Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20433
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| That's it, man. Mainframe. | İşte bu, dostum. Ana bilgisayar. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Oh, we turn the cameras around on them. I get it. | Kameralarını onlara karşı kullanacağız. | Freerunner-2 | 2011 | |
| We gotta get up to get down. Come on, let's go. | Yukarı aşağı yapacağız. Hadi düş peşime. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Hey, hey. This is it. This is it. | Hey, hey. Bu iş oldu gibi. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Security alert. | Güvenlik İhlali. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Security alert. Control room. Door lock initiated. | Güvenlik İhlali. | Freerunner-2 | 2011 | |
| of the excitement of the game, part of the playing field. | ...oyunun heyecanına kendinizi fazla kaptırmanızdan. | Freerunner-2 | 2011 | |
| I'm coming for you! You absolute piece of rubbish. | Canını almaya geliyorum! Tam bir çöp yığınısın. | Freerunner-2 | 2011 | |
| I'm coming. I'm fucking coming! | Geliyorum. Silkmeye geliyorum! | Freerunner-2 | 2011 | |
| All right, who am I sending it to? Everyone. | Pekâlâ, kime gönderiyorum? Herkese. | Freerunner-2 | 2011 | |
| killed six innocent men. | ...6 masum insanı katletti. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Mom. Kid! | Annecim Küçük! | Freerunner-2 | 2011 | |
| Shit. Holy shit. | Siktir. Hassiktir. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Are you tracking this? I'm on it. | Takip ediyor musun? Peşindeyim. | Freerunner-2 | 2011 | |
| gambling ring run by the sick... | ...paralarını daha da arttırmaları uğruna... | Freerunner-2 | 2011 | |
| twisted individual billionaires you see here. | ...oynadıkları hastalıklı bahis oyununda öldürdü. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Did we get through? I think we did. | Başardık mı? Sanırım başardık. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Door locks disabled in 60 seconds. | Kapı kilitleri 60 saniye içinde açılacak. | Freerunner-2 | 2011 | |
| It's Chelsea! Give it to me. | Chelsea arıyor! Bana ver. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Chelsea. No. | Chelsea. Hayır. | Freerunner-2 | 2011 | |
| And since I've been forced to do some immediate traveling... | Acil olarak seyahate zorlandığım için... | Freerunner-2 | 2011 | |
| regrettably, I won't be able to say goodbye in person. | ...ne yazık ki yüz yüze vedalaşamayacağız. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Family plan. | Aile paketi. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Door locks now disabLed. | Kapılar açıldı. | Freerunner-2 | 2011 | |
| You wanna go? Come on. You take him. | Gitmek mi istiyorsun? Gel bakalım. Sen onu al. | Freerunner-2 | 2011 | |
| I'll go after the other one. Ow. | Diğerinin peşine düşeyim. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Stop! Hey! Get back here! | Kaçma! Buraya gel! | Freerunner-2 | 2011 | |
| It's got a busted headlight, but this baby really cooks. | Üzerindeki farı görüyor musun, bu alet harika bir parça. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Sorry. it's an emergency. Hey, hey! | Kusura bakamayın, acil durum. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Get off my bike. That's my bike! Get off my... | İn motorumdan. O benim motorum. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Been waiting for you, asshole. | Seni bekliyordum, adi herif. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Finch! Are you crazy? They're gonna kiil you anyway! | Finch kafayı mı yedin? Seni yine de öldürecekler! | Freerunner-2 | 2011 | |
| It's not about the collar, it's not about dickface! | Halkayla alakası yok, Sik kafalıyla da ilgisi yok! | Freerunner-2 | 2011 | |
| This is between me and you! It's not a race, man! | bu senle benim aramda! Bu bir yarış değil! | Freerunner-2 | 2011 | |
| I'll always be the winner, Ryan! | Kazanan her zaman ben olacağım, Ryan! | Freerunner-2 | 2011 | |
| You're the fucking loser! | Eziğin önde gidenisin! | Freerunner-2 | 2011 | |
| I quit! You fucking idiot. | Oynamıyorum! | Freerunner-2 | 2011 | |
| Hey, what are they serving on the flight this evening? | Bu akşamki menüde ne varmış? | Freerunner-2 | 2011 | |
| Pork loin, sir. | Domuz rosto, efendim. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Pork loin... Fuck, what are you...? Ah! | Domuz rosto... Ne yaptığını zann...? | Freerunner-2 | 2011 | |
| In this briefcase there's 1 miilion dollars. | Çantada 1 milyon dolar var. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Now, I'm a man of my word. | Sözünün eri biriyimdir. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Eighteen, seventeen... | 18, 17... | Freerunner-2 | 2011 | |
| I'll do it! Ryan! | Tamam, yapacağım. Ryan! | Freerunner-2 | 2011 | |
| Ryan, no. | Ryan, yapma. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Love bites, doesn't it? It sure does. | Aşk ısırır değil mi? Evet ısırır. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Decks, Freebo... | Decks, Freebo... | Freerunner-2 | 2011 | |
| Mitch, West... | ...Mitch, West... | Freerunner-2 | 2011 | |
| Finch, Turk, Kid Elvis. | ...Finch, Türk, Küçük Elvis. | Freerunner-2 | 2011 | |
| these guys will find a way. | ...bu çocukların bir yolunu bulacağına eminim. | Freerunner-2 | 2011 | |
| we couldn't beLieve there was a million bucks in Mr. Frank's briefcase. | ...Bay Frank'in çantasında gerçekten 1 milyon dolar olduğuna inanamadık. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Me? I'm good. | Ben mi? Her şey yolunda. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Um... A warm welcome for our unexpected guests... | Davetsiz misafirlerimize sıcak bir karşılama... | Freerunner-2 | 2011 | |
| the Metro Police Department! | ...Polis abilermiş gelenler. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Let's go, honey. Hands off. | Gidiyoruz, tatlım. Çek ellerini. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Hey, hey! Watch the stick, buddy! | Hey, hey! Copuna dikkat et! | Freerunner-2 | 2011 | |
| Let's go. | Yürü. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Fuck off! Fuck off! Take this downtown. | Uzak dur! Silktirin! Merkeze görürün şunu. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Then the January Island. | O zaman Ocak adasına gideyim. | Freerunner-2 | 2011 | |
| Hi, Ruth. | Selam, Ruth. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Mr. Bonin. | Bay Bonin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I, um... 1 | Ben, şey... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I wrote the letter to the governor | Öneriniz üzere... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| just like you suggested. | ...valiye mektubu gönderdim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Mm hmm? | Mm hmm? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I said everything in it that you said to say. | Söylediğiniz her şeyi mektupta belirttim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I even put in the Bible verses | Hatta avukatınızın önerdiği gibi... 1 | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| that your lawyer had suggested. | ...İncil'deki bazı bölümleri bile ekledim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| The one about mercy? | Merhamet ile ilgili olanı mı? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I don't remember the exact words, | Kelimesi kelimesine hatırlamıyorum, ... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| but I brought the letter for you to see, | ...ancak sizin de bir göz gezdirmeniz için... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| because I think it's good. | ...mektubu yanımda getirdim. Bence güzel oldu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I think it will be very effective. | Bence çok etkili olacak. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| They'll get it to me later. | Bana daha sonra verirler. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I've done everything I can do. | Elimden gelen her şeyi yaptım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Mr. Bonin? | ...Bay Bonin? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| How are things at the library? | Kütüphanede işler nasıl gidiyor? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I have done everything | Benden istediğiniz her şeyi... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| that you asked me to do, Mr. Bonin. | ...yaptım, Bay Bonin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| And now I think... | Ve şimdi bence... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I believe that you owe me something. | ...bana bir şey borçlusunuz. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I owe you something? | Sana bir şey mi borçluyum? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I feel that you do. | Öyle olduğunu düşünüyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Ruth... | Ruth... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I never asked you to do anything. | Senden hiçbir şey yapmanı istemedim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I just knew that you had questions, | Aklına takılan bazı sorular olduğunu... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| things that you felt | ...ve bu soruları cevaplayarak... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I could put your mind to rest about. | ...seni rahatlatabileceğimi düşündüğünü biliyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| And all I said was that it would be impossible | Ve eğer ben ölüysem... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| for me to answer yours or anybody else's questions | ...ne senin ne de bir başkasının... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| if I was, in fact, dead. | ...sorularını cevaplayamayacağımı söyledim, hepsi bu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Was I wrong about that? | Bunda yanılıyor muydum? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| No. No, you weren't. | Hayır, yanılmıyordunuz. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I brought some pictures that I don't believe you've seen. | Daha önce görmediğinizi düşündüğüm bazı resimleri beraberimde getirdim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Of? | Ne resmi? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| My son. | Oğlumun resimlerini. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| These two are old. | Bu ikisi eski. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I mean, he was very young there, | Orada daha çok gençti, ... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| but this one, | ...ama burada... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| this is what he would have... Iooked like then. | ...burada o zaman nasıl olacağını göreceksiniz. | Freeway Killer-1 | 2009 |