Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21237
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Have you thought about running for office? | Adaylığını koymayı hiç düşündün mü? | Gamyeon-1 | 2015 |  |
| Fine. You become President. | Öyle olsun. Cumhurbaşkanı sen ol! | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I feel like I can do anything. | Her şeyi yapabilirmişim gibi geliyor. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Our baby is encouraging me. | Bebeğimiz bana güç veriyor. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Aren't you, Sa Rang Hae? | Öyle değil mi, Sa Rang Hae? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Eun Ha's father and mother. | Yengemin anne ve babası... | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I heard Eun Ha's friends came to Korea, so... | ...ve arkadaşlarının Kore'ye geldiğini duydum bu yüzden hepsini davet ettim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Congressman Seo. | Milletvekili Seo. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Long time. How have you been? Good, thank you. | Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Nasılsınız? İyiyim, teşekkür ederim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| By the way, when is Eun Ha coming out? | Bu arada Eun Ha ne zaman dışarı çıkacak? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| How would you like to look tonight? | Onları polise şikâyet edelim. Bu gece nasıl görünmek istersiniz? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I'd like to shine like a gem tonight. | Bu gece kıymetli bir mücevher gibi parlamak istiyorum. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Happy birthday, Eun Ha. | Doğum günün kutlu olsun, Eun Ha. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You've been good, right? Happy birthday! | İyisin, değil mi? Doğum günün kutlu olsun! | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Gosh, my eyes... | Gözlerim... | Gamyeon-1 | 2015 | |
| What's wrong, Min Woo? | Min Woo, sorun ne? Nefes kesicisin. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| We will now light the candles. | Şimdi mumları yakıyoruz. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| About the birthday song... | Doğum günü şarkısını... | Gamyeon-1 | 2015 | |
| should we skip it? | ...geçelim mi? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Happy birthday to you. | Mutlu yıllar sana | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Dear... Eun Ha. | Sevgili... Eun Ha. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Happy birthday to you. Happy birthday to you. | Mutlu yıllar sana. Mutlu yıllar sana. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You will sing for me on my birthday, right? | Doğum günümde şarkı söyleyeceksin, değil mi? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| See what happens if you don't. | Söylemezsen gör bak neler oluyor. Min Woo, aslında ölmedim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I never thought this would happen. | Bunun olacağı hayatta aklıma gelmezdi. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| What could she have possibly done to make Min Woo sing? | Gelinim Min Woo'ya şarkı söyletmek için ne yapmış olabilir? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Since he sang for you, shouldn't you do something in return? | Senin için şarkı söylediğine göre karşılığında bir şey yapman gerekmez mi? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Can we hear you play piano? It's been a while. | Eun Ha'nın piyano çalışını dinleyelim mi? Epey zaman oldu. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You've been good at playing piano ever since you were little. | Küçüklüğünden beri piyano çalmakta her zaman iyiydin. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Then we can't pass that up. | Öyleyse bu fırsatı kaçıramayız. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Eun Ha, show us how good you are. | Yenge bize ne kadar iyi olduğunu göstersene. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You know how to play piano, too? | Nasıl piyano çalacağını biliyorsun, değil mi? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Everybody is waiting. | Herkes bekliyor. Elini çabuk tut. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| She is so beautiful. Stop looking at her. | Hanımefendi ne kadar güzel. Ona bakmayı kes. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You will wear her out. | Baka baka bitireceksin. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Why do you practice piano every night? | Neden her gece piyano çalışıyorsun? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Playing piano won't get you anything to eat. | Piyano çalmak karnını doyurmayacak. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| When I get married and have kids | Evlenip çocuk sahibi olduğum zaman kocama... | Gamyeon-1 | 2015 | |
| that I am not some woman who only does the laundry and cooks. | ...sadece çamaşır yıkayıp yemek pişiren bir kadın olmadığımı göstereceğim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I know how to enjoy music too. | Müziğin tadını çıkarmayı da bilirim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Wow, That's cool. | Bu muhteşem. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| She is something, isn't she? | Gelinimde ne cevherler varmış, değil mi? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Well, she's not bad. | Fena değil. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I'm surprised to see you play this well. | Beni oldukça şaşırttın. Piyanoyu çok iyi çalıyorsun. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You can't be surprised already by this. | Bu kadarcık bir şey nasıl olur da seni şaşırtır? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I still have so much to show you. | Sana gösterecek daha çok şeyim var. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Can you pick it up for me? | Benim için alabilir misin? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| It won't go according to your plan. | İşler plânına göre yürümeyecek. Seo Eun Ha'nın cevabı bu yönde. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Then promise me that you will follow my decision. | Fakat bir şey için bana söz ver. Plânımı uygulayacağına dair söz ver. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| If I show up in this white dress on my birthday | Şayet beyaz elbiseyi giyiyorsam... | Gamyeon-1 | 2015 | |
| it means I will follow your decision. | ...bu, plânına uyacağım anlamına gelir. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You made the right decision. | Doğru kararı verdin. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Please don't do anything bad to Min Woo. | Lütfen Min Woo'ya kötü bir şey yapma. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I'm not doing this because you paid off my debt. | Bunu borcumu ödediğiniz için yapmıyorum. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I just want to live a good life now. | Artık iyi bir hayat sürmek istiyorum. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I didn't know you played piano. | Piyano çaldığını bilmiyordum. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I didn't know you played violin, either. | Ben de senin keman çaldığını bilmiyordum. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I'd like that. | Seve seve. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Open it. I wonder if you will like it. | Açsana. Hoşuna gidecek mi diye merak ediyorum. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| It won't wither fast. | Çabucak solup gitmeyecektir. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I chose the good one. | İyi olanından seçtim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Let's try to take care of it together. | Bunu birlikte büyütelim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I didn't know what to get for you, so I chose this. | Sana ne alacağımı bilemediğim için bunu seçmiştim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You aren't disappointed, are you? | Hayal kırıklığına uğramadın, değil mi? Min Woo. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| How did I not ever know how beautiful a flower is? | Bir çiçeğin böylesine güzel olacağını ben neden bilmiyordum? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You've been so busy with life. | Hayat meşguliyet ve zorluklarla doludur. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You haven't paid attention to it. | Gözünün önündeki çiçeği gördürmez sana. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Do you like my present? | Hediyemi beğendin mi? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| The best present I got was... you. | Benim aldığım en iyi hediye... sendin. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| It's just that I get sentimental at nights and all... | Geceleri duygusallığım bir parça tavan yapıyor da. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I'll go wash up. | Gidip elimi yüzümü yıkayayım. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| The best present was... me? | En iyi hediyesi... ben miymişim? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| What were you sorry about? | Neden üzülüyorsun? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You don't have to be sorry, Seo Eun Ha. | Üzülmene gerek yok, Seo Eun Ha! | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I got her a ring too. | Bir de yüzük aldım. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Are you already asleep? | Çoktan uyudun mu yoksa? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Suk Hoon. | Suk Hoon. Şu an o kadar mutluyum ki. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| You're happy, too, right? | Sen de mutlusun, değil mi? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| What's taking her so long? | Neden bu kadar uzun sürüyor? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I can't do this any more. What do you mean? | Artık bunu yapamam. Ne demek istiyorsun? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| My back hurts so much that I can't sleep on the couch any more. | Sırtım o kadar çok ağrıyor ki artık kanepede uyuyamayacağım. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Then shall I sleep on the couch? | Öyleyse kanepede ben yatayım mı? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Try lying down there and see how much it hurts your back. | Dene bakalım. Sırtının ne kadar çok ağrıyacağını görürsün. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Try lying down. | Uzan hadi. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| More aggressively. Move around a bit. | Biraz daha kenara kay. Hareketlensene. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Wow, it's a teardrop diamond that the Royal family in France favored. | Fransa'daki Kraliyet Ailesi'nin tercihi ünlü gözyaşı damlası elması. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Don't drop it in the water again. | Sakın bir daha sakarlık edip suya düşürme. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Eun Ha. | Eun Ha. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| If we're done, let's get going. | Öğle yemeğimizi burada bitirelim. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I'm not done with my wine yet. | Şarabım hâlâ bitmedi. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I look forward to our marriage. | Evliliğimizi dört gözle bekliyorum. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I will see you at the wedding. | Düğünde görüşürüz. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| It seems to have been deleted. | Silinmiş gözüküyor. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Did I really kill Seo Eun Ha then? | Öyleyse ben... | Gamyeon-1 | 2015 | |
| This is the contract for our marriage. | Bu bizim evlilik sözleşmemiz. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| I want to make changes to it again. | Bu sözleşmeyi yeniden düzenlemek istiyorum. Nasıl? | Gamyeon-1 | 2015 | |
| These terms and conditions no longer apply. | Sözleşmede geçen tüm maddeler artık geçersiz. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Please be my real wife, Seo Eun Ha. | Benim gerçek karım ol, Seo Eun Ha. | Gamyeon-1 | 2015 | |
| [Suk Hoon] | Suk Hoon | Gamyeon-1 | 2015 | |
| Mi Yeon! What are you doing here? 1 | Görümce! Burada ne işin var? | Gamyeon-1 | 2015 | |
