Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182840
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
* l thought that l knew every single look | * Her ayrı bakışı bildiğimi düşündüm. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Yet this is one that l don't recognise | * Saatlerce oturup onu düşündüğüm halde, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Although I�ve sat and studied him for hours | * Bu henüz tanımadığım bir ifadedir | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Everybody knows | * Herkes biliyor ki, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
It's no good. I'm sorry. Excuse me. | İyi değil. üzgünüm. afedersin. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
The actual number? I don't think I've ever really... | Gerçek sayı mı? Daha önce gerçekte bunu düşünmemiştim... | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
you didn't tell me I also could demand you. | Bana söylemedin ama ben de senden isteyecektim. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
You've been studying too hard. | Çok iyi çalışıyorsun. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
It's been terrible for you, I know, all this waiting. | Senin için çok korkunç bişi olmalı, Biliyorum, tüm bu beklentilerini. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
But it's all right now. | Fakat şimdi tam zamanı. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I'm so sorry, Hadass. For what? | üzgünüm, Hadass. Neden? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
For teaching me? For understanding me? | Bana öğrettiğin için mi? Beni anladığın için mi? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I feel so certain that you Love me. | Senin bana olan aşkından öyle eminim ki. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Look at how she looks at me | * Onun bana nasıl baktığını gör | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Maybe you�ll feel better tomorrow. I hope so. | Belki kendini yarın daha iyi hissedeceksin. Umarım. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* What she's taught me isn't written anywhere | * Onun beni düşündüğü anlamdaki ilişki hiçbir yerde yok | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* I don't any more | * Ama artık istemiyorum | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Afraid it saw too much | * korkarım çok şeyler oldu | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* I bathed in | * yıkandım | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* To know the Love that's in my heart | * Kalbimdekinin aşk olduğunu biliyorum | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* The same heart that tells me | * Aynı kalb bana; | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* To free myself | * kendimi özgür bıraktığımı, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* I can't keep it quiet any Longer | * Artık sessizliğimi koruyamam, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
You and Avigdor wouldn�t Last three days without my almond cakes. | Sen ve Avigdor, bu kek olmadan 3 gün boyunca yapamazsınız. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
''Patience yields many good things.'' | "Sabır, pek çok güzel sonuç doğurur" | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I want you to be proud of me. | Bana karşı onurlu olmanı istiyorum. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Oh, I am proud of you. | Oh, Sana karşı onurluyum. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I Love you, Anshel. | Seni seviyorum, Anshel. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* She's mother | * Onun annesi var | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* So am l * | * Ben de öyle !!! * | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I have a secret to tell you. Tell me. | Sana anlatacağım bir sırrım var. Bana anlat. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Not now. AII right. | Şimdi değil. Pekala. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Now, what's this secret of yours? | Şimdi senin sırrın nedir? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
(Yentl) I wonder if it ever gets tired? | Hiç bilmediğin bir konuda da yine aynı şeyleri mi söyleyeceksin, merak ediyorum. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Slivovitz? | İçki? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Maybe I will have a glass. | Biraz içsem iyi olacak. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Well, er... | Pekala, şeyyy... | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
if all you wanted in Life was to study and it was forbidden? | Yaşamında istediğin tek şey öğrenmek olsaydı ve bu da senin için yasaklansaydı? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
What would you do if some crazy Law said all men called Avigdor | Bak birileri bir kanun yapsa, adı Avigdor olanların, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
A woman. | Bir kadın! | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Now my secret. | İşte sırrım bu. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Stop this, Anshel. I'm not Anshel. I'm Yentl. | Kes artık, Anshel. Anshel değilim. Ben, Yentl'ım. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I'm a woman, Avigdor. Anshel, I don't Like this. | Ben bir kadınım, Avigdor. Anshel, Bundan hiç hoşlanmadım. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Listen to me. Don't come near me. | Beni dinle. Yanıma gelme. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
''A woman shall not wear that which pertaineth to a man.'' | "Bir kadın, asla bir adam gibi giyinmeyecek" | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I'm glad you told me. What kind of creature are you? | Bunu söylediğime de memnunum. Nasıl bir yaratıksın sen? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I...I was afraid. Why? | Korkuyordum. Neden? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I thought something was wrong with me. | Kendimle ilgili bir sorun olduğunu düşündüm. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
I was afraid to. | Ama korktum. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Yentl. | Yentl. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
that the marriage was never consummated. | ki bu evliliğin geçerli olmadığını söyleyerek. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
The rabbis witnessed it. | Haham da tanıktır. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
According to divorce procedures... | Boşanma sürecine göre... | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Sometimes...right can come from wrong, | Bazen...Doğrular yanlışlardan doğabiliyor, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
virtue from sin. | Günahlardan erdemin doğması gibi. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
You don't need to any more. | Artık hiçbirşeye ihtiyacın yok. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Then act Like one! | Onlardan biri gibi davranan! | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
You know everything without opening books. | Kitapları açmaksızın herşeyi biliyorsun. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Your beard. | Hmmm sakalın...! | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
and a note for Hadass. | ve Hadass için de bir not. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
Would you give it to her for me, please? | Ona benim için verebilir misin, lütfen? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* There are moments | * Tüm yaşamında hatırladığın öyle anlar vardır ki, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* You remember all your Life | * Senin için çok önemlidir | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Will be written in my heart | * kalbime kazınacak. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
l hope this one finds you! | Bunun sizinle olmanın bir yolu olacağını umuyorum! | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Where is it written what it is I�m meant to be? | * Onun nerede yazdığını. İnsan olmanın ne olduğunu, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Or even half as high | * yada gökyüzünün bu kadar yüksek olduğunu. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* The time had come | * zaman geldi. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Papa, can you hear me? | * Baba beni duyabiliyor musun? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Papa, are you near me? | * Baba, benim yanımda mısın? | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* If you've never flown at all | * Bir daha hiç uçamayacaksan | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* There the sweetest of pleasures are found | * tehlikelerde yatar. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* No matter where I go | * Nereye gittiğim önemli değil, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* But there will also be | * Fakat henüz inanmadığım | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* The more I Learn | * O kadar fazla şey öğrenirim. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* The more I Learn, the more I realise | * Ne kadar çok öğrenirsem, O kadar çok şeyi gerçekleştirebilirim. | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Papa, I've a choice now | * Baba, Şİmdi bir şansım var | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* With all there is | * herşey orada, | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Papa, I can feel you | * Baba, Seni hissedebiliyorum | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
* Papa | * Baba | Yentl-1 | 1983 | ![]() |
..in each sentence. | ...her bir cümlesinde. | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
''Thank you, Papa. Thank you, Papa.'' | "Teşekkür ederim baba" hahhhh. Teşekkür ederim baba. | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
And why have eyes that see and arms that reach | * ve neden gören gözler ve uzanan kollar.. | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Unless you're meant to fly? | * neden kanatların var.. | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
And tell me, please, why have a mind | * ve soyle bana, hiç "neden?" diye sormayacaksa | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Or have my share | * ya da hayal ettiğim herşeyi | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
If I were only meant to tend the nest | * Eğer tek yapmam gereken bir kurmaksa | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Then why does my imagination sail | * neden hayal gücüm | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Across the mountains and the seas | * denizlerin ve dağların ötesne yelken açıyor | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Why have the thirst | * bir şarap içemedikten sonra | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Of things that can't be mine | ne gereksiz birşey.. | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
And tell me where | * ve soyle bana | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Just tell me where | * Sadece bana söyle nerede, | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Good. Who will say Kaddish? | Tamam. Son duasını kim yapacak? | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Yentl, eat. | Yentl, ye. | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
May the Light | * bu titreyen mum ışığının | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Papa, can you hear me? | * Beni duyabiliyor musun? | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Papa, can you help me not be frightened? | * Baba, korkutmadan bana yardımcı olabilir misin? | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Which ones are yours? | * hangisi sensin? | Yentl-2 | 1983 | ![]() |
Anything I'm saying | * Hiçbir şey söylemesem bile... | Yentl-2 | 1983 | ![]() |