Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19251
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
"Christian Black. | Christian Black. Christian Black. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
"I'm not a bidness man, I'm a bidness... man." | Bir iş adamı değilim İş beceren adamım. "İş adamı değilim, işin ta kendisiyim, adamım." | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Thank you so much for your help, Ms. Steale. | Yardımlarınız için teşekkürler Bayan Steale. Yardımın için teşekkürler Bayan Steale. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Let me know when those space Pampers come in, okay? | Şu büyük yetişkin bezleri gelirse haberim olsun. Bebek bezi geldiğinde haber ver olur mu? Bana üç kutu ayır! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Save me three boxes! | Benim için 3 tanesini ayırın. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Got a long drive ahead of me. | Önümde uzun bir yol var. Önümde uzun bir yol var. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Bye! | Hoşça kalın! Görüşürüz! Seni ararım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I'm gonna call you. | Sizi arayacağım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Jesse! Hey. | Jesse! Selam. Jesse! Selam. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Thank you so much for doing this last minute. | Son dakika bunu yaptığın için sağ ol. Son dakika oldu biraz ama yardımın için teşekkür ederim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Hannah, listen, you are my best friend, okay? | Hannah, dinle, sen benim en iyi arkadaşımsın tamam mı? Hannah, en yakın arkadaşımsın. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
You know I'd do anything for you, right? | Senin için her şeyi yaparım biliyorsun değil mi? Senin için her şeyi yaparım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Yeah. I'd really love a handjob, though. What? | Elinle iş becermeni isterim ama. Ne? Biraz muamele iyi olurdu tabii. Ne? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I said I really love this job. It's amazing. | Dedim ki bu işi seviyorum. Harika. Bu işe bayılıyorum dedim. Harika. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Oh, my God. Get in here. | Oh Tanrım, buraya gel. Aman Tanrım. Gel buraya. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Later I wanna hit it. | Sana sonra geçirmek istiyorum. Sana çakmak istiyorum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I didn't catch the last thing. | Son dediğini duyamadım. Ne dediğini anlamadım. Bara kaçmak istiyorum dedim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I said later I wanna hit the bar. | Sonra bir bara geçmek isterim dedim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Oh. Come on, Hannah, | Oh. Hadi, Hannah. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
it's what platonic friends do. | Platonik arkadaşlar böyle yapar. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
You know? You grab a beer, right? | Bilirsin, bi' bira kaparsın. Birkaç bira içerler. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Then you make out and have sex | Sonra oynaşırsın ve sevişirsin... Sonra işi pişirip seks yaparlar... | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
until we question the status of our friendship or whatever, you know? | ...taa ki arkadaşlığımızı sorgulayana ya da adı her neyse işte. ...ta ki arkadaşlığımızın durumunu sorgulayana dek. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I guess. Come on. Yeah. Come here. | Sanırım. Evet, buraya gel. Sanırım. Evet, gel buraya. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Hannah! Did you just kiss me on my lips? | Hannah! Beni dudaklarımdan mı öpmek istiyorsun? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Wait, I thought that... No. Listen. Okay, let's get one thing clear. | Bekle, düşündüm ki... Hayır, dur. Şunu açıklığa kavuşturalım. Sanmıştım ki... Hayır, dinle. Bir şeyi açığa kavuşturalım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
We are just friends. Don't make it weird. Oh, no, I thought... | Sadece arkadaşız. Durumu tuhaflaştırma. Hayır, düşündüm de... Sadece arkadaşız. Garipleşme. Hayır, sanmıştım ki... | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
It's okay, I'll fuck you later. Wait. What? | Peki, seni sonra beceririm. Bekle, ne? Sorun değil. Sonra sikişiriz. Ne? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I said I'll see you later. | Dedim ki seninle sonra görüşürüm. Sonra görüşürüz dedim. Tanrı aşkına Hannah. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Jeez, Hannah. Oh. | Tanrım, Hannah. Oh. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Just go. | Git hadi. Git hadi. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Girl, he's staring at you like some real | Kızım, herif resmen sana gerçek... Herif seni sikecek gibi bakıyor kızım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Fear type shit right now, girl. | ...azgın tiplemesiyle bakıyor. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
He look like Marky Mark | Marky Mark gibi görünüyor. Funky Bunch'tan sonra aktörlüğe başlamış Marky Mark'a benziyor. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
after he left the Funky Bunch and started acting, girl. | Funky Bunch'dan sonra aktörlüğe başlamış hâli gibi. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
All right, give me a smile. | Pekâlâ, gülümse. Tamamdır, gülümse bakalım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
All right, don't ever fucking smile again, okay? | Tamam bir daha öyle boktan gülümseme, tamam mı? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
He asked me to go to coffee with him after the shoot. | Çekimden sonra beni kahve içmeye davet etti. Çekimlerden sonra onunla kahve içmemi istedi. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Oh, girl, that's cute! | Oh, kızım bu çok tatlı! Kızım, çok tatlı! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Last time I went to coffee, | En son kahve içmeye... En son kahve içmeye çıktığımda, McDonald's'ın arkasında oral yapmıştım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I got eaten out outside of McDonald's. | ...McDonald dışında bir yere gitmiştim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
That McCafé menu got a girl gushin'. | O McCafé menüsü adeta kız yığını. O McCafe menüsü beni azdırıyor. Hadi interneti sallayalım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
All right, let's break the Internet. | Peki, hadi interneti çökertelim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Eat. | Ye. Yesene. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I'm not your dog, you can't tell me what to do. | Ben köpeğin değilim, ne yapacağımı söyleyemezsin. Köpeğin değilim, ne yapacağımı söyleyemezsin. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
You're right. If you were my dog, I would do this. | Haklısın. Eğer köpeğim olsaydın sana böyle yapardım. Haklısın, köpeğim olsan şöyle yapardım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Bad girl! Bad, bad, bad girl! | Kötü kız, kötü, kötü, kötü kız! Kaka kız! Kaka, kaka, kaka! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
So, tell me about your family. | Pekâlâ, bana ailenden bahset. Ailenden bahsetsene. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
My dad left me when I was two years old, | Babam bizi ben 2 yaşımdayken terk etti... Babam beni iki yaşındayken terk etti... | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
so I was mostly raised by my stepdad, Ron. | ...böylece beni üvey babam Ron büyüttü. ...yani beni üvey babam Ron büyüttü diyebilirim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
That's painfully uninteresting. | İlgimi çeken bir acıtasyon değil. Acı verici şekilde sıkıcı. Peki ya annen? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
How about your mother? | Peki ya annen? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
She's been married eight times. Yeah. | Annem 8 kez evlendi. 8 kez evlendi. Yürüyen romantizm adeta. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
She's an incurable romantic. | İflah olmaz bir romantiktir. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Are you a romantic? | Sen romantik misin? Romantik misindir? Sanırım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I like baby talk, I like to cuddle. | Bebek gibi konuşmayı, kucaklaşmayı severim. Bebek gibi konuşmayı, sarılmayı ve Nicholas Sparks filmlerini severim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Ooh, and I love Nicholas Sparks movies. | Bir de Nicholas Sparks filmlerini. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Even the one with Miley Cyrus? | Miley Cyrus'ın oynadığı da mı? Miley Cyrus'lu olanını bile mi? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
That's my favorite one! Bitch, I'm out! | O en sevdiğim! Sürtük, ben yokum! En sevdiğim film o! Ben bu işte yokum sürtük! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Cheers. Yeah. | Şerefe. Şerefe. Evet. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Ooh, that tastes like a white boy on spring break. | Tadı bahar şenliğindeki beyaz çocuk gibi. Tadı bahar tatilindeki beyaz bir çocuğa benziyor. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I hate him. I'm gonna call him. | Ondan nefret ediyorum. Onu arayacağım. Ondan nefret ediyorum. Onu arayacağım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
You want another drink? | Başka içki ister misin? Bir içki daha ister misin? Evet. Unutmak için içeceğim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Yes. Drink to forget. | Evet. Unutmak için iç! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Oh, yeah. | Oh, evet. Evet. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
That tastes horrible. | Tadı berbat. Tadı felaket. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
The Molly must not be crushed up all the way. | Molly bunları tam anlamıyla ezememiş. Hap tam karışmadı galiba. Dur senin için düzelteyim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Let me fix it for you. | Bırak ben halledeyim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I gotta go to the bathroom. | Tuvalete gitmem gerek. Lavaboya gitmem lazım. Ne dedin? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
You gotta what? | Ne yapman gerek? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I gotta go to the ladies' room. | Bayanlar tuvaletine gitmem gerek. Tuvalete gideceğim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Huh? I have to take a shit! | Ne? Sıçmam gerek! Efendim? Sıçmam lazım! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Hannah... Hannah, you feeling all right? A little woozy perhaps? | Hannah... Hannah, sen iyi misin? Sersemledin mi yoksa? Hannah, iyi misin? Biraz baş dönmesi var mı? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Whoa! Huh? Unable to make good decisions? | Doğru karar veremiyorsun. İyi tercihler yapamayacak durumda mısın? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
We should take it to the next level and you, like, suck my dick. | Sonraki aşamaya geçelim ve aletimi em. Bence bir sonraki aşamaya geçmeliyiz, sikimi yalayabilirsin mesela. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Baby, you take it to the next level, you stop feelin' sick, okay? | Bebeğim sonraki aşamaya geçelim ve iyileş. Bebeğim bir sonraki aşamaya geçersek mide bulantın geçecek. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Oh, my God. You are my bestest friend. | Aman Tanrım. Sen benim en iyi arkadaşımsın. Aman Tanrım. Sen benim en en en iyi arkadaşımsın. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Yes. With benefits. | Evet. Çıkar ilişkisi. Evet. Çıkar ilişkisi. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Ah... Fuck my mouth with your fingers. | Parmaklarınla ağzımı becer. Parmaklarınla ağzımı sik. Sokayım! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I'm never gonna get none. | Bir boka yaramıyor. Bir sik alamayacağım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I'll fuck you. I ain't gonna like it, but I'll do it. | Ben seni beceririm. Bu hoşuma gitmez ama yaparım. Seninle sikişeceğim. Hoşuma gitmeyecek ama yapacağım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Listen, I don't fuck white girls, okay? | Bak, ben beyaz bi' kızla yatmam. Bana bak, ben beyaz hatun sikmem tamam mı? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Nigga, who you callin' white? | Zenci, sen kime beyaz diyorsun be? Sen kime beyaz diyorsun zenci? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
She just call me the N word? | Bana Z ile başlayan bir şey mi dedi? Bana az önce zenci mi dedi? | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Kind of turned me on. | Resmen azdım. Azdırdı yalnız. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Call me "nigga" again. | Bana yine zenci de. Bana bir daha zenci desene. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Well, hello there. | Selam. Merhaba. Ben Hannah. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Yeah, this is Hannah. | Evet ben Hannah. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Hannah, are you wasted? | Hannah, sen uçtun mu? Hannah, kafan mı güzel? Evet, hem de ne güzel. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Yes, I am wasted. | Evet uçtum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
You're a hole ass, you're might on the roney, | Sen tam bir götsün, muhtemelen... Seni veren göt, köpeğin parası, sikin yalasın seni. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
you penis suck of yours. | ...kendi penisini kendin yalıyorsundur. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
You sound like Yoda. Listen, I want you to go home right now. | Sesin Yoda'nınki gibi. Hemen eve dön. Yoda gibi konuştun. Dinle, hemen eve gitmeni istiyorum. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Don't tell me what to do, | Bana ne yapacağımı söyleme. Bana ne yapacağımı söyleme... | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Mr. "Oh, let's go for coffee. | Bay "Hadi kahve içelim". ...Bay "Hadi kahve içelim. Hayır, benden uzak dur!" | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
"No, stay away from me!" | "Hayır, uzak dur benden". | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Let me put this in words you can understand. | Bırak anlayabileceğin dilden konuşayım. Anlayacağın dilde konuşayım. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Now, right home you go! | Şimdi, hemen eve gidiyorsun! Sen hemen eve gitmek! Hayır! Ona söyledim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
I told him. | Gününü gösterdim. | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |
Mmm hmm. Bitch, you smell like shit. | Sürtük, bok gibi kokuyorsun! | Fifty Shades of Black-1 | 2016 | ![]() |