• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 293

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I'll be right back. Hemen dönerim. Birazdan dönerim. Hemen dönerim. Birazdan dönerim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Wow, big bill! Vay canına, Koca Bill! Koca Bill! Vay canına, Koca Bill! Koca Bill! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, big bye bye. Hayır, Koca güle güle. Hayır, bence koca bir güle güle. Hayır, Koca güle güle. Hayır, bence koca bir güle güle. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
We're not staying here. Burada kalmıyoruz. Burada işimiz btti. Burada kalmıyoruz. Burada işimiz btti. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
If that's what's on the wall, Eğer duvarda bu varsa... Eğer duvar da bu varsa... Eğer duvarda bu varsa... Eğer duvar da bu varsa... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
who knows what's on the floor. ...kim bilir yerde ne vardır. ...kim bilir zeminde ya da... ...kim bilir yerde ne vardır. ...kim bilir zeminde ya da... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Or trapped underneath it. Ya da onun altındaki tuzakta. ...onun altında sıkışan neler vardır. Ya da onun altındaki tuzakta. ...onun altında sıkışan neler vardır. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
This is an uncomfortable work environment. Bu uygun olmayan bir çalışma ortamı. Bu çalışma koşulları çok uygunsuz. Bu uygun olmayan bir çalışma ortamı. Bu çalışma koşulları çok uygunsuz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You were going to be on all fours scrubbing a toilet. Yere çöküp tuvaleti temizleyecektin. Zemini ve tuvaletleri fırçalayacaksın... Yere çöküp tuvaleti temizleyecektin. Zemini ve tuvaletleri fırçalayacaksın... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It was always going to be an uncomfortable work environment. Her zaman bu kadar rahatsız yerler olacak. ...çalışma koşulları her zaman böyle uygunsuz olacak. Her zaman bu kadar rahatsız yerler olacak. ...çalışma koşulları her zaman böyle uygunsuz olacak. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Okay, if we're staying, that's three times Peki, eğer kalacaksak, bu normalin üç katı olan adamdan... Eğer bu üç adamlığın evinde kalıyorsak;... Peki, eğer kalacaksak, bu normalin üç katı olan adamdan... Eğer bu üç adamlığın evinde kalıyorsak;... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
the amount of man. We should get double the money. ...iki kat ücret almalıyız. ...iki kat ücret almalıyız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm calling Sophie right now Sophie'yi arıyorum. Hemen Sophie'yi arayıp... Sophie'yi arıyorum. Hemen Sophie'yi arayıp... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and telling her we should get more. Ona daha fazla almamız gerektiğini söyleyeceğim. ...daha fazla istiyorum. Ona daha fazla almamız gerektiğini söyleyeceğim. ...daha fazla istiyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Um, I would not suggest you complain to Sophie. Sophie'ye yakınmanı önermem. Bu konuda Sophie'ye yakınmanı pek tavsiye etmem. Sophie'ye yakınmanı önermem. Bu konuda Sophie'ye yakınmanı pek tavsiye etmem. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's not a good idea. İyi bir fikir değil. Bence hiç iyi bir fikir değil. İyi bir fikir değil. Bence hiç iyi bir fikir değil. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Why? Do you know something I don't? Neden? Bilmediğim bir şey mi biliyorsun? Neden? Bilmediğim bir şeyler mi var? Neden? Bilmediğim bir şey mi biliyorsun? Neden? Bilmediğim bir şeyler mi var? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
She thinks you don't know how to clean, Senin temizlemeyi bilmediğini... Temizlik yapmayı bilmediğini, sadece etrafa... Senin temizlemeyi bilmediğini... Temizlik yapmayı bilmediğini, sadece etrafa... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
that you spritz, spritz. ...sadece fıs fıs yaptığını düşünüyor. ...fıs fıs yaptığını düşünüyor. ...sadece fıs fıs yaptığını düşünüyor. ...fıs fıs yaptığını düşünüyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And what does she say about your cleaning skills? Peki senin temizlemen hakkında ne dedi? Peki senin temizlik hünerin hakkında ne diyor? Peki senin temizlemen hakkında ne dedi? Peki senin temizlik hünerin hakkında ne diyor? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm a bull and I roar. Boğa olduğumu ve kükrediğimi. Ben bir boğayım ve yoluma çıkanı temizliyorum. Boğa olduğumu ve kükrediğimi. Ben bir boğayım ve yoluma çıkanı temizliyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I knew she didn't like me. Benden hoşlanmadığını biliyordum. Benden hoşlanmadığını biliyordum. Benden hoşlanmadığını biliyordum. Benden hoşlanmadığını biliyordum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
She only has eye for you. Sadece seninle ilgileniyor. Tüm dikkati senin üzerinde. Sadece seninle ilgileniyor. Tüm dikkati senin üzerinde. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Who cares what she thinks. Just clean better today. Onun düşüncesinden kime ne. Sadece bugün daha iyi temizle. Onun ne düşündüğünü kim takar ki! Bugün daha iyi çalışırsın. Onun düşüncesinden kime ne. Sadece bugün daha iyi temizle. Onun ne düşündüğünü kim takar ki! Bugün daha iyi çalışırsın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You do the living room. I'll do the bathroom. Sen salonu yap, ben banyoyu yaparım. Sen oturma odasını al, bende banyoyu alıyorum. Sen salonu yap, ben banyoyu yaparım. Sen oturma odasını al, bende banyoyu alıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, I'll do the bathroom, just to prove a point. Hayır, ben banyoyu yaparım. Sadece bir şeyi kanıtlamak için. Hayır banyoyu ben alıyorum. Kendimi ispatlayacağım. Hayır, ben banyoyu yaparım. Sadece bir şeyi kanıtlamak için. Hayır banyoyu ben alıyorum. Kendimi ispatlayacağım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I mean, reprove it. Yani tekrar kanıtlamak için. Yani, yeniden ispatlayacağım. Yani tekrar kanıtlamak için. Yani, yeniden ispatlayacağım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
This is just like when SAT testlerinde beni... S.A.T.S sınavında bana yaptırdıkları gibi... SAT testlerinde beni... S.A.T.S sınavında bana yaptırdıkları gibi... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
they made me take the S.A.T.S again, ...Asyalı çocuklardan uzak tutup... ...tüm asyalı çocuklardan... ...Asyalı çocuklardan uzak tutup... ...tüm asyalı çocuklardan... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
away from all the asian kids. ...tekrar sınava almaları gibi. ...uzak duracağım. ...tekrar sınava almaları gibi. ...uzak duracağım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh! Oh, my God! Aman tanrım! Aman Tanrım! Aman tanrım! Aman Tanrım! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Why are you freaking out? Neden bu kadar çıldırdın? Niye çıIdırıyorsun ki... Neden bu kadar çıldırdın? Niye çıIdırıyorsun ki... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You've already seen him naked. Onu zaten çıplak görmüştün. ...zaten adamı çıplak görmüştün. Onu zaten çıplak görmüştün. ...zaten adamı çıplak görmüştün. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's not him. O değil. O değil. O değil. O değil. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Have you seen the size of this toilet? Şu tuvaletin büyüklüğünü gördün mü? Daha önce bu ebatlarda bir klozet gördün mü? Şu tuvaletin büyüklüğünü gördün mü? Daha önce bu ebatlarda bir klozet gördün mü? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That is a big ass toilet. Bu koca kıç tuvaleti. Bu koca bir götün tuvaleti. Bu koca kıç tuvaleti. Bu koca bir götün tuvaleti. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Literally. Cidden. Ciddiyim. Cidden. Ciddiyim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, I'm finished. Max, ben bitirdim. Max, benim işim bitti. Max, ben bitirdim. Max, benim işim bitti. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
The floor is so clean you could eat off it, Yer o kadar temiz ki, bir şeyler yiyebilirsin üstünde. Zemini öyle güzel temizledim ki bal dök yala... Yer o kadar temiz ki, bir şeyler yiyebilirsin üstünde. Zemini öyle güzel temizledim ki bal dök yala... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and I'm sure he will. Eminim o yiyecek. ...ki eminim yaparsın. Eminim o yiyecek. ...ki eminim yaparsın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Come on in, I want you to see it. Hadi gel, görmeni istiyorum. Gelsene, görmen lazım. Hadi gel, görmeni istiyorum. Gelsene, görmen lazım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, no, no, no, no, no. Hayır hayır hayır! Hayır! Hayır! Hayır hayır hayır! Hayır! Hayır! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Go down, go down, stop. Never mind! Geri git! Git! Nolur dur! Git! Git! Dur! Boşversene! Geri git! Git! Nolur dur! Git! Git! Dur! Boşversene! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Don't need you to see it. Everything's okay. Görmene gerek yok. Her şey yolunda. Görmen de gerekmiyor zaten. Burada her şey yolunda. Görmene gerek yok. Her şey yolunda. Görmen de gerekmiyor zaten. Burada her şey yolunda. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
How's it going out there? Orada işler nasıl gidiyor? Orada işler nasıI gidiyor? Orada işler nasıl gidiyor? Orada işler nasıI gidiyor? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Either your water just broke, or you pee like a smurf. Ya suyun geldi ya da bir şirin gibi işiyorsun. Ya musluğu bozdun ya da Şirine gibi işiyorsun. Ya suyun geldi ya da bir şirin gibi işiyorsun. Ya musluğu bozdun ya da Şirine gibi işiyorsun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
My shoes. Ayakkabılarım! Ayakkabılarım. Ayakkabılarım! Ayakkabılarım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, you did not flush a whole roll of paper towels. Hayır, bütün kâğıt havluyu tuvalete atmış olamazsın! Tüm ruloyu atıp sifonu çekmiş olamazsın! Hayır, bütün kâğıt havluyu tuvalete atmış olamazsın! Tüm ruloyu atıp sifonu çekmiş olamazsın! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, you did not just use that tone with me Hayır, benim güzel ayakkabılarım ıslanmışken... En iyi ayakkabılarım ıslanmışken... Hayır, benim güzel ayakkabılarım ıslanmışken... En iyi ayakkabılarım ıslanmışken... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
when my good shoes are wet. ...benimle bu tonda konuşamazsın. ...benimle bu tonda konuşamazsın. ...benimle bu tonda konuşamazsın. ...benimle bu tonda konuşamazsın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Shut off the valve. Vanayı kapat! Vanayı kapatsana. Vanayı kapat! Vanayı kapatsana. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
The valve? Vana mı? Vana mı? Vana mı? Vana mı? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, God, what is wrong with you? Tanrım. Senin sorunun ne? Tanrım! Senin sorunun ne? Tanrım. Senin sorunun ne? Tanrım! Senin sorunun ne? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
How can you not know where a toilet valve is? Tuvalet vanasının nerede olduğunu nasıl bilmezsin? NasıI olurda vana nedir bilmezsin? Tuvalet vanasının nerede olduğunu nasıl bilmezsin? NasıI olurda vana nedir bilmezsin? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I was rich. Zengindim. Zengindim. Zengindim. Zengindim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
But you have to admit, the mirror? Ama itiraf et, o aynayı tamamen... Amam itiraf et, aynalar? Ama itiraf et, o aynayı tamamen... Amam itiraf et, aynalar? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Nailed it. ...hallettim. ParıIdıyor! ...hallettim. ParıIdıyor! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Wake up, you lazy bitch! Uyan cadaloz kadın! Uyan seni uyuşuk fahişe! Uyan cadaloz kadın! Uyan seni uyuşuk fahişe! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
What? Fire! Ne? Yandı! Ne? Yanıyorlar. Ne? Yandı! Ne? Yanıyorlar. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm fired? Why, because of the toilet? Yandım mı? Neden, tuvalet yüzünden mi? Ben mi yandım? Tuvalet yüzünden mi? Yandım mı? Neden, tuvalet yüzünden mi? Ben mi yandım? Tuvalet yüzünden mi? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Look at the oven, the cupcakes. Fırına baksana, kekler... Fırına baksana. Kekler... Fırına baksana, kekler... Fırına baksana. Kekler... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm sorry. I fell asleep. Özür dilerim. Uyuyakalmışım. Çok üzgünüm. Uyuyakalmışım. Özür dilerim. Uyuyakalmışım. Çok üzgünüm. Uyuyakalmışım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I was just going to lay down for five minutes. Sadece yatıp beş dakikalığına gözlerimi kapıyordum. Beş dakikalığına kafayı koymuştum. Sadece yatıp beş dakikalığına gözlerimi kapıyordum. Beş dakikalığına kafayı koymuştum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I asked you to do one thing Senden sadece ben süt almaya giderken... Ben süt almaya giderken senden... Senden sadece ben süt almaya giderken... Ben süt almaya giderken senden... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
