• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 145627

English Turkish Film Name Film Year Details
And as I said before, the important part is, have it blessed... Önceden de dediğim gibi önemli olan kutsanmış olması... Salesman-2 1969 info-icon
Yeah, I just came over to pick up the down payment. Oh. Evet, peşinatı tahsil etmek için gelmiştim. Salesman-2 1969 info-icon
Because he's already mailed the order in. Oh, he did? Çünkü siparişi çoktan verdi. Öyle mi? Salesman-2 1969 info-icon
Yeah, you see? Gee, I'd appreciate it. I mean, I don't want to seem... Anlıyor musunuz? Memnun olurum. Şey gibi görünmek istemem... Salesman-2 1969 info-icon
But he already mailed the... See, I'm the district manager. Ama çoktan siparişi... Bölge müdürüyüm. Salesman-2 1969 info-icon
And so I've already put his order in on it, see? Ve siparişi çoktan işleme koyduk, anlıyor musunuz? Salesman-2 1969 info-icon
And I'd appreciate it... You know, it's something that you'll really love. Minnettar olurum. Gerçekten seveceğiniz bir şey bu. Salesman-2 1969 info-icon
Yeah, I know we would. And six months from now, let me face it, Mrs. Woodhall, Evet. Seveceğimizi biliyorum. Bundan altı ay sonra Bayan Woodhall... Salesman-2 1969 info-icon
You know, it's really... I promised my husband I wouldn't. I told him. Bu gerçekten... Kocama almayacağıma dair söz verdim. Salesman-2 1969 info-icon
I have to give him a penalty. I don't like to do it, but that's the way the company is. Ceza vermem gerekiyor. Hoşuma gitmiyor ancak şirketin çalışma prensibi bu. Salesman-2 1969 info-icon
How much is the penalty? Huh? Well, I charge him $ 7.25. Cezası ne kadar? 7,25 dolar ceza yazdım. Salesman-2 1969 info-icon
And I have no control over that. That's the company... Bunda benim hükmüm yok. Bu şirketin... Salesman-2 1969 info-icon
All right, you call me tonight, and I'll... I won't be here, dear. Peki, bu gece bana telefon edin ve... Burada olmayacağım. Salesman-2 1969 info-icon
See, I've got to move out into another... See, I made a special call over here today. Başka bir bölgeye geçmem gerekiyor, bugün buraya bunun için geldim. Salesman-2 1969 info-icon
Well, is there anyplace I can call you around 5:00? Saat 5 gibi benim sizi arayabileceğim bir yer var mı? Salesman-2 1969 info-icon
You'll love the books when they're delivered. Kitapları geldiklerinde seveceksiniz. Pekâlâ. Sağol canım. Salesman-2 1969 info-icon
These tires. I told you, they're no fucking good. Bu lastikler. Sana söyledim, bir boka yaramaz. Salesman-2 1969 info-icon
No, what I would do is this: Before I even jack that up... Put the brake on. Hayır. Benim yaptığım şey krikoyu kullanmadan freni çekiyor olmam. Salesman-2 1969 info-icon
Oh, well, I'm pretty proficient in all departments. Ben her konuda becerikliyimdir. Salesman-2 1969 info-icon
Oh, boy! Aman! Salesman-2 1969 info-icon
I tell you one thing. Here I do find that the people are very, you know, not bad. Bir şey söyleyeyim. İnsanlar aslında çok da kötü değiller. Salesman-2 1969 info-icon
You know what I mean. I mean, I did. I had one guy wouldn't even come to the door. Demek istediğimi anlıyorsun. Bir adam vardı, kapıya dahi gelmemişti. Salesman-2 1969 info-icon
You're not gonna knock Boston, are you? That's your home. Boston'a laf etmeyeceksin, değil mi? Sen oradansın. Salesman-2 1969 info-icon
Well, I like Boston still. I'm homesick too, believe you me. Boston'u hâlâ severim. İnan bana ben de memleketimi özledim. Salesman-2 1969 info-icon
I'll tell you truthfully, I'm very homesick. Homesick? Gerçekten söylüyorum. Memleketimi özledim. Memleketini mi? Salesman-2 1969 info-icon
Naturally! I've been away quite a while, Kenny. I mean... Four days? Tabii ki! Bayağıdır uzaktayım Kenny. Dört gün mü? Salesman-2 1969 info-icon
Four days? I'm out a lot... Let me see, is it four days? Dört gün mü? Bayağı bir... Bakayım, dört gün oldu mu? Salesman-2 1969 info-icon
It's a lot... Let's see. When did we leave? Biz ne zaman ayrıldık? Sanki dört hafta gibi. Salesman-2 1969 info-icon
Hi, Jim. How'd you do? Hi, Charles. Merhaba Jim. Nasılsın? Selam Charles. Salesman-2 1969 info-icon
I want to know how The Rabbit done? "Tavşan" ne yaptı, merak ettim. Salesman-2 1969 info-icon
Ah, not too bad. I got a couple. Fena değil. Bir çift var. Salesman-2 1969 info-icon
Yeah? Ray did good himself. He got a couple. Öyle mi? Ray de iyiydi. Bir çifti var. Salesman-2 1969 info-icon
Double and a single. I called on one woman. Bir çift, bir tek. Bir kadını aradım. Salesman-2 1969 info-icon
And so I give her the old romance, anyway, and I came up... Ona eski usul cazibeyle yaklaştım, yine de... Salesman-2 1969 info-icon
Oh, I worked it up. I had to work... I tried to develop a C.O.D. On it, you know? Çok uğraştım. Hatta teslimatta ödeme için bile uğraştım, biliyor musun? Salesman-2 1969 info-icon
She didn't go for it, so... Ama kabul etmedi... Salesman-2 1969 info-icon
That's a nice sale, though. Well, I... It was... Gene de iyi bir satış olmuş. Evet, bu... Salesman-2 1969 info-icon
Yeah. Well, I wish I had ten of them a day, believe you me. Evet. Onu birden aynı gün gelsin isterdim, inan. Salesman-2 1969 info-icon
I tell you this way. I'd be... Would you believe ten a week? I'd be happy. Sana şunu söyleyeyim... Haftada ona inanır mıydın? Sevinirdim. Salesman-2 1969 info-icon
I had a flat tire to begin with. You know, I'm not giving you excuses, but... Patlak bir lastikle başlayacağım. Bahane olsun diye söylemiyorum ama... Salesman-2 1969 info-icon
I'm glad you clarified it. It sounds like it. Bunu belirttiğin iyi oldu. Sanki bahane gibi. Salesman-2 1969 info-icon
Well, I'd like to get a very early start and see if I can bang out a good day, you know? Erken saatte başlayıp iyi bir gün geçirmek istiyorum, anladın mı? Salesman-2 1969 info-icon
Really push it out. Get about four quads, and I'll be all set. Gerçekten başarmak. Dört tane dörtlü yapıp, halletmek istiyorum. Salesman-2 1969 info-icon
All right. We'll see. Pekâlâ. Göreceğiz. Salesman-2 1969 info-icon
Mrs. Gloria Fuller? How are you today? Bayan Gloria Fuller mi? Nasılsınız? Salesman-2 1969 info-icon
You're either interested or not interested, you know what I mean? Ya ilginizi çeker ya da çekmez, anlatabiliyor muyum? Salesman-2 1969 info-icon
I'm very sorry, but my sister just called and she's waiting for me right now. Çok üzgünüm ama kız kardeşim aradı ve beni hemen bekliyormuş. Salesman-2 1969 info-icon
I'm very sorry. Okay. Thank you. Okay. All righty. Çok üzgünüm. Peki. Teşekkürler. Pekâlâ. Tamam. Salesman-2 1969 info-icon
Could you see where this would be helpful to you, Mrs. Groza? Size nasıl yardımı dokunabileceğini anladınız mı Bayan Groza? Salesman-2 1969 info-icon
Well, it's beautiful. I mean, who can afford it? Çok güzel. Buna kimin gücü yeter ki? Salesman-2 1969 info-icon
Oh, dear, dear, dear, dear. You're gonna be amazed when I tell ya. Canım, canım, canım. Söylediğime çok şaşıracaksınız. Salesman-2 1969 info-icon
to afford something like this, as I say, it's not like buying a new car, you know? ...böyle bir şeyi almak istediğinizde, bu yeni bir araba almak gibi değildir. Salesman-2 1969 info-icon
I get it. I place this in homes where there's been 18 and 19. Anlıyorum. 18, 19 nüfuslu evlere bunun siparişini veriyorum. Salesman-2 1969 info-icon
You know where Gloucester is, Mass... the fisherman at sea? Gloucester'in yerini biliyor musunuz, Ayin? Denizdeki balıkçı? Salesman-2 1969 info-icon
I placed it with one woman with 18 children. 18 çocuklu bir kadın için sipariş vermiştim. Salesman-2 1969 info-icon
Isn't that true? Well, sometimes. Doğru değil mi? Bazen. Salesman-2 1969 info-icon
"Where there's a will, there's a way". That's what Charlie Gipper says, you know. "Dilek varsa, yol da vardır." Charlie Gipper böyle söylemiş. Salesman-2 1969 info-icon
You probably heard of him. Notre Dame? The Gipper? Hmm. Muhtemelen ismini duymuşsunuzdur. Notre Dame? Gipper? Salesman-2 1969 info-icon
There are a lot of folks in this worid that spend thousands of dollars on material things. Bu dünyada maddi şeylere binlerce dolar harcayan insanlar var. Salesman-2 1969 info-icon
But what I mean is this. Do you love it? Eh? Ama kastettiğim şey bu. Sevdiniz mi? Nasıl? Salesman-2 1969 info-icon
Do you love it? I have one... not as good as this. Sevdiniz mi? Bir tane var, bu kadar güzel değil. Salesman-2 1969 info-icon
That's all right, but do you think you'd appreciate that, Mrs. Groza? Sorun değil ama bunu takdir ediyor musunuz Bayan Groza? Salesman-2 1969 info-icon
I appreciate it, but I don't see use to buy now. How about you, sir? Tabii ama şu anda almaya gerek duymuyorum. Ya siz efendim? Salesman-2 1969 info-icon
You're the breadwinner, right? Yeah, but I never read the Bible. Siz bir emekçisiniz, değil mi? Evet ama İncil'i hiç okumadım. Salesman-2 1969 info-icon
Yeah, well, then... I mean, as I said before, I could ask you one thing is this. Evet, önceden de dediğim gibi, size sadece şunu soruyorum. Salesman-2 1969 info-icon
Do you think the dollar a day would really hurt you? Günde bir dolar sizi zorlar mı? Salesman-2 1969 info-icon
I wouldn't wanna place it if you couldn't afford it. It sure would! Eğer imkânınız yetmezse sipariş vermek istemem. Yetmez! Salesman-2 1969 info-icon
Well, we're all up to here. I'm over here. Well, I don't get any deeper. Hepimizin burasına geldi. Burama geldi. Daha derine inemem. Salesman-2 1969 info-icon
We can wait on it, yeah. Yeah, yeah. Well, the only thing I can say... Burada durabiliriz. Evet. Söyleyebileceğim tek şey... Salesman-2 1969 info-icon
It's like my business. Yeah. Huh? Benim işim gibi. Nasıl? Salesman-2 1969 info-icon
Like my business. I sell vacuum cleaners. Oh, you do? Benim işim gibi. Elektrikli süpürge satıyorum. Öyle mi? Salesman-2 1969 info-icon
You sell vacuum cleaners? You scoop 'em up, huh? Elektrikli süpürge mi satıyorsunuz? Çekiyorsunuz, değil mi? Salesman-2 1969 info-icon
You know, I had a vacuum salesman come to my wife, you know. Bir keresinde eşime bir elektrikli süpürge satan bir adam gelmişti. Salesman-2 1969 info-icon
and then he walked out and he didn't scoop it up, you know? Maybe he needed a new bag. ...sonra da çöpü bile temizlemeden gitti. Belki yeni bir torbaya ihtiyacı vardı. Salesman-2 1969 info-icon
I don't know, but, uh... Bilmiyorum ama... Sanırım işin özü de bu. Salesman-2 1969 info-icon
If you don't scoop it up, you don't win, huh? Pisliği çekmezsen kazanamazsın, değil mi? Salesman-2 1969 info-icon
And that's... Yeah. He needed a new bag, probably. Ve bu da... Evet. Muhtemelen yeni bir torbaya ihtiyacı vardı. Salesman-2 1969 info-icon
Hi, Mrs. O'Connor. Mr. Brennan from the church. Yes? Merhaba Bayan O'Connor. Kiliseden Bay Brennan. Evet? Salesman-2 1969 info-icon
How are you today? This is on a display we had at the church. Bugün nasılsın? Bu, kilisede yaptığımız bir tanıtım. Salesman-2 1969 info-icon
It will only take a minute. Sadece bir dakika sürecek. Salesman-2 1969 info-icon
Could I ask you this question? And I know what you're gonna say. Size bir soru sorabilir miyim? Cevabınızın ne olacağını biliyorum. Salesman-2 1969 info-icon
What part of the set do you like the best? Setin hangi kısmını daha çok beğendiniz? Salesman-2 1969 info-icon
Which part of this complete library do you like the best? Bu eksiksiz kütüphanenin en çok nesini beğendiniz? Salesman-2 1969 info-icon
Which do I like the best? Yeah. Hangisini mi daha çok seviyorum? Evet. Salesman-2 1969 info-icon
Which would you consider... Which would you say is the basic part of the library? Düşündüğünüz şey... Kütüphanenin esas kısmının ne olduğu söyler misin? Salesman-2 1969 info-icon
I personally think the Bible. That's right. That's what most people say. Sanırım İncil olduğunu düşünüyorum. Bu doğru. Pek çoğu aynısını söylüyor. Salesman-2 1969 info-icon
Mmm. I have one that I wouldn't part with for years for nothin'. Elimden düşürmediğim bir tane var bende. Salesman-2 1969 info-icon
Yeah. I've had it for years and years... Evet. Yıllardır bende... Salesman-2 1969 info-icon
belonged to my mother in law, and I don't know where she got it from. ...kayınvalidemindi, nereden bulmuş bilmiyorum. Salesman-2 1969 info-icon
Well, I'd say close to a hundred, anyway. En az 100 yıllık falandır. Salesman-2 1969 info-icon
In fact, uh, Aslında... Salesman-2 1969 info-icon
That's why the Bible is the best seller in the worid. İncil bu yüzden dünyada en çok satılan kitap. Salesman-2 1969 info-icon
Hmm, well, actually, I can't see buying another Bible when I already have one. Aslında zaten elimde bir tane varken başka bir tane almayı pek düşünmüyorum. Salesman-2 1969 info-icon
Well, you're probably tight now. Is that correct? Şu an biraz gerginsiniz sanırım. Doğru mudur? Salesman-2 1969 info-icon
Oh, that's for sure. Yeah. Evet, kesinlikle. Elbette. Salesman-2 1969 info-icon
It is a beautiful book. Isn't it beautiful? I know you love it. Çok güzel bir kitap. Güzel, değil mi? Sevdiğinizi biliyorum. Salesman-2 1969 info-icon
Honest to goodness, Mrs. O'Connor, I've been in the Bible business now... Tanrı şahidim olsun Bayan O'Connor, uzun bir süredir İncil satıyorum. Salesman-2 1969 info-icon
It's like a good wine... with age it improves. Yıllar geçtikçe tatlanan iyi bir şarap gibi. Salesman-2 1969 info-icon
But most of the people that I do place it with are with the Irish people... Ama İncil'i en çok İrlandalılara satıyorum. Salesman-2 1969 info-icon
Oh, but I'm not Irish. It doesn't make any difference. Ama ben İrlandalı değilim. Bunun bir önemi yok zaten. Salesman-2 1969 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 145622
  • 145623
  • 145624
  • 145625
  • 145626
  • 145627
  • 145628
  • 145629
  • 145630
  • 145631
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact