Search
English Turkish Sentence Translations Page 145622
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
We place a tremendous... | Muazzam bir de... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
The Bible is still the best seller in the worid, so... | İncil hâlâ dünyanın en çok satan kitabı, yani... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Oh, hi, Mrs. Robb. | Merhaba Bayan Robb. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I'm Mr. McDevitt from the church. How are you today? | Ben kiliseden McDevitt. Bugün nasılsınız? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Now, what is this? From the church. Sunday. | Ne ki şimdi bu? Kiliseden. Pazar günü. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
No, I guess you've got me mistaken. What name do you want? | Hayır, sanırım yanlışınız var. Kim demiştiniz? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Is this 59 West Fifth? No. Across the street. | Burası West Fifth 59 numara mı? Hayır. Sokağın karşısı. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
And this is the ceiling. The crowd, they claim... | Bu da tavanı. Dediklerine göre kalabalık... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I don't know exactly... but 30,000 or more attend one mass. | Tam bilmiyorum ancak bir ayine 30,000 kişi falan katılmış. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
They pray in St. Peter's. In St. Peter's? | St. Peter's'da dua etmişler. St. Peter's mı? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I never knew this. They're six feet. | Ben hiç bilmezdim. Boyları 1.80'miş. İtalyanlardan daha uzun oluyorlar, malum. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
It's large. It's a ten point register. Isn't that somethin'? | Kocaman. On punto satır aralığı. Ne güzel değil mi? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
How'd you do, Charlie? | Ne var ne yok Charlie? Seyahate çıktım. Öyle mi? Güzel. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
You rabbit! You think you got me beat, don't you? | Tavşan seni! Beni alt ettiğini sanıyorsun, değil mi? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I did. I know I did. You did. | Ettim. Ettiğimi biliyorum. Ettin. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
How'd it go, Paul? Yeah? | Senin nasıl gitti Paul? Öyle mi? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
You still on one a day vitamin, huh? | Hâlâ her güne bir vitamin hapı alıyor musun? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Operator, I'll call back later. | Santral, daha sonra ararım. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
The Gipper. You sellin'them trips, huh? | Demek üçte birine satıyorsun ha? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Yeah. Well, I'm due for a quad. | Öyle. Ben çeyreğe razıyım. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I'm outclassin'him. I'm due for a "quaddie". | Onu geçiyorum. Ben çeyreğe razıyım. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
How'd you do tonight? | Bu gece nasıl gitti? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I just got two. How was the dips? | Sadece iki tane sattım. Haplar nasıldı? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Did you go to Spencer? Again? No. Webster. | Spencer'a mı gittin? Yine mi? Hayır. Webster'a. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Takes an hour to get there. Not much time to work with... Well... | Oraya gitmek bir saat alır. Çalışacak vakit kalmaz. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
If you're not familiar with the terri... No matter how good a man you are, | Mıntıkayı da tanımıyorsan... Ne kadar iyi olursan ol... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
if you're not familiar with the territory, it's difficult, you know? | ...mıntıkaya aşina değilsen zordur, tamam mı? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Permit me to offer my own alibi. | İzin verin de kendi mazeretimi sunayım. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Any man that's not good at sellin'should be able... | Satışta iyi olmayan biri bahane uydurmakta iyi olmalı. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Any man that's not good at sellin'... | Satışta iyi olmayan biri... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Just finishin' up. What, you work all night? | Ancak bitirdim. Ne, bütün gece çalıştın mı? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
And then he shows up at 10:05. | Saat 10.05'te ortaya çıkıveriyor. Siparişlerin nerede? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
That many? I got three singles. | O kadar çok mu? Üç tekim var. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Yeah? I didn't get an order till 8:00 and... | Öyle mi? Sekize kadar sipariş alamadım, sonra... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Money is being made in the Bible business. | İncil işinde para var. Şahane bir iş. İyi bir iş. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
And all I can say to people who aren't makin'the money: It's their fault. | Bu işten para kazanamayanlara tek diyeceğim: Kendi hataları. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Instead of... Friday and Saturday... | Cuma ve cumartesi... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Instead of goofin' off or playin' gin rummy or poker, | ...işten kaytarıp iskambil ya da poker oynamak yerine... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
which I think is all very important... | ...ki çok mühim şeyler olduğunu düşünüyorum... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I think somebody that's out in that territory... | ...bence mıntıkada dolaşmaya çıkan birileri... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I want to go on record and I want to tell you all... | Kayda geçmesini ve hepinizin duymasını istiyorum. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
the next man that gets off base with me, I'm gonna tag him out. | Benimle ters düşen ilk kişiyi sahanın dışına postalayacağım. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Don't you worry about it, Buster. I've had it. | Hiç merak etme ahbap. Burama kadar geldi. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I'm sick and tired of bein' sick and tired. | Bıkmaktan ve bezmekten sıtkım sıyrıldı. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Wish't I was a rich man | Ah bir zengin olsam | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Wish't I were a rich man | Ah bir zengin olsam | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
What? I'm in the backyard! | Ne var? Arka bahçedeyim! | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Mr. McDonald, I'm Paul Brennan. | Bay McDonald, ben Paul Brennan. Ne var, ne oluyor yahu? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Yeah. And she gave me your name, and that's why I'm here, see. | Bana adınızı verdiler bu yüzden buradayım işte. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I come to see you, see? What are you, sellin'something? | Bir şey falan mı satıyorsun sen? Hayır hayır. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
No, I don't know what the hell... Lookit, tell her I was here, will ya? | Ne olduğunu anlamadım ben... Uğradığımı söyleyin olur mu? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Yeah, all right. I'll ask her. I don't know. Yeah, okay. | Evet, tamam. Ona sorarım, bilmiyorum. Peki tamam. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I wish't I was a rich man | Ah bir zengin olsam | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Why, thank you. I just hope I get around to reading it. | Teşekkür ederim. İnşallah okuyacak fırsatı bulurum. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Okay, I'll give you five towards it, okay? God bless you. | Pekâlâ, sana bir beşlik veririm, tamam mı? Tanrı sizi korusun. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
All right? God bless you. Bring you a lot of luck. | Oldu mu? Tanrı sizi korusun. Bahtınız açık olsun. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Why don't I keep my big mouth shut? | Ne diye çenemi kapalı tutamıyorum ki ben? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Your mother's got an Irish personality. You have. | Anneniz tam bir İrlandalı. Tam. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Well, you're more Scotch than you're Irish, Jimmy. | Senin İskoçluğun daha ağır basıyor Jimmy. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Well, thank you very much for saying that. | Böyle söylediğin için sağol be! | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I never ran into a mooch like this in my life before. | Hayatım boyunca böyle bir düşkün görmedim. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
The biggest mooch I ever seen in my life! | Gördüğüm en büyük düşkün. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Yeah, I'm doin' swell. You, you've got a good job. | Evet. Gayet iyi yapıyorum. İyi bir işiniz var. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Being independent, sure. Mm hmm. Really. It gets jerky after a while. | Bağımsız olmak, elbette. Bir süre sonra aptalca oluyor. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Now, supposin'you're kiddin'us, who do we get in touch with? The FBI? | Diyelim ki bize kazık attınız, kime başvuracağız, FBI'a mı? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
You have your duplicate here. As a matter of fact... | Sözleşmenin kopyası burada. Aslına bakarsanız... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
You mean to say you don't think he's an honest man, Mother, by looking at him? | Görünüşüne bakarak dürüst bir adam olmadığını mı söylüyorsun yani anne? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
You're not literal like I am. I'm I'm... | Sen benim gibi gerçekçi değilsin. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
And I have a daughter in the convent. | Manastırda yaşayan bir kızım var. Ben de şeytanım. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Now, these people are funny. They make you laugh sometimes. | Bu insanlar komik. Bazen seni güldürüyorlar. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
They're, you know... | Onlar, yani... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
If you'll excuse me, gentlemen... | Müsaadenizle beyler... Gitmek zorundayım. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
You goin' back out now? Yeah. | Sözünden dönecek misin? Evet. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Now, Charlie, how many more day leads do you have? Ninety two. | Söylesene Charlie, kaç tüyon var? Doksan iki. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I'll try this one. Maybe Mrs. Rafferty is home. | Bunu deneyeceğim. Belki Bayan Rafferty evdedir. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Wish't I was a rich man | Ah bir zengin olsam. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I wouldn't be goin' around this shit land | Bu boktan yerde durmam. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Ohh, shut the window now. Let's see where I go next. | Camı kapat hemen. Bakalım şimdi nereye gidiyorum. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Mrs. Rafferty. | Bayan Rafferty. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I don't know if Mrs. Rafferty will be home, but I know I'm not home. | Bayan Rafferty evde olacak mı bilmiyorum ama ben evde değilim. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Be you sellin'anything? | Bir şey mi satıyorsun sen? Hayır bir şey satmıyoruz. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
The Irish fightin' with the English. | İngilizlerle savaşan İrlandalılar. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
The Irish are takin' away from me. | İrlandalılar beni evimden uzaklaştırıyor. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Yup! Ah, here's another one here. Looks a little blitzy. | İşte bir tane daha. Biraz fırtına mı var ne? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Gippo, the "infarmer". | Şopar! Aberci! | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
I'm "infarmin"' you that I'm here. | Aberin olsun ben geldim! | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Now, this is terrific. I'll tell you why. | Bu müthiş bir şey. Size nedenini söyleyeyim. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Uh... say Communism... you want to look it up. | Diyelim ki komünizm... Araştırmak istediniz. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
It's in your Catholic encyclopedia with your comparison to Catholicism... | Katolik ansiklopedisinde, Katoliklikle mukayeseli olarak yer alıyor. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
It's under "C", sir. But frankly, we can't carry the set, as I mentioned. | Ancak, dediğim gibi, tüm seti yanımızda taşıyamıyoruz. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
It's too heavy. But this is gonna amaze you. | Hayli ağır. Ama sizi hayran bırakacak. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
He's got a good personality. Honest to God, I mean that. | İyi bir karakteri var. Gerçekten ciddiyim. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
And they come in red or white. Some people prefer red and... | Kırmızı ve beyaz ciltli olarak geliyor. Bazı insanlar kırmızıyı tercih ederken... | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
What do you call this? This is... I call it antique gold. | Bu renge ne deniyor? Bu... Bence bu antik altın sarısı. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
That's what I would think, yeah. | Ben de öyle düşünmüştüm, evet. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
But on that... and that you have your choice of colors. | Ama üzerine... Üzerine istediğiniz rengi seçebilirsiniz. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
Now, what color would you folks choose on that? | Üzeri ne renk olsun istersiniz peki? Yeşillisi var mı? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
What plan would be more convenient? | Hangi ödeme planı size daha uygun olur? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
And I know you're sincere. | Samimi olduğunuzu biliyorum. | Salesman-2 | 1969 | ![]() |
But what plan would be more convenient, then? The cash? | Hangi ödeme planı daha uygun olur? Nakit mi? | Salesman-2 | 1969 | ![]() |