while I went out to get more milk... ...bir şey yapmanı istedim. ...altı üstü keklere göz kulak olmanı istemiştim. ...bir şey yapmanı istedim. ...altı üstü keklere göz kulak olmanı istemiştim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Take the cupcakes out of the oven. Fırından kekleri çıkaracaktın. Kekleri fırında çıkartacaktın. Fırından kekleri çıkaracaktın. Kekleri fırında çıkartacaktın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
"Happy Birthday, kids. From Max's homemade cupcakes. "Mutlu yıllar çocuklar. İşte Max'in ev yapımı kekleri. İyi ki doğdunuz çocuklar! İşte size Max'in ev yapımı kekleri! "Mutlu yıllar çocuklar. İşte Max'in ev yapımı kekleri. İyi ki doğdunuz çocuklar! İşte size Max'in ev yapımı kekleri! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
"You can learn more about us and our blackened cupcakes Biz ve keklerimiz hakkında daha çok şeyi... Yanmış kekler hakkında daha fazlasını... Biz ve keklerimiz hakkında daha çok şeyi... Yanmış kekler hakkında daha fazlasını... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
on our expensive website." ...pahalı internet sitemizden öğrenebilirsiniz. " ...internet sitemizde bulabilirsiniz. ...pahalı internet sitemizden öğrenebilirsiniz. " ...internet sitemizde bulabilirsiniz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm sorry, Max. Üzgünüm Max. Çok üzgünüm, Max. Üzgünüm Max. Çok üzgünüm, Max. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I just really needed a little siesta after all that cleaning. O kadar temizlikten sonra gerçekten ufak bir "siesta"ya ihtiyacım vardı. Şu temizlik olayından sonra gerçekten biraz kestirmeye ihtiyacım vardı. O kadar temizlikten sonra gerçekten ufak bir "siesta"ya ihtiyacım vardı. Şu temizlik olayından sonra gerçekten biraz kestirmeye ihtiyacım vardı. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
How are you so good at Spanish and so bad at cleaning? Nasıl İspanyolca'n bu kadar iyiyken temizlikte bu kadar kötü olabiliyorsun? Olaylara bu kadar iyi bir fransızken, temizlikte neden bu kadar berbatsın. Nasıl İspanyolca'n bu kadar iyiyken temizlikte bu kadar kötü olabiliyorsun? Olaylara bu kadar iyi bir fransızken, temizlikte neden bu kadar berbatsın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
What is that smell? Bu koku da ne? Bu koku da ne? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I grabbed my purse and ran. Çantamı kaptım ve koştum. Çantamı alıp kendimi dışarı attım. Çantamı kaptım ve koştum. Çantamı alıp kendimi dışarı attım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Caroline burned cupcakes. Caroline kekleri yaktı. Caroline'nin yanık kekleri. Caroline kekleri yaktı. Caroline'nin yanık kekleri. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, so sad. Çok üzücü. Çok yazık. Çok üzücü. Çok yazık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Look at all those burnt cakes. Şu yanmış keklere baksana. Şu yanmış keklere bir bak. Şu yanmış keklere baksana. Şu yanmış keklere bir bak. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
What happened here? Ne oldu burada? Ne oldu burada. Ne oldu burada? Ne oldu burada. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Just a little mishap. Ufak bir kaza sadece. Sadce küçük bir aksilik. Ufak bir kaza sadece. Sadce küçük bir aksilik. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I was so tired from cleaning that bathroom earlier, Banyoyu temizlemekten çok yorulmuştum... Banyoyu temizlemekten çok yorgun düşmüştüm... Banyoyu temizlemekten çok yorulmuştum... Banyoyu temizlemekten çok yorgun düşmüştüm... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
that I laid my head down for five minutes ...ve beş dakikalığına uzanmıştım. ...ve beş dakikalığına uzanmıştım... ...ve beş dakikalığına uzanmıştım. ...ve beş dakikalığına uzanmıştım... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and ended up falling asleep. Aw... Sonra da uyuyakalmışım. ...ama uyuyakalmışım. Sonra da uyuyakalmışım. ...ama uyuyakalmışım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Such a shame. Çok yazık. Çok yazık. Çok yazık. Çok yazık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, look Max. Bak Max. Şunlara bir bak Max. Bak Max. Şunlara bir bak Max. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
These cupcakes, they're hard as rocks. Bu kekler, taş gibi sert olmuşlar. Bu kekler kaya gibi olmuş. Bu kekler, taş gibi sert olmuşlar. Bu kekler kaya gibi olmuş. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
All you have to do Yapman gereken tek şey... Tüm yapman gereken... Yapman gereken tek şey... Tüm yapman gereken... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
is throw the rock away, and whee! ...taşı fırlatmak ve ...kayanın gitmesine izin vermek, ve... ...taşı fırlatmak ve ...kayanın gitmesine izin vermek, ve... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I don't think Sophie likes me. Sophie'nin benden hoşlandığını düşünmüyorum. Bence Sophie benden hiç hazzetmiyor. Sophie'nin benden hoşlandığını düşünmüyorum. Bence Sophie benden hiç hazzetmiyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
What are you talking about? She loves you. Neden bahsediyorsun? Sana bayılıyor. Neden bahsediyorsun sen? Sana bayıIıyor. Neden bahsediyorsun? Sana bayılıyor. Neden bahsediyorsun sen? Sana bayıIıyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No. I don't think she has a blind spot. Hayır. Kör noktası olduğunu sanmıyorum. Bence onun ki kör nokta değil... Hayır. Kör noktası olduğunu sanmıyorum. Bence onun ki kör nokta değil... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I think she has a blonde spot... for me. Sanırım sarışın noktası var. Benim için. ...onda sarışın körlüğü var. Yani beni. Sanırım sarışın noktası var. Benim için. ...onda sarışın körlüğü var. Yani beni. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, I think we've found the place Sanırım sonunda onca Red Bull'un... O kadar Red Bull'un nereye gittiğini... Sanırım sonunda onca Red Bull'un... O kadar Red Bull'un nereye gittiğini... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
where red bulls come to die. ...nerede tüketildiğini bulduk. ...bulduk sonunda. ...nerede tüketildiğini bulduk. ...bulduk sonunda. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Man, why do I never get invited to parties like this? Ben neden böyle partilere davet edilmem ki birader. Neden böyle partilere davet edilmiyorum ki, kızım? Ben neden böyle partilere davet edilmem ki birader. Neden böyle partilere davet edilmiyorum ki, kızım? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Look. Do you know what that means? Bak. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Baksana, bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Bak. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Baksana, bunun ne demek olduğunu biliyor musun? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Yeah, this building has a real shirt shortage. Evet, bu bina ciddi bir tişört yoksunluğu çekiyor. Evet, bence bu binada tişört kıtlığı var. Evet, bu bina ciddi bir tişört yoksunluğu çekiyor. Evet, bence bu binada tişört kıtlığı var. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, my God, do you think Aman tanrım. Sence bu... Tanrım! Galiba Abercrombie modellerinden... Aman tanrım. Sence bu... Tanrım! Galiba Abercrombie modellerinden... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
this might be the Abercrombie model's apartment? ...Abercrombie mankeninin evi mi? ...birinin evini bulduk, ne dersin? ...Abercrombie mankeninin evi mi? ...birinin evini bulduk, ne dersin? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I doubt it's the Abercrombie model's apartment. Abercrombie mankeninin evi olduğundan şüpheliyim. Abercrombie modellerinin olduğuna dair şüphlerim var. Abercrombie mankeninin evi olduğundan şüpheliyim. Abercrombie modellerinin olduğuna dair şüphlerim var. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Here's a note. Burada bir not var. Burada bir not var. Burada bir not var. Burada bir not var. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 288
  • 289
  • 290
  • 291
  • 292
  • 293
  • 294
  • 295
  • 296
  • 297
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim