Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21064

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Done.	Hazır.	Gabrielle-1	2013
Slide that one over.	Tavaya bırakıver.	Gabrielle-1	2013
They should both lie flat on the pan.	İkisini de tavaya düz koymalısın.	Gabrielle-1	2013
I think they're done.	Sanırım pişmiştir.	Gabrielle-1	2013
I'm sure Martin would love your grilled cheese.	Eminim, Martin ızgara peynirine bayılırdı.	Gabrielle-1	2013
I want to live on my own and make my own decisions like you.	Senin gibi, bende kendi başıma yaşamak ve kararlarımı kendim almak istiyorum.	Gabrielle-1	2013
I want to be normal like you.	Senin gibi normal biri olmak istiyorum.	Gabrielle-1	2013
You know, sweetie, no one here cooks my meals.	Tatlım, biliyorsun ki burada yemeğimi pişiren kimse yok.	Gabrielle-1	2013
No one does my shopping or cleaning.	Temizliğimi, alışverişimi yapacak kimsem yok	Gabrielle-1	2013
No one drives me around or manages my schedule.	Beni gezdiren de yok, ilaç zamanımı hatırlatan da yok.	Gabrielle-1	2013
And with diabetes... What?	Ya şeker hastalığıma ne dersin? Bende de şeker hastalığı var.	Gabrielle-1	2013
I inject myself. Ask Laurent.	İğnemi de kendim yapıyorum. İstersen Laurent'e sor.	Gabrielle-1	2013
Yes, but if something happened, you're not alone.	Evet ama bir problem olursa, benim gibi yalnız değilsin.	Gabrielle-1	2013
I'm an adult. I want to make decisions like an adult.	Ben bir yetişkinim. Kararlarımı da yetişkinler gibi vermek istiyorum.	Gabrielle-1	2013
It won't bring back Martin.	Bu, Martin'i geri getirmez.	Gabrielle-1	2013
I can cook and I can inject myself.	Yemek pişirebildiğim ve iğnemi de kendim yapabildiğim gibi,	Gabrielle-1	2013
I can live in my own apartment too!	Kendi dairemde de yaşayabilirim.	Gabrielle-1	2013
You don't understand. An apartment doesn't come with Martin.	Anlamıyorsun, Martini'i bir daire geri getirmez.	Gabrielle-1	2013
No, you don't understand.	Asıl sen anlamıyorsun.	Gabrielle-1	2013
You want to be an autonomous adult? Then prove it.	Kendi başına yaşayacak bir yetişkin mi olmak istiyorsun? O zaman bana kanıtla.	Gabrielle-1	2013
I'm off. I'll be back for lunch, OK?	Ben kaçtım. Yemek için dönerim. Oldu mu?	Gabrielle-1	2013
I left money for milk on the counter.	Tezgahın üstüne süt için para bıraktım.	Gabrielle-1	2013
Hi, Gab.	Selam, Gab.	Gabrielle-1	2013
I should've warned you about the toaster. I nearly...	Ekmek kızartıcı konusunda seni uyarmalıydım. Az kalsın...	Gabrielle-1	2013
Are you crazy? You have diabetes!	Delirdin mi? Şekerin var!	Gabrielle-1	2013
Do you want to die? What's going on?	Ölmek mi istiyorsun? Neler oluyor sana.	Gabrielle-1	2013
Stop. I'm tired of being told what to do.	Yeter. Ne yapmam gerektiğinin söylenmesinden bıktım usandım.	Gabrielle-1	2013
That's enough! Shit!	Bu kadarı yeter! Kahretsin!	Gabrielle-1	2013
There are limits!	Tahammülümü zorlama!	Gabrielle-1	2013
I want to see Martin.	Martin'i görmek istiyorum.	Gabrielle-1	2013
You're 22. You want to be treated like an adult,	22 yaşındasın, bir yetişkin muamelesi görmek istiyorsun.	Gabrielle-1	2013
but you act like a 5 year old.	Ama davranışların 5 yaş seviyesinde.	Gabrielle-1	2013
It hurts.	Beni incitiyorsun.	Gabrielle-1	2013
You're still in your PJs?	Hala pijamayla mısın?	Gabrielle-1	2013
Hello. Hi, Rémi.	Selam. Selam Rémi.	Gabrielle-1	2013
Already?	Bitti mi?	Gabrielle-1	2013
Thanks again for agreeing.	Kabul ettiğin için teşekkür ederim.	Gabrielle-1	2013
Martin is my star singer. I can't do without him.	Martin, benim yıldız şarkıcım. Onsuz yapamam.	Gabrielle-1	2013
As long as it fits in with his classes.	Sınıf onsuz da yapar.	Gabrielle-1	2013
I need him for the group rehearsals.	Provalar için ona ihtiyacımız var.	Gabrielle-1	2013
We have to work on our timing. It's important.	Programa göre çalışmamız lazım. Bu çok önemli.	Gabrielle-1	2013
That will be difficult.	Bu zor olacak.	Gabrielle-1	2013
He's started his cabinetmaking course. It's very demanding.	Mobilya kursuna başladı. Bunu çok istiyordu.	Gabrielle-1	2013
He's 25, he needs to get a job.	25 ine geldi. Meslek sahibi olması lazım.	Gabrielle-1	2013
It's only till the show.	Sadece gösteri bitene kadar.	Gabrielle-1	2013
Mom, in a choir you sing in a group. That includes me.	Anne koro demek, bir grupta söylemek demek. Bende grubun parçasıyım..	Gabrielle-1	2013
She's trying to prove herself, show she's autonomous.	Kendini kanıtlamaya çalışıyor, kendi kendine yeteceğini.	Gabrielle-1	2013
But living in an apartment on her own isn't realistic.	Fakat ayrı dairede yaşamak, hiç gerçekçi değil.	Gabrielle-1	2013
Yes, but there are shared supervised apartments.	Evet ama senin gözetimin altında bir dairede yaşayabilirler.	Gabrielle-1	2013
If you spent time with her and showed her...	Eğer zamanını onla geçirseydin ve ona öğretseydin...	Gabrielle-1	2013
You'll agree she has a very nice place.	Kabul et ki, kaldığı yer gayet hoş.	Gabrielle-1	2013
She's better off at Laurent's. Sure, and it's easy on you.	Laurent'te olması çok daha iyi. Tabii, senin için böylesi daha kolay.	Gabrielle-1	2013
Excuse me? You're off the hook.	Pardon? Defteri kapatıverdin.	Gabrielle-1	2013
What would you have done? Kept her at home.	Ne yapmamı isterdin? Yanına al onu.	Gabrielle-1	2013
You would? Yes.	Sen yapar mıydın? Evet.	Gabrielle-1	2013
How would she manage alone at night?	Gece yalnız kalabilir mi?	Gabrielle-1	2013
I'm often away or work evenings.	Sık sık uzağa ve iş toplantılarına giderim.	Gabrielle-1	2013
She's really come into her own,	Gerçekten, tek başına gidebilir mi?	Gabrielle-1	2013
with her friends, her work, the choir...	arkadaşlarına, işe, koroya...	Gabrielle-1	2013
You're just looking for excuses.	Sadece bahane arıyorsun.	Gabrielle-1	2013
Sophie, I don't get you.	Sophie, Seni anlamıyorum.	Gabrielle-1	2013
You encourage Gaby to be independent,	Hem ufaklığı özgür bırakmak istiyorsun.	Gabrielle-1	2013
but you think she should live with me.	hemde benimle yaşaması gerektiğini düşünüyorsun.	Gabrielle-1	2013
Gabrielle is an adult.	Gabrielle bir yetişkin artık.	Gabrielle-1	2013
She has a busier social life than you or me.	Sosyal hayatı senden, benden daha yoğun.	Gabrielle-1	2013
I can't live your life for you. That's what being a parent is.	Herkes kendi hayatını yaşamalı. Ebeveynliğin ne olduğunu öğrenmen lazım.	Gabrielle-1	2013
You're giving me Parenting 101 now?	Bana şimdi mi ebeveynlik ediyorsun?	Gabrielle-1	2013
Because I'm not the ideal parent.	İdeal bir ebeveyn olamadım.	Gabrielle-1	2013
But I was always there for you.	Ama hep yanınızda oldum.	Gabrielle-1	2013
I can't wait for you to have kids.	Çocuk sahibi olana kadar senin başını bekleyemem.	Gabrielle-1	2013
Gaby will get there first. Come on, not Gaby!	Gabi ilk olacak. Hadi ama, Gaby olmaz.	Gabrielle-1	2013
Just wait. She wants a family.	Anla ...sadece. Bir ailesi olsun istiyor sadece.	Gabrielle-1	2013
The bus is here!	İşte otobüs geldi.	Gabrielle-1	2013
Bye, Laurent. Bye, JF.	Hoşçakal Laurent. Hoşçakal JF	Gabrielle-1	2013
Bye, Thierry. Have a good day.	Hoşçakal, Thierry. İyi günler.	Gabrielle-1	2013
Ready for your tests? Got your bag?	Testin için hazır mısın? Çantanı aldın mı?	Gabrielle-1	2013
Lemme see.	Bakmama müsaade et.	Gabrielle-1	2013
Wow! The nurse will give you a kiss for sure!	Wow! Hemşirenin seni öpeceğine eminim.	Gabrielle-1	2013
C'mon, Michael.	Haydi Michael.	Gabrielle-1	2013
You're not dressed yet? The bus is here.	Daha giyinmedin mi hala? Otobüs geldi bile.	Gabrielle-1	2013
I don't want to. I'm fed up.	İstemiyorum. Yemek yedim.	Gabrielle-1	2013
You're fed up with the choir?	Korodayken mi yedin?	Gabrielle-1	2013
I want my own apartment.	Kendi dairemi istiyorum.	Gabrielle-1	2013
You want your own apartment?	Kendi daireni mi?	Gabrielle-1	2013
But Gaby, that won't bring you love.	Ama Gaby. Bu sana mutluluk getirmez.	Gabrielle-1	2013
Liar! That's not true.	Yalancı! Bu gerçek değil.	Gabrielle-1	2013
You have a place, a boyfriend.	Senin evin var, sevgilin var.	Gabrielle-1	2013
Sophie has a place, a boyfriend.	Sophie'nin de evi var. Sevgilisi de.	Gabrielle-1	2013
My mom has a place and John.	Annemin de evi var, John'u da .	Gabrielle-1	2013
Michael has nothing, JF, nothing.	Michael'in hiç, JF'nin hiç	Gabrielle-1	2013
Marc, Simon, me... nothing, nothing, nothing.	Marc'ın, Simon'un benim hiçbir şeyimiz yok, Hiçbir şeyimiz.	Gabrielle-1	2013
But you're going to sing with one of Quebec's greatest singers.	Ama, Quebec'in en meşhur solistiyle şarkıyı sen söyleyeceksin	Gabrielle-1	2013
That's really something.	Bu önemli bir şey.	Gabrielle-1	2013
And this place here, it's your place.	ve burası senin evin.	Gabrielle-1	2013
It's your home.	Burası senin yuvan.	Gabrielle-1	2013
AT THE COFFEE, THAN CHOIR PRACTIS	KORO PROVASI KAFEDE	Gabrielle-1	2013
The pet shop at the mall, please.	AVM’ deki Petshop lütfen.	Gabrielle-1	2013
I'll tell you where to get off.	Nerede ineceğimi söyleyin. Kartınız var mı?	Gabrielle-1	2013
The mall.	İşte AVM	Gabrielle-1	2013
Madame...	Bayan...	Gabrielle-1	2013