Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21062
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm going to your show at the Choir Festival. | Koro Festivalindeki şovunu izlemeye geleceğim. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Thanks, France! | Sağol France. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
I go every year with my friend. | Arkadaşımla her sene gideriz. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Robert Charlebois, that's big! | Robert Charlebois, müziğin devlerinden! | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
You're going to be stars. It's great. | Star olacaksın. Bu harika. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Save some for your boyfriend. | Biraz da erkek arkadaşına bırak. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
My lovely daughters. | Benim tatlı kızlarım. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Hi, Mom. Hello. | Selam Anne. Selam. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Hi, John. Hi, Gaby. | Selam, John. Selam, Gaby. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Let's have dinner before you leave? | Çıkışta beraber yemek yer miyiz? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Sure, OK. | Elbette. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
These are my daughters. Sophie. | İşte kızlarım. Sophie | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
And Gabrielle. It's a pleasure. | Ve Gabrielle. Memnun oldum. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
I'll introduce you to Mandu. He's from Bombay. | Seni Mandu'yla tanıştıracağım. Kendisi Bombay'dan. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
He knows everyone there. | Oradaki herkesi tanır. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Great guy. | Müthiş adam. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
You're off to India! The musician. | Hindistan'dan uzakta bir müzisyen! | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
I'm a teacher. Gabrielle has the gift. | Ben öğretmenim. Gabrielle'in bir sürprizi var. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Perfect pitch, like my dad. | Mükemmel bir sunuş, tıpkı babam gibi. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Sophie nearly tore my leg off on her scooter. | Sophie skutırda nerdeyse ayağımı parçalıyordu. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
She drives like a madman. | Çılgın gibi sürüyor. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Your husband's teaching in India? | Eşin Hindistan’da öğretmenlik mi yapıyor? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Yes, but I'm not married. | Evet, henüz evli değiliz. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
It's a 'wonderful' project. They help underprivileged kids. | Kutsanası bir proje. Kimsesiz çocuklara yardım ediyorlar. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Will you be teaching music? | Müzik öğretmenliği de yapacak mısın? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
In fact, they teach traditional Indian music, | Aslında, geleneksel Hint müziği öğretiyorlar. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
so I'd teach English. | Ben de İngilizce öğretirim. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Indian music is extremely complex. | Hint müziği son derece karmaşıktır. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
It's very difficult to learn. | Öğrenmesi çok zahmetli. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
You should learn to play the sitar. I love the sitar. | Sitar çalmasını öğrenmelisin. Ben sitara bayılırım. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
I'm not '100% ' sure I'll go, it's complicated. | Gidişim henüz kesin değil. Kafam biraz karışık. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
It's simple. You have your plane ticket, a fantastic boyfriend... | Çok basit. Bir bilet al ve uç. Fantastik bir ülkeye... | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Shit, Mom. You really did it. | Kahretsin Anne. Bunu gerçekten yaptın. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
You didn't tell her? I couldn't. | Ona daha söylemedin mi? Söyleyemedim. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Sorry. I'll speak to her. | Üzgünüm. Onunla konuşacağım. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
No, I'll do it. Mom, it's alright. | Ben konuşurum anne. Tamam anne! | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
I'm hungry. I want to go. | Acıktım. Gitmek istiyorum. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
India's not for sure, right? | Hindistan kesin değil yani? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
The bus is late. | Otobüs gecikti. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
It's unreliable. | Tarifeye hiç güvenilmez. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Here. Did you get yours, Michael? | İşte biletin. Michael Seninki yanında mı? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Come on, bus. Let's go! | Hadi otobüse. Gidelim. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Do you have one? Yeah, I have mine. | Senin var mı? Evet var. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Simon! You're not alone on the bus. There are other people. | Simon! Otobüste tek sen değilsin. Başka insanlar da var. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Do you know that Gabrielle is very, very happy? | Gabrielle çok mutlu. Görüyor musun? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Dinosaurs. | Dinozorlar. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
How do dinosaurs go to the bathroom in water? | Dinozor banyo küvetine nasıl girer? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
You're covered in ice cream. Here, wipe yourself off. | Dondurma bulaştırmışsın. İşte mendilin kendin sil. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Let's go see the fish. | Haydi balıkları görelim. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Did you see the white one? It's beautiful. | Beyaz olanı gördün mü? Muhteşem. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
It's so beautiful. I'd like one. | Evet muhteşem. Bende bir tane beğendim. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
You're so beautiful! | Harikasın sen. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Is that a budgie? | Şu muhabbet kuşu mu? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
No, it's a parrot. | Değil. Papağan o. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Come here, you little critter. | Gel buraya minik yaratık. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Little critter. | Minik yaratık | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Hello, critter. | Selam Yaratık. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
That's enough petting. | Bu kadar okşamak yeter. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Do you want to feed him? | Beslemek ister misin? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Here you go. | İşte | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Look, these ones are naked. | Bak şuradaki çıplak. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
They're babies? Yeah, they're babies. | Bunlar yavrusu mu? Evet. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
They have no fur. No fur. | Tüyleri çıkmamış. Tüyleri çıkmamış. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
The dad's over there. | Babaları da orada. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
He's the dad? Yup, he's the dad. | Babası mı? Babası ya. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
He's kept away because he could eat them, | Onu uzağa koyduk, çünkü yavruları yiyebilir. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
they're too small. | Daha çok ufaklar. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
He eats his own babies? Yeah, he's jealous. | Kendi yavrusunu mu yiyor? Evet. çok kıskançtırlar. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
That's the way hamsters are. They're jealous. | Hamsterler böyle işte. Çok kıskançlar. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
And you can't touch the babies. So we don't wash this cage. | Yavrularına dokunamazsın. aynı zamanda kafesi de yıkayamayız. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
If the babies smell of humans, the mom can't recognize them. | Yavrular insan gibi kokarsa anne onları kabul etmez. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Even worse, she might eat them. | Daha da kötüsü, yavrularını yiyebilir. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
I'm glad my mom didn't eat me. | Annem beni yemediği için mutluyum. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Arm by his side so we can turn him over. | Şu yanından tut da çevirelim. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
We'll lift his legs. | Ayağını kaldıralım | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
We'll let him be a bit. | Bırakılım biraz böyle kalsın. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Make sure he can breathe. | Nefes aldığına emin ol. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
You alright, JF? | JF, Her şey yolunda mı? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
You OK? You OK, JF? | İyi misin? JF iyi misin? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Can you hear us? Try to open your eyes. | Bizi duyuyor musun? Gözlerini açmayı dene. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Great, that's it. | Oldu işte. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Hi, are you OK? | İyi misin? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Let's sit you up. | Kalk şimdi. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Did you take your pills? He doesn't like them. | Haplarını içtin mi? Haplardan hoşlanmıyor. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
I see... 1, 2, 3, up! | Belli oluyor. 1,2,3, yukarı. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Good helmet. You can say that again. | Güzel kask. Bir daha söylesene. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Not another bird house? | Yeni bir kuş kafesi ha? | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
Sure! | Evet. | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'Hey, Lolita' 'No one is sweeter... ' | Hey Lolita! Hiç kimse daha tatlı olamaz... | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'Let's dance the samba' | Haydi samba yapalım | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'My name is Lolita' | Bana Lolita derler | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'I love to dance the samba' | Sambaya bayılırım | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'She will only dance with me,' 'Other men she sees and flees' | Yalnız benle dans edecek, Diğer beyleri görünce kaçar gider | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'I want to say I love you, I dol' | Söylüyorum işte Seni seviyorum, seviyorum | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'I want to say I love you, it's truel' | Söylüyorum işte Seni seviyorum, bu gerçek aşk | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'When you love me I feel as happy' 'As the sun setting in the sea' | Sende beni seversen yalpalarım mutluluktan Denizdeki güneş gibi | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'Like a square spinning,' 'a line breaking' | Meydanı çevreleyen kordonun kopması gibi | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'A spider cozy in its web, yesl' | Nette bir virüs gibi | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'I want to say I love you,' 'it's truel' | Söylüyorum işte Seni seviyorum, bu gerçek aşk | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |
'Tantalizing adventuress,' 'your heart so fearless' | İnsafsız, macerapest, kalbin korku nedir bilmez | Gabrielle-1 | 2013 | ![]() |