Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168974
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| you didn't struggle through a very public, | ...basına yansıyan karmaşık bir boşanma geçirmedin ve... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| very messy divorce and the death of a son. | ...oğlunu kaybetmedin. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Since then, | O günlerden beri,... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Teddy has been going tough a... a sort of metamorphosis. | ...Teddy bir çeşit değişim geçiriyor. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| But he also. | Aynı zamanda. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Well, take Burma. | Örneğin Birmanya'da. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| As you all know, we took a pummeling in the press for our associations there. | Hepinizin bildiği gibi, oradaki derneklerimiz adına basına bomba gibi düştük. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Teddy was at this big gala. | Teddy şu büyük galada... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| He was receiving the man of the year award. | ...yılın adamı ödülünü aldı. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| He went into the press room expecting to field a couple of softball questions. | Ve ardından sıradan soruları cevaplamak için basının karşısına çıktı. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Mr. Rist, tomorrow a British NGO, the Burma Campaign, | Bay Rist, bir İngiliz sivil örgütü olan Birmanya Hareketi,... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| are going to add your company to the Dirty list. | ...şirketinizi "Kirli Liste"'ye ekleyecek. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Dirty list? Are you flirting with me? | Kirli Liste mi? Bana kur mu yapıyorsun? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| The Dirty list exposes corporations who do business | Kirli Liste Birmanya'daki baskıcı askeri rejim ile... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| with the oppressive military regime in Burma. | ...ticari ilişkileri olan firmaları ortaya çıkarır. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| No, I think you must be Mistaken. We don't do business in Burma. | Sanırım bir yanlış anlaşılma var. Biz Birmanya'da iş yapmıyoruz. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Mr. Rist recently signed a multimillion dollar | Bay Rist yakın zamanda Çinli Chiang Şirketi ile... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| partnership with the chiang company in China. | milyon dolarlık işbirliği anlaşması imzaladınız. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| They are also involved in oil and gas exploration in Burma. | Bu şirket Birmanya'da petrol ve doğalgaz araştırması yapıyor. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| These sites use forced labor. How do you respond? | Bu bölgelerdeki angarya işçilik söylentilerine ne diyeceksiniz? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I'm gonna have to get back to you on that one. Just | Eğer numaranı bırakırsan... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| make sure you leave your number. Wait a minute, Rist. | ...bunu sana sonra açıklarım. Bekle biraz, Rist. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Are you saying you don't know anything about this? | Bu durum hakkında hiçbir şey bilmediğinizi mi söylüyorsunuz? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Answer the woman. | Soruya cevap verin. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Guys, I... | Beyler, ben... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Morning, Teddy. | Günaydın, Teddy. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| There's a very angry mob of villagers with Pitchforks at the door. | Kapıda ellerinde tırmıklarıyla bekleyen bir grup köylü var. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I know. Philip's waiting in your office. | Biliyorum. Philip ofisinde bekliyor. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| This is all i could get since when you called | Geçen gece randevum sırasında aradığından beri... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Late last night while I was on a date. | ...bulabildiklerimin hepsi bu. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| This meeting is now. I need headlines. Myanmar, Government. | Toplantı şimdi. Myanmar hükümeti ile ilgili ana başlıkları ver. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| There was a military coup in the'60s. The Junta's ruled ever since. | 60'larda darbe olmuş ve o günden bugüne Cunta yönetimde. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| It's turned out to be more George Orwell 1984 than my little pony. | Ama hükümet şirinlerden çok Gargamel'e dönüşmüş. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| There's a government in my little pony? | O çizgi filmlerde hükümet var mıydı? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Maybe. I don't know. | Belki de. Bilmiyorum. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Either way, they did have democratic elections in 1990. | Yine de, 1990'da demokratik seçime gidilmiş. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| But the woman who won. A woman won? | Ama kazanan kadın... Kazanan kadın mı? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Daw May lin wai. | ...Daw May lin wai... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| She won the election but she's bee hold under house of arrest for 20 years | ...kazanmış ama 20 yıldır ev hapsinde tutuluyor. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Well, that not very my little pony, is it? | Gargamel'e göre bile fazla bu, değil mi? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Well, the burmese consider her a National hero, | Birmanyalılara göre o bir ulusal kahraman... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| kind of like gandhi under lock and key. | ...kilit altındaki Gandi bir nevi. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Myanmar or Burma, which is proper? | Myanmar mı, Birmanya mı? Hangisi daha uygun? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Depends on who you ask. | Kime sorduğuna bağlı. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Whichever one doesn't piss her off. | Şu kadını kızdırmayacak olan hangisi? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| The military regime renamed the country Myanmar, so... | Askeri rejim ülkenin ismini Myanmar olarak değiştirmiş,... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Burma. Good, easier to say. | Yani Birmanya. Güzel. Söylemesi de kolay. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Why didn't I know about this deal? | Benim neden bu anlaşmadan haberim yok? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Do you ever read anything I put on your desk? | Masana koyduğum şeyleri okuduğun oluyor mu hiç? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I was in Nigeria. Teddy, I need to know. | Nijerya'daydım. Teddy, şunu bilmem lazım. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Are you still in nigeria, or are you back at work full time? | Hala Nijerya'da mısın yoksa tam anlamıyla işe döndün mü? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Nice press conference. | Güzel basın toplantısıydı. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I thought I gave some very interesting answers. | Umarım ilginç cevaplar verebilmişimdir. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I... I'm drawing up a statement, | Ben... ben... Bir bildiri hazırlıyorum,.. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| something along the lines of "Maidstone Rist " is in full support of | "Maidstone Rist "'in hiçbir zaman insan haklarının karşısında olmadığını... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| human rights "and would never knowingly partner ompany that does business with" | ve şu şirketin bu işlere bulaştığını bilmediğimize dair... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Philip, I thought the three of us agreed we wouldn't put profit over. | Philip, ben üçümüzün bu şekilde bir kazanca onay vermediğimizi düşünüyordum. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Our contract with the chiang company has nothing | Bizim Chiang Şirketi ile olan sözleşmemizin... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| to do wi their presence in Myanmar. | ...Myanmar'la bir ilgisi yok. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Myanmar? Otherwise known as Burma. | Myanmar mı? Birmanya diye de bilinir. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| The land of forced labor camps, child exploitation, | Ağır işçi kamplarının, çocuk istismarı ve ordunun kitlesel tecavüzde bulunduğu... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| and mass rape by the military. People there are poor and dying. | ...bir yer orası. İnsanlar orada açlıktan ölüyor. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| And when they speak out they are thrown in jail and tortured. | Ve seslerini çıkardıklarında hapsediliyor ve işkence görüyorlar. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Babe, I can see that. But I can also see that their ecomy is | Canım, bunun ben de farkındayım. Ama ekonomilerinin batakta... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| circling in the toilet. So wouldn't providing jobs help the burmese? | olduğunun da farkındayım. Birmanyalılara iş sağlamanın nesi kötü? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| No. I think we should sever our ties with the Chiang company. | Hayır olmaz. Chiang şirketiyle bağlarımızı koparmalıyız. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| We have an iron clad contract with the Chiang company. | Chiang Şirketiyle çok sağlam bir ilişkimiz var. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Besides, this venture provides anti corrosive chemicals to Detroit. | Ayrıca, bu şirket Detroit'e korozyon önleyici kimyasallar sağlıyor. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| We need this deal to happen. America needs this deal to happen. | Bu anlaşmaya ihtiyacımız var. Amerika'nın bu anlaşmaya ihtiyacı var. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I feel a salute comingn. | Şimdi şerefe diyecek. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| You saw in Nigeria how an oppressive government can destroy the people. | Sen Nijerya'da zalim bir yönetimin insanları nasıl yok ettiğini gördün. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| You talk to him and convince him? He's as much your husband as he is mine. | Konuş onunla ve ikna et. Benim olduğu kadar senin de kocan sayılır. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I would, except that I agree with him. | Yapardım, tabi ona katılmasaydım. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Sanctions don't work. | Yaptırımlar işe yaramaz. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| The United States for bids American companies | Birleşik Devletler Amerikan şirketlerinin Birmanya'da... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| to do business directly in Burma. | ...iş yapmalarını yasaklıyor. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Really would like to believe that's not the only reason | Maidstone Rist'in orada bir ofisinin olmamasının sebebinin... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Maidstone Rist doesn't have an office there. | ...bu olduğuna inanmak isterdim. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| You married her. | Onunla evlenen sendin. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| May lin wai. How much do you know about her? | May lin wai. Onun hakkında ne biliyorsun? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Just that she's amazing. | Yalnızca hayranlık uyandırıcı olduğu. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| What,'96 Chicago Bulls amazing or sex on a white water raft amazing? | 96'daki Chicago Bulls hayranlığı gibi mi yoksa rafting botunda sex yapmak gibi mi? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Her husband was visiting France hoping gain European support for their cause. | Kocası Fransa'ya davalarına destek için ziyarette bulunduğu sırada... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| The Myanmar secret police shot him. | ...Myanmar gizli polisi onu vurmuş. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| He was on his deathbed. You know what she did? | Adam ölüm döşeğinde iken o ne yapmış dersin? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| She stayed in Burma, | Birmanya'da kalmış... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| never saw him again. The love of her life. | ve onu yani hayatının aşkını bir daha görememiş. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| May lin wai knew that the government wouldn't let her go home if she left. | May lin wai ülkesini terk ederse tekrar giremeyeceğinin farkındaymış. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| And she cares more about a free Burma than she does herself. | Birmanya'nın özgürlüğünü kendinden bile daha fazla önemiyor. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I should try and meet with her. | Bu kadınla tanışmanın bir yolunu bulmam lazım. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Clearly, we've got a global PR Nightmare on our hands. | Açıkçası küresel bir basın kabusu ile karşı karşıyayız. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| The company's credibility is lower than last week's Dow Jones. | Şirketin güvenilirliği geçen haftaki Dow Jones verilerinden daha düşük. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Perhaps lin wai is the... The one to turn this around, | Eğer Lin Wai'nin desteğini alırsak... | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| if we can get her blessing. | ...işleri tersine döndürebiliriz. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| You wouldn't be able to see her. She's locked her house surrounded by soldiers. | Ama onu görebilmen imkansız. Askerlerle çevrili evinde kilit altında. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| But you would agree? | Bir konuda anlaşmamız lazım? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| That we should go along with whatever lin wai recommends? | Lin Wai ne önerirse onu yapmamız gerekiyor? | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| Teddy, don't do thisor me. | Teddy, bana bunu yapma. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| I'm not. | Endişelenmiyorum. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 | |
| On to Yangon. | Yangon'a. | The Philanthropist Myanmar-1 | 2009 |