Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20678
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yeah, i do. | Dediklerine göre oldukça mutlularmış. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I have to live with the feeling | ...yaralarından ötürü araba kullanamadığı için kendi de ölmüş. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Mostly i just wanna take a shower from the inside out. | Gideceğiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
So i I started working there | Orada çalışmaya birkaç hafta önce başladım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's a lot better than the one in providence. | Providence'da çalıştığım yerden çok daha iyi. Olivia, beni dinle... Ölmelerinden hemen önce... Akranlarına göre bir ışık yılı ileride. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That place is a total dive. | Olivia tam olarak ne yaptığını düşünüyorsun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Look at this place. | Şu yere bir bak. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Those windows have a really great view of the bridge. | Şu pencerenin harika bir köprü manzarası vardır. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I don't care about the bridge. | Köprü umurumda değil. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What do you like? | Nelerden hoşlanırsın? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I like the bridge. | Köprüden hoşlanırım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Harvard university | Harvard Üniversitesi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What are you doing? | Aslında, suyun üstüne çıkmak şeklinde daha mantıklı bir anlamı olmalıydı. Ne yapıyorsun? O gizemli bir kelime. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm doing two things at once. | İki işi bir arada yapıyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm waiting for you | Daha fazla bekleyemem. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You were supposed to be doing extensive testing. | Senin detaylı testler yapman gerekiyordu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Because a woman gave birth to an 80 Year Old man baby. | Çünkü kadının teki 80 yaşında bir bebek doğurdu. Hatırladın mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Test is complete. | Test bitti. Sen beni küçümsemeye devam et. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Which i suppose i deserve. | Sanırım hak ettiğim bu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Wonderful news all around. | ...haberler harika. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dna results confirm my suspicions | DNA sonuçları kadının, 30 yıl önce... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That the woman was impregnated by a man | ...bu laboratuarda benim deneylerime... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
No idea. | Hiçbir fikrim yok. İlaçlar beni bu hale getirdi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You remember where you parked your car | 17 yıl önce park ettiğin arabanın nerde olduğunu hatırladın demek. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
17 years ago? | Adı Peter Bishop. Onu hayalimdeki babaya ya da sadece bebek bakıcılığı yapmak... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Pi to six digits. | Pi sayısının ilk 6 hanesi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I can't fathom that it's still here. | Hâlâ burada olduğuna inanamıyorum. Şuna bak. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
This is your car? | Bu araba senin mi? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
So what, you got cars stuffed with papers | Bütün şehirde içinde belgeler olan arabaların mı var? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You have no idea where i've hidden things. | Nerelere sakladığımı bilsen aklın şaşar. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Friend of yours? | Arkadaşın mı? Umarım değildir. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Oh...i certainly hope not. | Bu olayın babanın yaptıklarıyla bir ilgisi... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Come on, boy, we need to get these file boxes | Hadi, evlat. Bu dosya kutularını laboratuara götürmeliyiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You may be able to reanimate | Sen ölü kobaylarını hayata döndürebiliyorsan... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
This is the last of them. | Bu sonuncusu. Bir el vardı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Hello, i'm dr. Walter bishop. | Merhaba, ben Dr. Walter Bishop. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Yes, dr. Bishop. We've met. | Birisi rüyalarıma giriyordu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm junior agent astrid farnsworth. | 627 no'lu uçuştan haberiniz var mı? Ben yardımcı ajan Astrid Farnsworth. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Now, walter, we'd probably be a lot more help to you | Walter, eğer ne aradığımızı söylersen sana daha çok yardımımız dokunabilir. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
If you told us what we were looking for. | Bunu sana kanıtlayabilirim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The dural folds of the pituitary fossa, | ...sfenoid kemikte bulunan hipofiz bezinin oturduğu hipofiz çukurunun... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Well, that's how he killed. | O da böyle öldürüyor. Onlara anestezi uygulamadan önce... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Remove the pituitary gland before he overdosed them | ...hipofiz bezlerini almak için ameliyat yapıyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Look for anything with the pituitary in it. | İçinde hipofiz geçen her şeye bakın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I mean, what's the link to what happened at the hospital? | Bunların hastanede olanlarla ne alakası var? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Can be induced artificially | Walter, diğer evrene bir solucan deliği mi açacaksın? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
By manipulating the pituitary gland. | Ne yapıyor bu be? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Biliyor musun, velet... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
|
And the pituitary gland is the boss. | Ve hipofiz bezi de bunların patronudur. Pinto. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Penny Oh. Ah, yes, penny. | Penny. Evet, Penny. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Although he suffered from severe | "Pseudofolliculitis nuchae" rahatsızlığı vardı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We ran experiments on rapid growth. | Sana biraz yemek getirebileceğimi düşündüm. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Obviously, someone had made a breakthrough, | Anlaşılan biri bunları öğrenmiş. Rebecca, sesime odaklan. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And penrose could possibly lead us to that person. | Muhtemelen Penrose bizi o kişiye götürebilir. Nereye? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Claus penrose. | Asansörde olsaydı, herkes gibi o da çarpılırdı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He moved to the east coast two years ago. | 2 yıl önce Doğu Yakası'na taşınmış. Etkilenmiş kişilerden kimse dışarı çıkmamalı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Agent frances. | Ajan Francis. Charlie, benim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I need a cross check of recent unsolved homicides. | Son zamanlardaki çözülmemiş cinayetleri istiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
See if any bodies have turned up | Senin oraya uğradım. Bu yüzden sana geldim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Penrose. Yes? | Söylediğime eminim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Was photographed only hours after being born. | Bilmiyorum. Belki beni korkutmaya çalışıyordu. Evet. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
When she was admitted, | Sanki yer yarılmış da içine girmiş. Peki bunun Peter Bishop ile alâkası ne? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Manipulating growth hormones | İş birliğiniz için çok teşekkürler, Dr. Simon. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
At the end of the vietnam war. | Başınız sağ olsun. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
So...what can i do for you? | Nick'i çok iyi hatırlıyorum. Sence o seni gözetliyor muydu? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
In the years since, | Saat için özür dilerim. Bunu yapmak istediğinden gerçekten emin misin? ...çocuk topla beraber koşarken... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Have you shared your research with anyone? | İşte bu yüzden senden yardımını istiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I was harassed. | Birçok masum hayat tehlike altında. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Which is why... | Size kliniğiniz hakkında birkaç soru sormak için geldim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Bishop's incarceration, | Daha bulamadım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Uh...forgive me for | Bilmiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What do you think? | Küçük çocuklar üstünde ilaç denemeleri yaptığını. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He's not telling us everything. | Elbette. Bir süredir daireler çizip duruyormuşum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The pituitary gland has indeed been removed. | Bir olay daha olmuş. Peki onu ne zaman aralarına katmışlar? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And i may be able to posit a hypothesis as to why. | Bu onların var olma bildirisi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Quite literally. | Babamı görmek istemenizi de... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And within three years | Hiçbir şey. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Theoretically. | Matematiksel formüller akli dengemi sağlamada yardımcı olmuyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
So you think now what? | Onları New Jersey sapağında kaybettik. Swedesboro'ya doğru gidiyorlar. Onları New Jersey paralı yolunda kaybettik. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That the killer somehow continued your work? | Walter, çocuğun düşüncelerini okumakta kullanacağın şey o mu? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Not exactly. | Tıbbi yardım çağırdım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
To treat himself, to stay young. | Basit. Sanki omlet yapıyormuş gibi. Şifreyi hepsi biliyor, değil mi? Bilmemeleri için bir sebep yok. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And the killer's condition was passed on to the baby. | Bu konuda aramızda bayağı bir anlaşmazlık oldu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That night, he was going to kill her, | Oradayız. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
No, this is okay. We're making progress | Leanne karabasanlardan ötürü gelmişti. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Christopher! | ...normal bir insandan daha güçlü bir sinyale sahip hale geldi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I know. | Bir birlik lideriydi sanırım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Something on your mind? | ...kadın için de zor olacağını düşündüm... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Vexes me with its depictive inaccuracy. | ...ya da yalnız hissetmekten korurdu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Yes. | Dunham. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Although i was referring to his lesser Known masterwork, | Hiçbir şey çözülmemiş. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Is permanently imprinted on the retina of the eye. | Satranca bayılırdı. Raul. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Which is a small but critical distinction. | Seninle konuşuyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
When was it you lost your imagination, son? | Bunu tek başıma nasıl yapacağımı bilmiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
All right, do you want to play? | Salıverme kâğıdı için sabaha kadar beklemek zorundayız. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The only way that we can see what she saw, | Tamam. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Even in theory, | Aferin aşkım. Şimdi uyku vakti, tamam mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We would still need a... | Güzel. Herhangi bir ipucu görüyor musun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We still need something that could translate what she saw | Huysuzluk etme. Sana söyledim, bilim eğlence demektir. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry about the lab. | laboratuarda olanlar için üzgünüm. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |