yan odadayken... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
while she waited in the next room. ...bir gözetmenin onlara nezaret etmesini zorunlu tuttu. ...bir gözetmenin onlara nezaret etmesini zorunlu tuttu. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
When did you first meet him? Zachary ile ilk olarak ne zaman tanıştınız? Zachary ile ilk olarak ne zaman tanıştınız? Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
Meet him personally or meet him Onunla şahsi olarak tanışmam mı, yoksa... Onunla şahsi olarak tanışmam mı, yoksa... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
by seeing the light in Kate and David's eyes? ...Kate ve David'in gözlerindeki ışığı görerek tanışmam mı? ...Kate ve David'in gözlerindeki ışığı görerek tanışmam mı? Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I mean, we were searched and everything. Her yerimizi, her şeyimizi aradılar. Her yerimizi, her şeyimizi aradılar. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I couldn't wait for them to search. Aramayı bitirmeleri için sabırsızlanıyordum. Aramayı bitirmeleri için sabırsızlanıyordum. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I would've zipped off all my clothes and been... Neredeyse bütün elbiselerimi çıkaracak... Neredeyse bütün elbiselerimi çıkaracak... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
as long as I could get into that baby, you know? ...sarılabildiğim kadar o bebeğe sarılacaktım. ...sarılabildiğim kadar o bebeğe sarılacaktım. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
We went around the corner, Odanın köşesine gittik... Odanın köşesine gittik... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
and there was this overpowering thing. ...ve bu açıklanamaz bir duyguydu. ...ve bu açıklanamaz bir duyguydu. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I wanna see that one more time, that was perfect. Bunu bir kez daha görmek istiyorum. Mükemmeldi. Bunu bir kez daha görmek istiyorum. Mükemmeldi. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
We did not do complete tug of war, though. Onu kucağımıza almak için aramızdaki çekişmenin sonunu getiremiyorduk. Onu kucağımıza almak için aramızdaki çekişmenin sonunu getiremiyorduk. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
I just gave him to Kate. Onu Kate'e verdim. Onu Kate'e verdim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
No, no, no. Hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır, hayır. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
We shared. We took turns. Paylaştık. Sırayla kucağımıza aldık. Paylaştık. Sırayla kucağımıza aldık. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
The next visit, he was really... Sonraki ziyaretimizde, gerçekten... Sonraki ziyaretimizde, gerçekten... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
The next time, he was dirty, so I changed his diaper. Sonraki ziyaretimizde, altını kirletmişti, bu yüzden bezini değiştirdim. Sonraki ziyaretimizde, altını kirletmişti, bu yüzden bezini değiştirdim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
And that's when he opened his eyes to just kind of look at me, Ve gözlerini kocaman açıp bana baktığı zaman... Ve gözlerini kocaman açıp bana baktığı zaman... Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
and that's when I said to David, "Oh, my God, he's Andrew." ...David'e dönüp "Aman Tanrı'm, tıpkı Andrew!" dedim. ...David'e dönüp "Aman Tanrı'm, tıpkı Andrew!" dedim. Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 14560
  • 14561
  • 14562
  • 14563
  • 14564
  • 14565
  • 14566
  • 14567
  • 14568
  • 14569
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact