Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19802

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
So being alone feels like this.	Yalnız olmak böyle bir duyguymuş demek.	Flower Boy Next Door-1	2013
To understand someone...	Bir kişiyi anlayabilmek...	Flower Boy Next Door-1	2013
There's something you'll never understand...	Sevsen de yapabileceğin bir şeyin olmaması...	Flower Boy Next Door-1	2013
This is hard.	...çok zor.	Flower Boy Next Door-1	2013
{\an8}( Inspector Gadget guise! )	Merhaba! Ben Enrique Geum.	Flower Boy Next Door-1	2013
Hi! This is Enrique Geum.	Merhaba! Ben Enrique Geum.	Flower Boy Next Door-1	2013
Geum.	Geum.	Flower Boy Next Door-1	2013
Is this Go Dok Mi's, no...	Burası Go Dok Mi Hanımın...	Flower Boy Next Door-1	2013
Miss Go Dok Mi's place?	Hayır, Go Dok Mi Hocamın evi mi?	Flower Boy Next Door-1	2013
I'm here to ask her for guidance today.	Bugün hocama bana rehberlik etmesi için soru sormaya geldim.	Flower Boy Next Door-1	2013
Frame.	Çerçeve.	Flower Boy Next Door-1	2013
Flour.	Un.	Flower Boy Next Door-1	2013
Cake mix?	Kek karışımı mı?	Flower Boy Next Door-1	2013
It's really hard for me to stay home alone	Go Dok Mi Hocam, son günlerde evde yalnız olmak çok zordu.	Flower Boy Next Door-1	2013
so I want to consult the expert.	Bu yüzden sizin bu konudaki profesyonel görüşlerinizi almak istedim.	Flower Boy Next Door-1	2013
What do I need to do to stay home for a long time?	İlk olarak, evden çıkmadan en uzun süre dayanabilecek yiyecek hangisidir?	Flower Boy Next Door-1	2013
Don't do that. You needn't learn that.	Böyle yapma. Bunları öğrenmen gerekmez.	Flower Boy Next Door-1	2013
"Oh! So this is how you live."	"Demek böyle yaşıyormuş."	Flower Boy Next Door-1	2013
"So this is what it feels like!"	"Evde kalmak böyle duyguymuş!" Sonbaharda park...	Flower Boy Next Door-1	2013
Why? Because you don't understand how I feel	Neden mi? Çünkü duygularımı hiç mi hiç anlamıyorsun!	Flower Boy Next Door-1	2013
so I want to put myself in your shoes.	O yüzden ben de, kendimi Ahjumma'nın yerine koymak istedim!	Flower Boy Next Door-1	2013
I will find out.	Ben kendim bulurum.	Flower Boy Next Door-1	2013
Books! Phone!	Kitaplar! Telefon! Yüzünü yıkamayı mı sevmiyorsun?	Flower Boy Next Door-1	2013
Plant pot? Do I need that?	Pırasa? Buna ihtiyacım var mı?	Flower Boy Next Door-1	2013
I don't like pots. I won't need it.	Pırasadan hoşlanmadığıma göre ihtiyacım yok. Ağabeylerimi kaybetmiş olabilirim.	Flower Boy Next Door-1	2013
Maybe I need this for nutrition.	Hayır, hayır, hayır. Belki de dengeli beslenme için ihtiyacım olabilir.	Flower Boy Next Door-1	2013
I went overboard that day. I'm sorry.	O gün biraz aşırıya kaçtım. Özür dilerim.	Flower Boy Next Door-1	2013
Herbs! That's it!	Bitkiler! Evet, işte bu!	Flower Boy Next Door-1	2013
Should I take one?	Bir tanesini alsam mı?	Flower Boy Next Door-1	2013
Ms. Go Dok Mi! May I borrow one?	Go Dok Mi Hocam, bir kitap ödünç alabilir miyim?	Flower Boy Next Door-1	2013
Can you stop?	Böyle mi yapacaksın?	Flower Boy Next Door-1	2013
I'm sorry.	O gün için özür diledim.	Flower Boy Next Door-1	2013
It was too much.	Çok aşırıya kaçtım.	Flower Boy Next Door-1	2013
I was just angry that day.	Sanırım biraz kızgındım.	Flower Boy Next Door-1	2013
You don't like me saying 'sorry.'	Özür dilerim lafından hoşlanmazsın...	Flower Boy Next Door-1	2013
I said I'm sorry!	Özür dilerim dedim ya!	Flower Boy Next Door-1	2013
Oh, you scared me! My god!	Aman allahım beni korkuttun! Kalbim!	Flower Boy Next Door-1	2013
You have a hot temper!	Dok Mi hocam sinirleriniz çok gerilmiş.	Flower Boy Next Door-1	2013
You're like someone I know.	Tanıdığım bir ahjumma ile çok benziyorsunuz.	Flower Boy Next Door-1	2013
"Stop it now!"	Artık dur lütfen!	Flower Boy Next Door-1	2013
Okay then.	Pekâlâ, o zaman.	Flower Boy Next Door-1	2013
Can I analyze why you behaved that way that day?	O gün Go Dok Mi'nin neden öyle davrandığını analiz edeyim mi?	Flower Boy Next Door-1	2013
First, this.	Bu taraftan.	Flower Boy Next Door-1	2013
There was a pop up. I didn't mean to.	Ekranda bir ileti vardı, sadece o kadarına baktım.	Flower Boy Next Door-1	2013
I didn't mean to either!	Ben de öyle yapmıştım!	Flower Boy Next Door-1	2013
You didn't delete the photos of Seo Young and me, did you?	Önceden gönderilen mesajdaki Seo Young ve benim resimlerimi hala silmedin değil mi?	Flower Boy Next Door-1	2013
Did you get angry looking at the photos?	O resimlere baktığında sinirleniyor musun?	Flower Boy Next Door-1	2013
Should I look?	Bir bakayım mı?	Flower Boy Next Door-1	2013
See? You didn't delete them!	Gördün mü? Silmemişsin!	Flower Boy Next Door-1	2013
Admit it!	Kabul et!	Flower Boy Next Door-1	2013
You were angry out of jealousy. We're dating...	O günkü yaptığın kıskançlıktı. Gerçekten seninle çıkıyoruz o zaman.	Flower Boy Next Door-1	2013
we get jealous, we fight...	Kıskanıyoruz, kavga ediyoruz, kızıyoruz.	Flower Boy Next Door-1	2013
we say things we don't mean, we miss each other.	Aramıyoruz ama özlüyoruz da.	Flower Boy Next Door-1	2013
Right? Is that it? Just once, can't you ask me to stay?	Doğru değil mi? Haklıyım değil mi? Bir kere olsun kalmamı istemiyor musun?	Flower Boy Next Door-1	2013
Say "you can't go to Spain" and you need me to stay.	Sen İspanyaya gelemeyeceğin için bana da gitme demen gerekir.	Flower Boy Next Door-1	2013
I'll have to stay alone longer in that room.	Odamda daha fazla süre yalnız kalmalıydım.	Flower Boy Next Door-1	2013
Thanks for teaching me today.	Bugünkü eğitim için teşekkür ederim.	Flower Boy Next Door-1	2013
I try seeing the world through his eyes.	O adamın gözüyle dünyayı görmeye çalıştım.	Flower Boy Next Door-1	2013
I try thinking with his feelings.	O adamın kalbini düşünmeye çalıştım.	Flower Boy Next Door-1	2013
To that man, love is... two people's eyes and hearts,	O adam için, aşk... İki kişinin gözüyle, iki kişinin kalbiyle...	Flower Boy Next Door-1	2013
That's hot.	Çok sıcak.	Flower Boy Next Door-1	2013
Sayaka suddenly looks so cute!	Her zaman somurtan Sayaka, aniden çok sevimli görünür!	Flower Boy Next Door-1	2013
Is this what you call love for princess type girls?	Yoksa bu "Utangaç güzel cazibesi" dedikleri şey mi?	Flower Boy Next Door-1	2013
I'm bored!	Sıkıldım!	Flower Boy Next Door-1	2013
I'm sick!	Hastayım!	Flower Boy Next Door-1	2013
I think I have to go to hospital.	Acilen hastaneye gitmem gerek.	Flower Boy Next Door-1	2013
Don't fall for it!!!	Acıma! Acıma! Acıma!	Flower Boy Next Door-1	2013
You're really not coming out?	Cidden böyle mi yapacaksın?	Flower Boy Next Door-1	2013
You like this hat.	Bu şapkayı seviyorsun.	Flower Boy Next Door-1	2013
You look like a panda in Spain.	Panda şapkam İspanya'ya gitti bile.	Flower Boy Next Door-1	2013
Did you take a plane here?	Uçaktan geri mi aldı sanki?	Flower Boy Next Door-1	2013
That panda hat is so cute.	O panda şapkası da çok tatlıymış.	Flower Boy Next Door-1	2013
I left my script in your room. It's urgent.	Özet metinlerimi odanda unutmuşum.	Flower Boy Next Door-1	2013
So this is what it feels like,	Demek böyle bir hismiş.	Flower Boy Next Door-1	2013
standing in front of the door that never opens.	Açılmayan bir kapının ardından yalnızca geri dönmek.	Flower Boy Next Door-1	2013
We're waiting for your animation, too.	Açıkçası biz de uzun zamandır Enrique'nin animasyonunu bekliyoruz.	Flower Boy Next Door-1	2013
You want to know how I found you here?	Burada olduğunu nasıl bulduğumu merak ediyorsun değil mi?	Flower Boy Next Door-1	2013
I called this place and asked when you were coming.	Burayı aradım.	Flower Boy Next Door-1	2013
I have something to tell you.	Söylemek istediğim bir şey var.	Flower Boy Next Door-1	2013
No! Don't give in. Not yet!	Hayır! Pes etme! Olmaz! Daha olmaz!	Flower Boy Next Door-1	2013
You're about to give in, aren't you?	Kalbin pes etmek üzere değil mi?	Flower Boy Next Door-1	2013
You can hear me?	Ahjumma, ne düşündüğümü duyuyor musun?	Flower Boy Next Door-1	2013
Yes! Look at the person when she's talking to you.	Evet! Biriyle konuşurken konuştuğun kişinin yüzüne bakmalısın.	Flower Boy Next Door-1	2013
It's really good.	Çok lezzetli.	Flower Boy Next Door-1	2013
I'll admit it.	Kabul ediyorum.	Flower Boy Next Door-1	2013
I was jealous.	Kıskanmıştım.	Flower Boy Next Door-1	2013
It's the first time I got really angry at someone.	İlk defa birisine öyle kızıp sinirlendim sanırım.	Flower Boy Next Door-1	2013
You get angry at me all the time.	Hiç de bile! Sen hep bana kızardın.	Flower Boy Next Door-1	2013
Yeah! That's how I knew...	Haklısın! Öyle fark etmiştim zaten.	Flower Boy Next Door-1	2013
"I like this person a lot."	Bu kişiden çok hoşlanıyormuşum.	Flower Boy Next Door-1	2013
Because I like you,	Hoşlandığım için kızıp...	Flower Boy Next Door-1	2013
I get jealous someone else could be in your heart.	...o kişinin kalbinde başkası olursa diye kıskanıyormuşum.	Flower Boy Next Door-1	2013
I'm no different from everyone else.	Ben de aynıymışım...	Flower Boy Next Door-1	2013
I found that out.	Bunları fark ettim.	Flower Boy Next Door-1	2013
I fought with Jin Rak...	Ben Jin Rak ağabey ile kavga ettim.	Flower Boy Next Door-1	2013
It wasn't really a fight.	Aslında kavga sayılmazdı.	Flower Boy Next Door-1	2013
He always wanted to punch me in the face.	Ağabey uzun zamandır yüzüme yumruk atmak istiyormuş.	Flower Boy Next Door-1	2013
He's really moving on.	Ağabey gerçekten duygularını bitirme aşamasındaymış. Bunu fark ettim.	Flower Boy Next Door-1	2013
Oh Jin Rak is a great guy.	Oh Jin Rak, cidden harika bir adam.	Flower Boy Next Door-1	2013
So for the first time, I got in a fight and got jealous.	O yüzden ben de ilk defa biriyle kavga edip kıskandım. Karşılıksız aşk ne kadar ürkek ve narindir?	Flower Boy Next Door-1	2013