Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 177436
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| That's sweet. Let me put them in water. | Ohh ne şirin. Vazoya koyayım. Ne şirin. Vazoya koyayım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Putting them in water. | Suya koyuyorum. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Let's continue. | Hadi bitirelim. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Motherfucker. | Oruspu çocuğu. Orospu çocuğu. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Mr. V onk, l have a package Prick! | Bay. Vonk, size bir paket var Lanet! Bay Vonk, size bir paket var Lanet! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Congratulations on your marriage. | Tebrik ederiz evliliğinizi. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Uncle Homer and Aunt Emily. | Homer amca ve Emily yenge. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Don't be such an asshole ! They mean well. | Nankör olma ! Niyetleri iyi. Nankör olma! Niyetleri iyi. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Not in the mood anymor e? No. | Keyifli değil misin artık? Hayır. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| No ! | Hayır mı ! Hayır mı? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Congratulations! l hope you'll be very happy. | Tebrikler! Umarım mutlu olursunuz. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| And now you'r e one of the family, you get a kiss too. | Ve artık aileden birisin, sanada bir öpücük. Ve artık aileden birisin, sana da bir öpücük. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| We had a daughter, and now we'r e getting a son! | Bir kızımız var, ve şimdi birde oğlumuz oldu! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Not bad for your age. | Yaşına bakılırsa fena sayılmaz. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| This is Tina, she sent the flowers. | Bu Tina, o yolladı çiçekleri. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Look at Olga. She got married, and befor e l did. | Olgaya bak. O evlendi, ve benden önce. Olga’ya bak. O evlendi, ve benden önce. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| What a beautiful scarf. | Ne kadar güzel bir eşarp. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Do you like it? lt's yours. | Sevdin mi? Senin olsun. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Nonsense, l have thousands of them. Now you have something nice. | Ama bende binlerce var. Şimdi güzel birtanen oldu. Ama bende binlerce var. Şimdi güzel bir tanen oldu. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| lt doesn't match the hat. | Şapkaya uymuyor. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Then she can take it off. | O zaman çıkartır. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Guys, the first ones are done ! | Beyler, ilkler hazır! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Eric, this is for you guys to go on a nice trip. | Eric, bu sizin için iyi yoluculuklar. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| You'r e a sweetheart. | Sen harikasın. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Did you hear the one about the two guys who went to Paris? | Parise giden iki çocuğun hikayesini duydun mu? Paris’e giden iki çocuğun hikâyesini duydun mu? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| They didn't go. Oh, you've heard that one. | Gitmediler? Oh, duymuşsun. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Good morning, kids. | Günaydın, çocuklar. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Br eakfast. | Kahvaltı. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| here you are, sweetie. | Al bakalım, tatlım Al bakalım, tatlım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| And this is... | Ve bu ne ... Bu ne? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| ...for you. | ...senin için Senin için… | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Crackers. | Fındık kıran. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| l'm gonna take a shower. | Ben bir banyo yapacağım. Bir banyo yapacağım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Hey, just wait a bit. | Hey, bir saniye bekle. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| That's not funny. Put it away. | Bu hiçte komik değil, kaldır şunu. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Your mother's charmers are made of air. | Anenin memeleri havadan yapma galiba. Annenin memeleri havadan yapma galiba. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Don't make fun of that. She only has one br east. | Bu konuda şaka yapma. Onun sadece bir memesi var. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| She had br east cancer. | Meme kanseri vardı. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Was it a long time ago? | Çok önceden mi? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| As a little girl she used to tell me That l sucked it off when l was a baby. | Ben kuçuk kızken hep bana anlatırdı bebekken göğüslerini emermişim. Ben küçük kızken hep bana anlatırdı bebekken göğüslerini emermişim. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| And that all babies do that, sucking off br easts. | Bütün bebekler zaten bunu yapar meme emer. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Okay, l'll r eturn it. | Peki, geri aldım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Gr eetings, Erik | Tebrikler, Erik. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Don't we have a darling of a daddy, lending you his car? | Ne kadar iyi bir babamız var dimi sana arabasını veriyor. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Oh, woman, it's just a piece of tin. | Oh, kadın bunda ne varki. Oh, kadın bunda ne var ki. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Bye Daddy. Bye sweetie, have fun. | Hoşçakal baba. Gülegüle kızım , iyi eğlenceler. Hoşça kal baba. Güle güle kızım, iyi eğlenceler. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Bye ! | Bye Hoşça kal. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Give me some. | Ver bana biraz. Biraz bana ver. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Yuck, you bastard! | iyakk seni iğrenç şey. Seni iğrenç şey. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Damn it, get me out of here ! Get me out of here. | Lanet olsun, çıkarın beni burdan! Çıkarın burdan beni. Lanet olsun, çıkarın beni buradan! Çıkarın buradan beni. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Help me ! Help me ! | Yardım edin! Yardım edin! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Let me out! Help me out! Out, out, out! | Çıkarın beni, yardım edin! Dışarı, dışarı, dışarı! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| My little panicky girl. | Benim küçük paniklemiş kızım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| What you'll look like in 30 years. | 30 yaşında gibi görünüyorsun. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Jesus, can't you think of anything else? | Tanrım, başka bir şey düşünemiyor musun? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| want something to r emember you by. | Seni hatırlatacak birşey istiyorum. Seni hatırlatacak bir şey istiyorum. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| You'r e always doing these weird things. | Hep böyle acayip şeyler düşünüyorsun. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| lt's r eal gin. You can drink it. | Bu gerçek cin. İçsene. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| There could be poison in it, you don't know. lt's danger ous! | Zehirli olabilir, Bilmiyor musun. Tehlikeli! Zehirli olabilir, Bilmiyor musun? Tehlikeli! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Say l shouldn't do it, because l'm doing it. | Yapamazsın deme, çünkü yaparım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| So, you don't care? | Eee, umrunda değil mi? Umurunda değil mi? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| You'r e a comedian. | Sen bir komedyensin. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| ln 25 years l'll look at it again. | 25 yıl hep buna bakacağım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Come, let's go to bed. | Hadi, yatağa geçelim. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| You can't just walk in here. We'r e with a patient. | Buraya böyle giremezsiniz. Hastamız var. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| lt's okay, nurse. | Tamam, hemşire. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| We got it. 5,000 guilders. | 5,000 gulden aldık. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Materials included. | Materyaller dahil. Materyaller dâhil. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Did they make it difficult? As long as it's not too modern. | Zorluk çıkardılar mı? Çok fazla modern olmayacak kadar. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Without me, he would have never gotten that job. | Benimle dene, asla benden iyi yapamaz bu işi. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| We'll put the statue here. Am l gonna pose? | Heykeli buraya koyalım. Durduğum gibi mi? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| l have to go pee. Just wait a minute. | İşemeye gidiyorum. Bir dakika bekle. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| The song is dedicated to a beautiful girl with r ed hair. | Bu şarkı kızıl saçlı güzel bir kız hakkında. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| l'm going to tape that. Okay. | Bunu teybe kaydediyorum. Tamam. Bunu teybe kaydediyorum. Tamam. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| You've got to go pee pee? No, l've got to go poo poo. | Pee pee yapmaya gidecek misin? Hayır, poo poo yapmaya gideceğim. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| That's what l'm gonna do with you in a little bit. | Bu biraz senle yapacağımız şeye benziyor. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Don't do that! l'll lick it for you. | Yapma! Yalayacağım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| You won't! | Yapma! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Open, open up! | Aç, aç şunu! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| What? What's the matter? | Ne? Neler oluyor? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| l have it too. What? | Bende oldum. Ne? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| What do you mean, cancer? | Ne demek, kanser? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Go look for yourself. | Git kendin bak. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| There was all this blood coming out of me. | Bütün bu kan benden çıktı. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| You know what it was? | Ne biliyor musun? | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| All those beets you ate last night. | Hepsi dün gece yediğin pancarlar. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| l thought something r eally scary came out of me. | Gerçekten benden korkunç birşeyler çıktı sandım. Gerçekten benden korkunç bir şeyler çıktı sandım. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Only beautiful things can come fr om your poopy hole. | Sadece güzel şeyler çıkar senin popo deliğinden. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| l've got a surprise for you. | Sana bir sürprizim var. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Back to work. | Çalışmaya dönmeliyim. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Oh... bummer! | Oh... Aptal! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Stop! What are you doing? Go back. | Dur! Ne yapıyorsun? Geri dön. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| l was invited. l don't give a damn. | Ben davetliyim. Lanet, izin veremem. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Hurry up! Don't touch me. | Acele et! Dokunma bana. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Get the hell out of here. | Cehemmeme git. Cehenneme git. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Hey, Paul! | Hey, Paul! | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Sir, you can't park your car here. | Efendim, buraya park edemezsiniz. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Keep your hands to yourself | Çek ellerini. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Paul, they don't want to let me thr ough. | Paul, geçemize izin vermiyorlar. Paul, geçmemize izin vermiyorlar. | Turkish Delight-1 | 1973 | |
| Mr. V onk. They'r e out of their minds. | Bay Vonk. Bunu düşünmemiştim. | Turkish Delight-1 | 1973 |