Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19252
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Ugh! | İğrenç. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 |  |
| Oh, Hannah! Hannah! Hey, it's cold out here. | Hannah! Hannah! Dışarısı çok soğuk. Hannah! Dışarısı çok soğuk. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| You can't come out like that. | Böyle dışarı çıkmamalısın. Böyle dışarı çıkma. Teşekkür ederim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| How you feelin'? | Nasılsın? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Just a little bit drunk. | Biraz sarhoş gibiyim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Are you, like, Donald Trump running for president drunk | Donald Tramp koşusundaki başkan gibi mi... Erdoğan'ın başkanlık sistemi istemesi kadar mı sarhoşsun... | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| or, like, Donald Trump saying he don't like Mexicans drunk? | ...yoksa Donald Tramp'ın Meksikalı sarhoşları sevmiyorum demesi gibi mi? ...yoksa Suriyeli âşığı olması kadar mı? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| 'Cause that's some crazy shit, man. | Çünkü bu biraz delice adamım. Herif çıldırmış kızım. Milyonlarca Suriyeli sınırları kevgire çevirdi! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| A lot of Mexicans out there just crossing the border and shit! | Dışarıdaki bir çok Meksikalı sıçtığım sınırını geçiyor. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| And you show them niggas love! Show them niggas love! | Onlara zenci sevgisini göster. Zenci sevgisini göster. Biraz sevgi göster! Biraz sevgi göster! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Can I show you some love? | Sana biraz sevgi göstere bilir miyim? Sana biraz sevgi göstereyim mi? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| What? No! | Ne? Hayır! Hayır! Hadi ama! Sadece tek bir öpücük be kadın! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Come on. Come on! Just one kiss, man! | Hadi, hadi. Sadece bi' öpücük. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I don't know when you gonna be this drunk again! | Seni bir daha ne zaman sarhoş yakalarım bilmiyorum. Bir daha kim bilir ne zaman bu kadar sarhoş olursun! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Come on, gimme that kiss! | Hadi, öp beni. Öp beni! Kes şunu! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Ow! Stop! | Dur! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Hey! Hey! She said no! Stop! | Kız hayır dedi! Dur! Bana bak, kız dur dedi! Dur! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Christian! | Christian! Christian! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| You just push me, nigga? | Beni ittin mi sen zenci? Az önce beni mi ittin zenci? Başına çok büyük çorap ördün oğlum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Oh, you got some crazy shit coming, boy. | Senin için çılgınca şeylerim var. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Wait. Hold up. This nigga comin' back? | Bekle biraz, bu zenci yine mi geliyor? Bir saniye. Geri mi geliyor o? Sana geliyorum oğlum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Comin' to you, nigga. | Sana geliyorum zenci. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| He comin' back! | Geri geliyor! Geri geliyor! Oha! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Christian, stay down! | Christian, yerde kal! Christian, yerde kal! Tamam, tamam. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| The nigga's a ninja! This nigga's a ninja. | Bu zenci tam bir Ninja! Bu zenci tam bir Ninja! Herif ninjanın teki! Herif ninjanın... | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Worldstar! | Nakavt! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Bitch! He had such a beautiful face. | Amcık! Çok güzel bir yüzü vardı. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Did he leave? | Gitti mi? Gitti mi? Kaçsan iyi edersin! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| You better run! | Kaçsan iyi olur. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Oh, I don't feel so good, Christian. | Pek iyi hissetmiyorum, Christian. Kendimi pek iyi hissetmiyorum Christian. Gel hadi, seni evine bırakayım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Come on, let's get you home. | Hadi, seni eve götürelim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Oh, no, I can't with you, | Seninle gelemem... Hayır, gidemem, çünkü ev arkadaşım içeride. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| because my roommate is in there. | ...ev arkadaşım içeride. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Don't worry. She's being well taken care of. | Merak etme. Onun keyfi gayet yerinde. Merak etme. Onunla ilgileniyorlar. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| What's your name again? | Adım ne demiştin? Adın neydi? Adım, Eli. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| My name is Eli. | Adım Eli. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| My friends call me Weekday. | Arkadaşlarım bana "Haftalık" der. Ama arkadaşlarım bana Hafta içi der. Christian'ın kardeşiyim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I'm Christian's brother. | Christian'nın kardeşiyim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| The poor one. | Fakir olan. Fakir olan. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I know what you're saying, | Ne diyeceğini biliyorum... Aklından geçeni biliyorum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| "Oh, he's financially poor, yet spiritually rich." | ...finansal açıdan fakir ama ruhu zengin. "Maddi olarak fakir, ama ruhen zengin." | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Nah, that don't count. What do you feel? | Pek sayılmaz. Ne hissediyorsun? Hayır, o sayılmaz. Ne hissediyorsun? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| What do you feel? Oh, my God. | Ne hissediyorsun? Oh, aman Tanrım. Ne hissediyorsun? Aman Tanrım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| When does that end? Oh, my God! | Sonu nerede bunun? Aman Tanrım! Ucu nerede bunun? Tanrım! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| The weight of my penis makes my money too heavy to carry around! | Penisimin ağırlığı paramın ağırlığından daha dikkat çekici. Penisimin ağırlığı, paramın ağırlığını etrafta taşımakta zorlaştırıyor! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Yes! | Evet! Evet! Sonra görüşürüz kadın. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I'll see you later, woman. | Sonra görüşürüz kadınım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Until we meet again. How can I touch you? | Tekrar görüşene dek. Sana nasıl dokunabilirim? Tekrar görüşünceye dek. Seninle nasıl iç içe geçebiliriz? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I mean, get in touch with you! | Yani, iletişime geçerim? Yani nasıl iletişime geçebiliriz? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| My number | Numaram... Numaram 7. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| is seven. | ...yedi! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| That's a good number. Oh, God. | Bu çok iyi bi' numara. Tanrım! Güzel numaraymış. Tanrım. Seni ararım! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I'mma call you! | Seni ararım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I've been staring at you all night. | Bütün gece gözüm üzerindeydi. Tüm gece seni izledim. Gözümü bile kırpmadım. Tanrım, gözlerim ağrıyor. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I haven't blinked once. | Bir kere bile kırpmadım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Gosh, my eyes are hurting. | Tanrım, gözlerim yanıyor. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| How did I get here? I brought you here, Hannah. | Buraya nasıl geldim? Seni ben getirdim, Hannah. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Did you undress me? | Beni sen mi soydun? Üstümü sen mi çıkardın? Evet. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I sure did. Mmm... | Tabii ki ben soydum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| My God, we didn't... | Tanrım, yaptık mı? Tanrım, biz şey yapmadık... Hayır, yapmadık. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| No, we didn't. | Hayır, yapmadık. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| And I have the blue balls to prove it. | Ve morarmış toplarım bunun kanıtı. Bunu kanıtlayacak mor taşaklarım var. Şunlara bir bak. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Look at these things. | Şunlara baksana. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| What are those? What the fuck are those? | Ne onlar öyle? Onlar ne öyle be? Onlar da ne? Onlar ne amına koyayım? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Oh... It hurts so much. | Oh, çok acıyorlar. Çok acıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I don't know what to do! | Ne yapacağımı bilmiyorum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Why are you showing me this? | Neden bana onları gösteriyorsun? Neden bana gösteriyorsun? Sana kahvaltı söyledim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I ordered you some breakfast. | Sana kahvaltı sipariş ettim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Here. Eat. You'll need your strength. | Al, ye. Gücünü toparlaman gerek. Al, ye. Gücünü toplaman lazım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| But you licked this one, and did all sorts of other weird stuff to it. | Ama bunu yaladın ve bir sürü saçmalığı yaptın. Ekmeğe tecavüz ettin ama. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Can I get a fresh one? Maybe some jam. | Tazesini alabilir miyim? Biraz da reçel. Başka bir dilim alabilir miyim? Biraz da reçel. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| No, eat it. | Olmaz onu ye. Hayır, ye dedim. Neden beni rahat bırakmıyorsun Christian? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Why don't you just leave me alone, Christian? | Neden beni yalnız bırakmıyorsun Christian? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Because I'm incapable of leaving you alone. | Seni yalnız bırakamayacak kadar acizim çünkü. Çünkü bırakamıyorum. Lisanslı bir sapığım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I'm a certified stalker. | Ben sertifikalı bir takipçiyim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I have four restraining orders, and I'm currently working on a fifth. | 4 tane yasaklama emrim var ve şu an 5. ile uğraşıyorum. 4 tane uzaklaştırma emrim var, 5. üzerinde çalışıyorum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Listen to me. | Beni dinle. Dinle beni. Romantizm bana gelmez. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I don't do the romance thing. | Romantik zımbırtılar bana göre değil. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Anal, yes. Fisting, sure. | Anal seks olur. Yumruk sokmak elbette. Anal, evet. Yumruğunu sok dersen, amenna. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Two in the pink, one in the stink, yeah. | İki pembelik ve bir koku, evet. Kukuya iki, popoya bir parmak dersen, o da olur. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I do that. But I don't do romance. | Bunu yaparım. Ama romantik olamam. Bunları yaparım. Ama romantizm olmaz. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| You know, I'd like to bite that lip. | Ben de o dudağı ısırmak isterdim. O dudağını ısırmak isterim. Keşke ısırsan. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I wish you would. | Bunu yapmanı ben de isterim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Come on, let's get you outta here. | Hadi, seni çıkaralım buradan. Hadi, seni buradan çıkaralım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| God, that made me wet. Oh! | Tanrım, bu beni sulandırıyor. Oh! Tanrım, sertleştim. Bayıldım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Oh, love it. | Oh, bu hoşuma gitti. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Fuck the bullshit. | Siktir et! Sikerler. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| How you doin'? | Nasıl gidiyor? Nasılsınız? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Open your eyes. Lizard kisses, come on. | Gözlerini aç, kertenkele öpücüğü hadi. Gözlerini aç. Kertenkele öpücüğü yapalım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Vampire bite! | Vampir ısırığı! Vampir ısırığı! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I love it! More! | Sevdim bunu! Daha fazla. Bayıldım! Daha çok! Evet! Evet! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Oh, my God! | Oh, Tanrım! Tanrım! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| You shut up and watch. | Kapa çeneni ve seyret! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Get outta here! | Defol buradan! Çekil şuradan! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Excuse me. | İzninizle. Affedersiniz. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I have to warn you, elevators make me horny. | Seni uyarmalıyım asansörler beni azdırır. Seni uyarmalıyım, asansörler beni azdırıyor. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Ooh, Daddy, I want you to write a song about me. | Babacığım, adıma bir şarkı yazmanı istiyorum. Babacığım, benim için şarkı yazmanı istiyorum. İlham perin olmak istiyorum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I wanna be your muse. | Tanrıçan olmak istiyorum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| Oh, this is a great time. | Bu mükemmel bir an. Tam da zamanı. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
| I'm inspired to write a song | Sana şarkı yazmak için... Hakkında şarkı yazmak için ilham geldi. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | |
